9 Eylül 2024 - 5 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enfâl Suresi 51. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Żâlike bimâ kaddemet eydîkum veenna(A)llâhe leyse bizallâmin lil’abîd(i)

Bu, evvelce ellerinizle kendinize hazırladığınız şeydir ve şüphe yok ki Allah, kullarına zulmetmez.

(Ey kâfirler!) İşte bu (şiddet ve zahmet), sizin ellerinizin önceden takdim ettiği işler (kötülük ve nankörlükler) yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara asla zulüm (haksızlık ve yanlışlık) edici değildir (denilecektir).

“İşte bu sizin ellerinizle işlediğiniz günahların karşılığıdır. Yoksa Allah asla kullarına haksızlık yapmaz.”

İşte bu, sizin dünyada kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz bir sonuçtur. Allah kullarına zâlimce davranan biri değildir.

Bu sizin kendi ellerinizle işlediklerinizin karşılığıdır. Yoksa Allah, kullarına haksızlık etmez."

Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.

Bunun sebebi ellerinizin önceden yaptığı (şeyler) yüzündendir, bir de Allah'ın, kullarına zulüm yapmadığındandır.

“İşte bu (azap) sizin kendi elinizle yaptıklarınızdan dolayıdır. Çünkü Allah, aciz kullarına asla zulmedecek değildir.”

İşte bu, ellerinizle yapıp ettikleriniz yüzündendir. Şüphesiz Allah, kullara zulmedici değildir.

Bu, sizin eliniz ile yaptığınız şeydendir, Allah kullarına zulmeder değil

“İşte bu (ceza) sizin dünyada kendi ellerinizle işlediğiniz (zulüm ve haksızlığ)ın (ahiretteki) karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına asla haksızlık etmez!”

Bkz. 3/182

50, 51. Melekler kâfirlerin canını almağa geldikleri vakit ne müdhîş manzara teşekkül itdiğini göre idin! Yüzlerine dizlerine urdılar "Gidiniz ateş ’azâbını tadınız bu ’azâb kendi a’mâlinizin netîcesidir çünki Allâh kullarına zulüm itmedi." didiler.

50,51. Melekler, inkar edenlerin yüzlerine ve sırtlarına vurarak, "Yakıcı azabı tadın, bu, kendi ellerinizle yaptığınızın karşılığıdır" diyerek canlarını alırken bir görseydin! Yoksa Allah kullara asla zulmetmez.

(Ey kâfirler!) Bu, sizin ellerinizin önceden yaptığının karşılığıdır. Yoksa, Allah kullarına zulmedici değildir.

İşte bu, ellerinizle yapıp ettikleriniz yüzündendir ve kuşkusuz Allah kullara asla zulmedici değildir.

İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir, yoksa Allah kullara zulmedici değildir.

"Bu, ellerinizin yaptığına karşılıktır. ALLAH elbette kullara zalim değildir."

İşte bu, sizin kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz bir sonuçtur. Hiç şüphesiz Allah, kullarına hiçbir şekilde zalim biri değildir.

Bu işte sizin kendi ellerinizin takdim ettiği yüzünden ve Allahın kullarına zulümkâr olmadığındandır

50-51. (Resûlüm!) Meleklerin, yüzlerine ve arkalarına (demirden sopalarla) vurarak, “Tadın bakalım yakıcı azabı! İşte bu (azap,) önceden (dünyada iken işleyip) kendi ellerinizle yaptıklarınızın (cüz’î irâdenizle yapmış olduğunuz küfür ve günahlarınızın) karşılığıdır” diyerek canlarını alırken, o kâfirleri (n pişman ve perişan hâllerini) bir görseydin. Şüphesiz Allah, kullarına zulmedici değildir.

İşte bu, kendi ellerinizle yaptıklarınızın karşılığıdır, yoksa Allah kullarına asla haksızlık etmez.

Bunun sebebi, ellerinizin önce yapdığıdır, bir de Allahın, kullarına hakîkaten zulümkâr olmadığıdır.

İşte bu (azab), ellerinizin takdîm ettiği şeyler (daha önce işlediği günahlar)yüzündendir;(3) yoksa, şübhesiz ki Allah kullar(ın)a zulümkâr değildir.

(3)“Seyyiât (kötülükler) tahrîbât nev‘inden olduğu için, insan bir seyyie ile çok tahrîbât yapabilir. Müdhiş bir cezâya kesb-i istihkāk eder (hak kaza... Devamı..

İşte bu, (dünyadayken) kendi ellerinizle yaptığınız (zulüm ve kötülüklerin) karşılığıdır; yoksa Allah asla kullarına haksızlık yapmaz!"*

Onlara bu yapılanlar, kendi elleri ile kazanmış olduklarının karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına haksızlık yapıcı değildir.

İşte bu, kendi işlediklerinizin karşılığıdır. Yoksa gerçekten Allah kullarına karşı kıyıcı değildir.

Bu azap el emeğinizden dolayıdır. Allah kulları hakkında asla zulümkâr değildir.

(Melekler yine onlara) “Bu kendi ellerinizle önceden sunduğunuz şeylerin karşılığıdır. Muhakkak ki Allah kullarına asla zulmedici değildir” (derler).

Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.

“İşte bu ceza, kendi ellerinizle yaptığınız zulüm ve haksızlıklar yüzündendir, yoksa Allah, kullarına asla zulmedecek değildir.”

Bu, ellerinizin takdim ettiği şeyler sebebiyledir. Allah, Kullar’a zulmedici değildir.

Bu kötü muamele, tabiki yapılan yanlışa bir misillemedir. Herhalde Allah, kullarına haksızlık edecek değildir...

Onlara de ki; “Bu, sizin önceden yaptıklarınızın karşılığıdır. Yoksa Allah hiçbir insana haksızca zulmetmez.”

İşte bu, ellerinizin öne sunduğu şeyler yüzündendir. Şüphesiz ki Allah kullarına asla haksızlık edici değildir. [*]

Burada vurgulanan husus insanların zulmetmelerinin “sebep”, azaba uğratılmalarının ise “sonuç” olduğuna dikkat çekilmesidir. Benzer mesajlar: Âl-i İmr... Devamı..

(Ey kâfirler!) İşte bu (azap,) sizin ellerinizle kazandığınız (günâhlar) sebebiyledir. Çünkü Allah, kesinlikle kullara zulmedici değildir.¹

1 Aynı âyet için Bk. (Âlu İmrân: 182)

“kendi ellerinizle işleyegeldiğiniz [günahların] karşılığıdır bu; yoksa Allah asla kullarına haksızlık yapmaz!”

İşte bu, kendi ellerinizle yaptıklarınızın karşılığıdır, yoksa Allah’ın kullarına zulmetme ihtimali yoktur. 4/79, 28/47, 42/30- 48, 3/108- 117, 10/44, 41/46

bu, kendi ellerinizle işlediklerinizin karşılığıdır;[¹³⁸⁰] değilse Allah’ın kullarına haksızlık yapma ihtimali bulunmamaktadır.[¹³⁸¹]

[1380] Zımnen: Allah sadece ödüllendirir, ceza insanın kendi kendisine yaptığıdır. [1381] Leysenin cevabı bâ ile gelince, söz konusu eylemin imkân ... Devamı..

(Ey kafirler) İşte bu (yenilgi ve ölürken çekilen azap) işlemiş olduğunuz günahlar yüzündendir, yoksa Allah kuşkusuz, kullarına zulmedici değildir.

İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allâh, kullara zulmedici değildir.

Bu, işte ellerinizin takdim ettiği şey yüzündendir. Ve şüphe yok ki Allah Teâlâ kulları için zulmeder değildir.

“İşte bu, sizin ellerinizin işleyip öne sürdüğü işlerin karşılığıdır; yoksa Allah asla kullarına zulmetmez. ”

İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allah, kullara zulmedici değildir.

"Size bu 'azâb kendi elinizle yapdığınız (küfür ve 'isyânınızın) cezâsıdır. Allâh kullarına zulüm idici değildir" dirlerdi.

Siz, ne ettiyseniz onu buldunuz. Allah, hiçbir kuluna haksızlık yapmaz.

Bu kendi ellerinizle yaptığınızın karşılığıdır diyerek canlarını alırken bir görseydin! Allah, kullarına zulmedici değildir.

Bu sizin kendi elinizle hazırladığınız şeydir. Yoksa Allah kullarına hiçbir zaman haksızlık etmez.

"İşte bu, ellerinizin önden gönderdiği şeyler yüzündendir. Allah, kullara asla zulmetmez."

şol andan ölürüdür kim ilerü duttı ellerüñüz daħı bayıķ Tañrı degül žulm eyleyici ķulların.

Ol ‘aẕāb küfrüñüz sebebi‐y‐iledür ki işledüñüz. Daḫı Tañrı Ta‘ālā ẓulmeyleyici degüldür ḳullarına.

Bu (əzab) sizin öz əllərinizlə qazandığınız (əllərinizin törətdiyi) günahlara görədir. Yoxsa Allah bəndələrinə əsla zülm edən deyildir!

This is for that which your own hands have sent before (to the Judgment), and (know) that Allah is not a tyrant to His slaves.

"Because of (the deeds) which(1220) your (own) hands sent forth; for Allah is never unjust to His servants:

1220 The punishment is shown to be due to their own deeds of wrong, because Allah is never unjust in the least to His servants.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.