Fece’alnâhu fî karârin mekîn(in)
Derken onu, karar edilecek kuvvetli bir yerde tutmadık mı?
Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine (ana rahmine) yerleştirip (sakladık).
O suyu ana rahminde sağlam bir yere yerleştirdik,
Onu elverişli sağlam, muhkem itibarlı bir yere yerleştirerek planlayıp büyütmedik mi?
Ardından onu sağlam bir karar yerine yerleştirdik.
Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik.
Sonra o suyu, sağlam bir yerde (rahimde) sakladık,
21, 22. Belli bir süreye kadar, onu sağlam bir yere yerleştirdik.
21,22. Sonra belli bir süreye kadar onu sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
Belli bir ölçüye dek, sağlamca bir yerde onu durdurduk
Ve onu sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
20,21,22. Biz sizi zelîl bir sudan yaratub emîn bir mahalde neşv ü nemâ buldurub (ya’ni vâlidenizin rahminde) velâdet günini evvelden ta’yîn iylemedik mi?
20,21,22. Sizi bayağı bir sudan yaratıp onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
21,22. Sonra onu belli bir süreye kadar sağlam bir yerde (ana rahminde) tuttuk.
21-22. Onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik.
21, 22. İşte o suyu, belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik.
Ve sonra onu iyi korunan bir yere yerleştirmedik mi?
Onu sağlam bir yerde oturttuk.
Kılıp da onu bir makarda temkin
21-22. Sonra onu (tarafımızdan takdir edilmiş) belirli bir süreye kadar, sağlam bir yere (ana rahmine) yerleştirdik.
Sonra onu korunaklı bir yere yerleştirdik.
Onu sağlam bir yerde tutub da,
21,22. Sonra onu belli bir zamâna kadar sağlam bir yerde (rahimde yerleşik) kıldık.
21,22. Ve (sonra) onu, (doğum için) belirli bir vakte kadar sağlam bir yerde (ana rahminde) tuttuk. (*)
Sonra o suyu sağlam bir yere yerleştirdik.
Sonra onu sağlam bir yere yerleştirmedik mi,
Sonra onu sağlam bir yerde/ana rahminde tuttuk.
Onu güvenli bir yere (rahme) koyduk.
Sonra onu, mükemmel şekilde korunup gelişimini tamamlayacağı sağlam bir barınağa, anne rahmine yerleştirmedik mi?
Böylece onu bir durakta yerleşmiş kıldık.
21,22. bir süre // güvenli bir yerde tutmadık mı?
Hakir gördüğünüz suyu yasamızla annelerinizin karnında sağlam bir yere yerleştirdik. Bunu yaparken erkek ile kadın arasında sevgi yarattık.
21,22. Sonra onu belirli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmiştik.
21,22. Sonra Biz onu, belirli bir vakte kadar¹ sağlam bir karargâha² yerleştirdik.
[rahmin içinde] sağlam bir şekilde muhafaza ettiğimiz [bir sıvıdan],
Ve onu sağlam bir yere yerleştirmedik mi? 21/30, 40/67
Ki Biz o sıvıyı (rahim gibi) sağlam bir karar mahallinde korumaya aldık;
21,22. Sonra onu (bir bebek taslağı yaparak) -belli bir süreye dek (9 ay) kalmak üzere- sağlam bir karargâhta (ananızın rahminde) tutmadık mı? (Sonra da sizi dünyaya getirmedik mi?)
Ve O’nu kalacağı sağlam bir yere koyduk.
İmdi onu bir sağlam karargâhta (bulunur) kıldık.
21, 22. Sonra da o meni nutfesini belirli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik. [23, 13]
Onu sağlam bir karar yerine koyduk.
21,22. O suyı, bizin onun içün takdîr iylediğimiz bir vakt-i ma'lûm-u mukaddere kadar bir karârgahda mekîn kıldık.
Ve suyu sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
Sonra onu sağlam bir yere yerleştirdik:
Onu dayanıklı karargâhta tuttuk.
21-22. pes ķılduķ anı ŧuraķ yirde berk endāze olınmış vaķta degin bilinmiş.
Daḫı anı ḳılmaduḳ mı bir ṭuracaḳ yir‐idi ki ana raḥmidür,
Biz onu möhkəm bir yerdə (ana bətnində) saxladıq,
Which We laid up in a safe abode
The which We placed in a place of rest, firmly fixed,(5872)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |