12 Eylül 2024 - 8 Rebiü'l-Evvel 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nâzi’ât Suresi 42. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yes-elûneke ‘ani-ssâ’ati eyyâne mursâhâ

Senden sorarlar kıyameti, ne vakit kopacak?

(Gafiller ve cahiller) "O ne zaman demir atacak (ve dünya gemisi ne zaman duracak)?" diye, Sana kıyamet-saatini sorup durmaktadırlar.

Ey peygamber! Sana kıyamet ne zaman gelip çatacak diye soruyorlar.

Sana Kıyametin kopacağı ânı soruyorlar:
“Kâinattaki hayatiyet ne zaman ebedî âlemin limanına demir atıp duracak?” diyorlar.

Sana kıyametten soruyorlar: "Gelip çatması ne zaman?" diye.

'O ne zaman demir atacak?' diye, sana kıyamet-saatini soruyorlar.

Sana kıyametten soruyorlar: “- Ne zaman kaim olacak?”

Sana, kıyamet hadisesinin ne zaman olacağını (yaşam gemisinin nerede duraklayacağını) soruyorlar.

42,43,44,45,46. Sana, kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. Sen onun hakkında ne söyleyebilirsin ki? Onun bilgisi sadece Rabbine aittir. Sen, sadece kıyametten korkanı uyaransın. Kıyameti gördükleri gün, dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibi olurlar.[718]

[718] Nâzi‘ât sûresinden çıkarılacak genel ilkeler için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XX, 339-340.

Sana kıyametten sorarlar: «O ne zaman kopacak?»

Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.

Sâ’atin ne vakit geleceğini senden soracaklar.

Senden kıyametin ne zaman gelip çatacağını sorarlar.

Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.

“Ne zaman gelip çatacak?” diye sana kıyameti sorarlar.

Sana kıyameti sorarlar: Gelip çatması ne zamandır? (derler.)

Sana Saat (dünyanın sonu) ne zaman gerçekleşecektir diye soruyorlar.

Sana o kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye.

Sana o saattan soruyorlar: ne zaman demir atması?

(Habibim! Müşrikler alay ederek) sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.

Sana o saatten¹ soruyorlar; ne zaman gelip çatacakmış diye.

1- Kıyametin kopuş zamanından.

Sana o saati (kıyameti), onun ne zaman demir atacağını sorarlar.

Sana, “Vukua gelmesi ne zaman?” diye kıyâmetten soruyorlar!

(Resulüm!) Onlar sana o saatin (dünyanın sonu olan kıyametin) ne zaman geleceğini soruyorlar.

Sana “Kıyametin oluşumu ne zaman?” diye sorup duruyorlar.

Sana kalkışın ne gün olacağını sorarlar.

Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar?

(Ey Peygamber!) Sana kıyametten [es-sâ’at] ve “Onun gelip çatması/demir atması [mursâhâ] ne zaman?” diye soruyorlar

“O ne zaman demir atacak?” diye, sana kıyameti sorarlar.

Ey Peygamber! Yanı başlarındaki binlerce mûcizeyi görmezlikten gelen inkârcılar, ‘mûcize’ beklentisiyle gâipten haber vermeni istiyor, sana kıyâmetin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar:

Sana Saat’den soruyorlar: “Onun gelip çatması ne zaman?”.

Resulüm! Sana kıyamet ne zaman diyorlar.

Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.

Sana o (Son) Saat’in demir atma zamanından soruyorlar.

(Ey Muhammed!) Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.¹

1 Aynı âyet için Bk. (A’raf: 187)

[EY PEYGAMBER,] sana Son Saat’i soruyorlar: “Ne zaman gelip çatacak?”

Onlar sana o saatin bu dünyanın sonunun ne zaman geleceğini soruyorlar. 7/187, 33/63

(EY RASUL!) Sana “Kıyamet ne zaman[⁵⁵⁶¹] kopacak?” diye soruyorlar.

[5561] Veya: “nerede”; veya “kopması nasıl olacak”. Mursâhâ, “geminin yolcuları boşaltmak için demir atması, boşaltma vakti ve yeri”. Zımnen: Sadece i... Devamı..

(Ey Muhammed) Sana kıyâmetin ne zaman kopacağını sorarlar.

Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar,

Sana Kıyametten sorarlar ki, onun vukû'u ne zamandır?

Sana kıyamet saatini sorarlar: “Demir atması ne zaman? ” diye.

Sana sa'atden soruyorlar: Demir atması (gelip çatması) ne zaman diye.

Sâ'at kıyâmet sâati olarak tefsîr edilir. Bununla kasıt, bedenden çıkan ruhun, Allah'ın huzurunda sorgulanacağı zamandır. Bunun yanında inkârcıların c... Devamı..

Müşrikler sana kıyâmetden suâl idüb: "O, ne vakit gelecekdir?" dirler.

Sana bunun vaktini soruyorlar, ne zaman gelip kalacak diye.

Sana kıyametin ne zaman gerçekleşeceğini soruyorlar.

Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.

O saatten soruyorlar sana, "-Gelip demir atması ne zaman?" diye.

śorarlar saña ķıyāmetden ķaçandur ŧurmaġı?

Ṣorarlar saña yā Muḥammed ki: Ḳıyāmet ne vaḳt ḳopar? dirler.

(Ya Peyğəmbər! Müşriklər) səndən o saatın nə vaxt gələcəyi (qiyamətin nə vaxt qopacağı) barəsində soruşarlar.

They ask thee of the Hour: when will it come to port?

They ask thee(5946) about the Hour,-´When will be its appointed time?

5946 Cf. 7:187 and n. 1159. Only Allah can reveal it. But were it known, "heavy were its burden through the heavens and the earth".


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.