20 Nisan 2025 - 22 Şevval 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nâzi’ât Suresi 14. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fe-iżâ hum bi-ssâhira(ti)

Derken onlar dümdüz bir yerde toplanırlar.

(Ardından) O vakit bir de bakarsın ki onlar, (hepsi tekrar dirilmiş ve) yerin üstüne çıkarılıvermişlerdir.

Derken onlar uyanmışlar ve hepsi birden bir düzlüktedirler.

Derhal, hepsi diri olarak meydanda-mahşerde sıradadır.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 16/77; 17/52; 54/50.

Birden onlar (dirilmiş halde) bir düzlük üzeredirler.

Bir de bakarsın ki, onlar yerin üstündedirler.

Bir de bakarsın onlar hep kabirlerinden uyanmışlar, (bir araya toplanmışlar)...

Hemen yer üstüne çıkarlar.

13,14. Bu dönüş sadece bir seslenmeye bakar. Birden bire kendilerini mahşerde buluverirler.

Onlar hemen uyanırlar

Bir de (bakmışsın onlar) kendilerini mahşer meydanında buluvermişler.

13,14. Sadâ işidilecek, hepsi dirilüb dizileceklerdir.

Hepsi hemen bir düzlüğe dökülecektir.

Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.

Bir de bakarsın kendilerini mahşerde bulmuşlar!

Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.

Onlar uyanıvermişlerdir.

Bir de bakarsın hepsi meydandadır.

Bakarsın uyanmışlar hepsi meydandadır

Bir de bakarsın ki, onlar (emrimiz üzere, İsrâfîl’in Sûr’a ikinci kez üflemesi üzerine, diriltilmiş olarak, mahşer) meydan (ın) dadırlar.

Bir de bakmışsın meydandalar.¹

1- Mahşer yerindedirler.

Ki o zaman onlar (görürsün ki) hemen (diri olarak) toprağın yüzündedirler.

Bir de bakarsın ki onlar (dirilmiş olarak) meydanda (mahşer yerinde) olan kimselerdir!

13, 14. Fakat o (diriliş zor değil,) bir tek emirden ibarettir. Bir de görürsün ki onlar (diri olarak) düz bir yerin üzerindedirler.

Birden bire onlar (yattıkları kabirlerden) uyanmışlardır.

Derken onlar hemen toprağın yüzüne çıkıverecekler.

Derhal halk düz bir yerde toplanacaklar [⁷].

[7] Yahut mahşerde bulunacaktır.

Bir de bakmışsın ki, hepsi de mahşerde [sâhire].

Bir de bakarsın onlar, yerin üstündedirler.

Bir de bakmışsın ki, hepsi uyanmış, korku ve dehşet içinde Rablerinin huzurunda duruyorlar.

O zaman onlar Uyanacaklar’dır.

sonunda herkes meydanda...

Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.

Bir de bakarsın ki onlar, mahşerdedir.

13,14. Oysa o, korkunç bir çığlıktan ibarettir ve o anda onlar, (kabirlerinden) meydana çıkıverirler.

işte o zaman [hakikati] anlayacaklar!

Bir de bakmışsın kendilerini mahşerde buluvermişler. 20/108, 50/41-42

İşte o zaman onlar, faltaşı gibi açılmış gözlerle mahşer meydanında beliriverecek.[⁵⁵⁴⁸]

[5548] Veya sâhirah kelimesinin kök anlamına istinaden: “ bir meydana atılacak”.

13,14. Oysa, (tekrar diriltme Allah Teâlâ için çok kolaydır) bir tek korkunç sese (Sûr'un üfürülmesine) bakar!... Ki o zaman hepsi (diri olarak) toprağın üzerindedirler. (Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler)

(Nitekim İbrahim suresinin 48. ayetinde: "O gün yer, başka bir yerle değiştirilir. Gökler de başka göklerle ve onlar Tek ve Kahhâr olan Allah’ın huzur... Devamı..

Birdenbire kendilerini uyanmış olarak (mahşerde) buluverirler.

Artık onlar, o zaman bir düz yer üzerindedirler.

13, 14. Fakat olay (zor değil, ) bir tek emirden ibarettir. Bir anda mahşerde toplanıverirler! [17, 52; 54, 50; 16, 77]

Hemen onlar uyanıklık alanındadırlar.

Vâki' olunca halâik, mahşerin düz meydânına çıkarlar.

Sonra hepsi birden yeryüzüne çıkar.

İşte o zaman onlar, hemen uyanacaktır.

Kendilerini bir meydanda bulurlar.

Bir anda hepsi uyanıp ortaya geliverir.

pes ol vaķt, anlar yir yüzindedür.

Pes ol vaḳtda anlar maḥşer yirinde ḥāżır bulunalar.

Onlar dərhal (qəbirlərindən çıxıb) dümdüz bir yerdə olacaqlar!

And lo! they will be awakened.

When, behold, they will be in the (full) awakening (to Judgment).(5926)

5926 They will have been more or less dormant before the Great Judgement, as contrasted with the Lesser Judgement (n. 5914 to 78:40, and n. 5822 to 75... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.