İntalikû ilâ mâ kuntum bihi tukeżżibûn(e)
Haydi yürüyün yalanladığınıza doğru.
(Ey kâfirler! Dünyada iken) Kendisini yalanladığınıza (cehennem azabına kavuşmak üzere) şimdi yola çıkın (ve ahiretin gerçek olduğunu anlayın).
O gün inkârcılara şöyle denilecek: “Haydi o yalanlayıp durduğunuz o azaba gidin.
Haydi yalanladığınız yere, cezalandırma merkezine uğrayın.
Yalanlamakta olduğunuz (azab)a doğru gidin.
Kendisini yalanladığınız (azab)a gidin.
(Kıyameti inkâr edenlere o gün şöyle denir): Haydi (dünyada) yalan saydığınız azaba gidin.
(Onlara:) “Yalanladığınız şeyin önüne çıkın!” denilir.
29,30,31,32,33. Yalan sayageldiğiniz şeye doğru gidiniz! Üç boyutlu azaba, ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidiniz. O saray gibi kocaman bir kıvılcım saçar. Her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir.
Yalan sandığınız şeye doğru yürüyün !
(Kıyameti inkâr edenlere o gün şöyle denir): Haydi yalan saydığınız azaba gidin.
İnkâr itdiğiniz ’azâba gidiniz!
İnkarcılara o gün şöyle denir: "yalanlayıp durduğunuz şeye gidin;"
Onlara şöyle denecek: “Yalanlamakta olduğunuz şeye (cehennem azabına) gidin.”
Haydi yalan saydığınız azaba doğru ilerleyin!
(İnkârcılara o gün şöyle denilir:) yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin!
Haydi yalanlamakta olduğunuz şeye doğru yürüyün.
(Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): "Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru."
Haydi boşanın o yalan dediğinize
(O gün kâfirlere şöyle buyurulur:) “Haydi, kendisini yalanlamış olduğunuz şeye (cehennem azabına) gidin bakalım!
Haydi, kendisini yalanlamış olduğunuz şeye gidin bakalım!
(O kâfirlere şöyle denilecek:) «(Haydi) o yalan diyegeldiğiniz şey'e (azaba) gidin».
(Ki o gün kâfirlere şöyle denilir:) “Kendisini, yalanlamakta olduğunuz (azâb)a gidin!”
(O gün onlara şöyle denir) Haydi artık, yalanlayıp durduğunuz (ahiret azabına) doğru ilerleyin bakalım.
Haydi bakalım! Şu yalanlamış olduğunuz hesap gününe gidin.
Haydi, o yalan saydığınıza varın bakalım.
Dünyada yalan dediğiniz azaba gidiniz.
Kendisini yalanlamakta olduğunuza (azaba) gidin.
O Gün zâlimlere, “Haydi yürüyün bakalım!” diyeceğiz, “Vaktiyle yalanlamış olduğunuz bu cehennem azâbına!”
Ayrılıp gidin, yalanlıyor olduğunuz şeye!
Hadi vaktiyle inanmadığınız şeyi görmeye!
Hesap günü şöyle denilecek. “Haydi! Yalanladığınız azaba doğru yürüyün! Vakit, yalanladığınız azap gününe bizzat şahit olma günüdür!”
(İnkârcılara şöyle denecektir): “Yalanlamış olduğunuz şeye doğru yürüyün!
(Ey kâfirler!) yalanlayıp durduğunuz azaba doğru gidin.
HAYDİ, yalanlayıp durduğunuz şu [kıyamete] doğru gidin bakalım!
Haydi artık yalan deyip de inanmadığınız şu azaba doğru yürüyün bakalım. 6/26...28, 18/53
HAYDİ artık, yalanlayıp durduğunuz (Hesap Günü’ne) doğru ilerleyin bakalım!
(O gün onlara) "Haydi, yalan saydığınız azaba (cehenneme) gidin.
Haydi, yalanlayıp durduğunuz O şeye (cehenneme) doğru gidin bakalım!
Kendisini yalanladığınız şeye gidiniz.
Nankörlere ise şöyle denir: “Haydi, durmayın yalan dediğiniz o azaba girin bakalım! ”
Haydi yalanladığınız(azab)a gidin!
Onlara: "Dünyâda iken tekzîb itdiğiniz 'azâba girin"
Yalan saydığınız yere gidin şimdi!
Haydi yalanladığınıza yürüyün.
Haydi, yalanlayıp durduğunuz şeye gidin.
Haydi, yalanlamakta olduğunuz şeye gidin!
varuñ andın yaña kim olduñuz anı ya'nį 'aźāb yalan dutarsız.
Varup gidüñüz dinile siz yalanladuġuñuz nesneye.
(O gün kafirlərə belə deyiləcəkdir: ) “Girin (dünyada) yalan hesab etdiyiniz (cəhənnəm əzabının) içinə!
(It will be said unto them:) Depart unto that (doom) which ye used to deny;
(It will be said:) "Depart ye to that which ye used to reject as false!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |