Yes-elûneke ‘ani-l-enfâl(i)(s) kuli-l-enfâlu li(A)llâhi ve-rrasûl(i)(s) fettekû(A)llâhe veaslihû żâte beynikum(s) veatî’û(A)llâhe verasûlehu in kuntum mu/minîn(e)
Sana harp ganimetlerinin hükmünü sorarlar. De ki: Ganimetler, Allah'ın ve Peygamberindir. Artık Allah'tan sakının ve aranızı ıslah edin ve inanmışsanız Allah'a ve Peygamberine itaat edin.
(Ey Resulüm!) Sana savaş ganimetlerini sorarlar. De ki: "Ganimetler Allah’a ve Resulüne aittir. (Onlar adına adil bir devlet ve hükümet bu işi yürütmelidir.) Buna göre, eğer mü’min iseniz Allah’tan korkup (küfür, zulüm ve kötülükten) sakının, birbirinizin arasını düzeltin, Allah’a ve Resulüne itaat edin." (Çünkü mü’minler Kur’an’ın ve Resulüllah’ın yolundan giderler.)
Ey peygamber! Sana savaşlarda elde edilen enfâl hakkında sorarlar. De ki: Bütün ganimetler Allah'a ve O'nun elçisine aittir. Öyleyse yolunuzu, Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışın, birbirinizle aranızı düzeltip kardeşlik bağlarını canlı tutun. Eğer gerçekten inanan kimselerseniz, Allah'ın ve peygamberin buyruklarına uyun.
Sana savaş ganimetlerinin nasıl dağıtılacağını soruyorlar:
“Ganimetler Allah ve Rasûlünün tasarrufundadır. Kuran esaslarını benimseyip, geçmiştekilerin hakim oldukları gibi, yeryüzüne hakim olan salih kullara dahil olarak Allahın emirlerine muhalefetten korunun. Aranızdaki tefrikayı giderin, kardeşlik bağlarınızı güçlendirin, din ve dünya işlerinizi sosyal ilişkilerinizi, halinizi düzeltin, geliştirin, mü'minseniz eğer, Allah'a ve Rasulüne itaat edin, Kur'ân'ı ve sünneti uygulayın" de.
Sana ganimetlerden soruyorlar. De ki: "Ganimetler Allah'ın ve peygamberinindir. Eğer mü'minler iseniz, Allah'a karşı gelmekten sakının ve aranızı düzeltin. Allah'a ve peygamberine itaat edin."
Sana savaş-ganimetlerini sorarlar. De ki: 'Ganimetler Allah'ın ve Resûlündür. Buna göre, eğer mü'min iseniz Allah'tan korkup-sakının, aranızı düzeltin ve Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin.'
(Ey Rasûlüm), sana harb ganimetlerinin kime âit olduğunu soruyorlar. De ki: “- Bu ganimetlerin taksimi, Allah'a ve Rasûlüne aittir. Onun için, siz gerçekten müminseniz Allah'dan korkun ve birbirinizle aranızı düzeltin (geçimsizlik yapmayın), Allah'a ve Rasûlüne itaat edin.”
Sana büyük ganimetlerin hükmünü soruyorlar. De ki: “Bunlar, Allah’ın ve elçisinindir. Allah’tan sakının, aranızdaki münasebetleri düzeltin. Eğer inanmış iseniz, Allah’a ve elçisine itaat edin.
Sana savaş ganimetlerini soruyorlar. De ki: “Ganimetler Allah ve Peygamberi'ne aittir. O halde Allah'tan sakınınız, aranızda barış ve esenliği sağlayınız. Eğer müminler iseniz, Allah ve Rasûlü'ne itaat ediniz.”[152][153]
Sana doyumluktan sormaktadırlar, diyesin ki: «Doyumluk Allahla, Peygamberindir, Allahtan sakınınız, aranızda olanları düzeltin, eğer inanmışsanız Allah ile peygamberine, baş eğin»
Sana savaş ganimetlerini(n durumunu) soruyorlar. De ki: “Ganimetler hakkında (hüküm verme yetkisi) Allah'a ve Resulüne aittir. O halde eğer (gerçekten) inanıyorsanız Allah'a karşı gelmekten sakının, aranızdaki kardeşlik bağlarını canlı tutun, Allah'a ve Resulüne itaat edin!
Sana ganâim hakkında suâl soracaklar ânlara di ki: "Ganâim Allâh’a ve rasülüne ’âiddir. Allâh’dan korkınız beyninizde dostâne uyuşmağa çalışınız eğer sâdık iseniz Allâh’a ve rasûlüne itâ’at idiniz."
Sana, ganimetlere dair soru sorarlar, de ki: Ganimetler Allah'ın ve Peygamberindir. İnanıyorsanız Allah'tan sakının, aranızdaki münasebetleri düzeltin, Allah'a ve Peygamberine itaat edin.
(Ey Muhammed!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: “Ganimetler, Allah’a ve Resûlüne aittir. O hâlde, eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin.”
Sana ganimetleri soruyorlar. Ganimetlerin Allah’a ve resulüne ait olduğunu söyle! O halde siz gerçek müminler iseniz Allah’a karşı saygısızlıktan sakının, aranızı düzeltin, Allah ve resulüne itaat edin.
Sana ganimetlerin bölüştürülmesini soruyorlar. De ki, ganimetlerin taksimi Allah'a ve Resulüne aittir. Onun için siz gerçekten mümin kimseler iseniz Allah'tan korkun da biribirinizle aranızı düzeltin. Allah'a ve Resulü'ne itaat edin.
Sana ganimetlerin taksiminden soruyorlar, de ki ganimetlerin taksimi Allaha ve Resulüne aid, onun için siz gerçekten mü'minlerseniz Allahdan korkun da biribirinizle aranızı düzeltin, Allaha ve Resulüne ıtaat edin
(Resûlüm!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: “Ganimetler (in taksimatı ile ilgili hüküm) Allah’a ve Resûlü’ne aittir. O hâlde, eğer (sizler gerçek) mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin (Allah’ın emri üzere birlik olun). Allah ve Resûlü’ne itaat edin.
Sana enfâlı¹ soruyorlar. De ki: “Enfâl, Allah ve Resulü içindir. Eğer mü'min iseniz Allah'a karşı takva² sahibi olun, birbirinizin arasını düzeltin, Allah'a ve Resul'üne itaat edin.
(Habîbim) sana harb ganimetleri (nin hükmünü) sorarlar. De ki: «(Bu) ganimetler Allahın ve Resûlünündür. O halde (tam) mü'minlerseniz Allahdan korkun, (ihtilâfa düşmeyib) aranızı düzeltin, Allaha ve peygamberine İtaat edin.
(Habîbim, yâ Muhammed!) Sana ganîmetlerden soruyorlar. De ki: “Enfâl(ganîmetler hakkında hüküm) Allah'a ve peygambere âiddir.” Artık Allah'dan korkun ve aranızdaki hâli (ihtilâfı) düzeltin! Eğer (gerçek) mü'minler iseniz, Allah'a ve Resûlüne itâat edin!(1)
(Resulüm!) Sana, enfâlden (meşru müdafaa savaşı olmaksızın elde edilen bağış ve gelirlerin hükmünü) soruyorlar. De ki: “Enfâl (bu tür gelirler) Allah ve elçisi (kamu) içindir. O hâlde eğer (gerçekten) inanıyorsanız Allah’a karşı gelmekten sakının ve aranızı düzeltin, Allah’a ve (tebliğ ettiği mesajlar hususunda) elçiye itaat edin.*
Sana ganimetler hakkında soruyorlar. Deki “savaşlarda elde edilen ganimetler Allah ve resulüne aittir. Allah’dan korunun, kendi aranızda ilişkilerinizi düzeltin ve inananlardan iseniz Allah’a ve O’nun elçisine itaat edin.”
Sana savaştan alınan mallar üzerine sorarlar. De ki : "Savaşta alınan mallar Allah’la elçisinindir. Öyleyse, eğer inanıyorsanız, Allah’tan sakının, aranızı düzeltin, Allah’a, elçisine boyun eğin."
(Ey Peygamber!) Sana ganimetlerden [enfâl] sorarlar. De ki: “Ganimetler, Allah’ın ve elçisinindir.¹ Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olunuz ve aranızı düzeltiniz. Siz gerçekten inanmışlardan iseniz, Allah’a ve elçisine itaat ediniz.”
Sana, ganimetlere dair soru sorarlar. De ki: “Ganimetler (faydalanılan şeyler) Allah'ın ve peygamberindir. İman etmişseniz (Allah'tan) sakının, birbirinizle aranızı düzeltin ve de Allah'a ve elçisine itaat edin.
Ey Muhammed! Sana, düşmanla savaşarak ele geçirilen silah, mal ve erzak gibi ganîmetlerin kime ait olduğunu soruyorlar. Üstelik bu konuda, yersiz ve kırıcı tartışmalara girişiyorlar: Bazı müminler, savaşta ele geçirdikleri ganîmetin kendilerine ait olduğunu ileri sürerken, —ki İslâm öncesi uygulama böyleydi— ganîmet toplamak yerine, kaçmaya başlayan düşmanı takip eden veya Allah’ın Elçisini koruyan diğer müminler, haklı olarak bunda kendilerinin de pay sahibi olduğunu iddia ediyorlar. De ki: “Her konuda olduğu gibi, ganîmetler hakkında da hüküm verme yetkisi Allah’a ve O’nun hükümlerini size ileten bir elçi olarak Peygambere aittir. Yani ganîmet, onu ele geçiren savaşçıya değil, kamuya ait bir maldır ve onun nasıl pay edileceğini Allah kırk birinci ayette bildirilecektir. O hâlde, Allah’tan gelen ilkeleri çiğnememe konusunda son derece titiz ve dikkatli davranın; dürüst ve erdemlice bir hayat sürerek kötülüğün her çeşidinden titizlikle sakının, aranızdaki ilişkileri iyileştirip geliştirmeye çalışın ve gerçekten inanan kimseler iseniz, Allah’a ve Elçisine kayıtsız şartsız itaat edin!
Sana ENFÂL’den / Ganimetler’den soruyorlar. De ki:
“Ganimetler Allah’a ve Rasûl’e aittir. Allah’tan sakınıp korunun! Aranızda olanları (ilişkilerinizi) düzeltin! Mümin iseniz, Allah’a ve O’nun rasûlüne itaat edin!”.
Resulüm! Sana ganimetten söz ediyorlar De ki: " Savaş ganimetleri Allah ve resulüne aittir. " Eğer kendinizi Allah'a karşı sağlama almak istiyorsanız. Önce kendinizle barışık olun. Eğer gerçekten inanıyorsanız, Allah'a ve resulüne güvenin...
Sana savaş ganimetlerini soruyorlar. De ki: "Ganimetler Allah’a ve Resul’üne aittir. Allah’tan sakının! Aranızı düzeltin! Allah’a ve Resul’üne itaat edin! Eğer Müminlerden iseniz
Sana ganimetlerden soruyorlar. De ki: “Ganimetler Allah ve Elçisi içindir. Allah’a karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun; aranızı düzeltin! Müminlerseniz Allah’a ve Elçisine itaat edin!” [*]
(Ey Muhammed!) Sana savaş ganîmetlerinin (hükmünü) soruyorlar. Sen onlara: “ganîmetler hakkında (hüküm vermek) Allah’a ve Elçisine aittir.¹ Onun için siz, gerçekten îman eden kimseler iseniz Allah’tan hakkıyla sakının, birbirinizle ilişkilerinizi düzeltin, Allah’a ve Elçisine itaat edin.” de.²
SANA ganimetler hakkında soracaklar. De ki: “Bütün ganimetler Allah’a ve O’nun Elçisi’ne aittir” ¹ Öyleyse, Allah’tan yana bilinç ve duyarlık içinde olun; aranızda kardeşlik bağlarınızı canlı tutun; ² Allah’a ve O’nun Elçisi’ne karşı duyarlık gösterin, eğer [gerçekten] inanan kimselerseniz!
Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: – Ganimetler, Allah’a ve Elçiye aittir. Allah’a karşı sorumlu davranın aranızdaki ilişkiyi düzeltin. Eğer gerçekten inanıyor mümin iseniz Allah’a ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden elçisine itaat edin. 4/94, 8/41- 69, 48/19- 20, 59/6- 7- 8,2 3/32- 132, 4/59- 80, 6/20, 47/33
SANA cihadın bahşettiği gelirler hakkında soruyorlar.[¹³²²] De ki: “Cihadın bahşettiği bütün gelirler Allah’a ve Elçisi’ne aittir.[¹³²³] Şu hâlde, Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ve aranızdaki ilişkiyi düzgün tutun! Bir de Allah’a ve Elçisi’ne kulak verin: tabî, gerçekten inanıyorsanız!”[¹³²⁴]
(Ey Muhammed) Sana savaş ganimetlerinden (onların taksiminden) sorarlar. De ki: Ganimetler, Allah'ın ve Resulünündür. (Allah nasıl emrederse, Peygamber de ona göre taksim eder) O halde (gerçekten mümin) iseniz, Allah’tan korkun. (O’nun emirlerine, peygamberinin taksimine karşı gelmeyin) Aranızda çıkan anlaşmazlıkları (ona baş vurarak) halledin ve Allah ve Resulüne itaat edin!
Sana Enfalden sorarlar; de ki: "Enfalin tamam, Allâh’ın ve Elçisinindir (hazînenindir). Siz, (gerçekten) iman edenler iseniz, Allah’tan çekinin ve aranızı düzeltin, Allah’a ve Elçisine itâ’at edin!"
Sana ganîmetlerden soruyorlar. De ki: «Ganîmetler Allah Teâlâ'ya ve Peygamber'e aittir. Artık Allah Teâlâ'dan korkunuz. Aranızdaki hâli düzeltiniz ve Allah Teâlâ'ya ve Resûlüne itaat ediniz, eğer mü'min kimseler iseniz.»
Sana ganimetlerin taksimini soruyorlar. De ki: “Onun taksimi Allah'a ve Resulüne aittir. Onun için siz gerçek mümin iseniz Allah'a karşı gelmekten sakının, birbirinizle aranızı düzeltin, Allah'a ve Resulüne itaat edin.
Sana ganimetlerden sorarlar; de ki: "Ganimetler, Allah'ın ve Elçi(si)nindir. Siz, (gerçekten) inananlar iseniz, Allah'tan korkun, aranızı düzeltin, Allah'a ve Elçisine ita'at edin!"
(Yâ Muhammed) Sana ganâyimden sorarlar [³] Di ki: "Ganâyim Allâh ve Rasûl'ündür. Allâh'dan sakınub aranızı ıslâh idin. Eğer mü'minlerden iseniz Allâh ve Rasûlüne itâ'at iyleyin.
²- Mü'minler şunlardır ki Allâh Te'âlâ zikr olundukda kalbleri titrer ve âyetleri okunursa îmânları artar ve rablerine tevekkül iderler.
Sana ganimetlerin nasıl pay edileceğini soruyorlar. De ki "Ganimetlerin pay edilmesi Allah’ın ve elçisinin işidir.” Allah’tan çekinin ve birbirinizle aranızı düzeltin. Eğer inanıp güveniyorsanız, Allah’a ve elçisine boyun eğin.
Sana ganimetleri soruyorlar. De ki: -Ganimetler, Allah'a ve Elçisi'ne aittir. Allah'tan korkun, aranızı düzeltin. Eğer mümin iseniz Allah'a ve Elçisi'ne itaat ediniz.
Sana harp ganimetlerini sorarlar. De ki: "Onlar Allah ve Resul içindir. O halde Allah'tan korkun ve aranızda barış ve esenliği kurun. Ve eğer müminler iseniz Allah'a ve O'nun Resulü'ne itaat edin!"
śorar saña bulınlardan; eyit: “bulınlar Tañrı’nuñdur, daħı yalavacınuñ.” pes ķorķuñ Tañrı’dan daħı eyü işleñ arañuzdaġı işi. daħı boyun virüñ Tañrı’ya daħı yalavacına eger olasız mü’minler.
Ṣorarlar saña yā Muḥammed ġanīmet mālından. Eyit yā Muḥammed:Ġanīmet māl ḥükmi Tañrı Ta‘ālāyadur, daḫı peyġamberedür. Ṣaḳınuñuz TañrıTa‘ālādan, daḫı barışduruñuz sizüñ ortañuzdan ṣavaşlarını. Daḫı uyuñuzTañrı Ta‘ālā buyruġına, peyġamberine daḫı eger siz mü’min olsañuz.
(Ya Peyğəmbərim!) Səndən (müharibədə əldə edilmiş) qənimətlər (onların kimə çatması) haqqında soruşarlar. De: “Qənimətlər Allahın və Peyğəmbərinindir (onun bölünməsi Allaha və Peyğəmbərinə aiddir). Buna görə də əgər (həqiqi) mö’minsinizsə, Allahdan qorxun, aranızdakı münasibətləri düzəldin, Allaha və Onun Peyğəmbərinə itaət edin!
They ask thee (O Muhammad) of the spoils of war. Say: The spoils of war belong to Allah and the messenger, so keep your duty to Allah, and adjust the matter of your difference, and obey Allah and His messenger, if ye are (true) believers.
They ask thee(1178) concerning (things taken as) spoils of war. Say: "(such) spoils are at the disposal of Allah(1179) and the Messenger. So fear Allah, and keep straight the relations between yourselves: Obey Allah and His Messenger, if ye do believe."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |