Ve kîle men(se) râk(in)
(Ona: Haydi görelim şimdi tedavi için) "Son müdahaleyi yapacak kimdir?" (En güvendiğin hekiminiz, şeyhiniz, şöhretliniz nerededir) diye (hatırlatılacaktır).
Ve bir okuyup üfleyen yok mu denince.
insanlar: “Bunu tedavi edebilecek kim vardır?” diyecekler.
“Kim tedavi edecek?” denilecek.
Ve: "Kim efsun yapar?" [1] denir,*
'Son müdahaleyi yapacak kim' denir.
(Yanında bulunanlar tarafından) denilir ki: “- (Bunu) tedavi edecek bir doktor kim var?”
Ve “yukarı çeken kimdir?” denilince,
26,27,28,29,30. Hayır! Can köprücük kemiğine dayandığında, “Kim tedavi edecektir?” dendiğinde, onun kesin ayrılış olduğunu anladığında, bacaklar birbirine dolaştığında, o gün sevk yeri yalnızca Rabbinin huzurudur.
«Nerdedir hekim?» diyerek bağıracaktır!
“Yok mu buna bir çare (ölümü engelleyecek birileri yok mu)?” diye feryat edilecek.
26,27. Dikkat edin; can boğaza gelip köprücük kemiklerine dayandığı zaman: "Çare bulan yok mudur?" denir.
26,27,28,29,30. Hayır, can boğaza dayandığı, “Kimdir (bunu) iyi edecek?” dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir.
«Tedavi edebilecek kimdir?» denir.
Ve, "Çare bulan var mı?" dendiği zaman.
"Tedavi edebilecek kimdir?" denilir.
Ve denilir: kim var bir okuyacak?
“Kurtaracak olan kimdir?” denir.
«Tedâvî edebilecek kim?» denildi (denilecek).
26,27. Hayır! (Can) köprücük kemiklerine dayandığı zaman: “Var mı (bu hastaya) bir okuyacak (tedâvi edecek) kişi?” denilir.
Tedavi edecek yok mu? Denir.
Hazır olanlara «— Yok mu bir tabip?» [²] diye sorulacak.*
“Kurtarıcı kim?” denir.
Ve can çekişen adamın etrafındaki yakınlarının, “Bunu kurtaracak bir hekim yok mu!” diye feryat ettikleri zaman,
26,27. Hayır! (Dikkat edin!) Can köprücük kemiğine gelip dayanınca ve “bir kurtarıcı1 yok mu?” denilmeye başlanılınca,*
ve insanlar: “[onu kurtaracak] bir hekim yok mu?” 10 diye sorarlar;
Bir çığlık koparılacak “Doktor nerede/şifacı kim?” 23/99...108, 63/10
bir çığlık koparılacak: “Kim…şifacı?”
Ve denilmiş olur ki: «Tedavi edebilecek kim var?»
“Bunu iyileştiren, kurtaran yok mu? ” der.
Ve (başında bulunanlar tarafından): "Kim afsun yapar acaba? denir,
(telaşa düşülür) "Bunu kurtaracak biri var mı?" denir.
-son nefesini veren kimdir? denmiş.
“Yok mu kurtaran?” dendiğinde,
"Kim var okuyup üfleyecek?" denilir!
26-27. degül eyle ya'nį inanmaz kāfir buna. ķaçan irdi ya'nį can boyun sürtüklerine daħı eyidildi “kimdür afsun eyleyici?”
“(Onu bu bəladan) kim xilas edə bilər?” – deyiləcəyi,
And men say: Where is the wizard (who can save him now)?
And there will be a cry, "Who is a magician (to restore him)?"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |