Va(A)llâhu min verâ-ihim muhît(un)
Ve Allah'sa yaptıkları işin ardından onları kavramış, kuşatmıştır.
Allah ise, onları arkalarından (ve hiç haberleri olmadan) sarıp-kuşatmıştır.
Allah yaptıkları işin ardından onları çepeçevre kuşatmıştır yani onlar her an Allah'ın gücü kapsamındadırlar.
Hâlâ, Allah'ın ablukası altında olduklarının farkında değiller mi?
Oysa Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
Allah ise, onları arkalarından sarıp-kuşatmıştır.
Halbuki, Allah (kendilerini, ilim ve kudreti ile) arkalarından kuşatmıştır.
Hâlbuki Allah, onları arkalarından kuşatmıştır.
Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
Allah da onları, artlarından saracak
Oysa Allah, onları arkalarından kuşatmıştır.
19,20. Lâkin kâfirler her şeyi inkâr iderler. Lâkin Allâh ânları arkalarından ihâta itmişdir.
Oysa Allah onları ardlarından çevirmiştir.
Oysa Allah, onları arkalarından kuşatmıştır.
Oysa Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
ALLAH onları arkalarından kuşatmıştır.
Oysa Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
Halbuki Allah arkalarından kuşatmış
Hâlbuki Allah, onları arkalarından (çepeçevre azabıyla) kuşatmıştır.
Halbuki Allah, arkalarından (onları) kuşatıcıdır.
19,20. Hayır! O inkâr edenler (hâlâ) bir yalanlama içindedirler! Hâlbuki Allah, onları arkalarından kuşatıcıdır. (Geriye dönüşleri yoktur.)
Oysa Allah (inkârlarının ve yaptıkları kötü işlerin) ardından onları (ilim ve kudretiyle) çepeçevre kuşatmıştır.
Allah da onları arkalarından kuşatıverdi.
Allah onların artlarını kuşatıcıdır.
Hâlbuki Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
Allah ise, onları çepeçevre sarıp kuşatmıştır.
Oysa Allah, sonsuz ilim ve kudretiyle onları çepeçevre kuşatmıştır!
Allah onların ötelerinden çepeçevre kuşatandır.
Aslında kendileri de Allah’ın kuşatmasındadır.
Oysa Allah onların geleceğini bilmekteydi. İnananlara kurdukları tuzakları bilmekteydi. Onları arkalarından kuşatmıştı. Allah’ın kurduğu tuzaklardan habersiz, övünüp duruyorlardı.
(Fakat) Allah onları arkalarından kuşatandır.
Oysa Allah onları arkalarından (ilmiyle) kuşatmıştır.
Allah ise onları arkalarından çepeçevre kuşatmıştır. 40/45-46, 46/26
Allah ise onları hiç hesaba katmadıkları yerden çepeçevre kuşatandır.
Allah ise onları arkalarından kuşatandır. (O’nun ilim ve kudretinden çıkıp kurtulmalarına imkân yoktur)
Ve Allah, onları arkalarından kuşatmıştır.
Halbuki Allah, arkalarından kuşatıcıdır.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar, Allah'ın hükmünden kaçamazlar. Zira Allah, ilmi ve kudretiyle onları, arkalarından kuşatmıştır.
Allah ise onları arkalarından kuşatmıştır.
Allâh Te'âlâ onları her taraflarından ihâta iylemişdir.
Ama Allah bunları da çepeçevre kuşatmıştır.
Allah ise onların arkasındadır. Onları kavramıştır.
Allah ise onları arkalarından kuşatmıştır.
Allah ise onları arkalarından kuşatmış bulunuyor.
daħı Tañrı ardından anlaruñ ķaplayıcıdur.
Tañrı Ta‘ālā ileylerinde muḥīṭdur, barça işlerini bilür.
Onların bütün ixtiyarı Allahın əlindədir!
And Allah, all unseen, surroundeth them.
But Allah doth encompass them from behind!(6065)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |