İlâ kaderin ma’lûm(in)
Bilinen bir müddete dek.
Belli bir süreye kadar; (yaratılışınızı biçimlendirip ayarladık).
belli bir süreye kadar.
Vâdesi belli, planlanan bir vakte kadar yerleştirip büyütmedik mi?
Belli bir süreye kadar.
Belli bir süreye kadar;
(Doğum için olan) belirli bir vakte kadar...
21, 22. Belli bir süreye kadar, onu sağlam bir yere yerleştirdik.
21,22. Sonra belli bir süreye kadar onu sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
Biz onu ölçümledik
Sonra o suyu, (doğum için) belirli bir vakte kadar (rahimde muhafaza etmedik mi?)
20,21,22. Biz sizi zelîl bir sudan yaratub emîn bir mahalde neşv ü nemâ buldurub (ya’ni vâlidenizin rahminde) velâdet günini evvelden ta’yîn iylemedik mi?
20,21,22. Sizi bayağı bir sudan yaratıp onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
21,22. Sonra onu belli bir süreye kadar sağlam bir yerde (ana rahminde) tuttuk.
21-22. Onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik.
21, 22. İşte o suyu, belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik.
Belli bir süreye kadar.
Ma'lûm bir kadere değin
21-22. Sonra onu (tarafımızdan takdir edilmiş) belirli bir süreye kadar, sağlam bir yere (ana rahmine) yerleştirdik.
Belirlenen bir süreye kadar.
ma'lûm bir vaktâ kadar.
21,22. Sonra onu belli bir zamâna kadar sağlam bir yerde (rahimde yerleşik) kıldık.
21,22. Ve (sonra) onu, (doğum için) belirli bir vakte kadar sağlam bir yerde (ana rahminde) tuttuk. (*)
Planlanmış bir zamana kadar.
belli bir süreye değin?
Bilinen bir ölçüye/takdir edilmiş bir süreye kadar.
Belli bir süreye kadar.
Ve her geçen gün gelişip büyüyen bu cenini, tarafımızdan belirlenen bir süreye kadar aşamadan aşamaya geçirerek; fiziksel ve ruhsal yeteneklerle donatılmış bir varlık hâline getirmedik mi?
Bilinen bir kader’e kadar;
21,22. bir süre // güvenli bir yerde tutmadık mı?
Annenizin karnında belirli bir süre geçirdiniz.
21,22. Sonra onu belirli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmiştik.
21,22. Sonra Biz onu, belirli bir vakte kadar¹ sağlam bir karargâha² yerleştirdik.
önceden belirlenmiş bir süreyle?
Belirli bir kadere/süreye kadar. 31/14, 46/15
tabii ki önceden belirlenmiş bir süreye kadar…
21,22. Sonra onu (bir bebek taslağı yaparak) -belli bir süreye dek (9 ay) kalmak üzere- sağlam bir karargâhta (ananızın rahminde) tutmadık mı? (Sonra da sizi dünyaya getirmedik mi?)
Belli bir süreye kadar,
Bir malum müddete kadar.
21, 22. Sonra da o meni nutfesini belirli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik. [23, 13]
Belli bir süreye kadar.
21,22. O suyı, bizin onun içün takdîr iylediğimiz bir vakt-i ma'lûm-u mukaddere kadar bir karârgahda mekîn kıldık.
Belli bir süreye kadar orada kaldı.
Belli bir süreye kadar..
Belirli bir vakte kadar.
Bilinen bir ölçüye/süreye kadar.
21-22. pes ķılduķ anı ŧuraķ yirde berk endāze olınmış vaķta degin bilinmiş.
bir muḳadder vaḳta degin?
Müəyyən bir vaxta qədər.
For a known term?
For a period (of gestation), determined (according to need)?(5873)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |