2 Aralık 2024 - 30 Cemaziye'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nebe’ Suresi 27. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnnehum kânû lâ yercûne hisâbâ(n)

Şüphe yok ki onlar, hiçbir soru ummazlardı.

Doğrusu onlar, (böyle) hesaba çekileceklerini (hiç) ummuyorlardı.

Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı.

Onlar hesaba çekileceklerini ummuyorlar, cezalandırılma endişesi duymuyorlardı.

Çünkü onlar bir hesap (göreceklerini) ummuyorlardı.

Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.

Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı,

Çünkü onlar, hesap gününün geleceğini umut etmiyorlardı.

24,25,26,27,28. Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak orada ne bir serinlik, ne de bir soğuk içecek bulacaklar. Ancak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesap gününü hiç beklemiyorlardı. Âyetlerimizi şiddetle yalanlamışlardı.

24,25,26,27. Ne serinlik, ne içecek tadarlar, uygun ceza olarak, onlar ancak, kaynar sudan, İrinlerden tadacak, ummazlardı bir gün hesap olacak !

Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.

Çünki günün birinde hesâba çekileceklerini düşünmediler.

Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini sanmazlardı.

Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.

Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı.

Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.

Onlar bir hesap ummuyorlardı.

Burada sözü edilen hesap, dirildikten sonra yargılanmanın dışında başka bir şeyi daha içerir mi?

Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı.

çünkü ummazlardı onlar hiç bir hisab

Şüphesiz, onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.

Onlar, hesap görüleceğini ummuyorlardı.

Çünkü onlar hiçbir hisâb ummuyorlardı,

Çünki onlar (kendileri hakkında) bir hesab (görüleceğini) ummuyorlardı.

Şüphesiz onlar (yeniden dirilişe ve ahirete inanmadıkları için) bir hesap (göreceklerini) ummazlardı.

Onlar dünyada yaşarken hesaba çekileceklerini beklemiyorlar dı.

Çünkü onlar böyle bir hesap görüleceğini ummuyorlardı,

Çünkü onlar hesap görüleceğini ümit etmezlerdi.

Çünkü onlar hesaba çekileceklerini sanmıyorlardı.

Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.

Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyor ve bunun doğal sonucu olarak, her türlü insânî ve ahlâkî sorumluluktan uzak bir hayat yaşıyorlardı.

Onlar, hesabı umut etmezlerdi.

27,28. Hiç sorgulama olmayacak sanıyorlardı. Habire ayetlerimizi inkar ediyorlardı.

Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.

Şüphesiz ki onlar hesabı ummazlardı.

Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı.

Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı,

Çünkü onlar, Allah’ın huzurundaki mahkemeyi hesaba katmıyorlardı. 45/34-35, 17/49...52

Şu kesin ki onlar vaktiyle, hesaba çekilmeyi arzu etmiyorlardı;

Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı

(Dünyadaki amellerinden dolayı sorumlu tutulduklarını, bunun hesabını ahirette vermek zorunda kalacaklarına hiç ihtimal vermezlerdi.)

Şüphesiz onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.

Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı.

Çünkü onlar bu hesap gününe inanmıyor (onu hesaba almıyorlardı).

Çünkü onlar bir hesap (görüleceğini) ummuyorlardı.

Çünki onlar bir gün hesâb olunacaklarını ümîd itmezlerdi.

Çünkü hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı;

Çünkü onlar, hesabı ummuyorlardı.

Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.

Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı.

bayıķ anlar oldılar ķorķmazlar ḥisebdan.

Anlar ḳorḳmazlardı ḥisāb güninde.

Çünki onlar haqq-hesab çəkiləcəyinə ümid bəsləmirdilər (qiyamət gününə inanmır, onun əzabından qorxmurdular).

For lo! they looked not for a reckoning;

For that they used not to fear any account (for their deeds),(5902)

5902 It was not isolated acts, but a continued course of evil conduct; they repudiated the moral and spiritual responsibility for their lives; and the... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.