16 Ekim 2024 - 13 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mürselât Suresi 44. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnnâ keżâlike neczî-lmuhsinîn(e)

Şüphe yok ki böyle mükafatlandırırız iyilik edenleri.

Elbette Biz, ’iyi ve güzel’ davrananları (muhsin ve mücahit olanları) işte böyle ödüllendiririz.

İyilik yapanları biz işte böyle ödüllendiririz.

İşte biz, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idareciler, askerî erkân ve müslümanları böyle mükâfatlandırırız.

İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfatlandırırız.

Elbette biz, 'iyi ve güzel' davrananları işte böyle ödüllendiririz.

İşte biz, güzel amel işliyenleri böyle mükâfatlandırırız.

Biz gerçekten, iyilik yapanları böylece mükâfatlandırırız.

43,44. Kendilerine, “Yaptıklarınızın karşılığı olarak şimdi âfiyetle yiyiniz, içiniz” denilecektir. İşte biz, güzel amel yapanları böyle ödüllendiririz.

İyilere işte böyle, ödül veririz

Şüphesiz biz iyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız.

İşte iyilik idenlere böyle mükâfât ideriz.

Biz, iyi davrananlara işte böyle karşılık veririz.

Şüphesiz biz iyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız.

İşte biz iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.

İşte, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.

İyi davrananları işte böyle ödüllendiririz.

İşte biz güzel amel işleyenleri böyle mükafatlandırırız.

İşte biz muhsinleri böyle karşılarız

İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfatlandırırız.

İyi olanları işte böyle ödüllendiririz.

«Şübhe yok ki biz iyi hareket edenleri böyle mükâfatlandırırız».

İşte biz, iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız.

Şüphesiz biz (herkese) iyilik yapanları (erdemlileri) işte böyle mükâfatlandırırız.

İşte biz güzel davrananları böyle mükafaatlandırırız.

İşte biz iyilik edenlerin karşılığını böyle veririz.

Biz iyilik edenlere işte böyle mükâfat veririz.

İşte, iyi davrananları [muhsinîn] Biz böyle mükâfatlandırırız.

Elbette biz, iyi ve güzel davrananları işte böyle ödüllendirmekteyiz.

İşte Biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.

Muhsinler’i / İyilik-Güzellik Edenler’i böyle ödüllendiriyoruz.

Biz, iyilikseverleri bu şekilde ödüllendireceğiz.

İşte biz; yeryüzünde Rabbine inanan, emirlerimizi yerine getirenleri, Rabbinin yasalarına göre hayatını yaşayanları, iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.

Şüphesiz ki biz güzel davrananları işte böyle ödüllendiririz. [*]

Anlaşılıyor ki dünyada yapılanlar “sebep”, mahşerdeki ödüller ise “sonuç”tur.

Gerçekten Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz.¹

1 Aynı âyet için Bk. (Saffat: 121, 131)

İyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz;

Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz. 3/133...136, 16/97

Elbet Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz!”

Şüphe yok ki biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.

Şüphesiz biz iyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız.

Şüphe yok ki, Biz muhsin olanları işte böyle mükâfaatlandırırız.

Biz iyi hareket edenleri işte böyle ödüllendiririz.

Biz, güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.

Biz muhsinleri böyle mükâfât ideriz.

Biz, güzel davrananları işte böyle ödüllendiririz.

Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz.

İyilik yapanları Biz böyle ödüllendiririz.

İşte böyle ödüllendiririz biz, güzellikler sergileyenleri!

“bayıķ biz ancılayın yanud virürüz görklü [309a] işlülere.”

Biz anuñ gibi müzd virürüz muḥsinlere.

Biz yaxşı əməl sahiblərini belə mükafatlandırırıq!”

Thus do We reward the good.

Thus do We certainly reward the Doers of Good.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.