3 Aralık 2024 - 2 Cemaziye'l-Ahir 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
İnşikâk Suresi 14. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnnehu zanne en len yehûr(a)

Şüphe yok ki o, öldükten sonra tekrar hayata dönmeyeceğini sanırdı.

Doğrusu o, (Rabbine) bir daha asla dönmeyeceğini sanmıştı.

Çünkü o hiçbir zaman ölümden sonra başka bir hayatta, Allah'a dönmeyeceğini sanırdı.

Hiç Rabbine dönmeyeceğini sanmıştı.

Doğrusu o (Rabbine) dönmeyeceğini sanmıştı.

Doğrusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı.

O (zalim, ahirette Rabbine) asla dönmiyeceğini sanmıştı.

Gerçekten o, ahirete dönmeyeceğini sanıyordu.

14,15. Çünkü o, hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı. Oysa gerçekten Rabbi onu görüyordu.

Ahret günü gelmiyecek sanırdı !

Çünkü o Rabbinin huzuruna hiç dönmeyeceğini sanıyordu.

13,14. Arz üzerinde o ’âilesi nezdinde mesrûren yaşayordı. Hiç bir vakit Allâh’ın huzûrına çıkmayacağını zan idiyordı.

Zira; o, bir daha dirilip dönmeyeceğini sanmıştı.

Çünkü o hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sanırdı.

Zira o, hiçbir zaman rabbine dönmeyeceğini sanırdı.

O hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı.

Bir daha (Rabbine) dönmeyeceğini sanmıştı.

Hiç Rabbine dönmeyeceğini sanmıştı.

Çünkü hiç inkılâb görmiyecek sanmıştı

Ve (o kâfir, yaptıklarının hesabını vermek üzere) Rabbine (O’nun manevi huzuruna) dönmeyeceğini zannediyordu.

O, kesinlikle dönmeyeceğini¹ sanıyordu.

1- Ölümden sonra diriltilmeyeceğine inanıyordu.

Çünkü o, hakıykaten ve kat'iyyen (Rabbine) dönmeyeceğini sanmışdı.

14,15. Çünki o, (Rabbine) aslâ dönmeyeceğini sanmıştı. Hayır! Şübhesiz Rabbi onu hakkıyla görücü idi!

Şüphesiz o (bir daha dirilip Rabbine) dönmeyeceğini sanmıştı.

Kesinlikle (ölümden sonra) yeniden diriltileceğini (döneceğini) kabul etmiyordu.

Çünkü hiç dönmiyeceğini sanıyordu.

Hesap için asla dönmeyecek zannediyordu.

Hiç şüphesiz o, Rabbine bir daha dönmeyeceğini zannediyordu.

Doğrusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı.

Ve yaptıklarının hesabını vermek üzere bir gün Rabb’ine döneceğini hiç düşünmezdi!

O, asla durum değişmeyecek zannetti!

Asla düşmeyeceğini sanıyordu.

Üstelik hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sanıyordu.

Şüphesiz ki o, (Rabbine) dönmeyeceğini sanıyordu.

(Ve) o, rahatının asla bozulmayacağını zannediyordu.

çünkü, hiçbir zaman [Allah’a] döneceğini düşünmedi.

O, bir gün hesap için Rabbinin huzuruna çıkacağına asla ihtimal vermiyordu. 18/36, 45/34-35

her halde o (Allah’a) döneceğini asla ummuyordu;

Hiçbir zaman (hesap vermek üzere Rabbinin huzuruna) dönmeyeceğini sanıyordu,

Kesinlikle O, bu hale düşmeyeceğini sanmıştı.

Muhakkak, o sanmıştı ki elbette dönmeyecektir.

Hiçbir sûrette Rabbine dönmeyeceğini sanırdı.

O, hiç (Rabbine) dönmeyeceğini sanmıştı.

Ba's ve haşr olunmayacağını zan iderdi.

Rabbinin huzuruna çıkacağını hiç hesaba katmazdı.

O, asla dönmeyeceğini sanıyordu.

Çünkü Rabbine hiç dönmeyecek sanıyordu.

Daha düşkün bir konuma asla geçmeyeceğini sanmıştı.

bayıķ ol śandı kim hergiz dönmeye ya'nį āħirete.

Ol ṣanurdı ki hergiz Tañrı ḥażretine dönmeye.

Və elə zənn edirdi ki, (öləndən sonra dirilib haqq-hesab üçün Rəbbinin hüzuruna) qayıtmayacaqdır.

He verily deemed that he would never return (unto Allah).

Truly, did he think that he would not have to return (to Us)!(6042)

6042 Most of the Evil in this world is due to the false idea that man is irresponsible, or to a mad and thoughtless indulgence of self. Man is not irr... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.