11 Ekim 2024 - 8 Rebiü'l-Ahir 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enfâl Suresi 59. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velâ yahsebenne-lleżîne keferû sebakû(c) innehum lâ yu’cizûn(e)

Kafirler, işin geçip gittiğini, kendilerinin unutulduğunu ve bir daha da horlanmayacaklarını, aciz bir hale getirilmeyeceklerini sanmasınlar.

İnkâr (ve nankörlük) edenler, (öyle) yakayı kurtarıp gideceklerini sanmasınlar; gerçek şu ki, onlar (Bizi) aciz bırakamazlar. (Kötülüklerinin unutulacağını ve Allah’ı atlatacağını zannedenler gafillerdir.)

Bunun için Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, Allah'tan kaçıp kurtulacaklarını sanmasınlar. Yani O'nun istediği şeyin gerçekleşmesine, asla engel olamayacaklardır.

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler, ilâhî kanunların dışına çıkarak yakayı kurtardık sanmasınlar. Çünkü onlar bizi âciz bırakamazlar.

İnkar edenler yakalarını kurtarıp geçtiklerini sanmasınlar. Onlar (bizi) acze düşüremezler. [9]

9.Yani onlar Allah`ın azabından ve intikamından kendilerini kurtaramayacaklardır.

İnkâr edenler, kaçıp-kurtulduklarını sanmasınlar; gerçek şu ki, onlar (bizi) aciz bırakamazlar.

(Bedir savaşında) kurtulan kâfirler, aslâ zannetmesinler ki, azabımızdan kurtulmuşlardır. Onlar, kendilerine azabımızın ulaşmasından bizi âciz bırakamazlar.

O kâfirler, Bizi geçeceklerini (Biz’den kaybolacaklarını) sanmasınlar. Onlar, (Bizi) aciz bırakamazlar.

İnkâr edenler, bizim elimizden kurtulup geçtiklerini sanmasınlar. Onlar bizi âciz bırakamazlar.

Sanmasın kâfirler kurtuldukların, onlar âciz bırakamazlar

İnkâr edenler (yaptıklarının bedelini ödemeden) yakayı kurtardıklarını sanmasınlar. Onlar, kendilerine azabımızın ulaşmasına engel olamayacaklardır.

Kâfirlerin galebe ideceğine inanma çünki Allâh’ın kudretini tenkîs idemezler.

İnkar edenler, asla öne geçtiklerini sanmasınlar, çünkü onlar bizi aciz bırakamıyacaklardır.

İnkâr edenler, asla yakayı kurtardıklarını zannetmesinler. Çünkü onlar (sizi) âciz bırakamazlar.

İnkâra sapanlar sakın yakayı kurtardık sanmasınlar; çünkü ne yapsalar kurtulamayacaklardır.

İnkâr edenler yakayı kurtardıklarını sanmasınlar. Çünkü onlar (bizi) âciz bırakamazlar.

Kafirler, kurtulduklarını sanmasınlar. Kaçamazlar.

O kâfirler ileri geçip kurtulduklarını sanmasınlar. Onlar kesinlikle (bizi) aciz bırakamazlar.

Ve o küfr edenler asla zannetmesinler ki ileri gitmişlerdir çünkü onlar âciz bırakamazlar

Kâfirler (müstahak oldukları azaptan) kaçıp kurtulabileceklerini sanmasınlar. Şüphesiz ki onlar (bizi) asla âciz bırakamazlar. (Kendilerine azabımızın ulaşmasına engel olamazlar.)

Gerçeği yalanlayan nankörler, kendilerinden vazgeçildiğini sanmasınlar. Onlar, Bizi aciz bırakamazlar.

O küfredenler (yakalarını kurtarıb) geçdiklerini ve (sizi) âciz bırakacaklarını asla zannetmesin (ler).

İnkâr edenler sakın öne geçtiklerini (kaçıp kurtulduklarını) sanmasınlar! Şübhe yok ki onlar (Allah'ı) âciz bırakamazlar.

Ve (doğruları) inkâr etmiş olanlar zannetmesinler ki (antlaşmalara ihanet ederek) öne geçtiler. Kesinlikle onlar (başlarına geleceklere) engel olamayacaklar.

Doğruları inkâr edenler zannetmesinler ki (antlaşmalara ihanet ederek) öne geçtiler. Onlar (başlarına geleceklere) engel olamayacaklar.

O kimseler ki Allah’ı tanımazlar, onlar kurtulacaklarını sanmasınlar. Çünkü onlar Allah’ı yıldıramazlar.

Kâfir olanlar zinhar zannetmesinler ki geçip gittiler [⁶] Çünkü onlar bizi âciz kılamazlar.

[6] Azaptan kurtuldular.

İnkâr edenler sakın öne geçtiklerini sanmasınlar! Onlar sizi âciz bırakamazlar!

Küfre sapanlar, asla öne geçtiklerini sanmasınlar; çünkü onlar (sizi) aciz bırakamayacaklardır.

İnkâr edenler, yaptıkları ihânetin cezasını çekmeden elimizden kaçıp kurtulacaklarını sanmasınlar. Çünkü onlar, Allah’ın kendilerine —gerek doğrudan, gerek mümin kullarının eliyle— azap etmesine asla engel olamayacaklar! İşte bunun içindir ki, ey müminler!

İnkâr etmiş olanlar saymasın ki öne geçtiler. Onlar, aciz bırakamazlar (kaçıp kurtulamazlar).

İnkarcılar, kendilerini ileri sanmasınlar, artık kimseyi sindiremezler.

Öyle davranın ki; İnkâr edenler yakayı kurtardıklarını asla zannetmesin. Biz yaptık oldubitti demesinler! Çünkü onlar sizi aciz bırakamazlar.

Kâfir olanlar (Allah’ı) geçtiklerini (azaptan kurtulduklarını) sanmasınlar! Şüphesiz ki onlar, (bizi) aciz bırakamazlar. [*]

Benzer mesajlar: En‘âm 6:134; Tevbe 9:2, 3; Yûnus 10:53; Hûd 11:20, 33; Nahl 16:46; Nûr 24:57; ‘Ankebût 29:22; Fâtır 35:44; Zümer 39:51; Şûrâ 42:31; A... Devamı..

Sakın (Bedir’de sağ kalan) o kâfirler yakalarını kurtardıklarını sanmasınlar. Çünkü onlar (Bizi) kesinlikle âciz bırakamazlar.

(Bunun için) o hakkı inkara şartlanmış olanlar, [Allah’tan] kaçıp kurtulacaklarını sanmasınlar: ⁶³ [O’nun murad ettiği şeyin gerçekleşmesine] asla engel olamayacaklar.

63 Lafzen, “(Allah’ı) aciz bırakacaklarını düşünmesinler”.

O küfre sapanlar bizi atlatacaklarını sanmasınlar. Çünkü onlar elimizden asla kurtulamazlar. 4/14, 5/37, 14/22, 39/13

Ve küfre saplanan kimseler (Bizi) aşabileceklerini sanmasınlar.[¹³⁸⁷] Unutmasınlar ki onlar (Allah’ı) atlatamazlar.

[1387] “Birini-bir şeyi geçmek aşmak” anlamına gelen sebekûnun bu anlamda kullanıldığı bir başka örnek için Ankebut sûresinin 39. âyetine bkz.... Devamı..

(Savaş sonu kaçan) Kafirler yakayı kurtardıklarını sanmasınlar, şüphe yok ki onlar bizi aciz bırakamazlar! (Onlar ergeç layık oldukları cezaya çarptırılacaklardır.)

İnkâr edenler, asla yakayı kurtardıklarını zannetmesinler. Çünkü onlar âciz bırakamazlar.

Ve o kâfirler asla zannetmesinler ki, ilerleyip kurtulmuşlardır. Şüphe yok ki, onlar aciz bırakamayacaklardır.

İnkâr edenler, öne geçtiklerini hiç zannetmesinler. Onlar elimizden kurtulamazlar.

İnkar edenler (bizim elimizden kurtulup) geçtiklerini sanmasınlar. Onlar (bizi) aciz bırakamazlar.

Kâfirler 'azâbımızdan kurtulacaklarını zan itmesünler. Onlar bizi kendilerine 'azâb itmekden 'âciz kılamazlar.

O kâfirler, kaçıp kurtulacaklarını sanmasınlar. Sizi çaresiz bırakamazlar.

O kafirler asla üstün geldiklerini sanmasınlar. Çünkü onlar (sizi) aciz bırakamazlar.

İnkâr edenler kimseyi atlattıklarını sanmasın; onlar Allah'ı âciz bırakamazlar.

Küfre sapanlar sakın öne geçtiklerini düşünmesinler. Onlar bizi âciz bırakamazlar.

daħı śanma anları kim kāfir oldılar ilerü geçdiler ya'nį ķurtıldılar bayıķ anlar 'āciz eylemezler.

Daḫı ṣanma ol kişileri ki kāfir oldılar, ḳurtuldılar Tañrı ‘aẕābından.Anlar bizi ‘āciz eylemezler

(Bədr müharibəsində qaçıb) canlarını qurtaran kafirlər əsla elə zənn etməsinlər ki, (əzabımızdan) xilas olmuşlar. Onlar (Allahı özlərinə əzab verməkdən) aciz edə bilməzlər! (Allahın əzabından qaçıb qurtara bilməzlər!)

And let not those who disbelieve suppose that they can outstrip (Allah's purpose). Lo! they cannot escape.

Let not the unbelievers think that they can get the better (of the godly): they will never frustrate (them).


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.