5 Aralık 2023 - 22 Cemaziye'l-Evvel 1445 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enfâl Suresi 43. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Seç/Sil


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İż yurîkehumu(A)llâhu fî menâmike kalîlâ(en)(s) velev erâkehum keśîran lefeşiltum veletenâza’tum fî-l-emri velâkinna(A)llâhe sellem(e)(k) innehu ‘alîmun biżâti-ssudûr(i)

Hani Allah, rüyanda sana onların az olduğunu göstermişti; çok gösterseydi ürker, gevşerdiniz ve iş hususunda da çekişe kalkışırdınız. Fakat Allah sizi bundan kurtardı ve şüphe yok ki o, gönüllerdekini bilir.

 Hani Allah, onları (düşman ordularını) Sana uykunda (sayıca) az gösteriyordu; eğer Sana (onları) çok gösterseydi, kesinlikle yılgınlığa kapılacaktınız ve (cihadla ilgili) işler konusunda gerçekten çekişmeye başlayacaktınız. Ancak Allah (mü’min mücahitlere) esenlik (kurtuluş) bağışladı (ve onları bu durumdan kurtardı). Çünkü O, elbette sinelerin özünde saklı duranı Bilendir.

Hatırla o vakti ki, Allah rüyanda onları sana az gösteriyordu. Eğer onları çok gösterseydi, muhakkak ki, yılgınlık duyacak ve tutulacak yol hakkında anlaşmazlığa düşecektiniz. Ama Allah sizi böyle bir duruma düşmekten kurtardı. Çünkü O, insanların kalplerinde ne varsa, onun hakkında mutlak bilgi sahibidir.

Hani Allah uykunda sana onları az gösteriyordu. Eğer onları kalabalık, çok göstermiş olsaydı, korkacaktınız, savaşıp savaşmama ve savaş planı konusunda anlaşmazlığa düşecektiniz. Fakat Allah, sizi bundan kurtardı. Çünkü o gönüllerdeki sırları bilir.

Allah sana onları uykunda az gösteriyordu. Eğer çok gösterseydi yılgınlığa düşer ve işte (savaş konusunda) tartışmaya girerdiniz. Ancak Allah kurtardı. O, kalplerde olanı bilmektedir.

Hani Allah, onları sana uykunda az gösteriyordu; eğer sana çok gösterseydi, gerçekten yılgınlığa kapılacaktınız ve iş konusunda gerçekten çekişmeye düşecektiniz. Ancak Allah esenlik (kurtuluş) bağışladı. Çünkü O, elbette sinelerin özünde saklı duranı bilendir.

O vakit Allah sana, onları, rüyanda az gösteriyordu. Eğer sana, o düşmanları çok gösterseydi korkacaktınız ve savaş hususunda ihtilâfa düşecektiniz. Fakat Allah bundan sizi kurtardı. Çünkü O, bütün kalblerdekini hakkıyla bilendir.

Hatırlayın ki Allah, uykunuzda onları size az gösteriyordu. Eğer onları çok gösterseydi, dağılırdınız ve idarede tartışırdınız. Fakat Allah selamet verdi. Allah sinelere sahip olan her şeyi çok iyi bilendir.

Hatırla ki Allah, uykunda sana onları az gösterdi. Eğer onları sana çok gösterseydi, elbette çekinecek ve bu iş hakkında münakaşaya girişecektiniz. Fakat Allah sizi bundan kurtardı. Şüphesiz O, kalplerin iç yüzünü bilir.

Hani Allah, düşünde onları sana az göstermişti, çok göstermiş olsaydı, gevşeklik ederdiniz, yapılacak işte çekişirdiniz, Allah ise emin kıldı, Allah bilir gönüllerde olanı

Hatırla o vakti ki, (cesaretiniz kırılmasın diye) Allah onları uykunda (rüyanda) sana (sayıca) az göstermişti. Eğer onları sana (olduğu gibi) çok gösterseydi, elbette çekinecek ve bu iş hakkında ihtilafa düşecektiniz. Fakat Allah (yardımıyla sizi bundan) kurtardı. Şüphesiz O, kalplerde olanı çok iyi bilendir.

Yâ Muhammed! Tahattur it ki Allâh ru’yâda sana düşman ordusını kalîl gösterdi, eğer daha kuvvetli göstere idi hepiniz cesâretini gâib ider ve beyninizde münâza’a çıkarır idiniz. Allâh sizi ândan vikâye itdi. İnsanların kalbinden geçenleri bilür.

Allah onları uykunda sana az gösteriyordu. Çok göstermiş olsaydı, yılacak ve bu hususta çekişmeye başlıyacaktınız, fakat Allah sizi kurtardı; çünkü O kalblerde olanı bilir.

Hani Allah sana onları uykunda az gösteriyordu. Eğer sana onları çok gösterseydi elbette gevşerdiniz ve o iş hakkında birbirinizle çekişirdiniz. Fakat Allah (sizi bunlardan) kurtardı. Çünkü O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.

Allah rüyanda onları sana az olarak göstermişti, eğer onları sana çok gösterseydi korkup çekinirdiniz, savaşma konusunda anlaşmazlığa düşerdiniz; fakat Allah korudu. Şüphe yok ki O kalplerin gizlediğini eksiksiz bilmektedir.

Hatırla ki, Allah, uykunda sana onları az gösterdi. Eğer onları sana çok gösterseydi, elbette çekinecek ve bu iş hakkında münakaşaya girişecektiniz. Fakat Allah (sizi bundan) kurtardı. Şüphesiz O, kalplerin özünü bilir.

ALLAH onları rüyanda sana az gösteriyordu. Onları sana çok gösterseydi, dağılacak ve o konuda çekişip duracaktınız. Fakat ALLAH (sizi) kurtardı. O, göğüslerin özünü bilendir

Hani o vakitler Allah sana uykunda (rüyanda) onları az gösteriyordu. Eğer Allah sana onları kalabalık gösterseydi korkacaktınız ve savaş konusunda anlaşmazlığa düşecektiniz. Fakat Allah böyle bir şeyden sizi uzak tuttu. Çünkü O, gönüllerde yatanı da bilir.

O vakıt ki Allah sana onları ru'yanda az gösteriyordu, eğer sana onları çok gösterse idi korkacaktınız ve kumandada nizâa düşecektiniz ve lâkin Allah selâmete bağladı, çünkü o bütün sinelerin künhünü bilir

Hani, Allah sana onları (düşman ordusunu), uykunda (rüyanda) az gösteriyordu. (Sen de rüyanı ashabına anlattın ve onlar bu sayede cihat için iyice cesaretlendiler.) Eğer onları sana (sayıca) çok gösterseydi (içinizden bazıları) tedirgin olup ne yapacağınız hususunda anlaşmazlığa düşerdiniz. Fakat Allah (lütfuyla, mü’minleri bu tür sıkıntılardan) kurtardı. Şüphesiz O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.

Hani Allah, onları sana uykunda az göstermişti. Eğer O, onları sana çok gösterseydi, tedirgin olup ne yapacağınız hususunda anlaşmazlığa düşerdiniz. Fakat Allah, sizi bu tehlikeden korudu. Zira O, göğüslerde olanları en iyi bilendir.

Hani Allah onları uykunda sana az gösteriyordu. Eğer onları sana çok gösterseydi elbette çekinecekdiniz ve iş hakkında elbette çekişirdiniz. Fakat Allah (bundan sizi) kurtardı. Çünkü O, hiç şübhesiz göğüslerin içini ve özünü bilendir.

O zaman, Allah sana uykunda (gözüne) onları az gösteriyordu. Eğer onları sana çok gösterseydi, elbette korkardınız ve bu iş (savaş) husûsunda gerçekten ihtilâfa düşerdiniz; fakat Allah (sizi bundan) kurtardı. Muhakkak ki O, sînelerin içinde olanı hakkıyla bilendir.

Allah, uykunda onları sana az gösteriyordu. Eğer onları size kalabalık gösterseydi, o zaman gevşer ve bulunduğunuz yerde birbirinizle (kalabalık düşmanla savaşıp savaşmama hususunda) münakaşaya düşerdiniz. Ancak Allah size bırakmayıp savaşma kararına teslim olmanızı sağladı. Çünkü O, kalplerde olanları en iyi bilendir.

O gün Allah düşünde onları sana az gösterdi. Eğer çok gösterseydi, ne de olsa yılacak, bu iş üzerinde çekişmeye başlıyacaktınız. Ancak, Allah sizi bundan esirgedi. Çünkü O herkesin içinde olanı bilicidir.

Hani Allah sana uykunda onları az göstermişti [⁶]. Eğer sana onları çok gösterseydi mutlak korkacaktınız. Cenk hususunda da çekişecektiniz. Fakat Allah sizi sâlim kıldı [⁷]. Çünkü o, sinelerde olanı hakkıyle bilir.

[6] Küfür üzere kalacaklar azdı, onların çoğu müslüman olmuştu.[7] Düşman zararlarından veya beddillikten, tereddütten kurtardı.

Hani Allah onları sana uykunda az gösteriyordu. Eğer onları çok gösterseydi, yılgınlık gösterecek ve yapılacak iş/savaş konusunda birbirinizle çekişecektiniz. Lakin Allah sizi kurtardı [selleme]. Muhakkak ki O, içinizde olanı en iyi bilendir [bizâti’s-sudûr].

Hani Allah onları uykunda sana az gösteriyordu. Çok göstermiş olsaydı, yılacak ve bu hususta çekişmeye başlayacaktınız. Fakat Allah sizi (bütün bunlardan) esenliğe kavuşturdu. Şüphesiz o kalplerde olanı bilir.

Ey Muhammed! Hani Allah, savaştan önce görmüş olduğun rüyanda, sizi cesaretlendirip savaşa yöneltmek için sana onları sayıca az gösteriyordu. Çünkü eğer onları sana çok gösterseydi, paniğe kapılacak ve bu konuda anlaşmazlığa düşecektiniz fakat Allah, sizi yardımıyla destekleyerek tüm tehlikelerden kurtardı.
Elbette Allah, kalplerin içindeki bütün gizli niyet ve düşünceleri bilmektedir.

Hani, Allah onları sana uykunda az gösteriyordu.
Onları sana çok gösterseydi, yılgınlığa düşerdiniz; Yönetim İşi’nde çekişirdiniz; ama Allah esenlik verdi.

O, Göğüsler’in özünü bilendir.

Allah, sana onları, rüyanda az gösteriyordu. Eğer sana onları çok gösterseydi, kendinizi bırakır birbirinize düşerdiniz. Fakat Allah, işi sağlama aldı. Çünkü, aklınızdan geçenleri biliyordu.

Hani size düşmanlarınızı yağmurlu ve puslu havada az gösteriyorduk. Sanki uyku ile uyanıklık arasında gibiydiniz. Eğer sana onları çok gösterseydik elbette gevşerdiniz! Onlarla savaşmak konusunda birbirinize girerdiniz. Fakat sizi bundan kurtardık. Düşmanlarınızı az göstererek sizin cesaretinizi artırdık. Siz yağmur altında, buğulanmış gökyüzünde, ufukları sislerin kaplaması nedeniyle düşmanı tam net göremiyor, sayamıyordunuz. Böylece korkularınız gitti cesaretiniz arttı. Çünkü Rabbiniz kalbinizde olanları hakkıyla bilendir.

Hani Allah uykunda sana onları “az” göstermişti. Sana onları “çok” gösterseydi, elbette çekinecek ve bu iş hakkında elbette tartışmaya girişecektiniz. Fakat Allah (sizi bundan) kurtarmıştı. Şüphesiz ki O, göğüslerin (kalplerin) özünü bilendir.

(Ey Muhammed!) Allah sana rüyanda onları az gösteriyordu. Eğer Allah sana onları çok gösterseydi, kesinlikle çekinirdiniz ve savaş konusunda anlaşmazlığa düşerdiniz. Fakat Allah sizi bundan kurtardı. Çünkü Allah gönüllerin özündekileri, kesinlikle bilendir.

Allah onların sayısını rüyanda sana azmış gibi göstermişti: ⁴⁷ çünkü eğer çok gösterseydi, muhakkak ki yılgınlık duyacak ve yapılacak iş (tutulacak yol) hakkında ⁴⁸ birbirinizle anlaşmazlığa düşecektiniz. Ama işte, Allah [böyle bir duruma düşmekten sizi] kurtardı: (çünkü) O, [insanların] kalplerinde ne varsa, onun hakkında tam ve mutlak bilgi sahibidir.

47 Bununla, Hz. Peygamber’in Bedir çatışmasından hemen önce görmüş olduğu bir rüyanın îma edildiği açıktır. Bu vaka hakkında elimizde sahih bir Hadis ... Devamı..

Allah, onları senin gözünde az gösteriyordu. Eğer çok göstermiş olsaydı, yılgınlığa düşer savaşıp savaşmama konusunda ihtilafa düşerdiniz. Fakat Allah sizi bu sıkıntıdan selamette tuttu, zira O kalplerde olan korku ve endişeleri bilendir. 8/46, 39/7, 57/6, 67/13

O zaman Allah rüyanda, sana onları sayıca az gösterdi. Eğer onları sana kalabalık gösterseydi, kesinlikle yılgınlığa kapılacak ve yapılması gereken iş konusunda anlaşmazlığa düşecektiniz. Fakat Allah (sizi) bundan korudu: çünkü O gönüllerin özünü en ince ayrıntısına kadar bilir.[¹³⁷⁰]

[1370] Bu bağlamda ve bir çok yerde bu ifade, Allah’ın “içten geçen duygu ve düşünceyi bilmesine” ilaveten, o duygu ve düşünceye daha temelde neyin se... Devamı..

(Ey Muhammed) Hatırla ki Allah, uykunda sana onları az gösteriyordu. (Sen de bunu, ashabına haber verip, onları teşvik ediyordun) Şayet sana onları (gerçek miktarıyle) çok göstermiş olsaydı, elbette (mücâhitler) yılgınlık gösterecek, -savaşı göze alıp almamak hususunda- görüş ayrılığına düşeceklerdi. Fakat Allah sizi (böyle bir kargaşadan kurtarıp) selamete erdirdi, şüphe yok ki O, kalplerin özünü bilendir.

Allâh, sana onları uykunda az gösteriyordu. Eğer sana onları çok gösterseydi, gevşerdiniz ve (savaş) işinde çekişirdiniz. Fakat Allâh, (sizi bundan) selamette kıldı. Doğrusu O, göğüslerin özünü bilir.

O vakit ki, Allah Teâlâ onları sana rüyânda az gösteriyordu. Ve eğer onları sana çok göstermiş olsaydı elbette korkacak idiniz ve cihad işinde ihtilafa düşerdiniz. Velâkin Allah Teâlâ selâmete erdirdi. Şüphe yok ki o, göğüslerin içinde olanı bihakkın bilicidir.

O vakit Allah sana müşrik askerlerini rüyanda az göstermişti. Eğer onları çok gösterseydi paniğe kapılır, emir ve kumanda konusunda ihtilâfa düşerdiniz. Fakat Allah sizi bundan kurtardı. Çünkü O bütün sinelerin gizlediklerini pek iyi bilir.

Allah, sana onları uykunda az gösteriyordu. Eğer sana onları çok gösterseydi, çekinirdiniz ve (savaş) iş(in)de çekişirdiniz. Fakat Allah, (sizi bundan) kurtardı. Doğrusu O, göğüslerin özünü bilir.

Şunı da zikr it ki: Allâh Te'âlâ ru'yânda sana müşrikleri az gösterdi. Eğer onları çok göstermiş olsa idi bozulub kaçardınız ve kıtâl husûsunda münâza'a iderdiniz. lâkin Allâh Te'âlâ bu sûretle sizi nizâ'dan ve bozulmakdan kurtardı. Allâh kalblerde olanı bilir.

O gün rüyanda, Allah, onları sana az gösterdi. Eğer çok gösterseydi, telaşa düşer, o konuda çekişirdiniz. Ama Allah, sizi bu hale düşmekten kurtardı. Çünkü O, içinizde olanları bilir.

Allah, onları sana uykunda az gösteriyordu. Çok göstermiş olsaydı, yılacak ve bu hususta çekişmeye başlayacaktınız. Fakat Allah sizi kurtardı. Çünkü O kalplerde olanı bilendir.

O vakit Allah sana onları rüyanda az göstermişti. Çok gösterseydi korkar ve savaş konusunda anlaşmazlığa düşerdiniz. Fakat Allah sizi esenliğe çıkardı. Çünkü O gönüllerde saklı olanı bilir.

Allah onları sana uykunda az gösteriyordu. Eğer onları sana çok gösterseydi, yılgınlığa düşer, işi kotarmada çekişmeye başlardınız. Ama Allah, sizi selamete çıkardı. O, göğüslerin içindekini çok iyi bilir.

ol vaķt kim gösterdi di saña anları Tañrı düşünde yā gözünde az. daħı eger göstere-di saña anları çoķ [91b] ża'if yüreklü oladuñuz daħı ŧartışaduñuz iş içinde velįkin Tañrı selāmet duttı bayıķ ol bilicidür gögüzler issini ya'nį endįşeleri.

Ol vaḳtda gösterürdi anları saña Tañrı Ta‘ālā düşüñde az. Eger saña anlarıçoḳ gösterse‐y‐di ḳorḳarduñuz, daḫı çekişürdüñüz ṣavaş emrinde. LīkinTañrı Ta‘ālā ḳurtardı sizi. Ol bilicidür göñüllerden geçen fikrleri.

O zaman Allah rö’yanda sənə onları (düşmənləri) az göstərirdi. . Əgər onları sənə çox göstərsəydi, mütləq qorxar və döyüş barəsində bir-birinizlə çənə-boğaz olardınız. Lakin Allah sizi (düşmənin təhlükəsindən) salamat qurtardı. O, həqiqətən, ürəklərdə olanları biləndir!

When Allah showed them unto thee (O Muhammad) in thy dream as few in number, and if He had shown them to thee as many, ye (Muslims) would have faltered and would have quarrelled over the affair. But Allah saved (you). Lo! He knoweth what is in the breasts (of men).

Remember in thy dream Allah showed them to thee as few: if He had shown them to thee as many, ye would surely have been discouraged, and ye would surely have disputed in (your) decision; but Allah saved (you): for He knoweth well the (secrets) of (all) hearts.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.