7 Kasım 2025 - 16 Cemaziye'l-Evvel 1447 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
İnsan Suresi 14. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve dâniyeten ‘aleyhim zilâluhâ ve żullilet kutûfuhâ teżlîlâ(n)

Ağaçların gölgeleri, yakındır onlara ve meyveleri, adamakıllı ram olmuştur onlara.

(Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakındır ve devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmıştır. (Mü’minlerin cennette “ol!” dedikleri olacaktır!)

Cennet ağaçlarının gölgeleri onları kuşatmıştır. O ağaçların meyveleri kolay toplanacak şekilde onlara iyice yaklaştırılmıştır.

Üzerlerine Cennet gölgeleri sarkmıştır. Meyvelerin dallarından koparılarak yenilmesi oldukça kolaylaştırılmıştır.

Gölgeleri kendilerine yakındır. Devşirilecek meyveleri de eğdirildikçe eğdirilmiştir.

(Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış.

(O cennetteki ağaçların) gölgeleri üzerlerine sarkmış, meyvaları da bol bol önlerine konmuştur.

O Cennetin gölgeleri, onları kuşatmıştır. Meyveleri aşağı sarkıtılmıştır.

Cennetin gölgeleri üstlerine yaklaşmış, meyveleri de aşağı eğdirildikçe eğdirilmiştir.

Üstlerine cennetin gölgeleri yayılmış, yemişleri iyicene sarkmıştır!

(Cennet ağaçlarının) gölgeleri üzerlerine sarkar, kolayca koparılabilen meyveleri onların istifadelerine sunulur.

Civârdaki ağaçlar ânları gölgeleriyle ihâta idecek ve meyveleri kolayca toplanabilmek içün (ağaçlar) eğilecekdir.

Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmış ve onların koparılması kolaylaştırılmıştır.

Üzerlerine cennetin gölgeleri sarkmış, cennetin meyveleri (kolayca alınacak şekilde) yakınlaştırılarak hazırlanmıştır.

Ağaçların gölgesi hemen üzerlerinde, meyveleri emirlerine âmâde kılınmış.

(Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.

Ağaçların gölgesi üzerlerine sarkmış ve meyveler yaklaştırılarak koparılmaları kolaylaştırılmıştır.

Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış, meyveleri bol bol önlerine konmuştur.

Üzerlerine o Cennet gölgeleri sarkmış ve devşirimleri mebzûl mebzûl önlerine konmuştur

(Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine yakındır, meyveleri de (kolayca alınabilecek şekilde) sarkıtılmıştır.

Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkacak, meyveleri yemeye hazır olarak yaklaştırılacak.

Ve gölgeleri onlara yakın, meyveleri de emirlerine (her an ve her suretle) boyun eğdirilmiş olarak.

Cennet ağaçlarının gölgeleri üzerlerine düşer, meyveleri de aşağı eğdirildikçe eğdirilmiştir.

(Cennet ağaçlarının) gölgeleri üzerlerine yakındır, meyveleri de (kolayca koparabilecekleri şekilde) iyice sarkıtılmıştır.

Ve (cennet ağaçlarının kutlu) gölgeleri üzerlerine sarkar, (meyvelerinin) devşirilmesi de son derece kolaylaştırılacaktır.

Orada gölgeleri onların üzerine sarkmış ve meyvelerini kendilerinin kopardığı eğilmiş ağaçlar var.

Ağaçları yakından gölge salacak, alçacık yemişleri kolayca toplanacaktır.

12, 18. Sabırlarına karşı mükâfat olmak üzere onlara Cennet, ipekli elbise verdi. Onlar orada tahtlar üzerinde yan gelecekler, ne güneş ne de sert soğuk görmeyecekler [³]. Onun ağaçları onlara yakından gölge salacak, meyveleri de kolay kolay toplanacaktır. Onlara gümüşten billûr gibi şeffaf kaplar, sürahilerle her nevi içki dolaştırılacak, gümüşten olan o şeffaf kapları onlara, arzu ettikleri [⁴] kadar verecekler. Onlara zencefil [⁵] katılmış şarap içirilecek. Zencefil tadında olan o içki Cennette öyle bir kaynaktır ki kolay içilmekte ona Selsebil adı verilir [⁶].

[3] Veya ne güneş, ne ay görmeyecekler, belki güneşsiz, ay'sız ziyadar olacak.[4] Veya kanacakları.[5] Zencefil Araplar indinde lezzetli, kokulu bir ş... Devamı..

(Cennet ağaçlarının) gölgeleri üzerlerine sarkmış ve meyvelerini devşirmek ise kolaylaşmıştır.

(Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve onların devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış.

Çünkü cennet ağaçlarının huzur ve esenlik veren gölgeleri onları bürüyecek, meyveleri —ellerini uzatsalar alacakları şekilde— önlerinde eğildikçe eğilecektir.

Oranın gölgeleri onların üzerine düşmüş olarak, meyveleri kolay devşirilsin diye iyice alçaltılmıştır / bodurlaştırılmıştır.

Sakinlerin başını eğip geçtiği gölgeler, yerlere kadar sarkan meyveler,

Üzerlerine cennetin gölgeleri sarkmış, cennetin meyveleri kolayca alınacak şekilde yakınlaştırılarak hazırlanmıştır.

(Cennet ağaçlarının) gölgeleri onların (cennetliklerin) üzerlerine sarkacak, meyveleri (kolayca toplanması için) eğdirilecektir.

(Cennet ağaçlarının) gölgeleri, onlara yaklaştırılacak ve (meyvelerinin) devşirilmesi de son derece kolaylaştırılacaktır.

çünkü o [bahçe]nin [kutlu] gölgeleri başlarını örtecek ¹⁴ ve meyve salkımları kolayca alınacak şekilde ¹⁵ (yere doğru) sarkıtılacaktır.

14 “Gölgeler” (zilâl) teriminin temsîlî anlamı için bkz. 4:57, not 74. Belirtmek gerekir ki, gölgenin varlığı, ışığın varlığını gerektirir (Cevherî); ... Devamı..

Cennet ağaçları gölgelerini onların üzerine düşürecek, meyveleri de kolayca toplanacak şekilde dallarından sarkmış olacak. 2/25, 47/15, 52/22

zira cennetin (kutlu) gölgesi[⁵⁴⁷⁸] üzerlerine düşecek, oranın salkımları emre âmâde kılınacak.[⁵⁴⁷⁹]

[5478] Bir başka ifadesiyle: Cennetin sayesinde sayebân olacaklar. Buradaki gölge, cennet teriminin de ifade ettiği gibi semasının yeşilliklerle kaplı... Devamı..

Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmıştır ve meyveleri de bol bol önlerine konmuştur.

Ve onların üzerlerine (o cennetin) gölgeleri yakındır, meyveleri de kemal-i itaatle musahhar bulunmuştur.

Cennet ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkar, meyveleri devşirmeleri pek kolay olur.

Cennetin gölgeleri, üzerlerine yaklaşmış, meyvaları da aşağı eğdirildikçe eğdirilmiştir.

Cennet ağaçlarının sık gölgelerinde meyveler onlara yaklaşdırılur. (Oturdukları ve yatdıkları yerden ellerini uzadub koparırlar.

Ağaçların gölgeleri başlarına iner ve meyvelerini toplamak iyice kolaylaştırılır.

Ağaçların gölgeleri üzerlerine düşmüş, meyvelerini toplamak kolaylaştırılmıştır.

Cennet ağaçlarının gölgesi üzerlerine sarkmış, meyveleri ise hemen koparılacak gibi eğilmiştir.

Bahçenin gölgeleri üzerlerine eğilmiştir. Ve bahçenin meyveleri iyice yaklaştırılmıştır.

Jannat soyalari ularga yaqin va mevalari ham uzishga oson qilib egib qo‘‎yilgan bo‘‎ladi.

daħı yaķın iken anlaruñ üzere gölgeleri daħı muŧį' olındı yimişleri muŧį' eylemek.

Daḫı anlar üstine yaḳındur budaḳları, gölgesi, yemişi daḫı yaḳındur. Otu‐ran daḫı, duran daḫı irişür.

(Cənnət ağaclarının) kölgələri üstlərinə düşəcək, meyvələri də onların ixtiyarında olacaqdır (istədikləri yerdə, istədikləri zaman onları dərib yeyə biləcəklər).

The shade thereof is close upon them and the clustered fruits thereof bow down.

And the shades of the (Garden) will come low over them, and the bunches (of fruit), there, will hang low in humility.(5846)

5846 Without sun and moon there will of course be no shade in the literal sense of the word. But for full comfort, there will be sheltering shade for ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.