16 Ekim 2024 - 13 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Müddessir Suresi 17. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Seurhikuhu sa’ûdâ(n)

Ben de onu, rahat ve huzur yüzü görmeyeceği bir azaba uğratacağım.

(Artık) Onu alabildiğine sarp bir yokuşa süreceğim. (Hidayet ve inayetime ulaşmayı zorlaştırıvereceğim.)

Böylece onu güç yetirilemeyen zor bir azaba mecbur edip yokuşa süreceğim.

Ben onu sarp yokuşa, dikine azâba sardıracağım.

Onu sarp bir yokuşa sardıracağım.

Onu alabildiğine sarp-çetin bir yokuşa süreceğim.

Muhakkak ben, onu, meşakkatli bir azaba sardıracağım.

İşte onu sarıp bir yokuşa zorlayacağım.

Ben onu dik bir yokuşa süreceğim.

Ben de onu sarpa sardıracağım

Onu alabildiğine sarp bir yokuşa süreceğim.

Ben ânı zahmetli bir yokuşdan çıkaracağım.

Onu sarp bir yokuşa sardıracağım.

Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

Ben de onu sarp bir yokuşa süreceğim!

Ben onu sarp bir yokuşa sardıracağım!

Onu sarp bir yokuşa sardıracağım.

Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

Ben onu dimdik sarpa sardıracağım

Onu (cehennemde) sarp bir yokuşa süreceğim.

Onu sarp bir yokuşa sardıracağım.

Ben onu sarp bir yokuşa sardıracağım.

Onu yakında sarp bir yokuşa sardıracağım!(4)

(4)Bir hadîs-i şerifte buyurulmuştur ki: “Saûd, Cehennem’de ateşten bir dağdır. O, oraya yetmiş yılda tırmanır, sonra geri yuvarlanır. Ve bu iş, hep b... Devamı..

(Bu nedenle) ben de onu (kibirlenen ve kendini herkesten üstün sayan o bencil kimseyi) zorlu bir yokuşa süreceğim. *

(*) Sa‘ûd (lafzen, “yukarı çıkmak” veya “yokuş tırmanmak”) terimi urhikuhû (“onu dayanması için zorlayacağım/süreceğim”) fiili ile birlikte kullanıldı... Devamı..

Onu çıkışı zor bir yere sokacağım.

Ben onu sarpa sardıracağım.

Ben onu takati tak olacak bir azaba uğratacağım [¹⁴].

[14] Veya ateşten bir dağa çıkarıp tepe takla atacağım.

Ben, onu sarp bir yokuşa saracağım.

Onu alabildiğine sarp bir yokuşa zorlayıp süreceğim.

Ben de, ona verdiğim bütün nîmetleri geri alacak ve onu, cehennemde sarp bir yokuşa süreceğim!

Onu sarp yokuşa süreceğim.

16,17. sözlerime direteni, // yokuşa süreceğim.

Ona gücünü kullanarak içinden çıkamayacağı zorluk yükleyeceğim. Yüklediğim zorlukların altından kalkamayacak. Yüklediğim zorluklar onun için sarp yokuş olacak.

Onu ileride sarp bir yokuşa sardıracağım!

Ben de onu, sarp bir yokuşa süreceğim.

[bu nedenle] onu acı veren çetin bir yokuşa süreceğim! ⁸

8 Sa‘ûd (lafzen, “yukarı çıkmak” veya “yokuş tırmanmak”) terimi urhikuhû (“onu dayanması için zorlayacağım/süreceğim”) fiili ile birlikte kullanıldığı... Devamı..

Ben de onu sarp bir yokuşa süreceğim. 90/1...19

Ben de onu sarp yokuşa süreceğim.

Ben onu sarp bir yokuşa, -cehennemde azaba- sardıracağım!

Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

Onu yüklenmesi pek meşakkatli bir şey ile mükellef kılacağım.

Ben de onu sarp mı sarp bir yokuşa sardıracağım.

Onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.

Ben ona cehennemde yüksek dağa çıkub atılmak 'azâbını yükledirim.

Onu dik yokuşa süreceğim.

Onu sarp bir yokuşa süreceğim.

Ben de onu zorlu bir yokuşa süreceğim.

Ben onu dik bir yola süreceğim.

tįz geñsüz eyleyevüz anı oddan ŧaġa ŧamudaġı.

Anı givürecegin ṭamu ṭaġlarına.

Mən onu məşəqqətli bir əzaba düçar edəcəyəm!

On him I shall impose a fearful doom.

Soon will I visit him with a mount of calamities!(5788)

5788 "A mount of calamities" or disasters: may be understood as a phrase for cumulative disasters. (R).


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.