Ve ce’alnâ fîhâ ravâsiye şâmiḣâtin ve eskaynâkum mâen furâtâ(n)
Ve orada, sabit ve metin dağlar yarattık ve sizi, tatlı suyla suvardık.
Ve onda sabit yüksek dağlar yaratmadık mı? Size tatlı bir su içirip (rahatlatmadık mı?)
orada yüce dağlar meydana getirmedik mi? Size tatlı sular içirmedik mi?
Orada, yüksek, ağır baskılı oturaklı, derin temellere dayalı dağlar yerleştirmedik mi? Size tatlı sular içirmedik mi?
Orada yüksek sabit dağlar var etmedik mi ve size tatlı bir su içirmedik mi?
Ve onda sabit yüksek dağlar var etmedik mi? Size tatlı bir su içirmedik mi?
Orada yerli yerinde sabit yüce dağlar yerleştirip de size tatlı bir su içirmedik mi?
Demirlemiş gemiler gibi onda yüksek dağlar yarattık (değil mi?) Size tatlı bir su içirdik (değil mi?)
Oraya sabit ve yüksek dağlar yerleştirmedik mi? Size tatlı sular içirmedik mi?
Orda yüksek dağlar yaratmadık mı? Size tatlı sular içirmedik mi?
Orada sabit yüce dağlar yaratmadık mı, size tatlı bir su içirmedik mi?
Arz üzerinde yüksek dağlar yaratdık ve size tatlı su ihsân iyledik.
Orada yüksek yüksek sabit dağlar var edip size tatlı sular içirmedik mi?
Orada sabit yüce dağlar yaratmadık mı, size tatlı bir su içirmedik mi?
Ayrıca yeryüzünde sabit yüce dağlar yarattık. Sizlere tatlı sular içirdik.
Yeryüzünde haşmetli dağlar yarattık, sizlere tatlı sular içirdik.
Üzerine yüksek dağlar yerleştirip size tatlı su içirmedik mi?
Orada yüksek yüksek dağlar oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?
Ve oturdupda onda yumru yumru oturaklı dağlar, sunmadıkmı size bir su (tatlı) bir furat
Orada sabit yüksek dağlar yaratmadık mı, size tatlı bir su içirmedik mi?
Orada oturaklı ağır baskılar yaptık. Size tatlı su içirdik.
Orada sabit sabit, yüce yüce (dağlar) vücûde getirmedik mi? Size tatlı bir su da içirmedik mi?
Orada yüksek, sâbit dağlar meydana getirmedik mi? Hem size tatlı bir su içirmedik mi?
Ve orada (yerkürede) kökleri yerin derinliklerine kadar inen yüksek (görkemli, azametli) dağlar oluşturduk ve yine (orada su kaynaklarını yaratmakla da) size tatlı sular içirdik. *
Yeryüzün de sapasağlam yüksek dağlar yaptık ve size tatlı lezzetli sular içirdik.
Orada ulu dağlar var etmedik mi? Sizi tatlı sularda suvarmadık mı?
Orada muhkem, ulu ve yüce dağlar vücude getirdik. Size tatlı sular içirdik.
Orada sağlam, heybetli dağlar kılıp, size tatlı bir su içirmedik mi?
Ve onda sabit yüksek dağlar var ettik ve size tatlı bir su içirdik.
Ve oraya yüksek dağlar yerleştirip, size tatlı sular içirmedik mi?
Orada yüksek yüksek dağlar yaptık; size tatlı sular içirdik.
Ara ara, sıra dağlar yerleştirip, size tatlı sular sağlamadık mı?
Yeryüzünde yüksek dağlar yaptık. O dağlardan içeceğiniz tatlı sular getirdik. Sizler o sulardan içersiniz.
Oraya sabit ağırlıklar koyduk [*]ve size tatlı sular içirdik.
Ve orada yüksek dağlar yaratarak, size tatlı bir su içirtmedik mi?
Onun üzerinde haşmetli, sarsılmaz dağlar meydana getirmedik mi ve size içmeniz için tatlı sular vermedik mi? ¹⁰
Orada yüksek dağlar yerleştirip, oradan size tatlı sular içirmedik mi? 27/60...63, 31/10
Ve orada başı yüce heybetli dağlar var ettik; ve size billur gibi suları sebil ettik.[⁵⁵⁰⁴]
Yeryüzünde yüksek dağlar yaratıp size tatlı sular içirmedik mi?
Orada sabit yüce dağlar yaratmadık mı, size tatlı bir su içirmedik mi?
Ve orada yüksek, sabit dağlar kıldık, ve size bir tatlı su içirdik.
Orada, sağlam yüksek dağlar yarattık ve size tatlı bir su ihsan ettik.
Orada yüksek yüksek dağlar meydana getirmedik mi? Ve size tatlı su(lar) içirmedik mi?
O arzda yüksek dağlar yaratdık ve sizi tatlı su ile suvardık.
Orada yüksek dağlar oluşturduk. Size tatlı sular içirdik, değil mi?
Orada yüksek dağlar yaratıp, size tatlı su içirmedik mi?
Üstüne de sapasağlam, yüce dağlar diktik; size tatlı bir su içirdik.
Orada oturaklı, başını yücelere kaldırmış dağlar oluşturduk. Ve size tatlı bir su içirdik.
daħı ķılduķ anuñ içinde berk durur ŧaġlar yüceler. daħı śuvarduķ size datlu śu.
Daḫı ol yir yüzinde yüce ṭaġlar yaratduḳ. Daḫı içürdük size ṭatlu ṣular.
Biz orada möhkəm durmuş uca dağlar yaratdıq və sizə şirin su içirtdik.
And placed therein high mountains and given you to drink sweet water therein?
And made therein mountains standing firm,(5876) lofty (in stature); and provided for you water sweet (and wholesome)?
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |