12 Eylül 2024 - 8 Rebiü'l-Evvel 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nâzi’ât Suresi 46. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ke-ennehum yevme yeravnehâ lem yelbeśû illâ ‘aşiyyeten ev duhâhâ

Onu gördükleri gün, bir akşamcık yaşamışa dönerler, yahut da günün kuşluk çağı.

Onu (kıyameti) gördükleri gün, sanki (dünyada) bir akşam kadarını veya bir kuşluk vaktinden başkasını yaşamamış gibi olacaklar (ve pişmanlık dolu şaşkınlığa uğrayacaklardır.)

İnsanlar kıyameti gördükleri gün, sanki dünyada ancak bir akşam veya kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.

İnsanlar kıyametin kopacağı ânı gördüklerinde, dünyada sadece ikindi-akşam aralığıya da kuşluk vakti kadar kaldıklarını sanırlar.

Onlar onu gördükleri gün sanki (dünyada) bir akşam veya kuşluk vaktinden fazla kalmamış gibi olurlar.

Onu gördükleri gün, sanki, bir akşam veya bir kuşluk-vaktinden başkasını yaşamamış gibidirler.

(İnsanlar), kıyameti görecekleri gün, sanki bir akşam veya kuşluğundan başka (dünyada, yahud kabirlerde) durmamışa dönecekler.

O kıyameti görecekleri gün, bir günün ya akşamı veya sabahı kadar kalmış olduklarını sanacaklar.

42,43,44,45,46. Sana, kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. Sen onun hakkında ne söyleyebilirsin ki? Onun bilgisi sadece Rabbine aittir. Sen, sadece kıyametten korkanı uyaransın. Kıyameti gördükleri gün, dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibi olurlar.[718]

[718] Nâzi‘ât sûresinden çıkarılacak genel ilkeler için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XX, 339-340.

O gün, onlar kıyameti görende, dünyada durdukları sanki ya bir akşam üzeri, ya da bir kuşluk gibi, pek kısa gelecektir!

Onlar onu (kıyameti) gördükleri zaman sanki dünyada bir akşam veya onun kuşluk vaktinden fazla kalmamış gibi olacaklar.

Bkz. 20/103, 23/113, 30/55

Ânı (kıyâmeti) gördükleri gün mezarlarında yalnız sabah ve akşam vakti kadar bir müddet kalmış olduklarını zan ideceklerdir.

Kıyameti gördükleri gün dünyada ancak bir akşam yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış olduklarını sanırlar.*

Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.

Kıyamet gününü gördüklerinde (dünyada) sadece bir akşam vakti veya onun kuşluğu kadar kaldıklarını sanırlar.

Kıyamet gününü gördüklerinde (dünyada) sadece bir akşam vakti ya da kuşluk zamanı kadar kaldıklarını sanırlar.

Onu gördükleri gün, sanki (dünyada) bir akşam veya kuşluk vakti kadar kalmışlardır

Onlar o kıyameti görecekleri gün sanki dünyada bir akşam veya kuşluğundan başka durmamışa dönecekler.

Onu görecekleri gün onlar, sanki bir akşam veya kuşluğundan başka durmamışa dönecekler

(Kâfirler) Onu (kıyameti) gördükleri gün, (dünyada) sadece bir akşam vakti ya da kuşluk zamanı kadar kaldıklarını sanırlar.

Onlar onu¹ görecekleri gün, dünyada bir akşam veya kuşluğundan² başka kalmamış sanacaklar.

1- Kıyameti. 2- Kuşluk vakti kadar.

Onlar bunu görecekleri gün sanki (günün) bir akşamından, yahud bir kuşluğundan başka durmamışlardır.

Onu görecekleri gün, sanki onlar (dünyada) bir akşam veya onun kuşluk vaktinden başka kalmamış gibidirler!

Onlar (bütün insanlar) onu (kıyameti) gördükleri gün sanki (hem dünyada hem de öldükten sonra) bir akşam veya onun kuşluk vaktinden fazla kalmamış gibi olacaklar. *

(*) Not: (لم يلبثوا) hem dünya hayatını hem de öldükten sonraki süreyi de ifade edebilir. Bu da gösteriyor ki, berzah/kabir aleminde azap yoktur, yok... Devamı..

O gün insanlar kıyameti gördüklerinde, sanki yeryüzünde, bir gece veya bir gündüz kalmış gibi olurlar.

Onlar kalkışı gördükleri gün dünyada yalnız akşam vakti ya da kuşluk vakti kadar kaldıklarını sanacaklar.

Kıyameti gördükleri gün sanki dünyada bir akşam veya bir kuşluk kadar kaldıklarını anlamış olurlar.

Onlar o günü/kıyameti gördüklerinde, kendilerine sanki (bu dünyada) bir akşam veya bir kuşluk vakti kadar bir zaman kalmışlar gibi gelecektir.¹⁰

10 Krş. Yûnus, 10/45

Kendileri onu gördükleri gün, sanki onlar, bir akşam veya bir kuşluk vaktinden başkasını yaşamamış gibidirler.

Kâfirler onu, yani yeniden diriliş vaadinin gerçekleştiğini gördükleri Gün, bu dünyada sadece bir akşam üzeri veya kuşluk vakti kadar kaldıklarını zannedecekler.

Sanki onlar, onu görecekleri gün, “çok kısa bir süre”den başka kalmadılar.

İnsan, o büyük felaketi gördüğünde dünyada, ikindi ya da kuşluk kadar kaldığını sanacak.

Kıyameti gördükleri zaman sanki dünyada ancak bir akşam yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler. Ne çabuk sona geldik diye telaşla etrafta koşuştururlar. Sor onlara; “İnsanın ölüm vakti de öyle değil midir? İnsanın kıyameti olan ölüm vakti gelince; insan neye uğradığını bilebilir mi?” Artık O’nun için koskoca ömür bir çırpıda bitivermiştir. İnsanın dünyada yaşadığı hayat, bir andır! Sanki hiç yaşamamış gibi!

Onu (mahşeri) gördükleri gün, (dünyada sanki) bir yatsı vakti veya (gündüzün) kuşluğu kadar kalmış gibi olacaklar. [*]

Benzer mesajlar: Yûnus 10:45; Tâhâ 20:103; Mü’minûn 23:112-114; Rûm 30:55; Ahkâf 46:35.

Onlar o (kıyamet gününü) gördükleri zaman (dünyada) bir akşam veya kuşluk vaktinden fazla kalmamışa dönecekler.

Onu anladıkları Gün [onlara, bu dünyada] bir akşamdan ya da kuşluğuyla [birlikte sona eren bir gece]den fazla kalmamışlar [gibi gelecek]! ¹⁹

19 Kur’an’ın başka birçok yerinde olduğu gibi (mesela, 2:259, 17:52, 18:19, 20:103-104, 23:112-113, 30:55 vb.) bu da, beşerî “zaman” kavramının yanılt... Devamı..

O gün gelip çatınca onlar dünyada sanki sadece bir akşam veya bir kuşluk vakti kadar kaldıklarını sanacaklar. 10/45, 20/103-104, 23/112...114, 30/55

(Kâfirler)[⁵⁵⁶³] bu hakikati bizzat gördükleri gün, onlara sanki (bu dünyada) bir akşam veya bir kuşluktan fazla kalmamışlar gibi gelecek.[⁵⁵⁶⁴]

[5563] Zira bu kimseler 42. âyette geçen sorunun sahipleridir. [5564] ‘Aşiyye geceyi, duhâ gündüzü temsil eder. Vahiyden mahrum geçen bir ömrün bir... Devamı..

Kâfirler onu (kıyâmeti) gördüklerinde (dünyada) sadece bir akşam veya bir kuşluk vakti kadar kaldıklarını sanırlar.

(Dünyada vakitlerini boş yere harcadıklarını anlarlar, feryâd ederler. Fakat pişman olup tevbe etme zamanı çoktan geçmiştir.)

Onlar onu gördükleri zaman onlar sanki (dünyâda) bir akşam veya onun kuşluk vaktinden fazla kalmamış gibidirler.

Onlar, o Kıyameti gördükleri gün sanki bir akşam veya bir kuşluk vaktinden başka kalmamış gibi olurlar.

Onu gördükleri gün öyle gelir ki onlara: Yalnız bir akşam veya bir sabah faslı durdular dünyada.

Bu ayetin anlamı: “Peygamber sadece kıyametten korkanı uyarsın!” demek değildir. Maksat şudur: “Senin tebliğine kulak verip ondan yararlanacak olanlar... Devamı..

Onlar onu gördükleri zaman sanki (dünyada) bir akşam veya onun kuşluk vaktinden fazla kalmamış gibi olurlar.

Müşrikler kıyâmeti gördükleri vakit (kendilerini şaşırarak) dünyâda bir günün bir kısmı veyâhud bir sabâh vakti kadar kaldıklarını zan iderler.

İnsanlar onu gördükleri gün, bu dünyada bir akşam ya da bir gündüz vakti[*] kadar kalmış gibi olurlar.

[*] Buraya şöyle meâl verilir:"dünyada bir akşamüstü ya da kuşluk vakti kadar kalmış gibi olurlar." Bizim farklı meali vermemizin asıl sebebi şu iki â... Devamı..

Onu gördükleri gün, onlar sanki, sadece bir akşam veya bir kuşluk vakti süresince (dünyada) kalmış olurlar.

O günü gördüklerinde sanırlar ki, dünyada ya bir gece kalmışlardır, ya da bir kuşluk vakti.

Onu gördükleri gün onlar, dünyada sanki bir akşam veya onun kuşluk vaktinden başka kalmamışa dönerler.

kāne anlar ol gün kim göreler anı dölenmediler ya'nį sinde yā dünyede illā giceye yaķın ķadarı yā ķuşluġı ķadarı.

Ṣanaṣın anları, anı gördükleri gün ḳuyularda ḳalmadılar, illā bir gice yā birgicenüñ ḳuşluġı.

Onu (qiyaməti) gördükləri gün (dünyada və ya qəbir evində) yalnız bir axşam, yaxud bir səhər qaldıqlarını sanacaqlar!

On the day when they behold it, it will be as if they had but tarried for an evening or the morn thereof.

The Day they see it, (It will be) as if they had tarried but a single evening, or (at most till) the following morn!(5949)

5949 Cf. 10:45, where the expression used is: "it will be as if they had tarried but an hour of a day." Here the metaphor used is "a single evening, o... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.