Elleżîne yukîmûne-ssalâte vemimmâ razeknâhum yunfikûn(e)
Onlardır ki namaz kılarlar ve rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını harcarlar.
Onlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden (severek ve sadece Allah’ın rızasını gözeterek) infak ederler. (Mallarını hayırda ve Hakk yolunda harcayıverirler.)
Onlar ki, namazlarında devamlı ve kararlıdırlar; kendilerine rızık olarak bahşettiğimiz şeylerden başkalarının yararına harcarlar.
Namazları erkanına, şartlarına, vaktine riayet ederek âşikâre kılanlardır; kendilerine verdiğimiz rızık ve servetten karşılık gözetmeden gönüllü harcayanlar, insanların ihtiyaçlarını görenlerdir.
Namazlarını kılar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayra harcarlar.
Onlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
Müminler o kimselerdir ki, namazı gereği üzre kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan Hak yolunda harcarlar.
Onlar ki; namazı doğruca kılarlar ve Allah’ın onlara verdiği rızıktan nafaka verirler.
Onlar namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcarlar.
Namazların kılarlar, yedirirler verdiğimiz azıktan
Onlar ki; namazı/salâtı ikame ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler (rızık emanetini sahibine teslim ederler).
Namâz kılanlar ve virdiğimiz rızıkdan sadaka virenlerdir.
2,3. İnananlar ancak, o kimselerdir ki Allah anıldığı zaman kalbleri titrer, ayetleri okunduğu zaman bu onların imanlarını artırır. Ve Rablerine güvenirler; namaz kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince sarf ederler.
Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir.
Namazlarını özenle kılarlar, kendilerine verdiğimiz şeylerden bir kısmını Allah yolunda harcarlar.
Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir.
Onlar ki namazı gözetirler ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan yardım olarak verirler.
Onlar ki, namazı gereği gibi kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yoluna harcarlar.
O kimseler ki nemazı dürüst kılarlar ve kendilerine merzuk kıldığımız şeylerden infak eylerler,
Onlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden de (hayır yollarında) harcarlar.
(Mü'minler) onlardır ki namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızk olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcarlar.
Onlar (o gerçek mü’minler) ki; (bir arınma ibadeti olan) namazı (dosdoğru) kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (halkın yararına, toplumun yoksul, fakir, muhtaç ve işsizlerine) infak ederler.*
O inanan kimseler namazlarını kılarlar ve onlara verdiğimiz rızıklardan da ihtiyaç sahiplerine verirler.
Onlar o kimselerdir ki namaz kılarlar, kendilerine azık olarak verdiklerimizden başkalarını da geçindirirler.
2, 3. Kâmil mü/minler ancak Allah anıldığı zaman yürekleri hop hop atan, huzurlarında, Allah/ın âyetleri okunduğu zaman imanları artan, Rablerine mütevekkil olan, namazı dosdoğru kılan, bizim verdiğimiz rızıktan harceden kimselerdir.
Onlar namazlarını dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan da harcarlar [infak].
Onlar namaz kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince infak ederler.
Onlar ki, Müslümanlığın vazgeçilmez şartı olan namazı —ona gereken dikkat ve özeni göstererek, dosdoğru ve aksatmadan— kılarlar ve kendilerine bağışladığımız nîmetlerden bir kısmını, toplum yararına fedâkârca paylaşarak Allah için yoksullara harcarlar.
Namaz’ı kılıyorlar; kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden harcıyorlar.
Namazın hakkını verirler, verdiklerimizin bir kısmını hayra yatırırlar,
Müminler salât-ı dosdoğru ikame ederek her gün Rabbinin huzurunda kendilerini öz eleştiriye tabi tutar. Ayetlerimizi okuyarak bilgilenir, bilinçlenir. Bildikleri bilmedikleri hatalardan dolayı af diler. Kendilerine rızık olarak verilen şeylerden hesapsız bir şekilde Allah yolunda harcar.
Onlar, namazlarını doğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz (şeyler)den (Allah yolunda) [infak] edenlerdir (verenlerdir).
İşte o (mü’minler) namazı dosdoğru ve devamlı kılar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden, Allah yolunda harcarlar.
Yine bunlar namazı hakkıyla kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda infak ederler. 12/177, 13/22, 14/31, 22/41, 35/29- 30, 58/13 2/3- 195- 254- 261- 267- 272, 3/92- 134, 14/31, 57/7, 63/10
Onlar namazı hakkını vererek kılarlar[¹³²⁵] ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan cömertçe sarf ederler.[¹³²⁶]
Onlar ki, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz azıklardan (Allah yolunda, rızasını kazanmak için) harcarlar.
Onlar O kimselerdir ki namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayanlardır.
Onlar (o mü'minlerdir ki) namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerini merzûk etmiş olduğumuz şeylerden infakta bulunurlar.
Namazı hakkıyla ifa edip kendilerine nasib ettiğimiz mallardan hayırlı işlerde harcarlar.
Namazlarını kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) harcarlar.
Namâzlarını âdâb ve erkânıyla kılar ve kendilerine rızık iylediğimiz şeylerden infâk iylerler.
Namazlarını tam kılar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden hayra harcarlar.
Bunlar, namazı kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler.
Onlar namazlarını dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden bağışta bulunurlar.
Namazı/duayı yerine getirirler onlar. Ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden dağıtırlar.
anlar kim ŧurururlar namāzı daħı andan kim rūzį virdük anlara śadaķa virürler.
Ol kişiler ki durġururlar namāzı, daḫı özlerine virdügümüz rızḳdan nafaḳaiderler.
(Vaxtlı-vaxtında, lazımınca) namaz qılar və verdiyimiz ruzidən (Allah yolunda) sərf edərlər.
Who establish worship and spend of that We have bestowed on them.
Who establish regular prayers and spend (freely) out of the gifts We have given them for sustenance:(1180)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |