Ve-iżâ kâlûhum ev vezenûhum yuḣsirûn(e)
Ve insanlara ölçüp tartarlarken eksik ölçerler, eksik tartarlar.
Fakat onlara (başkalarına verilmek için) kendileri bir şey ölçüp tartarken eksiltme yaparlar.
Fakat diğer insanlara ölçüp tarttıklarında, ölçü ve tartıyı eksik yaparlar.
Ama kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksiltirler.
Onlara ölçtüklerinde veya tarttıklarında eksiltirler.
Fakat insanlara (verilmek üzre) ölçtükleri, yahud onlara tarttıkları zaman eksiltirler.
İnsanlar için bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman, zarar ettirirler.
2,3. Onlar, insanlardan bir şey aldıkları zaman tam ölçüp tartarlar. Kendileri bir şey sattıkları zaman onlara eksik ölçüp tartarlar.
Başkasına verirlerse ölçeklerin, ya da, tartıların eksik tutarlar!
Fakat kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar.
2,3. Ânlar ahâlîden alır iken tam ölçü isterler ve diğerlerine satar iken aldatırlar.
1,2,3. İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline!
Fakat kendileri onlara bir şey ölçüp, yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar.
Kendileri başkalarına vermek için ölçüp tarttıklarında ise haksızlık ederler (eksiltirler).
1, 2, 3. İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun!
Verdikleri zaman ise ölçüyü ve tartıyı eksik tutarlar.
Kendileri başkalarına bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçer ve tartarlar.
Onlara ölçtükleri veya tarttıkları vakıt ise eksiltirler
Fakat kendileri, onlara ölçekle yahut tartıyla bir şey verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar.
Satarlarken eksik ölçer, tartarlar.
Onlara (insanlara) ölçekle, yahud tartı ile verdikleri zaman ise eksiltenlerdir.
Fakat onlara (bir şey vermek üzere) ölçtükleri veya onlara tarttıkları zaman eksik verirler.
Ve (kendileri) onlara (insanlara) bir şey ölçtükleri veya tarttıkları (sattıkları) zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar.
Onlar, insanlar için ölçtüklerinde yahut tarttıklarında ise, eksik ölçüp, eksik tartarlar.
sonra başkaları için ölçerken, tartarken eksik verirler.
Bilâkis halk için ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik tartarlar.
Ama onlara, ölçüp tarttıkları/hesap ettikleri zaman da eksik verip zarara uğratırlar [yuhsirûn].
Kendileri onlara ölçtüklerinde veya tarttıklarında eksiltirler.
Fakat başkalarına bir şey ölçüp tartarak verecekleri zaman, işin içine hile karıştırır, vereceklerini eksiltmeye çalışırlar.
Kendilerinkini tarttıkları veya ölçtükleri zaman eksiltiyorlar.
başkalarına verirken eksik tartanların.
Fakat kendileri hak ve adaleti uygulamaya gelince, herkese hakkını tam vermezler. Ölçülü vermeye gelince haksızlık yaparlar. Verdiklerini sürekli eksik verirler.
Onlara (insanlara vermek için) ölçtüklerinde veya tarttıklarında ise eksiltirler.
Başkalarına bir şey ölçerken veya tartarken de eksik ölçer ve tartarlar.
ama borçlarını ölçüp tartmaya gelince, onu azaltmaya çalışırlar. ¹
Fakat kendileri onlara ölçüp tartarken eksik verirler. 6/152
ama başkaları için ölçüp tarttıkları zaman hak yerler.
2,3. Onlar ki, başkalarından bir şey aldıkları zaman tam tartıp alırlar, başka kimselere bir şey tarttıklarında ise eksik tartarlar!..
Kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik yaparlar.
Ve nâs için ölçtükleri veya tarttıkları zaman ise eksiltirler.
Fakat kendileri başkalarına satar, ölçüp tartarken eksik yapar, hîle karıştırırlar. [17, 35; 6, 152; 55, 9]
Kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar.
1,2,3. Nâsdan aldıklarını tamam ölçüb tartan ve nâsa virdikleri ölçüyi ve tartıyı noksan iden, kile ve terâzîde noksan idicilerin vay hâline!
Kendileri ölçerken veya tartarken onları zarara sokarlar.
Onlara tartıp/ölçtüklerinde eksik verenler..
Onlara satmak için ölçüp tartarken eksiltirler.
Onlara vermek üzere tartıp ölçtükleri zaman, eksiltmeye giderler.
daħı ķaçan ölçüp virdiler şinig-ile anlara yā dartup virdiler anlara ekserler.
Ve ḳaçan özleri keyl eylese, yā dartsalar ziyān itdürürler.
Onlar üçün ölçdükdə və ya çəkdikdə isə (onu) əskildərlər.
But if they measure unto them or weigh for them, they cause them loss.
But when they have to give by measure or weight to men, give less than due.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |