Kul ûhiye ileyye ennehu-steme’a neferun mine-lcinni fekâlû innâ semi’nâ kur-ânen ‘acebâ(n)
De ki: Bana vahyedildi bu gerçekten de; cinlerin bir topluluğu, beni dinlediler de şüphe yok ki dediler, biz, şaşılacak bir Kur'an duyduk.
(Ey Resulüm!) De ki: Gerçekten Bana vahyolundu; cinnlerden bir grubun (gelip Benden) işiterek: “Doğrusu biz, (büyük) hayranlık uyandıran bir Kur’an dinledik” dedikleri (bildirildi.)
De ki: Cinlerden bir topluluğun gelip Kur'ân dinledikleri ve sonra da: “Biz ne güzel bir Kur'ân dinledik” dedikleri bana vahiy yoluyla bildirildi.
“Bana, cinlerden kalabalık bir ekibin Kur'ân'ı dinlediği, herkesi hayretler içinde bırakan, bütün ilâhî kitaplardaki dinî-ilmî esasları içeren, okunan bir kitap, Kur'ân dinledik, dedikleri vahyedildi.” de.
De ki: "Bana vahyedildiğine göre cinlerden bir grup (Kur'an'ı) dinledi ve şöyle dediler: "Doğrusu biz hayret verici bir Kur'an dinledik.
De ki: 'Bana gerçekten şu vahyolundu: Cinlerden bir grup dinleyip de şöyle demişler: -Doğrusu biz, (büyük) hayranlık uyandıran bir Kur'an dinledik'
(Ey Rasûlüm, Mekke kâfirlerine) de ki: “-Bana, şu gerçek vahy olundu: Bir takım cinler (sabah namazında Kur'an okuduğumu) işittiler de (kavimlerine döndükleri zaman) dediler ki, biz çok hoş bir Kur'an dinledik;
De ki: Bana bildirildi ki (gösterildi ki)(*) bir grup cin, (Kur’anı) dinlediler. “Biz harikulade bir Kur’an işittik.” dediler.(**)
1,2. De ki: Cinlerden bir grubun, Kur'ân'ı dinleyip toplumlarına şöyle dedikleri bana vahyolundu: “Biz, doğru yola ileten eşsiz bir Kur'ân dinledik. Bu yüzden ona inandık. Artık Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.” [683][684]
1,2. Diyesin ki: «Bana vahiy olundu, cinlerden bir bölük, kulak tutarak dediler ki: «Doğru yola götüren, ne güzel bir Kur'anı dinledik bizler, biz ona inanmışız, kimseyi, Tanrımıza hiç de eş tutamayız
(Ey Resul!) De ki: “Bana, cinlerden bir topluluğun (Kur'an'ı) dinlediği ve (kendi toplumlarına gidip) şöyle dediği vahyolundu:
Di ki: "Cinlerden ba’zıları Kur’ân’ı istimâ’ itdikleri bana vahy olundı. O cinler kavimlerine didiler ki: "Fevkal’âde bir Kur’ân dinledik,"
1,2. De ki: "Cinlerden bir topluluğun Kuran'ı dinlediği bana vahyolundu; onlar şöyle demişlerdir;" "Doğrusu biz, doğru yola götüren, hayrete düşüren bir Kuran dinledik de ona inandık; biz, Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız."
1,2. (Ey Muhammed!) De ki: “Bana cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: “Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık, Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.”
1-2. De ki: Cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle söyledikleri bana vahyolundu: “Biz, doğru yolu gösteren harika bir okuma dinledik ve ona iman ettik. Artık kesinlikle rabbimize kimseyi ortak koşmayacağız.
1, 2. (Resûlüm!) De ki: Cinlerden bir topluluğun (benim okuduğum Kur'an'ı) dinleyip de şöyle söyledikleri bana vahyolunmuştur: Gerçekten biz, doğru yola ileten hârikulâde güzel bir Kur'an dinledik de ona iman ettik. (Artık) kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayacağız.
De ki, "Bana vahyedildiğine göre, cinlerden bir grup dinlediler ve şöyle dediler:" "Biz ilginç bir Kuran işittik."
Deki: Hakikat bir takım cinnin Kur'ân dinleyip de şöyle dedikleri bana vahyedildi. Şüphesiz biz, hayret verici bir Kur'ân dinledik.
Deki vahy olundu bana hakıkat bir takım cinnin dinleyip de şöyle dedikleri: inan olsun biz acâib bir Kur'an dinledik
De ki: “Bana, cinlerden¹ bir topluluğun dinledikten sonra gidip; biz gerçekten hayranlık uyandıran bir kur'an² dinledik, dedikleri, vahyolundu.”
(Habîbim) de ki: «Bana şu hakıykat (ler) vahy olunmuşdur: Cin den bir zümre (benim Kur'an okuyuşumu) dinlemiş de (şöyle) söylemişler: — Biz, hakıykî hayranlık veren bir Kur'an dinledik.
(Ey Resûlüm!) De ki: “Bana vahyolundu, şu şübhesiz ki, cin'lerden bir topluluk (ben Kur'ân okurken) dinlemiş de: 'Doğrusu biz, hârikulâde güzel bir Kur'ân dinledik!' demişler.”(1)
Deki “Yabancı (üç ila on kişi) bir topluluğun (Kur’an’ı) dinlediği bana vahiyle bildirildi.” Dinledikten sonra “Bizi şaşkınlık içinde bırakan bir okumayı dinledik.”
De ki : "Benim gönlüme bildirildi, işte cinlerin bir kısmı beni dinlemişler, demişler ki: "Biz olağan üstü Kur’an’ı dinledik.
1, 2. De ki bana vahiyle bildirildi ki birkaç peri Kur/an okuduğuma kulak verip avdetlerinde şöyle dediler: Hakka götürür çok hoş [²], bir Kur/an işittik, O/na iman ettik, bundan böyle Rabbimize hiçbir ferdi şerik koşmayacağız.»;
(Ey Peygamber!) De ki: “Cinlerden bir grubun [neferun] Kur’an’ı dinlediği ve şunları söylediği vahyolunmuştur: “Muhakkak ki biz harikulâde bir Kur’an dinledik”.
De ki: “Şüphesiz bana, cinlerden bir grubun (Kur'an) dinleyip de “Doğrusu biz, hayrete düşüren bir Kur'an dinledik” dedikleri vahyedildi.”
Ey Muhammed! Tüm insanlara ve cinlere seslenerek de ki: “Bana Allah tarafından vahyedildi ki, cinlerden bir grup bir gece benim okuduğum ayetleri gizlice dinlediler ve kavimlerine dönüp onlara şöyle dediler:
“Bakın arkadaşlar! Biz, kendisine kulak veren herkesi doğruya ve güzeleileten hârika bir Kur’an dinledik!”
De ki:
-“CİNN’lerden bir neferin, gizlice dinlediği bana vahyedildi; şöyle dediler:
-‘Biz, hayret verici bir kur’ân / okuyuş duyduk’ ”.
Anlat resulüm: Resul: " Allah tarafından bana bildirildiğine göre, birkaç cin neferi beni dinlemişler ve " kendi cin halkına varıp şöyle demişler: " Yahu biz, öyle harika bir Kuran dinledik ki
Ey resulüm! Ayetlerimi inkâr edenlere de ki; “Bana şu bilgiler vahyedildi. Sizin bilmediğiniz benim de bilmediğim yabancı bir topluluk Kur’an-ı dinledi. Aralarında konuşarak; bu gün biz okunan bir şeyi dinledik. Dinlediklerimiz harikaydı!”
1,2. De ki: “Cinlerden [*] bir grubun (beni) dinlediği ve şöyle söyledikleri bana vahyolunmuştur: ‘Şüphesiz ki doğruya götüren [*] harikulade bir Kur’an dinledik ve ona inandık; artık Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.
1,2. (Ey Muhammed!): “Gerçekten bana, cinlerden¹ bir grubun² beni dinleyip de: ‘Doğrusu biz benzeri görülmedik güzellikte ve en doğru yola ileten bir Kur’an dinledik ve biz ona îman ettik. (Artık) Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.’ dedikleri, vahyolundu.” de.
DE Kİ: “Tanınmayan/bilinmeyen varlıklardan bir kısmının [bu ilahî kelâma] kulak verdikleri ¹ ve sonra [arkadaşlarına şöyle] söyledikleri bana vahyedildi: ‘Biz olağanüstü güzellikte bir hitabe dinledik,
De ki: -Bana, cinlerden bir topluluğun Kuran’ı dinleyip kendi toplumlarına giderek şöyle dedikleri vahyedildi: 46/29...32
De ki: “Bana vahyedildi ki,[⁵³⁴²] cinlerden[⁵³⁴³] bir kısmı (bu mesaja) kulak vererek, (dostlarına)[⁵³⁴⁴] şöyle dediler: “Gerçekten de biz olağanüstü güzellikte bir hitap dinledik;
De ki, bana vahy-olundu ki şüphe yok ki, cinden bir tâife (Kur'-anı) dinlemiş de demişler ki, «Muhakkak biz, bir acâib (bedî') bir Kur'an işittik.»
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7. De ki: Bana vahyolunduğuna göre bir cin cemaati Kur'ân'ı dinledikten sonra şöyle dediler: “Biz gerçekten, doğru yolu gösteren harikulade bir Kur'ân dinledik. Bundan böyle Rabbimize asla bir şerik tanımayacağız. Rabbimizin şanı çok yücedir, O ne eş, ne de çocuk edinmiştir. Meğer içimizden birtakım cahiller, Allah hakkında gerçek olmayan sözler söylüyormuş! Biz de saf saf, insanları ve cinleri, Allah hakkında yalan söylemez sanmışız! Meğer bir kısım insanlar cinlerden bazılarına sığınıp, böylece onları daha da azgın hale getirmişler! Onlar da, sizin zannettiğiniz gibi, Allah'ın ölen hiçbir kimseyi diriltmeyeceğini zannetmişler. [37, 1;46, 29-33]
De ki: Cinlerden bir topluluğun Kur'an dinleyip şöyle dedikleri bana vahyolundu: "Biz harikulade güzel bir Kur'an dinledik.
1,2. Yâ Muhammed di ki: "Kur'ân okudığımı cinlerden birkaçının işitdikleri bana vahy olundı. Bu cinler (arkadaşlarının yanına 'avdet iylediklerinde) "Biz, hakka ve doğrıya götürür şâyân-ı hayret bir Kur'ân işitdik ve ona îmân itdik. Bundan sonra rabbimize bir kimseyi şerîk itmeyiz."
De ki: Bir grup cinin, dinleyip şöyle dediği bana vahyedildi:-Biz, hayret verici bir okuma duyduk.
De ki: Bana, cinlerden bir topluluğun Kur'ân dinlediği ve sonra da şöyle dediği vahyedildi:(1) “Biz harikulâde bir Kur'ân dinledik.
De ki: "Cinlerden bir topluluğun dinleyip şunu söyledikleri bana vahyolundu: "Gerçekten biz, hayranlık verici bir Kur'an dinledik."
1-2. eyit “vaḥy olındı baña kim bayıķ ķulaķ duttı işitmeġe bir bölük perrįlerden pes eyittiler «bayıķ biz işiddük ķur’ān ŧañ ŧoġru yol gösterür ŧoġru yol bulmaķdın yaña. pes įmān getürdük aña. daħı hergiz ortaķ eylemeyevüz çalabumuza kimseyi.
Eyit yā Muḥammed: Baña vaḥy oldı ki ḳulaḳ dutdı Ḳur’āna cinlerden birbölük. Pes eyitdiler ḳavmlerine: Biz bir ‘acāyib Ḳur’ān işitdük.
(Ya Peyğəmbər!) De: “Mənə vəhy olundu ki, bir dəstə cin (Məkkə və Taif arasında sübh namazı vaxtı Qur’anı dinləyib öz həmcinslərinin yanına qayıtdıqları zaman) dedilər: “Biz çox qəribə (təsəvvür edilməz dərəcədə gözəl olan) bir Qur’an eşitdik.
Say (O Muhammad): It is revealed unto me that a company of the Jinn gave ear, and they said: Lo! it is a marvellous Qur’an,
Say: It has been revealed(5727) to me that a company of Jinns(5728) listened (to the Qur´an). They said, ´We have really heard a wonderful Recital!(5729)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |