5 Aralık 2024 - 4 Cemaziye'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enfâl Suresi 61. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-in cenahû lisselmi fecnah lehâ vetevekkel ‘ala(A)llâh(i)(c) innehu huve-ssemî’u-l’alîm(u)

Fakat barışa yanaşırlarsa sen de yanaş ve Allah'a dayan. Şüphe yok ki o, her şeyi duyar, bilir.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, Sen de onlara yanaş ve (siyasi kabiliyetini kullanarak bu anlaşmadan kârlı çıkmak hususunda tedbir al ve) Allah’a güven. Zira O gerçekten İşitendir ve her şeyi hakkıyla Bilendir.

Ama onlar eğer barıştan yana eğilim gösterirlerse, sen de barıştan yana ol ve Allah'a güven. Çünkü O, gerçekten herşeyi işiten ve herşeyi bilendir.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sulh isterlerse sen de barışa meylet. Allah'a dayanıp güven, işlerini Allah'a havale et. Allah onların barış tekliflerini işitiyor, onların bu konudaki samimiyetlerinin derecesini de iyi biliyor.

bk. Kur’an-ı Kerim, 4/90; 47/35.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de yanaş ve Allah'a güven. Muhakkak O, duyandır, bilendir.

Eğer onlar barışa eğilim gösterirlerse, sen de ona eğilim göster ve Allah'a tevekkül et. Çünkü O, işitendir, bilendir.

Eğer düşmanlar barışa yanaşırlarsa, sen de ona yanaş ve Allah'a güven. Allah onların sözlerini işiticidir, (niyetlerini) bilicidir.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de yanaş ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O, işiten ve bilendir.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a tevekkül et! Çünkü Allah her şeyi işitendir; her şeyi bilendir.[160]

[160] Barışa barışla karşılık vermek hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, VIII, 61-65.

Eğer onlar, barışa yanaşırlarsa, sen dahi yanaş, Allaha güven, o işitir, o bilir

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de barıştan yana ol ve Allah'a güven. Çünkü O, (her şeyi) hakkıyla işitendir, (her şeyi) hakkıyla bilendir.

Eğer sulha temâyül iderler ise sen de mukâbelede bulun ve Allâh’a tevekkül it çünki her şeyi işidir, bilür.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de yanaş ve Allah'a güven. O, şüphesiz işitir ve bilir.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de ona yanaş ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Eğer barışa yanaşırlarsa sen de yanaş ve Allah’a güven; O her şeyi işitendir ve bilendir.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a tevekkül et, çünkü O işitendir, bilendir.

Onlar barışa eğilim gösterirlerse sen de ona eğilim göster ve ALLAH'a güven. O, İşitendir, Bilendir.

Eğer onlar barıştan yana olurlarsa, sen de barıştan yana ol! Ve Allah'a güven. Çünkü işiten ve bilen O'dur.

Ve eğer selme yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allaha mütevekkil ol, çünkü işiden bilen ancak odur

(Resûlüm!) Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona (barışa) yanaş ve Allah’a tevekkül et. Şüphesiz O her şeyi hakkıyla işitendir, her şeyi hakkıyla bilendir.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de yanaş ve Allah'a tevekkül¹ et. Kuşkusuz O, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen'dir.

1- Allah\a güvenme, O\na dayanma; her türlü çabayı gösterdikten sonra sonucu Allah\a bırakma.

Eğer (düşmanlar) barışa meylederlerse sen de ona yanaş ve Allaha güvenib dayan. Çünkü her şey'i hakkıyle işiden, kemâliyle bilen bizzat Odur.

Eğer (onlar) barışa yanaşırlarsa, o hâlde (sen de) ona (o barışa) yanaş ve Allah'a tevekkül et! Şübhesiz ki Semî' (hakkıyla işiten), Alîm (herşeyi bilen) ancak O'dur.

Ve eğer onlar barıştan yana eğilim gösterirlerse, sen de barıştan yana ol ve (gerekli tedbiri aldıktan sonra,) Allaha güven: Şüphesiz o, gerçekten (her şeyi) işiten, (her şeyin aslını) bilendir! *

(*) Allah’a güvenme, her zaman ve her konuda O’na dayanma; her türlü gayret ve çabayı gösterdikten sonra sonucu Allah’a bırakmadır.

Eğer onlar barış yapmakdan yana olurlarsa, sende onlarla barış yap ve Allah’a güven. Şüphesiz Allah, her şeyi işiten ve her şeyi bilendir.

Eğer onlar barışa yanaşacak olurlarsa , sen de yanaş. Allah’a dayan. Çünkü O işiticidir, bilicidir.

Eğer onlar musalâhaya meylederlerse sen de ona meyledebilirsin. Allah/a mütevekkil ol. Çünkü O, semi/dir, hakkıyle âlimdir.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de yanaş ve Allah’a dayan²⁶. Muhakkak ki O, Semî’dir, Alîm’dir.

26 Krş. Nisâ, 4/86, 128

Eğer onlar barışa eğilim gösterirlerse, sen de ona eğilim göster ve Allah'a tevekkül et. Çünkü O, işitendir, bilendir.

Şayet düşmanlar barışa yanaşırlarsa, sen de barış yanlısı ol ve endişe etme, gerekli tedbiri aldıktan sonra, Allah’a güven. Kuşkusuz O, her şeyi işitendir, bilendir.

Barış’a yanaştılarsa, sen de ona yanaş! Allah’a tevekkül et! Gerçekten O, Bilen İşiten’dir.

Sevgili resulüm! barış isterlerse sen de iste. İşini sağlama al, gerisini Allah'a bırak. Çünkü, engin bilgi gücüyle her şeyi duyup eden odur.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de barışa yanaş! Allah’a dayan! Çünkü O, işitendir, bilendir.

Onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona (barışa) yanaş ve Allah’a güven! Şüphesiz ki yalnızca O duyandır, bilendir.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de barıştan yana ol ve Allah’a güven. Çün-kü O, hakkıyla işitendir, eksiksiz bilendir.

Ama eğer onlar barıştan yana eğilim gösterirlerse, sen de barıştan yana ol ve Allah’a güven: çünkü O, gerçekten her şeyi işiten, her şeyin aslını bilendir!

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de barıştan yana ol! Ve her daim Allah’a güven. Şüphesiz O her şeyi işitir ve bilir. 3/160- 161, 4/22- 25- 90, 8/49, 9/129, 14/11, 47/35, 49/9

Ama eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de yanaş![¹³⁸⁹] Ne ki[¹³⁹⁰] yalnızca Allah’a güven: unutma ki O duyulmayanı duyan, bilinmeyeni bilendir.

[1389] Onursuz bir barışı yeren bir âyet için bkz: 47:35. [1390] Buradaki ve bağlacının bu bağlamda en uygun karşılığı.

(Ey Muhammed, bu hazırlığınızı görüp de) Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de barışa meylet ve Allah'a güvenip dayan, Şüphe yok ki O, herşeyi hakkıyle işitendir ve hakkıyle bilendir.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de yanaş ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Ve eğer onlar sulha meylederlerse sen de ona meylet ve Allah Teâlâ'ya tevekkül kıl! Şüphe yok ki, her şeyi bihakkın işitici ve tamamıyla bilici olan ancak O'dur.

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de yanaş ve Allah'a güven. Çünkü Allah semîdir, alîmdir (her şeyi hakkıyla işitir ve bilir). [4, 90; 47, 35]

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a dayan, çünkü O, işitendir, bilendir.

Eğer onlar (düşmanlar) Sulh ve selâma meyl iderlerse sen de meyl it ve Allâh'a tevekkül iyle. Allâh Te'âlâ işidici ve bilicidir.

Eğer barışa yanaşırlarsa, sen de barıştan yana ol ve Allah’a güvenip dayan. Her şeyi dinleyen ve bilen O’dur.

Eğer barışa yanaşırlarsa sen de yanaş ve Allah'a güven. Şüphesiz O işiten ve bilendir.

Onlar barışa yanaşacak olursa sen de yanaş ve Allah'a tevekkül et. Şüphesiz O herşeyi işitir, herşeyi bilir.

Eğer barışa eğilim gösterirlerse sen de buna yanaş ve Allah'a tevekkül et. Çünkü O, en iyi işitenin, en iyi bilenin ta kendisidir.

daħı eger meyl eyleyeler barışmaġa meyl eyle aña. daħı tevekkül eyle Tañrı üzere bayıķ ol işidicidür bilicidür.

Daḫı eger meyl eyleseler barışmaġa sen daḫı meyl eyle aña. Daḫı ṣıġın Allāha, taḥḳīḳ ol Allāh her nesneyi işidicidür, bilicidür.

Əgər onlar sülhə (barışığa) meyl etsələr, sən də sülhə meyl et və Allaha bel bağla. Həqiqətən, O (Allah hamınızın sözlərini) eşidəndir, (niyyətlərinizi) biləndir!

And if they incline to peace, incline thou also to it, and trust in Allah. Lo! He is the Hearer, the Knower.

But if the enemy incline towards peace, do thou (also) incline towards peace, and trust in Allah. for He is One that heareth and knoweth (All things).(1228)

1228 While we must always be ready for the good fight lest it be forced on us, even in the midst of the fight we must always be ready for peace if the... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.