7 Kasım 2025 - 16 Cemaziye'l-Evvel 1447 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nûh Suresi 8. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Śumme innî de’avtuhum cihârâ(n)

Sonra onları, gerçekten de yüksek sesle çağırdım.

“Sonra ben onları açıktan açığa davet ettim.”

Sonra ben onlara yüksek sesle de davette bulundum.

“Sonra onları açıktan açığa davet ettim.”

Sonra ben onları açıktan da [1] davet ettim.

1.Veya: Yüksek sesle

'Sonra onları açıktan açığa davet ettim.'

Sonra ben, onları aşikâre olarak (tevbeye) çağırdım.

Sonra ben onları, yüksek sesle (hakka) davet ettim.

5,6,7,8,9. Sonra Nûh şöyle devam etti: “Ey Rabbim! Doğrusu ben kavmimi gece gündüz tevhid inancına davet ettim. Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını arttırdı. Her ne zaman onları senin bağışlamana çağırdıysam, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerini başlarına çektiler, direndiler ve büyüklendikçe büyüklendiler. Sonra ben onları açıkça çağırdım. Sonra onlara davetimi hem açık ilân ettim, hem de gizlice. Özel olarak kendileriyle konuştum.”

Sonra onları yüksek sesle çağırdım

“Sonra onları daha açık bir şekilde imana davet ettim.”

8,9. Sonra ânları (îmâna) cehren veyâ hafiyyen da’vet iyledim.

"Sonra, doğrusu ben onları açıkça çağırdım."

“Sonra ben onları açık açık davet ettim.”

Yine de ben onları açıkça çağırmaya devam ettim.

Sonra, ben kendilerine haykırarak davette bulundum.

"Sonra onları açıkça çağırdım."

"Sonra ben onları açık açık çağırdım."

Sonra ben onları yüksek sesle çağırdım

Sonra (onların, küfürde ısrar etmelerine ve bana yapmış oldukları eziyetlere rağmen, yine de) ben, onları, (açıktan tebliğ yapmanın faydalı olduğu yerlerde) yüksek sesle (açıktan açığa îmâna) davet ettim.

“Sonra onlara açık açık her fırsatta çağrıda bulundum.”

«Sonra ben onları hakıykaten en yüksek ses (im) le çağırdım».

Sonra onları açık açık davet ettim.

“Sonra şübhesiz ben, onları yüksek sesle (açıkça) da'vet ettim.”

Sonra (yine de) ben, onları açıkça (inanmaya ve doğrulara) davet ettim.

“Sonra yine de ben onları doğrulara açıkça davet ettim.”

Sonra işte ben onları yüksek sesle de doğru yola çağırdım.

Sonra onları yüksek sesle dâvet ettim,

“Sonra kendilerini açıktan açığa davet ettim.”

“Sonra ben onları yüksek sesle davet ettim.”

“Fakatyine de umudumu kesmedim; her türlü imkân ve fırsatları kullanarak, tüm gücümle onları gerçeklere açık açık davet ettim.”

“Sonra ben, onları seslice çağırdım”.

Davetimi haykırdım olmadı,

"Sonra ben kendilerini yüksek sesle açıkça davet ettim!"

Sonra, ben kendilerini açıktan davet ettim.

“Sonra ben, onlara açıktan açığa da davette bulundum.”

Doğrusu, ben onları açık açık çağırdım;

Gün oldu onları tevhide açık açık davet ettim. 21/25, 42/15

Gün oldu ki ben, onları açıktan davet ettim;

“(Buna rağmen) Ben onları açıktan açığa (halkın arasında konuşarak imana) davet ettim.”

Sonra muhakkak ki ben onları, apaçık dâvet ettim.»

Ben onları bu sefer yüksek sesle dâvet etmeye başladım.

Sonra ben onları açıkça da'vet ettim.

"Sonra onları âşikâr sûretde da'vet itdim."

Sonra onlara açıkça davette bulundum.

Sonra ben onları açıktan açığa çağırdım.

“Derken onları açıkça davet ettim.

"Sonra onları daha açık bir biçimde çağırdım."

So‘‎ngra men ularni baland ovozda oshkora da’vat qildim.

“andan, bayıķ ben oķıdum anları eşkere.”

Andan ben da‘vet itdüm anları āşikāre.

Sonra mən onları uca səslə (açıq-açığına haqqa) də’vət etdim.

And lo! I have called unto them aloud,

"So I have called to them aloud;


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.