Felfârikâti ferkâ(n)
Gerçekle aslı olmayanı ayırt edenlere.
Sonra, (rahatının ve menfaatinin kölesi ve nefsani arzularının esiri olanlardan uzaklaşıp, Hakkı bâtıldan, sadıkı sahtekârdan, mü’mini münafıktan çok kesin ve keskin biçimde) ayırdıkça ayıranlara... (Mutlak doğruları ve mutlu oluşumları topluma tanıtanlara,)
Böylece doğru ile eğriyi kesin şekilde ayıran.
Andolsun, hak ile bâtılı birbirinden ayıranlara!
(Hak ile batılı kesin) bir ayırım ile ayıranlara,
Böylece ayırdıkça ayıranlara,
Hak ile bâtılı ayıran melekler hakkı için,
İşleri birbirinden ayıran (meleklere,)
1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile bâtılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir. [703][704]
Seçip ayıranlara
(Hak ile batılı) birbirinden ayıranlara,
nîk ve bedî fârik olanların,
1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.
1,2,3,4,5,6,7. Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
(Hak ile batılı) birbirinden iyice ayıranlara;
Ayırdıkça ayıranlara,
Seçip ayıranlara,
Derken seçip ayıranlara
Ayırdıkça ayıranlara,
bu suretle (hak ile baatılı) tam ma'nâsiyle ayırd etmiye vaasıta olan,
Artık (hak ile bâtılı) ayırdıkça ayıranlara!
(Doğrularla yanlışları) Ayırdıkça ayıranlara,
doğru ile eğriyi ayırt ettikçe edenler hakkı için,
Bulutları birbirinden ayıran rüzgârlar hakkı için,
(Eğriyle doğruyu) ayırdıkça ayıranlara,
Derken ayırdıkça ayıranlara.
Sonra hak ile bâtılı kesin hatlarla birbirinden ayıran;
Ayırdıkça Ayıranlar’a!
3,4. Vızır vızır yayanlar! // kılı kırk yaranlar!
Gönderdiğimiz gerçeklerle yalanları ayırırlar. İnsanların yalan üzerine kurdukları hayatlarını düşüncelerini davranışlarını gerçeklerle karşılaştırırlar.
Ayırdıkça ayıranlara,
1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardınca gönderilen (melek)lere, her şeyi kökünden koparan (fırtına)lara, gerçekleri yayan (Kur’an âyet)lerine, hak ile bâtılı ayıran, gerek mazur kılmak, gerekse uyarmak için öğüt veren (Peygamber)lere yemin olsun ki; elbette size söz verilen kıyamet, kesinlikle¹ kopacaktır.²
Hak ile batılını arasını ayırdıkça ayıranlara. 2/185
Peşinden (hak ile bâtılı) seçip ayıranlar!
Sonra ayrılmakla ayıranlara.
Hakla batılı, doğru ile eğriyi ayırt edenler,
Ayırdıkça ayıranlara,
iyi ile kötüyü birbirinden ayıranlar[*],
Ayırdıkça ayıranlara..
Ayırdıkça ayıranlara.
Gerektiği şekilde ayıranlara,
daħı ayırıcılar ḥaķķı-y-içün ayırmaķ.
Daḫı ḥaḳḳı bāṭıldan ayırıcı feriştehler ḥaḳḳı‐çun.
And olsun (haqla batili) ayıranlara;
By those who winnow with a winnowing,
Then separate them, one from another,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |