Ve-en levi-stekâmû ‘alâ-ttarîkati le-eskaynâhum mâen ġadekâ(n)
Ve eğer yolda dosdoğru yürüselerdi onları bolbol suvarırdık elbette.
(Rabbimiz buyurdu;) Eğer onlar (insanlar ve cinnler, İslam’ın çizdiği) yol üzerinde (tarikatte) ’dosdoğru bir istikamet tuttursalardı’, mutlaka Biz onlara bol miktarda su içirir (bereketli bir rızık ve nimet verir, böylece huzur ve mutluluğu tattırırdık).
Şayet o insanlar ve cinler doğru yolda gitmiş olsalardı, onlara bol bol rızık ve nimetler verirdik.
Gerçek şu ki onlar yolda dosdoğru gitselerdi onlara bolca su verirdik.
Eğer onlar (insanlar ve cinler), yol üzerinde 'dosdoğru bir istikamet tuttursalardı', mutlaka Biz onlara bol miktarda su içirir (tükenmez bir rızık ve nimet verir)dik.
Eğer insanlar ve cinler, İslâm ve iman yolunda hep dosdoğru gitselerdi. Elbette biz onların hepsine bol bol su (rızık) verirdik.
(Ve bana bildirildi ki:) “Eğer o zalimler doğru yolda gitmiş olsalardı, onlara bol bir su verirdik. (Rızıklarını bollaştırırdık.)
16,17. “Eğer doğru yolda yürüselerdi, onları onun içinde imtihan edelim diye bol su ile suvarırdık. Kim Rabbinin öğüdünden yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.”
16,17. Eğer yolda doğru yürüselerdi, —bununla onları sınamak için— bol su ile su verirdik onlara, Tanrısını anmaktan yüz çeviren kimseyi, Tanrısı yorucu azaba atar!
(Allah şöyle buyuruyor:) Eğer onlar, İslâm ve iman yolunda (diğerleri gibi) hep dosdoğru gitselerdi. Elbette biz onların hepsine bolca su (bereket ve rızık) verirdik.
Niçün tarîk-i istikâmetde yürümüyorlar? Biz ânlara mebzûl su virdik.
16,17. Ama doğru yola girmiş olsalardı, onları bu hususta denememiz için onlara bol su içirirdik; kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe artan bir azaba uğratır.
16,17. Yine de ki: “Bana şöyle de vahyedildi: ‘Eğer yolda dosdoğru olurlarsa, mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.”
16-17. Eğer (kullarımız) hak yolda dosdoğru yürürlerse kendilerini, içinde denemek üzere nimetlere boğarız; kim de rabbini anmaktan yüz çevirirse Allah onu gitgide artan bir azaba uğratır.
16, 17. Şayet doğru yolda gitselerdi, bu hususta kendilerini denememiz için onlara bol su verirdik. Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, (Rabbin) onu gitgide artan çetin bir azaba uğratır.
Doğru yola girselerdi onlara bol su verirdik.
Onlar gerçekten o yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerine bol bir su verirdik.
Ve hakıkat o tarikat üzere istikametle gitselerdi elbette kendilerini bol bir su ile suvarırdık
(Allah buyurdu ki:) “Eğer onlar (îmân edip) hak yolda dosdoğru gitselerdi, onlara (bulutlar vasıtasıyla) bol bol yağmur yağdırırdık (da nimetlere gark ederdik).
(Bana) şu hakıykat da (vahyedildi:) Eğer onlar o yol üzerinde dosdoğru gitselerdi elbette onlara bol su içirirdik.
(Ey Habîbim!) Eğer (o kâfirler) o yolda (İslâm yolunda) dosdoğru gitselerdi, elbette onlara bol su verirdik (rızıklarını bollaştırırdık).
(Resulüm!) Eğer onlar (ahirete inanmayan müşrikler) hak yolu üzerinde dosdoğru yürüselerdi, mutlaka onlara bol miktarda su içirir (tükenmez bir rızık ve nimet verir)dik. *
Onlar dosdoğru bir yol takip etselerdi, o zaman onlara bol sulardan içirirdik.
Eğer onlar doğru yolu tutsalardı ne de olsa Biz onlara bol su içirirdik,
(Ey Peygamber!) “Eğer onlar (doğru) yolda gitmiş olsalardı, Biz onlara bol bol su verirdik,”
“Bakın, Rabb’imiz buyuruyor ki: “Eğer insanlar ve cinler Kur’an’ı pratik hayata yansıtarak doğru yolda doğru bir şekilde yürümüş olsalardı, üzerlerine bereketli yağmurlar yağdırır ve daha bu dünyada onları ödüllendirerek, hepsini huzur ve esenlik içinde yaşatırdık.”
Tarîkat’ın (Yol’un) üzerinde doğru yönde gitselerdi, onları bol suyla (kana kana) sulardık.
Allah diyor ki: Eğer hep dosdoğru gitselerdi, biz insanlara bol bol sular verir,
Ey resulüm! işte bunlar sizin bilmediğiniz yabancı toplulukların konuşmalardır. Onlar hac mevsiminde Mekke’ye geldiklerinde senin ayetlerimizi okumanı dinlediler. Kalplerinde inanç oluştu. Onlar ayetlerimizi senden işitip aralarında konuşarak Müslim oldular. İnkâr edenler seni yalnız bıraktıklarını sanıyorlar. Tanıdıklarını sana düşman etmeye çalışıyorlar. Böyle yaparak senin önünü kestiklerini, toplumun içinde küçük düşürdüklerini sanıyorlar. İşte bak! Senin bilmediğin onların da bilmediği yabancı bir topluluk Müslim oldu. Şimdi ne yapacaklar? Sana da soramıyorlar. Kim bunlar? Sorsalar ne olacak? Sen de kim olduklarını bilmiyorsun ki! Aralarında tartışıp duruyorlar. Kim bunlar? Bilseler üzerlerine saldırarak zulmedecekler. Hikmetimiz gereği onları senden ve onlardan gizledik! Böylece rahat rahat inançlarını pekiştiriyorlar. İnkâr edenler Rabbinin nimetlerini bilmezler. İnkâr edenlerin bilmediği, senin de bilmediğin kendini gizleyen birçok Müslim var. İnkâr edenler istiyor ki; bütün Müslimler ortaya çıksın! Onlara dersini verelim. Yok öyle, artık ipler onların elinde değil! Şimdi onlar kara kara düşünüyorlar. Rabbin onlara müthiş bir ceza verdi. Artık onlar kendilerinden habersiz Müslim olanları bilemiyor, bilip üzerlerine gidemiyor. Dostlarını Müslimlere karşı kışkırtamıyorlar. İnkâr edenler bunları yapmayıp gönderdiğimiz ayetlere inansalar, doğru yolumuzdan gitseler, onları bolca nimetlendirir, bol sularla destekleriz.
16,17. Eğer (insanlar ve cinler)¹ dosdoğru yola girmiş olsalardı, (bu konuda) Biz, kendilerini denemek için onlara bitmez-tükenmez nîmetler² verirdik. Kim de Rabbinin zikrinden yüz çevirirse (Rabbin) onu gittikçe şiddeti artan bir azaba sürükler.
ÖYLEYSE, [bilin ki] onlar, [çağrımızı duyanlar,] şaşmadan [doğru] yoldan gidecek olurlarsa kendilerine sınırsız nimetler ¹² yağdıracağız,
Eğer onlar doğru yolda yürüselerdi, onlara bol bol yağmur yağdırır ve bolca nimete gark ederdik. 2/120, 30/48-49, 42/28
İmdi, eğer onlar yolda doğru dürüst giderlerse, elbet Biz de onları bitimsiz bir suyla sularız;[⁵³⁵⁸]
16,17. (Biliniz ki şayet onlar o yol üzerinde dosdoğru gitselerdi (o insanlar ve cinlerin hepsi İslam yolunda dosdoğru gitselerdi) İmtihan edelim diye onların hepsine bol bol su içirirdik. (Bakalım bolluk içindeyken Rablerini unutmayıp şükredecekler mi diye) Kim Rabbinin zikrinden (Rabbine ibadetten) yüz çevirirse Rabbi onu şiddetli bir azaba sokar.
Şâyet yolda doğru gitselerdi onlara bol su verirdik (rızıklarını bollaştırırdık).
Ve eğer onlar, o yol üzerin de dosdoğru gitse idiler, elbette kendilerine bol bol su içirirdik.
Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Eğer insanlar ve cinler, Allah'ın yolunda dosdoğru yürüselerdi, onlara bol yağmur verir, rızıklarını bollaştırırdık. [5, 66; 7, 96; 6, 44; 23, 55-56]
Şayet yolda doğru gitselerdi onlara bol su verirdik (rızıklarını bollaştırırdık).
16,17.Ve bana vahy olundı ki: Eğer ins ve cin bir tarîkat üzerinde istikâmet itselerdi, onları bununla imtihân itmek içün onlara mâl-ı kesîr virir ve dünyâda vâsi' rızık ile yaşadırdık ve rabbinin zikrinden i'râz idüb yüz çevireni Allâh meşâkkatli 'azâba uğradır.
(Allah şöyle der:) Doğru yolu tutsalar elbette onlara bol su veririz.
Eğer doğru yolda yürüselerdi, onlara bol bol yağmur verirdik.
Eğer insanlar ve cinler doğru yolda gitselerdi, Biz onları bol bol yağmurla rızıklandırırdık.
Eğer yolda, kıvamında yürüselerdi, onları bol bir su ile suvarırdık,
daħı bayıķ eger ŧoġru olmışlarmıssa yol üzere ya'nį islām śuvarduġ-ıdı anları śu çoķ.
Daḫı eger doġru dursalardı Ḥaḳ yolı üstine, anlara çoḳ ṣular içürüpni‘metler bitürdük.
(Sonra mənə belə vəhy olundu: ) Əgər onlar (Məkkə müşrikləri) o yolda (islam dinində) doğru olsaydılar, Biz onlara (yeddi il davam edən quraqlıq və qıtlıq əsnasında) bol yağış verərdik ki,
If they (the idolaters) tread the right path, We shall give them to drink of water in abundance
(And Allah.s Message is): "If they (the Pagans) had (only) remained on the (right) Way, We should certainly have bestowed on them Rain(5740) in abundance.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |