11 Kasım 2024 - 9 Cemaziye'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
İnsan Suresi 20. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iżâ raeyte śemme raeyte na’îmen ve mulken kebîrâ(n)

Ne yana baksan nimetler görürsün, ne yana baksan, pek büyük ve zevalsiz bir saltanat ve devletler.

(Ve zaten cennette) Her nereye baksan, (güzellik ve özellikleri üstün) bir nimet ve büyük bir mülk (saltanat) görürsün (hayret ve hayranlık duyarsın).

Orada nereye baksan hep nimet ve büyük bir saltanat görürsün.

Orada, nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir sultan ve saltanat görürsün.

bk. Kırâat ilminin Kur’an tefsirindeki yeri, Karaçam 121.

Her nereye baksan bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.

Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.

Orada her nereye baksan, bir nimet ve pek büyük bir mülk (saltanat) görürsün.

Orada nereye baksan, bol bir nimet ve büyük bir saltanat görürsün.

Orada nereye bakarsan, nimet ve büyük bir saltanat görürsün.

Her neye bakarsan, nimet görürsün, büyük de bark görürsün

Orada her nereye baksan, bir nimet ve pek büyük bir mülk (saltanat) görürsün.

O cennete nazar ider isen orada vasf idilemez ni’metler ve vâsi’ ikâmetgâhlar görirsin.

Oranın neresine baksan, nimet ve büyük bir saltanat görürsün.

Orada, görünce (sonsuz) nimetler ve büyük bir mülk (hükümranlık) görürsün.

Orada etrafa göz gezdirdiğinde benzersiz nimetler ve muhteşem bir saltanat ¬görürsün.

Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün.

Nereye baksan nimetler ve büyük bir yönetim görürsün.

Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir mülk görürsün.

Ve gördüğün zaman orada bir na'îm ve pek büyük bir mülk görürsün

Orada her nereye baksan, nimet ve büyük bir mülk (saltanat) görürsün.

Nereye baksan orada nimetler, büyük bir mülk ve saltanat görürsün.

Orada herhangi bir yeri gördüğün zaman (büyük) bir ni'met, bol bir (ihtişam ve) saltanat görürsün.

(Orada) nereyi görsen, (ta'rîfi mümkün olmayan) bir ni'met ve büyük bir mülk görürsün!

Ve orada ne tarafa baksan (hayale gelmez) nimetler, (ihtişam ve) büyük bir saltanat görürsün.

Gördüğünde, orada nimetler ve büyük bir mülk görürsün.

Nereye baksan orada bir dirlik, büyük bir egelik görürsün.

Herhangi tarafa baksan orada dille târif olunmaz nimet, büyük bir saltanat göreceksin.

Gördüğün zaman, (onların) hep büyük bir nimet ve büyük bir saltanat olduğunu anlarsın.

Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.

Her nereye baksan, muhteşem güzellikte nîmetler ve muazzam bir kudret, zenginlik ve saltanat göreceksin.

Gördüğün zaman, her yerde bol nimetler ve büyük mülk gördün.

Nereye bakarsan bak, bolluk ve mükemmel bir düzenleme görürsün.

Orada sonsuz nimetler ve büyük bir mülk görürsün.

(Cennette) her nereye bakarsan, (pek çok) nimet ve büyük bir otorite görürsün.

O (cennette) her nereye bakarsan bak, bir nîmet ve yüce bir saltanat, görürsün.

ve [nereye] baksan, [yalnız] kutsanmışlık ve aşkın bir düzen göreceksin.

Cennette nereye baksan, hep nimet ve görkemli bir saltanat görürsün. 9/72, 39/20

Nereden bakacak olsan, sınırsız bir nimet deryası ve görkemli bir iktidar göreceksin.[⁵⁴⁸⁸]

[5488] Ebedî saadet diyarında sevginin sonsuz iktidarıdır bu iktidar.

Nereye bakacak olsan, orada, eşsiz bir nimet ve saltanat görürsün,

Orada, görünce sonra yine bakınca büyük bir nimet mülkünü görürsün.

Ve orada göreceğin zaman, bir nîmet ve bir büyük mülk görmüş olursun.

Hangi tarafa baksan hep nimet, servet, ihtişam, büyük bir saltanat görürsün.

Orada nereye baksan, bir ni'met ve büyük bir mülk görürsün.

Her ne tarafa baksan orada bol ni'metler ve ve büyük mülk görirsin.

Orayı gördüğünde nimetleri ve büyük bir saltanatı da görmüş olursun.

Nereye baksan, nimet ve büyük bir saltanat görürsün.

Nereye baksan bir dolu nimet ve bir büyük saltanat görürsün.

Oraya baktığında, nereye göz atsan büyük bir nimet, büyük bir mülk ve yönetim görürsün.

daħı ķaçan göresin anda göresin diñlenmek daħı pādişāhlıķ ulu.

Daḫı ḳaçan baḳsañ görürsin dürlü ni‘metler, daḫı ulu mülk görürsin.

(Orada) hara baxsan, ne’mət və böyük bir mülk görərsən.

When thou seest, thou wilt see there bliss and high estate.

And when thou lookest, it is there thou wilt see a Bliss and a Realm Magnificent.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.