Elleżîne ‘âhedte minhum śümme yenkudûne ‘ahdehum fî kulli merratin vehum lâ yettekûn(e)
Onlar, kendileriyle ahitleştiğin kimselerdir, sonra her defasında da ahitlerini bozarlar ve onlar, hiç çekinmezler.
Bunlar(ın bazısı), içlerinden kendileriyle antlaşma yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında ahitlerini bozup (hıyanete girişeceklerdir). Onlar Allah’tan korkmayan (ve azabından) sakınmayan (kişilerdir).
O inanmayanlar kendileriyle antlaşma yaptığında, hiç çekinmeden her defasında yaptıkları antlaşmayı bozan kimselerdir.
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın halde, her defasında antlaşmalarını bozanlar ve Kuran esaslarını benimsemeyip Allah isyandan korunmayanlardır.
Bunlar kendileriyle antlaşma yaptığın (şu) kimselerdir ki her keresinde antlaşmalarını bozarlar, hiç sakınmazlar. [8]
Bunlar, içlerinden antlaşma yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında ahidlerini bozarlar. Onlar sakınmazlar.
Onlar kendileriyle muahede (andlaşma) yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında sözleşmelerini bozuyorlar. (Hazreti Peygamber aleyhisselâm aleyhine hareket etmemek üzere söz veren Beni Kurayza kabilesi, bu andlaşmayı bozup Bedir'de müşriklere yardım etmiş ve bundan sonra yapılan bir andlaşmayı da bozarak Hendek savaşında yine aleyhte bulunmuştu.)
O kâfirler ki; onlarla anlaşma yaptın, sonra her seferinde anlaşmalarını bozarlar. Ve sakınmazlar.
Sen kendileriyle anlaşma yaptığın halde onlar, hiç çekinmeden her defasında anlaşmalarını bozarlar.
Sen onların nicesiyle sözleştin, yine onlar ahitlerin her yapışta sakınmazlar, bozarlar
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra da her defasında hiç çekinmeden antlaşmalarını bozan kimselerdir.
Kendilerine mu’âhede ’akd itdiğin halde dâimâ mu’âhedeyi bozarlar ve Allâh’dan korkmayanlar da böyledir.
56,57. Anlaşma yaptığın kimseler, sonucundan sakınmayarak anlaşmalarını her defasında bozarlar. Savaşta onları yakalarsan, arkalarındakilere ibret olacak şekilde, darmadağın et.
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra da her defasında antlaşmalarını hiç çekinmeden bozan kimselerdir.
Kendileriyle antlaşma yapıldığı halde, her defasında Allah’tan korkmadan yaptıkları antlaşmayı bozanlardır.
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra her defasında hiç çekinmeden ahidlerini bozan kimselerdir.
Onlar, sen kendileriyle anlaşma yaptığın halde her defasında anlaşmalarını bozanlardır. Onlar erdemli davranmazlar.
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın halde her defasında antlaşmalarını bozarlar ve bundan hiç çekinmezler.
Onlar ki kendilerinden muahede almışındır da sonra her def'asında ahidlerini nakzederler ve hiç çekinmezler,
55-56. Şüphesiz ki, Allah nezdinde, (yeryüzündeki) canlıların en şerlisi/kötüsü kâfirlerdir, *onlar artık îmân etmezler. *(Resûlüm!) Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra da her defasında antlaşmalarını hiç çekinmeden bozan kimselerdir.
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın halde, her defasında hiç çekinmeden antlaşmalarını bozan kimselerdir.
Onlar, içlerinden kendileriyle muaahede etdiğin kimselerdir ki (muaahededen) sonra her defasında ahidlerini bozarlar. Onlar sakınmazlar da.
Onlar, kendileriyle andlaşma yaptığın, sonra da her def'asında andlaşmalarını bozan ve (Allahdan) sakınmayan kimselerdir.(2)
Onlar ki, kendileriyle (barış ve saldırmazlık için) antlaşma yaptığın, sonra da her defasında antlaşmalarını hiç çekinmeden bozan (size saldıran) kimselerdir. *
Onlardan seninle antlaşma yapıp da, her seferinde antlaşmalarını bozanlar var ya, işte onlar sakınmayan kimselerdir.
O kimseler ki kendileriyle antlaşırsın, sonra her seferinde antlarını bozarlar, onlar sakınmıyanlardır.
Onlar, kendileriyle muahede ettiğin kimselerdir ki muahededen sonra her defasında ahidlerini bozarlar, onlar bu hususta sakınmazlar.
Onlar kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra da her defasında antlaşmalarını bozan kimselerdir. Çünkü onlar (insan olmanın verdiği) sorumluluk bilincinde olmayanlardır.²³
Onlardan anlaşma yaptığın kimseler, sonra her defasında anlaşmalarını bozarlar ve onlar hiç çekinmezler.
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, fakat her fırsatta antlaşmayı bozan ve hiçbir ahlâksızlıktan, kötülükten çekinmeyen kimselerdir.
Kendilerinden söz / ahid aldığın kimseler, her defasında ahidlerini yine bozuyorlar. Onlar sakınıp korunmazlar.
Bu gibilerle sözleşme yapsan bile iki de bir ihlâl ederler. Çünkü sağlamcılığı önemsemezler.
İnkâr edenlerin hiçbir konuda sağlam sözleri yoktur. İnkâr edenler hiçbir zaman sözlerinin arkasında durmazlar. İnkâr edenlerle oturup; barış, huzur, esenlik ve karşılıklı haklar üzerine anlaşma yaparsan, onlar her defasında çıkarlarına geldiği anda bozarlar. Onun için dikkatli ol! İnkâr edenlerle bir anlaşma yaparsan; sen sözünde dur, anlaşma hükümlerine riayet et, ancak inkâr edenlere güvenip de tedbirsiz davranma!
Kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra her defasında [takvâ]lı (duyarlı) davranmayıp sözleşmelerini bozanlar(a gelince),
Onlar kendileriyle antlaşma yaptığın halde her defasında antlaşmalarını, hiç çekinmeden bozan kimselerdir.
KENDİLERİYLE bir andlaşma yapmış olduğun halde, Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşımaksızın, fütursuzca her fırsatta sözlerinden dönen kimselere gelince, ⁵⁹
Kendileriyle ahit yaptıktan sonra her seferinde sorumsuzca bu ahdi/antlaşmayı bozanlara gelince: 2/100- 177, 3/70, 13/20, 16/91, 17/34, 33/20
KENDİLERİYLE anlaşma yaptıktan sonra, her seferinde, sorumsuzca anlaşmalarını bozanlara gelince:[¹³⁸⁴]
(Ey Muhammed) Onlar, kendileriyle andlaşma yaptığında her defasında hiç çekinmeden, verdikleri sözü yerine getirmeyen kimselerdir.
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra da her defasında antlaşmalarını hiç çekinmeden bozan kimselerdir.
Onlar ki, kendileriyle muâhede yapmış idin, sonra her defasında ahitlerini bozarlar ve onlar hiç çekinmezler.
Onlar kendileriyle anlaşma yaptığında hiç çekinmeden her defasında anlaşmayı bozan kimselerdir.
Sen kendileriyle andlaşma yaptığın halde onlar, hiç çekinmeden, her defa andlaşmalarını bozarlar.
Onlarla 'akd itdiğin mu'âhedeyi def'alarla bozub nakz idenler canavarlardan daha şerli ve aşağı olanlardır. Onlar Allâh'dan korkub şirk ve küfürden ictinâb itmezler.[¹]
Kendileriyle yaptığın her antlaşmadan sonra antlaşmalarını bozarlar. Onlar Allah’tan çekinmezler.
Antlaşma yaptığın kimseler, sonra her defasında hiç çekinmeden bunu bozarlar.
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, ancak her seferinde de pervasızca ahidlerini bozan kimselerdir.
Bunlar, kendileriyle antlaşma yaptığın kişilerdir. Ama her defasında antlaşmalarını bozarlar. Hiç çekinmez ki bunlar...
anlar kim 'ahd ķavl eyledük anlaruñ-ıla andan śırlar ķavullarını her bir gez daħı anlar śaķınmazlar.
Ol kişiler ki ‘ahd eyledük anlar‐ıla, andan ṣoñra ‘ahdlerini bozarlar herkerrede, anlar Tañrı Ta‘ālādan ḳorḳmadan.
Onlar (sənə qarşı müharibə etməmək barədə) əhd bağladığın kimsələrdir ki, (onu bağladıqdan) sonra hər dəfə əhdlərini pozar və Allahdan da qorxmazlar.
Those of them with whom thou madest a treaty, and, then at every opportunity they break their treaty, and they keep not duty (to Allah).
They are those with whom thou didst make a covenant,(1224) but they break their covenant every time, and they have not the fear (of Allah..
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |