8 Aralık 2024 - 7 Cemaziye'l-Ahir 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
İnsan Suresi 22. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnne hâżâ kâne lekum cezâen ve kâne sa’yukum meşkûrâ(n)

Şüphe yok ki bu, size bir mükafattır ve çalışmanız, makbuldür.

Hasen ve Huseyn (a.s) hastalanmışlar, Hz. Ali, üç gün oruç tutmayı adamış, anneleriyle hizmetçileri Fıdda da bu adağa katılmıştı. Çocukları iyileşince... Devamı..

"Şüphesiz bu, sizin için bir mükâfattır. Sizin (hayır ve hizmet yolunda) çaba-harcamanız şükre değer (meşkur ve makbul) görülmüştür" (denilerek mü’minler sevindirilecektir).

Ve onlara: “Bunlar sizin ödüllerinizdir. Çünkü hayatta iken yaptığınız işlerle Allah'ın rızasını kazandınız” denilecek.

“İşte bu, size bir mükâfattır. Ameliniz, gayretiniz, hâlis niyetiniz devamlı karşılığını bulur.” denir.

"Bu ancak sizin için bir mükafattır; gayretiniz kabul görmüştür."

Şüphesiz, bu, sizin için bir mükafaattır. Çaba-harcamanız şükre değer (meşkur:makbul) görülmüştür.

(Cennetliklere şöyle denir): İşte bu, sizin mükâfatınızdır. Ameliniz makbul olmuştur.

(Onlara:) “İşte bunlar, mükâfatınızdır. Ve çalışmanıza iyi bir karşılık verilmiştir.” (denilir.)

Şüphesiz bu, sizin ödülünüzdür, çalışmalarınızın karşılığı verilmiştir.

İşte bunlar, sizlere ödül, sizin çalışmanız karşılıksız kalmıyacak

(O Cennetliklere şöyle denir:) “İşte bu sizin çalışmalarınızın karşılığıdır. Çalışmalarınız böylece karşılığını bulmuştur.”

Bunların hepsi size mükâfâtdır, mesâ’îniz takdîr olunur.

"İşte bu sizin işlediklerinizin karşılığıdır, çalışmalarınız şükre değer" denir.*

Onlara şöyle denecektir: “Şüphesiz bu sizin için bir mükâfattır. Çalışma ve çabanız makbul görülmüştür.”

“Bunlar sizin ödülünüzdür, çabanız boşa gitmemiştir.”

(Onlara şöyle denir:) Bu, sizin için bir mükâfattır. Sizin gayretiniz karşılığını bulmuştur.

Bu, ödülünüzdür ve gayretinize teşekkür edilmiştir.

(Onlara şöyle denir): "İşte bu sizin bir mükâfatınızdı. Gayretiniz karşılığını bulmuştur."

Şöyle diye ki işte bu sizin bir mükâfatınızdı, sa'yiniz meşkûr oldu

(Cennetliklere şöyle buyurulur:) “İşte bütün bunlar, (dünya da iken) yaptıklarınızın karşılığıdır. Sizin (Allah rızası için) yapmış olduklarınız, mükâfatlandırılmaya layık görülmüştür.”

Bu sizin ödülünüzdür. Çabalarınız bu karşılığı hak etti.

(Bütün) bu (ni'metler) şübhe yok ki sizin için bir mükâfatdır. Sa'yiniz meşkûr olmuşdur.

(Onlara şöyle denir:) “İşte bu (ni'metler) sizin için bir mükâfâttır; ve çalışmanız karşılığını bulmuştur!”

(Onlara şöyle denir.) Şüphesiz “Bütün bunlar, sizin için hazırlanmış mükâfattır ve (dünyadaki) gayretiniz kabul ve karşılık görmüştür.

Bunlar, sizin yaptıklarınızın karşılığı ve gayretleriniz için de bir teşekkür olmuştur.

Gerçekten bütün bunlar size karşılık olarak verilmiştir, çünkü çalışmanız övülmeye değer görülmüştür.

Bütün bunlar mükâfat olarak size verilecek. Sâ/yiniz hoşa gidecek, makbul olacak.

(Onlara denir ki): “Muhakkak bu sizin için bir mükâfattır. Çabalarınız/gayretleriniz makbul görülmüştür.”

Şüphesiz bu sizin için bir mükâfattır. Sizin çaba harcamanız da takdire değer görülmüştür.

Ve onları şu sözlerle kutlayacak: “İşte buyurun, sizin mükâfâtınız budur; Benim uğrumda harcadığınız çabalar gerçekten takdire şâyan görülmüş ve işte böyle ödüllendirilmiştir!”

Bu, sizin için bir ödüldür. Sizin çabalarınız takdire değer oldu.

Artık, emeğinize teşekkür bağlamında bunların hepsi sizindir.

Onlara şöyle denecektir: "Şüphesiz bu sizin için bir mükâfattır. Çalışma ve çabanız kabul edilmiştir."

(Onlara şöyle denecektir:) “Şüphesiz ki bu(nlar), sizin için ödüldür. Çalışma(ları)nız karşılığını bulmuştur.”

(Onlara cennette): “İşte bütün bunlar, sizin yaptıklarınızın karşılığıdır. Çünkü sizin çalışmalarınız mükâfatlandırılmaya değer görülmüştür.” denilecek.

[Ve onlara:] “Bunlar sizin ödüllerinizdir, çünkü [hayatta iken] yaptığınız işler [Allah’ın] rızasını kazanmıştır!” [denilecek.]

İşte sizin ödülünüz budur, bütün yaptıklarınız böylece karşılığını bulmuştur. 3/133, 77/41...44

(Kendilerine): “Bunlar size ödül olarak verilmiştir; ve (bu uğurdaki) üstün gayretiniz (Allah) tarafından fazlasıyla karşılanmıştır” (denilecek).

Onlara "Bu nimetler sizin için hazırlandı, gayretiniz (sâlih amelleriniz) karşılığını buldu (boşa gitmedi)" diye nida olunur.

(Müşrikler bu uyarı ve müjdelerden de ibret almayıp, Rablerinin ayetlerini yalan saymakta direnecekler mi?)

Şüphesiz bu, sizin ödülünüzdür. Çalışmanızın karşılığı size verilmiştir!

Şüphe yok ki, bu sizin için bir mükâfaat olmuştur ve sizin çalışmanız teşekküre layık bulunmuştur.

21, 22. Elbiseleri ince veya kalın yeşil renkli ipeklerden, atlaslardandır. Gümüş bilezikler takınırlar. Onların Rabbi, kendilerine tertemiz bir içki ikram edip şöyle demiştir: “İşte bütün bunlar sizin mükâfatınızdır! Gayretleriniz makbul oldu. ”

Bu, sizin ödülünüzdür. Çalışmanızın karşılığı verilmiştir!

Onlara: "Bütün bu ni'metler sizin içün a'mâlinizin mükâfâtıdır ve dünyâda iken olan sa'yiniz makbûl ve rızâ-yı Bârî'ye mukârin oldı." denilür.

Bütün bunlar, emeğinize karşılıktır. Çalışmalarınız teşekkürle karşılanmış olur.

İşte bu, sizin için bir ödüldür. Sizin çalışmanızın karşılığıdır.

İşte size ödül bu; emekleriniz böylece karşılık görmüştür.

İşte bu size bir ödüldür. Ve sizin gayretiniz şükranla karşılanmıştır.

bayıķ uşbu oldı size yanud daħı oldı dürişmegüñüz şükr olınmış.

Budur sizüñ cezāñuz dinile. Daḫı sizüñ ‘amelüñüz maḳbūldür dinile.

(Onlara belə deyiləcəkdir: ) “Bu sizin (dünyada etdiyiniz yaxşı əməllərə görə) mükafatınızdır. Zəhmətiniz (Allah yanında) məqbuldur (təqdirəlayiqdir)!”

(And it will be said unto them): Lo! this is a reward for you. Your endeavour (upon earth) hath found acceptance.

"Verily this is a Reward for you, and your Endeavour is accepted and recognised."


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.