Vemâ yudrîke le’allehu yezzekkâ
(Ey Nebim!) Ne bilirsin; belki o, (Senden sormakla cehalet kirinden) temizlenecekti?
Belki o, arınacaktır, ne bilirsin?
Ne bilirsin belkide O senden öğrenecekleriyle günahlarından temizlenecekti.
Âmâ gelince senin böyle davranman gerektiğini bildiren belgeler neler? Umulur ki o pislikten, küfürden temizlenecek, vicdanını arındıracak.
Ne bilirsin belki de o arınacaktır?
Nerden biliyorsun; belki o, temizlenip-arınacak?
Onun halini sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden sormakla cehalet kirinden) temizlenecekti.
Nereden bileceksin? Belki o kör arınacaktı.
1,2,3,4,5,6,7,8,9,10. Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun. [719][720]*
Ne bilirsin, olabilir, o arınmak dileğinde
(Ey Resul!) Nereden bileceksin belki de o (senden öğrenecekleriyle cehalet kirinden) arınacaktı?
Ne bilirsin, belki de o arınacak;
(Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak,
1, 2, 3, 4. (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
Ne bilirsin, belki de o arınacak;
Ne bilirsin, belki o temizlenecek?
Ne bilirsin o belki temizlenecek
Sen bilemezsin, belki o tezkiye¹ olacak.*
(Onun haalini) sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden öğrenecekleriyle) temizlenecekdi.
3,4. (Habîbim, yâ Muhammed!) Hâlbuki sana ne bildiriyor ki, belki o (günahlardan)temizlenecekti veya nasîhat alacak da bu nasîhat kendisine fayda verecekti!
Nereden bileceksin ki. Belki o temizlenecek.
Ne bilirsin? Olabilir ki senden öğreneceği şeylerle nefsi pâk olur.
Ne bilirsin sen, belki o arınacak?
Hayır, bunu yapmamalıydın, ey Peygamber! Ne biliyorsun, belki de o kör adam, senin okuyacağın birkaç ayet sayesinde günah kirlerinden arınıp tertemiz bir kul olacak?
(Ey Muhammed!) Nereden biliyorsun! Belki o, (günâhlarından) temizlenecek,
Nereden bilebilirsin [ey Muhammed,] belki de o arınacaktı,
Nereden bileceksin belki de o arınacak. 4/146, 20/75-76
“Ve (sana gelince Ey Nebi!) Sen nereden bileceksin o (müşrikin) arınacağına[5566] dair bir ihtimal[5567] bulunduğunu;*
Sana ne şey bildirdi, olabilir ki, o temizlenecektir?
3, 4. Ne bilirsin, belki de alacağı öğütle arınacaktı. Yahut nasihati dinleyip ondan yararlanacaktı?
Ne bilirsin belki o arınacak?
Ne biliyorsun, belki o kendini geliştirecekti,
Ne bilirsin belki o, arınacaktır.
Nereden biliyorsun, belki arınacaktı.
Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek.
daħı ne nesene bildürdi saña? ola kim ol arma yazuķdan ya'nį senüñ sözüñ-ile
Nə bilirsən, bəlkə də, o (səndən islama dair soruşub öyrənəcəkləri ilə) təmizlənəcəkdir!
What could inform thee but that he might grow (in grace)
But what could tell thee but that perchance he might grow (in spiritual understanding)?-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |