İnnehu fekkera ve kadder(a)
Şüphe yok ki o, iyice bir düşündü de kendince ölçtübiçti.
Çünkü o (azıtmış kişiler ve onun gibiler) kesinlikle, düşündü taşındı ve (Kur’an’a ve vicdanına ters) bir ölçü ve düzen (tayin ve) takdir edip (uydurdu).
Bakınız mesajlarımız inkâr edenlere ulaştırıldığında, onları nasıl tesirsiz hale getireceğini düşünüp ölçtü, biçti.
O Kur'ân'a ve İslâm'ı tebliğe nasıl karşı çıkacağını düşündü ve plan yaptı.
Çünkü o düşündü ve hesap kurdu. [2]
Çünkü o, düşündü ve bir ölçü tesbit etti.
Çünkü o (Velid İbni Muğire), kendi kendine bir düşündü ve (zannınca peygambere söyliyecek sözünü) uydurub kurdu.
Zira o, düşündü, ölçtü, biçti.
18,19,20. Zira o, düşündü ve ölçtü biçti. Geberesice, nasıl ölçtü biçti! Lanet olası nasıl ölçtü biçti!
O, düşündü, taşındı
Çünkü o, (Kur'an'a nasıl karşı çıkacağını) düşündü ve plan yaptı.
Kur’ân’a karşu gelmek içün tertîbât aldı.
Çünkü o, düşündü, ölçtü biçti;
Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
O, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
Zira o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
Nitekim o düşündü; ölçtü biçti.
Çünkü o bir düşündü, ölçtü, biçti.
Çünkü o bir düşündü, ölçtü biçti
18-19-20-21. O (Velîd b. Muğîre, Peygambere ve Kur’ân’a karşı nasıl bir tavır takınmaları gerektiğine dair kendisine müracaat edenlere ne cevap vereceği hususunda onlara ardını dönerek) düşündü (taşındı), *ölçtü biçti. Kahrolası ne biçim ölçtü biçti! Evet, kahrolası (kâfir), ne biçim ölçtü biçti! Sonra (Peygamberi ve Kur’ân’ı nasıl tenkîd ve tekzîb edeceğini, daha da inceden inceye düşünmeye başlayarak, düşünceli düşünceli etrafına) bakındı,
Düşündü ve karar verdi.
Çünkü o (Kur'an hakkında ne diyeceğini) uzun uzadıya düşündü, (kendine göre gûyâ bir) ölçü koydu.
Çünki o, (Kur'ân hakkında ne diyeceğini uzun uzadıya) düşündü ve ölçtü biçti.
Şüphesiz O (Kur’an’a ve İslâm’a nasıl karşı çıkacağını) düşündü ve (bunu engellemek için bir) plan yaptı.
Şüphesiz ki o düşündü ve planladı.
Çünkü o, Kur’an için düşündü taşındı, ölçtü biçti de!
Çünkü o, Kur/an hakkında düşündü, taşındı, ölçtü, biçti.
Çünkü o; düşündü taşındı, ölçtü biçti.
O düşündü ve değerlendirme yaptı.
Çünkü o, ayetlerimiz kendisine tebliğ edilince onları reddetmek için ne yapacağını şöyle bir düşündü, nasıl davranacağını inceden inceyeölçtü biçti,
O, düşündü; değerlendirdi.
18,19. Düşündü taşındı, // haince hesaplar yaptı,
Çünkü ayetlerimiz hakkında şımarıkça ölçtü biçti.
Şüphesiz ki o, düşündü ve ölçüp biçti.
Zirâ o, düşündü, ölçtü-biçti,
Bakınız, [mesajlarımız hakikati inkara şartlanmış olan birine aktarıldığında, onları nasıl çürüteceğini] düşünür ve (onu) hesaplar,
O, Kuran hakkında aklı sıra düşündü-taşındı, ölçtü biçti. 10/38, 11/13-14
Çünkü o (vahiy hakkında)[⁵⁴¹²] sığ ve yanlış düşündü,[⁵⁴¹³] ölçüp biçti;
Çünkü o kâfir (topluluğunun karşısında Kur'an hakkında ne diyeceğini) uzun uzun düşündü, ölçtü, biçti. (Şirk ve küfürle dolu kafasında kendine göre bir değerlendirme yaptı.)
Muhakkak ki o düşündü, ölçtü, biçti.
Şüphe yok ki o, düşündü, ve ölçtü biçti.
O düşündü, ölçtü, biçti. . .
Zira o düşündü, ölçtü, biçti.
O düşündi ve takdîr itdi.
O düşündü, ölçtü biçti.
Çünkü o düşündü ve karar verdi ..
Düşünüp taşındı, ölçüp biçti.
Derin derin düşündü o; ölçtü-biçti.
bayıķ ol endįşe eyledi daħı endāze eyledi.
Ol fikr idüp taḳdīr eyledi nefsinde.
O (Qur’an barəsində) fikirləşdi və (orada deyilənləri öz ürəyində) ölçdü-biçdi.
For lo! he did consider; then he planned
For he thought and he plotted;-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |