7 Eylül 2024 - 3 Rebiü'l-Evvel 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enfâl Suresi 48. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iż zeyyene lehumu-şşeytânu a’mâlehum vekâle lâ ġâlibe lekumu-lyevme mine-nnâsi ve-innî cârun lekum(s) felemmâ terâeti-lfi-etâni nekesa ‘alâ ‘akibeyhi vekâle innî berî-un minkum innî erâ mâ lâ teravne innî eḣâfu(A)llâh(e)(c) va(A)llâhu şedîdu-l’ikâb(i)

Hani o zaman Şeytan, onların yaptıklarını, kendilerine süslü ve hoş göstermişti de bugün insanlardan size üstün olacak yoktur, ben de şüphe yok ki size yardımcıyım demişti. Fakat iki ordu da görününce geri dönüp ben demişti, şüphe yok, sizden uzağım, çünkü ben, sizin görmediklerinizi görmedeyim ve Allah'tan korkmadayım ve Allah'ın cezası pek çetindir.

Bedir savaşına işaret edilmektedir.

(Hani) O zaman şeytan(i güçler) kendilerine (müşriklere) amellerini çekici göstermiş ve onlara: "Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım" demişti. Ne zaman ki, iki ordu birbirini görür oldu (vuruşmak ve kozlarını paylaşmak üzere karşı karşıya geldi) o (şeytan hemen), iki topuğu üstünde geri dönmüş ve: "Şüphesiz ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğinizi görüyorum ve ben Allah’tan da korkuyorum" demişti. Allah (Hakka ve halka hıyanet edenleri ceza ile) sonuçlandırması ve azabı pek şiddetli olandır.

Güya şeytan o zaman, onlara tüm yapıp ettiklerini güzel ve yerinde gösterip: “Bu gün, kimse sizinle baş edemez; çünkü ben de sizin arkanızdayım” demişti. Fakat iki ordu birbirinin görüş alanına girer girmez, topukları üzerinde geri dönüp; “Yoo” dedi “Ben sizden sorumlu değilim. Çünkü bakın sizin görmediğiniz bir şeyi görüyorum ben ve doğrusu Allah'tan korkuyorum. Çünkü Allah gerçekten azabında çok çetin ve çok şiddetlidir.”

Şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar, şeytanî güçler onlara amellerini süsleyip güzel gösterdiği zaman:
“Bugün dünyada sizi yenecek hiçbir millet yok, ben de sizi himaye edeceğim" demişti. Fakat iki taraf karşı karşıya gelip birbirlerini gördüklerinde arkasını dönüp kaçtı.
“Ben sizden kesinlikle uzağım. Ben sizin göremiyeceğiniz şeyleri görüyorum. Ben Allah'tan korkarım. Allah, emirlerine âsi olma ve davetine icabeti geciktirme suçuna denk, size âdil ceza verme gücüne sahiptir." dedi.

bk. Kur’an-ı Kerim, 14/22; 59/16.

Şeytan onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve: "Bugün insanlar içinde size üstün gelecek yoktur, ben de sizin yanınızdayım" demişti. İki grup karşı karşıya geldiğinde ise ökçelerinin üstüne geri dönüp: "Ben sizden uzağım, ben sizin göremediğinizi görüyorum; ben Allah'tan korkuyorum. Allah, azabı çetin olandır" dedi.

O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: 'Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım' demişti. Ne zaman ki, iki topluluk birbirini görür oldu (karşılaştı) o, iki topuğu üstünde geri döndü ve: 'Şüphesiz ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah'tan da korkuyorum' dedi. Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.

O zaman (Bedir savaşı için) Şeytan, onların yaptıklarını allayıp-pullayıp şöyle demişti: “- Bugün insanlardan size galip gelecek hiç bir kimse yoktur. Ben de size muhakkak yardımcıyım.” Fakat iki ordu karşı karşıya görününce, arkasını dönüp kaçarak şöyle dedi: “- Ben, sizden kesin olarak uzağım. Ben sizin göremiyeceğiniz şeyleri (melekleri) görüyorum. Ben gerçekten Allah'dan korkarım. Allah'ın azabı çok şiddetlidir.”

Ve hatırlayın ki o şeytan, onların yaptıklarını onlara güzel gösterdi. “Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur ve ben sizi kurtaracağım” dedi. İki grup birbiriyle karşılaşınca, o şeytan geri geri kaçtı. Ve: “Ben sizden beriyim, ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah’tan korkuyorum. Allah’ın cezası serttir” dedi.

Hani şeytan onlara yaptıklarını süslü gösterdi de, “Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur; şüphesiz ben de sizin yardımcınızım” dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce ardına döndü ve “Ben sizden uzağım, ben sizin görmediklerinizi görüyorum, ben Allah'tan korkuyorum, Allah'ın azabı şiddetlidir” dedi.

Hani şeytan onlara yaptıkları işleri hoş gösterip demişti ki: «Bugün sizi hiçbir kimse yenemez, ben size yardımcıyım», iki bölük birbirini görünce, izi üstü dönüp dedi ki: «Ben sizlerden ırağım, ben görürüm sizin görmediğinizi, ben Allahtan korkarım, Allahın azabı hayli katıdır»

Hani şeytan (Bedir'de savaştan hemen önce) yaptıkları işleri kendilerine güzel göstererek (inkârcılara): “Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yok, ben sizin arkanızdayım” demişti. Fakat iki ordu birbirini görünce, (şeytan) birdenbire geri dönerek: “Benim sizinle hiçbir ilgim yok, ben sizin görmediğiniz (melekler)i görüyorum ve ben Allah'tan sakınırım, çünkü Allah'ın azabı çok şiddetlidir” demişti.

Bkz. 14/22, 59/16

Şeytân ânların ef’âlini hazırlamış ve ânlara dimiş idi ki: "Bu gün galebe sizdedir, ben sizin yardımcınızım." Lâkin iki ordu karşu karşuya geldiği vakit arkasını çevirdi ve didi ki: "Ben karışmam sizin görmediğinizi ben görüyorum ben Allâh’dan korkarım ’azâbı şedîddir."

Şeytan onlara işlediklerini güzel gösterdi ve "Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur; doğrusu ben de size yardımcıyım" dedi. İki ordu karşılaşınca da, geri dönüp, "Benim sizinle ilgim yok; doğrusu sizin görmediğinizi ben görüyorum ve şüphesiz Allah'tan korkuyorum, Allah'ın azabı şiddetlidir" dedi.*

Hani şeytan onlara yaptıklarını süslemiş ve, “Bu gün artık insanlardan size galip gelecek (kimse) yok, mutlaka ben de size yardımcıyım.” demişti. Fakat iki taraf (savaş alanında) yüz yüze gelince (şeytan), gerisingeriye dönüp, “Ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğiniz şeyler (melekler)[252] görüyorum. Ben Allah’tan korkarım. Allah, cezası çetin olandır” demişti.

Bakınız: Enfâl sûresi, âyet, 8-9.

O vakit şeytan onlara yaptıklarını güzel göstermiş ve “Bugün insanlar arasında sizi yenecek kimse yoktur, ben de sizin yanınızdayım” demişti. Ardından iki güç birbirini görünce hemen dönüş yaptı ve “Şüphesiz benim sizin sorumluluğunuzla ilgim yok, kuşkusuz sizin görmediğinizi görüyorum ve elbette Allah’tan korkuyorum, Allah’ın cezası çetindir” dedi.

Hani şeytan onlara yaptıklarını güzel gösterdi de: Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur, şüphesiz ben de sizin yardımcınızım, dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce ardına döndü ve: Ben sizden uzağım, ben sizin göremediklerinizi (melekleri) görüyorum, ben Allah'tan korkuyorum; Allah'ın azabı şiddetlidir, dedi.

Şeytan, işlerini onlara süslemiş ve: "Bu gün halktan kimse sizi yenemez, ben sizin yanınızdayım," demişti. İki ordu yüz yüze gelince de, topukları üzerine geri dönüp, "Sizinle bir ilgim yok, sizin görmediğinizi görüyorum ve ALLAH'tan korkarım. ALLAH'ın cezası çetindir," demişti.

Şeytanın korkusu, haşyetsiz, yani saygısız bir korkudur.

Şeytan, onlara amellerini güzel gösterdiği zaman, "Bu gün insanlardan size galip gelecek yoktur, ben de size yardımcıyım." demişti. Fakat iki tarafın karşı karşıya geldiği görününce arkasını dönüp kaçtı ve şöyle dedi: "Ben sizden kesinlikle uzağım. Ben sizin göremeyeceğiniz şeyler görüyorum ve ben Allah'dan korkarım. Ayrıca Allah'ın azabı çok çetindir."

Ve o vakıt ki Şeytan kendilerine amellerini tezyin eylemiş de demişdi «bu gün insanlardan size galib gelecek yok, ben de size zahirim», fakat iki taraf karşı karşıya görününce ardına dönüverdi de «ben», dedi «sizden kat'ıyyen beriyim, ben sizin göremiyeceğiniz şeyler görüyorum, ben Allahtan korkarım, öyle ya Allahın ıkabı çok şiddetlidir»

Hani, şeytan, (müşrikleri, müslümanlara karşı savaşma hususunda cesaretlendirerek) yaptıkları işi onlara güzel göstermiş ve “Bugün artık insanlardan size galip gelecek (kimse) yok ve kesinlikle, ben de sizin yanınızdayım!” demişti. Fakat iki taraf (Bedir günü, savaş alanında) karşı karşıya gelip de birbirlerini görünce, (şeytan,) ökçeleri üzerinde geriye dönerek (bâtıl vaatlerle kandırmış olduğu müşriklere), “Ben sizden uzağım. Zira şüphesiz ben sizin göremediğiniz şeyleri (müslümanlara yardım etmek üzere savaş alanına gelen melekleri) görüyorum, Gerçek şu ki ben Allah’tan (beni helâk etmesinden) korkuyorum. Zira Allah’ın azabı çok şiddetlidir!” demişti.

* “… (şeytan,) ökçeleri üzerinde geriye dönerek”; Gördükleri karşısında korkup geriye doğru kaçarak, manasındadır.

Hani, şeytan¹ onlara yaptıkları işi süslü gösterip: “Bugün, sizi hiçbir insan topluluğu yenemez, ben de muhakkak sizin yardımcınızım.” dedi. Fakat iki ordu karşılaşınca geri döndü ve “Ben sizden uzağım, ben sizin görmediğinizi görmekteyim, ben Allah'tan korkarım. Zira Allah'ın azabı çok çetindir.” dedi.

1- Bu insandan olan şeytandır. (2/Bakara, 14)

O zaman şeytan onların yapdıklarını süslemiş ve şöyle demişdi: «Bugün insanlardan size galebe edecek (hiç bir kuvvet) yokdur. Ben de sizin muhakkak yardımcınızım». Vaktaki iki ordu (karşı karşıya) göründü, «Ben sizden kat'iyyen uzağım. Gerçek ben sizin göremeyeceğinizi görüyorum. Ben Allahdan korkarım elbet! Allah ukuubetinde çok şiddetlidir» dedi, iki topuğu üstüne (tabana kuvvet) kaçdı!

O zaman (Bedir günü) şeytan onlara amellerini süslü göstermiş ve: “Bugün insanlardan size galib gelecek kimse yoktur ve şübhesiz ben de size yardımcıyım!” demişti. Fakat iki ordu birbirini görünce arkasını döndü ve: “Şübhesiz ben sizden uzağım; doğrusu ben sizin görmediğiniz şeyleri (mü'minlere yardıma gelen melekleri) görüyorum; ben elbette Allah'dan (O'nun beni helâk etmesinden) korkarım. Çünki Allah, azâbı şiddetli olandır!” demişti.

Ve o zaman, şeytan (şeytanca davranan kişi) onlara yaptıklarını (onların yaptıkları saldırı planlarını) süsleyip,“Bugün, insanlar arasında size galip gelecek hiçbir kuvvet yoktur; kesinlikle ben de sizin yanınızdayım! ”demişti. Ama ne zamanki iki grup savaş düzeninde karşı karşıya geldi, o zaman (yaptığı şeyin kötü olduğunu anlayıp) topukları üzerinde gerisin geriye dönüp kaçmaya durdu ve şüphesiz ben sizden beriyim (sizinle bir alakam yoktur), muhakkak sizin (sezip) görmediğinizi ben görüyorum; doğrusu ben, (yaptıklarımdan dolayı başıma gelebilecek azap hususunda) Allah’tan korkarım ve Allah, cezası çetin olandır demişti.*

(*) Detaylı bilgi şöyledir: Müşrikler Kinâne kabilesi ile savaş halindeydiler, müslümanlara karşı da bir savaş açtıklarında onlar tarafından arkadan v... Devamı..

Şeytan onların yaptıklarını kendilerine süslü göstermişti ve onlara “Bugün insanlardan sizi yenecek kimseler yoktur. Bende size yakınım (destekliyorum)” demişti. Daha sonra savaşacak iki topluluk karşılıklı görülünce, tabanları üzerinde döndü ve desteklediği tarafa “Ben sizden uzaklaşıyorum ve ben sizin görmediklerinizi görüyorum, ayrıca ben Allah dan da korkuyorum” dedi. Allah hesabı çok şiddetli olandır.

O gün Şeytan onların işlediklerini onlara güzel göstererek dedi ki: "Bugün insanlar arasında sizi yenecek kimse yoktur. Besbelli ki, ben de sizin yardımcınızım." Ancak iki bölük biribiriyle karşılaşınca ters yüzüne dönüp dedi: "Benim sizinle işim yok. Çünkü ben sizin görmiyeceklerinizi görürüm. Çünkü ben Allah’tan korkarım. Allah’ın vereceği azap ağır olur."

Hani şeytan onlara işlerini bezemiş, «— Bugün nâstan sizi beğenecek yoktur, ben de sizin feryadınıza koşarım» demişti. Vaktaki iki taraf birbirini görünce şeytan arkasına dönüp «— Ben sizden ilişiği kesiyorum, çünkü ben sizin görmediklerinizi görüyorum, ben Allah/tan korkarım» demişti. Allah ukubetinde şiddetlidir.

Hani şeytan onlara yaptıklarını süsleyip güzel göstermiş ve “Bugün artık insanlardan size galip gelecek kimse yoktur. Ben sizin mutlak arkanızdayım/yanınızdayım [câr]” demişti. Ne zaman ki (savaş alanında) iki birlik [fi’etân] birbirini görünce/yüz yüze gelince, ökçesi üzerine geriye dönüp, “Ben sizden uzağım, sizin görmediklerinizi ben görüyorum.¹⁹ Ben Allah’tan korkarım. Çünkü Allah, cezası şiddetli olandır” demişti.

19 Bkz. Enfâl, 9

Hani (tecessüm eden) şeytan, onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara, “Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım” demişti. Ne zaman ki, iki topluluk birbirini görür oldu (karşılaştı) o, iki topuğu üstünde gerisin geriye döndü ve “Şüphesiz ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğinizi (azap meleklerini) görmekteyim, ben Allah'tan da korkmaktayım. Allah, azabı şiddetli olandır.” dedi.

Hani, kâfirlerin ruhlarını, vicdanlarını tamamen ele geçirmiş olan şeytan, türlü bahaneler ve telkinlerle onlara yaptıklarını güzel göstererek, “Korkmayın,bugün insanlardan hiç kimse sizi yenemez, ben sizin yanınızdayım!” demişti. Fakat iki ordu karşı karşıya gelince, hemen gerisin geriye dönerek, “Bakın!” dedi, “Ben sizin yaptığınız kötülüklerden uzağım! Sizinle tüm ilişkimi kesiyor, hakkınızda hiçbir sorumluluk kabul etmiyorum! Çünkü ben, sizin nefret ve ihtirâsa kapılarak göremediğiniz gerçekleri, yani, şehâdet şerbetini içmek için er meydanına çıkan ve melekler tarafından bizzat desteklenen bu yiğitlerle asla baş edilemeyeceğini görüyorum. Doğrusu ben, her ne kadar emirlerine itaat etmesem de, Allah’tan korkarım; çünkü bilirim ki, Allah’ın azâbı çok şiddetlidir!” Böylece şeytan, inkârcıları oracıkta yüz üstü bırakıp kaçmıştı.

Hani, Şeytan onlara amellerini süsledi.
“Bugün İnsanlar’dan size galip gelecek yoktur. Ben, sizin için destekçiyim” dedi.
İki Düşman Ordu" karşılaştığında yüzüstü bırakıverdi:
“Ben, sizden uzağım. Ben, görmeyeceğiniz şeyleri görüyorum. Ben, Allah’tan korkuyorum. Allah Cezalandırması şiddetli olandır” dedi.

O gün şeytan, onlara kendi yaptıklarını beğendirmek için: " Ben, yanınızdayım, Artık bugün hiç bir kuvvet sizi alt edemez " diyor, ama iki tarafın savaş birlikleri, birbirilerini görme menziline geldi mi hemen çark edip: " Artık sizinle işim bitti, çünkü ben, sizin göremediğiniz birtakım güçler görüyorum. Açıkçası Allah'tan korkuyorum. Çünkü onun tokadı serttir " gibi bahaneler uyduruyordu.

Hani şeytan onlara yaptıklarını süslemiş, "Bu gün artık insanlardan size galip gelecek kimse yok, mutlaka ben de size yardımcıyım." demişti. Fakat iki taraf savaş alanında yüz yüze gelince şeytan arkasını dönüp, "Ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğiniz gerçekleri görüyorum. Ben Allah’tan korkarım. Allah’ın cezası çetindir." demişti.

Hani şeytan onlara yaptıklarını güzel göstermiş ve “Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur; şüphesiz ki ben de sizin yardımcınızım!” demişti. Ne zaman ki iki ordu birbirini görünce (şeytan) iki topuğunun üzerine geriye dönmüş ve “Şüphesiz ki ben sizden uzağım; şüphesiz ben sizin göremediğinizi görüyorum; gerçek şu ki ben Allah’tan korkuyorum. [*] Allah’ın azabı şiddetlidir.” demişti.

Benzer mesaj: Haşr 59:16.

O zaman şeytan, onlara yaptıkları işi güzel gösterip: “Bu gün, ben de sizin yanınızdayken insanlardan hiç kimse sizinle asla baş edemez.” demişti. Fakat daha iki taraf birbirini görünce arkasını dönüp kaçtı ve: “Ben kesinlikle sizden uzağım. Ben sizin görmediğinizi görüyorum¹ ve ben Allah’tan korkuyorum.” dedi. Çünkü Allah’ın cezâsı, çok şiddetlidir.²

1 Yani, “Allah’ın Müslümanlara yardım için gönderdiği melekleri” görüyorum dedi.2 “Çünkü Allah’ın cezâsı, çok şiddetlidir.” sözü, şeytana ait de olabi... Devamı..

Güya Şeytan, tüm yapıp-ettiklerini onlara güzel ve yerinde gösterip: “Bugün kimse sizinle baş edemez; çünkü ben de sizin arkanızdayım!” ⁵² demişti. Fakat daha iki topluluk birbirlerinin görüş alanına girer girmez, tabanları üzerinde geri dönüp: “Yoo” dedi, “ben sizden sorumlu değilim; çünkü, bakın, sizin görmediğiniz bir şeyi görüyorum ben ve doğrusu Allah’tan korkuyorum; çünkü Allah, gerçekten, azabında çok çetin, çok şiddetlidir.” ⁵³

52 Lafzen, “size komşuyum”. Kadîm Arap örfünden türemiş bir deyim: bu örfe göre, komşusuna yardım etmek ve onu korumak kişinin namus borcudur.53 Şeyta... Devamı..

O zaman şeytan onların yaptıklarını kendilerine süslü göstererek şöyle dedi: – Bugün hiç bir güç sizi mağlup edemez, çünkü ben sizin yanınızdayım. Fakat iki ordu karşı karşıya gelince: – Artık ben sizin yanınızda değilim, zira ben sizin görmediğinizi görüyorum, üstelik Allah’tan da korkuyorum, çünkü Allah’ın cezalandırması çok şiddetlidir, diyerek kaçıp gitti. 15/39, 16/63, 47/25, 59/16, 3/175

Ve o zaman şeytan, yapıp ettiklerini kendilerine güzel göstererek diyordu ki: “Bu gün hiç bir insan size galip gelemez; çünkü ben sizin yanınızdayım!” Fakat iki taraf birbirinin görüş alanına girince ökçeleri üzerine geri döndü ve dedi ki: “Benim sizinle hiçbir ilişkim olamaz! Çünkü ben sizin görmediğinizi görüyorum; üstelik ben Allah’tan korkarım:[¹³⁷⁶] çünkü Allah’ın cezalandırması pek şedid olur!”

[1376] Şeytan “Allah’tan korkarım” diyor. Allah’tan korkmayan insanlara yaklaşırken şeytan da besmele çekiyor olsa gerektir. Bu, insanın yükselişinin ... Devamı..

O zaman şeytan onlara yaptıklarını süslemiş güzel göstermiş ve "Bu gün insanlardan size gâlip gelecek hiçbir kimse yoktur, kuşkusuz ben de sizin yardımcınızım" demişti, (böylece onları kandırmıştı) İki ordu karşılaştığında ise, arkasını dönerek, "Benim sizinle artık ilişiğim yok, ben sizin görmediklerinizi (İslam ordusuna meleklerin yardıma hazırlandıklarını) gördüm, şüphe yok ki ben, Allah'tan korkarım" demişti. (Tabana kuvvet kaçmıştı)

(Mekkeli müşrikleri Bedir'e şeytan coşku ile gönderip aldattığı gibi, münafıklar da savaşın sonucu hususunda aldanmışlar, müminlerin kesin kes yenilgi... Devamı..

O zaman şeytân onlara yaptıkları işi süslemiş: "Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur, (korkmayın), ben sizin yanınızdayım!" demişti. Fakat iki topluluk birbirini görünce iki ökçesi üzerine (geriye) dönüp: "Ben sizden uzağım, ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah’tan korkarım, zira Allâh’ın cezâsı çetindir!" demişti.

Ve o vakit ki, şeytan onlara amellerini bezemiş ve demişti ki: «Bugün nâstan size galip olacak yoktur. Ve ben de şüphe yok ki sizi himaye ediciyim.» Vaktâ ki iki fırka karşı karşıya görünmeğe başladı. Arkasına dönüverdi ve dedi ki: «Şüphesiz ki ben sizden berîyim. Ben muhakkak ki sizin görmediklerinizi gördüm. Şüphe yok ki ben Allah'tan korkarım. Allah'ın ikabı ise pek şiddetlidir.»

Hani şeytan onlara yaptıkları işi güzel gösterip şöyle demişti: “Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur. Ben de yanınızdayım! ”Fakat iki ordu birbirini görecek hale gelip karşılaşınca gerisin geri dönüverdi ve: “Ben, dedi, sizden uzağım, ben sizin göremediğiniz şeyleri görüyorum, ben Allah'tan korkarım. Öyle ya, Allah'ın azabı çok şiddetlidir. ” [59, 16; 14, 22]

O zaman şeytan onlara yaptıkları işi süslemiş: "Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur, (korkmayın), ben sizin yanınızdayım!" demişti. Fakat iki topluluk birbirini görünce iki ökçesi üzerine (geriye) dönüp: "Ben sizden uzağım, ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah'tan korkarım, zira Allah'ın cezası çetindir!" demişti.

Şeytân onlara amellerini güzel gösterüb: "Size bugün insânlardan galebe idecek kimse yokdur. ben sizin yakınınızda, imdâd idiciyim" didi. Vaktâ ki iki 'asker karşı karşıya geldiler. Şeytân geri döndi ve "Ben sizden berîyim, ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allâh'dan korkarım, Allâh şedîdu'l 'ikâbdır" didi. [²]

[2] Şeytân ekser evkâtda Ehl-i Mekke'ye Rasûl'e 'adâveti ilkâ içün onlara civâr kabâil ruesâsından biri şeklinde görünür ve kâfirleri mü'minler 'aleyh... Devamı..

(Savaştan önce) Şeytan, işlerini kendilerine güzel göstererek dedi ki “Bugün bu insanlardan sizi yenecek yoktur; ben de yakınınızdayım.” İki birlik birbirini görünce geri çekildi ve dedi ki “Benim sizinle bir ilgim yok. Ben sizin göremediğinizi görüyorum. Ben Allah’tan korkarım. Allah’ın cezası pek ağırdır.”

Şeytan onların (müşriklerin) yaptıklarını kendilerine süslü göstererek şöyle dedi:-Size bugün hiç kimse galip gelemez. Nitekim ben de sizin yardımcınızım. İki ordu karşılaşınca da: -Ben sizden uzağım, ben sizin görmediklerinizi görüyorum. Ben şüphesiz Allah'tan korkarım, Allah'ın azabı şiddetlidir, diyerek arkasını dönüp kaçtı.

O vakit Şeytan onlara yaptıklarını güzel göstermiş ve “Bugün insanlardan size üstün gelecek kimse yoktur; ben de yanınızdayım” demişti. İki ordu karşı karşıya göründüğünde ise gerisin geri döndü de “Ben sizden uzağım; çünkü sizin görmediğinizi görüyorum ve Allah'tan korkuyorum. Allah'ın cezası ise pek çetindir” deyiverdi.

Şeytan onlara, yaptıklarını süslü gösterip şöyle demişti: "Bugün size galip gelecek kimse yok, ben yanınızdayım." Fakat iki topluluk yanyana gelince iki topuğu üstüne çark edip şöyle dedi: "Ben sizden uzağım. Ben sizin görmediklerinizi görüyorum, ben Allah'tan korkarım. Allah'ın cezası çok şiddetlidir."

daħı ol vaķt kim bezedi anlara şeyŧān 'amellerini daħı eyitti “yiñici yoķdur size bugün ādemįlerden daħı bayıķ śaķlayıcıvan sizi.” pes ol vaķt kim biribirine göründi iki bölük döndi iki ökçesi üzere daħı eyitti “bayıķ ben bįzārvan sizden bayıķ ben görürven anı kim görmezsiz bayıķ ben ķorķarın Tañrı’dan daħı Tañrı ķatı 'aźābludur.”

Daḫı ol vaḳt kāfirlere bezedi şeyṭān ‘amellerini, daḫı eyitdi: Sizi kimseyiñemez bu gün ādemīler‐ den, didi. Daḫı men size meded idici‐men, didi.Pes ol vaḳt ki iki çeri biri birin gördi, ardına döndi ḳaçdı. Daḫı eyit‐di: Men sizden bīzār‐men, men görür‐men siz görmegeni, ben ḳorḳar‐menTañrı Ta‘ālādan didi. Daḫı Tañrı Ta‘ālā muḥkem ‘aẕāb idicidür.

O zaman (Bədr günü) Şeytan onlara öz əməllərini gözəl göstərib demişdi: “Bu gün insanlar içərisində sizə qalib gələ biləcək bir kimsə yoxdur. Mən də sizin (pənahınız) dadınıza çatanam!” Lakin iki dəstə üz-üzə gəldiyi zaman dönüb qaçaraq: “Mənim sizinlə heç bir əlaqəm yoxdur. Mən sizin görmədiklərinizi (mö’minlərin köməyinə gələn mələkləri) görürəm. Mən Allahdan qorxuram. Allah (Ona asi olanlara) şiddətli əzab verəndir!” – demişdi.

And when Satan made their deeds seem fair to them and said: No one of mankind can conquer you this day, for I am your protector. But when the armies came in sight of one another, he took Sight, saying: Lo! I am guiltless of you. Lo! I see that which ye see not. Lo! I fear Allah. And Allah is severe in punishment.

Remember Satan made their (sinful) acts seem alluring to them, and said: "No one among men can overcome you this day, while I am near to you": But when the two forces came in sight of each other, he turned on his heels, and said: "Lo! I am clear of you; lo! I see what ye see not; Lo! I fear Allah. for Allah is strict in punishment."(1217)

1217 It is the way with the leaders of evil, when they find their cause lost, that they wash their hands of their followers and leave them in the lurc... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.