11 Ekim 2024 - 8 Rebiü'l-Ahir 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enfâl Suresi 26. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Veżkurû iż entum kalîlun mustad’afûne fî-l-ardi teḣâfûne en yeteḣattafekumu-nnâsu feâvâkum veeyyedekum binasrihi verazekakum mine-ttayyibâti le’allekum teşkurûn(e)

Hatırlayın o zamanı ki azlıktınız, yeryüzünde hor, aciz tanınanlardandınız, insanların size saldırıp yok etmesinden korkuyordunuz. Derken sizi, şükredesiniz diye yeryurt sahibi etti, yardımıyla kuvvetlendirdi ve tertemiz şeylerle rızıklandırdı.

Hatırlayın ki bir zaman siz çok azdınız, yeryüzünde (ve ülkenizde) müstaz’aftınız (zayıf bırakılmıştınız, bulunduğunuz her) yerde hırpalanmakta, (hakaret ve haksızlığa uğratılmaktaydınız. Hatta o hale gelmiştiniz ki) insanların sizi kapıp götürmesinden (tutuklayıvermesinden) korku duymakta (ve kuşku içinde yaşamaktaydınız. Ama Allah CC bütün bu olumsuz şartlarda bile) size sahip çıktı ve barındırdı. Sizi (manevi) yardımıyla destekledi (ve başarılı kıldı. Sizi en güzel şekilde) ve en temiz şeylerle rızıklandırdı... Ta ki şükredesiniz (şuurlu ve sorumlu davranasınız).

Ve yeryüzünde azınlıkta, zayıf ve aciz durumda olduğunuzda insanların, sizi kapıp götürmesinden korktuğunuz günleri hatırlayın ki, O Allah sizi himaye etti, yardımıyla güç verip destekledi ve geçiminiz için temiz ve hoş rızıklardan bahşetti ki, sonunda şükredesiniz.

Düşünün ve hatırlayın. Hani bir vakitler yeryüzünde temel hak ve hürriyetleri kısıtlanmış, baskıcı, zâlim idareler altında ezilen, hor görülen bir azınlıktınız, güçsüzdünüz. İnsanların sizi kaldırıp götürmesinden korkuyordunuz. Öyle iken, o sizi bağrına bastı, size yaşama imkanı sağladı. Sizi yardımıyla destekleyip güçlendirdi. Size temizinden, helâlinden, sağlıklısından rızıklar ganimetler verdi. Umulur ki şükrünüze vesile olur.

Düşünün ki bir zamanlar siz azdınız. Yeryüzünde zayıf düşürülmüş durumdaydınız, insanların sizi yakalayıp götürmelerinden korkuyordunuz. Belki şükredersiniz diye Allah sizi barındırdı [5] yardımıyla sizi destekledi ve temiz şeylerle sizi rızıklandırdı.

5.Medine`ye hicret ederek oraya sığınmanızı ve orada barınmanızı sağladı

Hatırlayın; hani sizler sayıca azdınız ve yeryüzünde zayıf bırakılmıştınız, insanların sizi kapıp-yakalamasından korkuyordunuz. İşte O, sizi (yerleşik kılıp) barındırandı, sizi yardımıyla destekledi ve size temiz şeylerden rızıklar verdi. Ki şükredesiniz.

O zamanı da hatırlayın ki, siz (ey Muhacirler), bir vakit Mekke'de zayıf ve hakir görülen bir azınlıktınız. Kâfirlerin sizi çarpıp yakalamasından korkuyordunuz. Öyle iken, Allah sizi Medîne'de barındırdı, ev-bark sahibi yaptı ve yardımıyla kuvvetlendirdi. Size en pâk ve temiz şeylerden (ganimetlerden) rızık verdi, gerek ki şükredesiniz.

Hatırlayın ki sizler yeryüzünde zayıf idiniz, insanların sizi pençelemesinden korkardınız da Allah sizi barındırdı, özel yardımıyla sizi teyid etti, güzel ve hoş şeylerle sizi rızıklandırdı. Ki şükredesiniz.

Yeryüzünde az olduğunuz ve zayıf sayıldığınız için insanların sizi kapıp götürmesinden korktuğunuz zamanları hatırlayınız. Bunun için Allah size yer ve yurt verip barındırdı, yardımıyla destekledi ve şükredesiniz diye size iyi ve hoş rızıklar da verdi.

Düşününüz, az idiniz, yeryüzünde zayıftınız, korkardınız herkesin sizi koparmasından, o sizi yerleştirdi, yardımiyle sizi kuvvetlendirdi, iyi şeyler azık verdi, ola ki şükredesiz

Ve yeryüzünde azınlıkta, çaresiz (ve korumasız bir topluluk) olduğunuz (ve zalim) insanların sizi kapıp (esir) götürmesinden (ya da öldürmesinden) korktuğunuz günleri de hatırlayın! Bu halde iken Allah sizi yer-yurt nasip ederek barındırdı, yardımıyla destekledi, şükredesiniz diye size temiz ve helâl rızıklar bahşetti.

Bu ayet, inananların hicretten önce, İslam’ın ilk dönemlerindeki güçsüz durumlarına, Medine’ye yerleşip orayı yurt edinirken çektikleri ıstıraplara ve... Devamı..

Derhâtır idiniz yeryüzünde za’îf ve kalîlü’l mikdâr oldığınız vakit düşmanlarınız tarafından imhâ idilmekden korkuyor idiniz, Allâh size yardım itdi, sizi hıfz iyledi ve rızkınızı virdi belki teşekkür idersiniz.

Yeryüzünde az sayıda olduğunuz ve zayıf sayıldığınız için insanların sizi esir olarak alıp götürmesinden korktuğunuz zamanları, hatırlayın. Allah, şükredesiniz diye sizi barındırmış, yardımıyla desteklemiş, temiz şeylerle rızıklandırmıştır.

O vakti hatırlayın ki siz yeryüzünde güçsüz ve zayıf idiniz. İnsanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz.[247] Derken Allah sizi barındırdı, yardımıyla destekledi ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı ki şükredesiniz.

Bakınız: Nisâ sûresi, âyet, 98 ve ilgili dipnot.

Bulunduğunuz yerde önemsenmeyecek kadar az olduğunuz, insanların sizi kapıp götürmelerinden korkar halde bulunduğunuz zamanı hatırlayın. O durumda Allah size sığınacak yer verdi, yardımıyla sizi destekledi, size güzel rızıklar ihsan etti; umulur ki şükredersiniz!

Hatırlayın ki, bir zaman siz yeryüzünde âciz tanınan az (bir toplum) idiniz; insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz da şükredesiniz diye Allah size yer yurt verdi; yardımıyla sizi destekledi ve size temizinden rızıklar verdi.

Sayıca az olduğunuz, yeryüzünde ezilip horlandığınız ve insanların sizi kapıp kaçıracaklarından korktuğunuz zamanları hatırlayın. O size barınak sağladı, sizi yardımıyla destekledi ve güzel şeylerden size rızıklar verdi ki şükredesiniz

Düşünün ve hatırlayın o zamanları ki, hani bir vakitler siz yeryüzünde güçsüzdünüz, hor görülen bir azınlıktınız. İnsanların sizi hırpalamasından korkuyordunuz, öyle iken O, sizi barındırdı ve sizi yardımıyla destekleyip güçlendirdi ve şükretmeniz için temizlerinden rızık verdi.

Ve düşünün ki siz bir vakıt yer yüzünde hırpalanıp duran bir azlıktınız, nâsın sizi çarpıvereceğinden korkardınız, öyle iken o sizi barındırdı, o sizi nusratiyle te'yid buyurdu o size temizlerinden rızıklar verdi ki, şükredesiniz

O zamanı da hatırlayın ki yeryüzünde (Mekke’de) zayıf (ve hakir) görülen bir azınlıktınız. İnsanların sizi kapıp (esir) götürmesinden korkuyordunuz. (Allah) sizi (Medine’de) barındırdı, (Bedir günü melekler göndererek) yardımıyla sizi destekledi, şükredesiniz diye temiz şeylerden (ganimetlerden) size rızık verdi.

Ve hatırlayın; bir zamanlar yeryüzünde sayıca azdınız ve mustaz'af¹ kimselerdiniz. İnsanların sizi alıp götürmesinden korkuyordunuz. O, sizi barındırdı ve yardımıyla kuvvetlendirdi. Temiz şeylerden size rızık verdi. O halde şükretmelisiniz.

1- Güçsüz bırakılmışlar, ezilmişler, kimsesizler, çaresizler.

O zamanı da hatırlayın ki siz yer yüzünde azlıkdınız, âciz tanılanlardınız. Halkın sizi tutup kapmasından korkuyordunuz. (İşte bu halde iken Allah) sizi, ev bark saahibi yapdı, yardımıyle kuvvetlendirdi, size en temiz ve güzel şeylerden rızık verdi. Tâki şükredesiniz.

Hatırlayın ki, (bir zamanlar) siz az idiniz, yeryüzünde (Mekke'de) güçsüz bırakılmış (horlanmış) kimselerdiniz, insanların (her an) sizi yakalayıvermesinden korkuyordunuz; fakat (Allah) sizi (Medîne'de) barındırdı, sizi yardımıyla kuvvetlendirdi ve size temiz şeylerden rızık verdi ki şükredesiniz.

Hem hatırlayın; bir zaman siz yeryüzünde azınlıkta olup güçsüz ve zayıf idiniz ve (hiç önemsenmiyor, baskıya ve zulme maruz kalıyor,) insanların sizi kapıp (esir) götürmesinden, ezip geçivermesinden korkuyordunuz. Siz bu hâlde iken Allah size sığınacağınız bir yurt nasip buyurdu, sizi bizzat yardımıyla destekleyip güçlendirdi ve sizi temiz (helal ve sağlıklı) şeylerden rızıklandırdı ki şükredesiniz.*

(*) Bu ayet, inananların hicretten önce, İslam’ın ilk dönemlerindeki güçsüz durumlarına, Medine’ye yerleşip orayı yurt edinirken çektikleri ıstıraplar... Devamı..

Hatırlayın, siz yeryüzünde zayıf bırakılmış bir azınlıktınız ve insanların sizleri yakalayıp götürmesinden korkuyordunuz. Allah sizlere yerleşeceğiniz yurtlar verdi, sizleri yardımı ile destekledi ve şükredesiniz diye ter temiz rızıklarla sizi rızıklandırdı.

Düşünün o günü ki siz bu toprak üzerinde az sayıda, bitkin kimseler idiniz. İnsanlar gelip size çatacaklar diye de korkuyordunuz. Derken Allah size yer yurt verdi, yardımı ile de sizi pekitti, sizi en iyi nesnelerle azıklandırdı, kendisine şükredesiniz diye.

Muhacirler! o zamanı yâdedin ki siz yer yüzünde az idiniz, âciz idiniz, halkın sizi kapmasından [¹] korkardınız. Allah, şükredesiniz diye size yer verdi, sizi nusretiyle te/yit buyurdu, size pâk olanlardan rızk verdi [²].

[1] Mekke'de alelâcele yakalanmaktan.[2] Yani Medine'de yer verdi. Bedir'de muzaffer kıldı, ganaim de verdi.

Siz yeryüzünde az sayıda ve ezilmişlerden olduğunuz, insanların sizi (esir olarak) kapıp götürmelerinden korktuğunuz zamanları bir hatırlayınız! Allah’a şükredesiniz diye O sizi barındırdı ve yardımıyla destekledi ve size güzel rızıklar ihsan etti.

Yeryüzünde az sayıda olduğunuz ve zayıf sayıldığınız için insanların sizi esir olarak alıp götürmesinden korktuğunuz zamanları hatırlayın. Allah, sizi barındırmış, yardımıyla desteklemiş ve temiz şeylerle rızıklandırmıştır. Umulur ki şükredersiniz.

Yeryüzünde sürekli ezilip horlanan bir avuç zayıf, korumasız bir topluluk olduğunuz ve zâlim insanlar tarafından her an yakalanıp yok edilme korkusuyla iç içe yaşadığınız günleri hatırlayın; işte bu çaresiz durumda iken, Allah sizi zalimlerin elinden kurtardı; Medîne’ye göç etmenizi ve size kucak açan yeni bir ortamda güven ve huzur içinde barınmanızı sağladı, sonra sizi düşmanlarınıza karşı yardımıyla güçlendirdi ve en güzel nîmetlerle besleyip rızıklandırdı ki, kulluk görevinizi tam yaparak Rabb’inize şükredesiniz! Şu hâlde:

Bir de hatırlayın, hani, Yeryüzü’nde müstez’af / zayıflatılmış / ezilmiş bir azınlıktınız. İnsanlar’ın sizi tutuklamasından korkuyordunuz. Sizi barındırdı. Kendi yardımıyla sizi destekledi. Sizi Temizler’den rızıklandırdı. Umulur ki şükredersiniz.

Yeryüzünde hem çok az, hem de pek çaresiz olduğunuz günleri unutmayın. kendinizi, sanki kapıvereceklermiş gibi güvensiz hissettiğiniz günleri hatırlayın. Allah'ın sizi bağrına basıp, destek olduğu günleri düşünün. Size, teşekküre değer sağlıklı gıdalar verdiğini de unutmayın.

O vakti hatırlayın ki siz yeryüzünde güçsüz ve zayıftınız. İnsanların sizi esir almasından korkuyordunuz. Allah sizi barındırdı ve yardımıyla destekledi. Size temiz şeylerden rızık verdi ki; şükredesiniz.

Hatırlayın ki hani siz yeryüzünde zayıf düşürülmüş az (bir toplum)dunuz; insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz da şükredesiniz diye (Allah) sizi barındırmıştı; yardımıyla sizi desteklemişti ve sizi temiz şeylerden rızıklandırmıştı.

(Ey îman edenler!) Yeryüzünde az bir grup olduğunuz, sömürüldüğünüz ve insanların sizi her an tepelemesinden korktuğunuz günleri hatırlayın. Öyle iken Allah sizi kendisine şükretmeniz için barındırdı, yardımıyla güçlendirdi ve tertemiz şeylerle, rızıklandırdı.

Ve yeryüzünde azınlıkta ve çaresiz olduğunuz; insanların sizi kapıp götürmesinden korktuğunuz günleri hatırlayın ²⁶ ki, derken O sizi himaye etti, yardımıyla güç verip destekledi ve geçiminiz için temiz ve hoş rızıklardan bahşetti size, ki sonunda şükredesiniz.

26 İnananların, Mekke’den Medine’ye göç etmeden önce, İslam’ın ilk dönemlerindeki güçsüz durumlarına ilişkin bir gönderme. Tabii bu, aynı zamanda bütü... Devamı..

Hatırlayın, bir zamanlar sizler yeryüzünde ezilen güçsüz bir azınlık idiniz, insanların sizi yok etmesinden korkuyordunuz. Fakat Allah sizleri barındırdı/yurt sahibi yaptı, yardımıyla sizi güçlendirdi. Şükredesiniz diye sizi temiz ürünlerle rızıklandırdı. 3/123- 160, 9/129, 65/7, 2/168

Ve hatırlayın ki bir zamanlar siz yeryüzünde ezilen bir azınlıktınız; insanların sizi etnik temizliğe tâbi tutmasından[¹³⁵⁴] endişe ederdiniz! Böyleyken O size sığınak oldu, sizi yardımıyla güçlendirdi ve size güzel ve temiz rızıklar bahşetti: belki şükredersiniz.[¹³⁵⁵]

[1354] Lafzen: “..kapıp götürmesinden”. [1355] “Allah, bir zorluktan sonra bir kolaylık ihsan edecektir.” (65:7) âyetinin müjdelediği gibi yokluk v... Devamı..

(Ey iman edenler) Hatırlayın ki, siz bir zaman yeryüzünde (Mekke'de) azınlıkta idiniz, kuvvetten yoksundunuz zayıf kimseler idiniz. İnsanların (Mekke müşriklerinin) sizi tutup kapmasından (sizi yok etmesinden) korkuyordunuz. (Sizler böyle perişan durumda iken) sonra (Rabbiniz) sizi (Medine'ye yerleştirdi) size yer yurt verdi, yardımıyla destekledi, (düşmana üstün kıldı) ve şükredesiniz diye size temizinden rızıklar ihsan etti, (ganimet mallarını size helal kıldı, oysa sizden evvelki ümmetlere helal kılınmamıştı)

Ve yeryüzünde azınlıkta ve çaresiz olduğunuz; insanların sizi kapıp götürmesinden korktuğunuz günleri hatırlayın... Derken O sizi yardım etti, yardımıyla güç verip destekledi ve geçiminiz için temiz ve hoş rızıklardan bahşetti umulur ki şükredesiniz.

Ve yâd ediniz ki, bir zaman siz yeryüzünde azlık idiniz, zayıf sayılan kimseler idiniz. Nâsın sizi çarpıp kapmasından korkardınız. Sonra (Allah Teâlâ) sizi yerleştirdi ve sizi nusretiyle teyid etti ve sizi temiz şeylerden merzûk buyurdu, tâ ki şükredesiniz.

Düşünün ki bir zaman siz dünyada az ve zayıf idiniz. Öyle ki insanların sizi tutup kapacağından endişe ediyordunuz. Bu halde iken Allah size yer yurt nasib etti, sizi yardımıyla destekledi, sizi temiz ve helâl şeylerle rızıklandırdı, ta ki şükredesiniz.

Düşünün ki bir zaman siz az idiniz, yeryüzünde hırpalanıyordunuz. İnsanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz. Allah, sizi barındırdı, sizi yardımıyle destekledi, sizi güzel şeylerle besledi ki, şükredesiniz.

Şunı derhâtır idiniz ki yeryüzünde az mikdârda ve zu'afâdan idiniz, nâsın ayakları altında çiğnenmekden ve onlara mağlûb olmakdan korkardınız. Siz bu halde iken sizi iskân ve nusretiyle te'yîd ve takviye itdi ve size eyi ve lezîz şeyleri rızık buyurdı. Tâ ki bunlara şükür idesiniz.

Hatırlayın bir zamanlar siz, bulunduğunuz yerde ezilen bir azınlıktınız; insanların sizi kapıp kaçırmasından korkuyordunuz. Allah, size yer yurt verdi, yardımı ile sizi destekledi, temiz rızıklarla rızıklandırdı. Belki görevlerinizi yerine getirirsiniz.

Hatırlayın, bir zamanlar yeryüzünde az idiniz, güçsüzdünüz, insanların sizi esir alıp götürmesinden korkuyordunuz. Allah sizleri barındırdı, yardımıyla güçlendirdi, şükredesiniz diye sizi temiz ürünlerle rızıklandırdı.

Sonra şunu da hatırlayın: Hani siz yeryüzünde ezilip horlanan bir azınlık idiniz ve insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz da Allah sizi barındırdı, yardımıyla güçlendirdi ve şükredersiniz diye sizi hoş ve temiz nimetlerle rızıklandırdı.

Düşünün ki, siz bir zamanlar yeryüzünde ezilip horlanan bir azınlıktınız. İnsanların sizi çarpıvereceğinden korkuyordunuz. Bu haldeyken Allah sizi barındırdı, yardımıyla sizi destekledi ve şükredersiniz ümidiyle sizi tertemiz nimetlerle rızıklandırdı.

daħı anuñ ol vaķt kim siz az idüñüz ża'if śayılmışlar yirde ya'nį mekke yirinde ķorķarduñuz kim ķapa sizi ādemįler. pes yir virdi size daħı ķuvvetlendürdi sizi arķa virmeg-ile daħı rūzį virdi size arulardan anuñ-içün kim siz şüķr eyleyesiz.

Ẕikr eyleñüz ki siz az‐idüñüz, ża‘īfler‐idüñüz yir yüzinde, ḳorḳarduñuzḫalḳ sizi ḳapmaḳdan. Pes yirlendürdi sizi, daḫı ḳuvvetlü eyledi sizi nuṣretibile. Daḫı rızḳ virdi size yaḫşı ni‘metlerden. Ola kim şükr eyleyesiz TañrıTa‘ālāya.

(Ey mühacirlər!) Xatırlayın ki, bir zaman siz yer üzündə (Məkkədə) az idiniz; zəif (aciz) sayılırdınız, (buna görə də) adamların (kafirlərin) sizi ələ keçirməsindən qorxurdunuz. (Belə bir vaxtda Allah) sizə (Mədinədə) sığınacaq verdi, (Bədrdə) sizə köməklik göstərib müdafiə etdi və təmiz (halal qənimətlərdən) ruzi verdi ki, bəlkə, şükür edəsiniz!

And remember, when ye were few and reckoned feeble in the land, and were in fear lest men should extirpate you, how He gave you refuge, and strengthened you with His help, and made provision of good things for you, that haply ye might be thankful.

Call to mind when ye were a small (band), despised through the land, and afraid that men might despoil and kidnap you;(1199) But He provided a safe asylum for you, strengthened you with His aid, and gave you Good things for sustenance: that ye might be grateful.

1199 On the immediate occasion the Muslims were reminded that they were a small band in Makkah; despised and rejected; living in a state of insecurity... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.