İnnehum kânû lâ yercûne hisâbâ(n)
Şüphe yok ki onlar, hiçbir soru ummazlardı.
Doğrusu onlar, (böyle) hesaba çekileceklerini (hiç) ummuyorlardı.
Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı.
Onlar hesaba çekileceklerini ummuyorlar, cezalandırılma endişesi duymuyorlardı.
Çünkü onlar bir hesap (göreceklerini) ummuyorlardı.
Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı,
Çünkü onlar, hesap gününün geleceğini umut etmiyorlardı.
24,25,26,27,28. Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak orada ne bir serinlik, ne de bir soğuk içecek bulacaklar. Ancak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesap gününü hiç beklemiyorlardı. Âyetlerimizi şiddetle yalanlamışlardı.
24,25,26,27. Ne serinlik, ne içecek tadarlar, uygun ceza olarak, onlar ancak, kaynar sudan, İrinlerden tadacak, ummazlardı bir gün hesap olacak !
Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Çünki günün birinde hesâba çekileceklerini düşünmediler.
Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini sanmazlardı.
Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı.
Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.
Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı.
çünkü ummazlardı onlar hiç bir hisab
Şüphesiz, onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Onlar, hesap görüleceğini ummuyorlardı.
Çünkü onlar hiçbir hisâb ummuyorlardı,
Çünki onlar (kendileri hakkında) bir hesab (görüleceğini) ummuyorlardı.
Şüphesiz onlar (yeniden dirilişe ve ahirete inanmadıkları için) bir hesap (göreceklerini) ummazlardı.
Onlar dünyada yaşarken hesaba çekileceklerini beklemiyorlar dı.
Çünkü onlar böyle bir hesap görüleceğini ummuyorlardı,
Çünkü onlar hesap görüleceğini ümit etmezlerdi.
Çünkü onlar hesaba çekileceklerini sanmıyorlardı.
Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyor ve bunun doğal sonucu olarak, her türlü insânî ve ahlâkî sorumluluktan uzak bir hayat yaşıyorlardı.
Onlar, hesabı umut etmezlerdi.
27,28. Hiç sorgulama olmayacak sanıyorlardı. Habire ayetlerimizi inkar ediyorlardı.
Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Şüphesiz ki onlar hesabı ummazlardı.
Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı.
Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı,
Çünkü onlar, Allah’ın huzurundaki mahkemeyi hesaba katmıyorlardı. 45/34-35, 17/49...52
Şu kesin ki onlar vaktiyle, hesaba çekilmeyi arzu etmiyorlardı;
Şüphesiz onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı.
Çünkü onlar bu hesap gününe inanmıyor (onu hesaba almıyorlardı).
Çünkü onlar bir hesap (görüleceğini) ummuyorlardı.
Çünki onlar bir gün hesâb olunacaklarını ümîd itmezlerdi.
Çünkü hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı;
Çünkü onlar, hesabı ummuyorlardı.
Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı.
bayıķ anlar oldılar ķorķmazlar ḥisebdan.
Anlar ḳorḳmazlardı ḥisāb güninde.
Çünki onlar haqq-hesab çəkiləcəyinə ümid bəsləmirdilər (qiyamət gününə inanmır, onun əzabından qorxmurdular).
For lo! they looked not for a reckoning;
For that they used not to fear any account (for their deeds),(5902)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |