28 Nisan 2025 - 30 Şevval 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nûh Suresi 27. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnneke in teżerhum yudillû ‘ibâdeke velâ yelidû illâ fâciran keffârâ(n)

Şüphe yok ki onları bırakacak olursan kullarını yoldan çıkarırlar ve ancak gerçekten sapan ve iyiden iyiye kafir olan evlatlar yetiştirirler.

Çünkü Sen onları (kendi hallerine) bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptıracaklar ve onlar, kötülükte sınırı aşan (ahlâksız facirden) ve azgın kâfirden başkasını doğurmayacaklardır. (Çocuklarını da facir ve kâfir olarak yetiştirip bozacaklardır.)

Şüphe yok ki sen onları bırakırsan kullarını yoldan çıkarırlar ve yalnızca ahlaksız nankör insanlar doğururlar ve yetiştirirler.

“Sen, eğer onları bırakırsan, kullarını başlarına buyruk hale getirerek, hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine imkân sağlarlar.Zürriyetlerinden yalnız ahlâksız, azgın kâfirler, nankörler çoğaltırlar.”

Doğrusu sen onları bırakırsan onlar kullarını saptırırlar ve bozguncu ve inkârcıdan başkasını doğurmazlar.

'Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükte sınırı aşan (facir'den) kafirden başkasını doğurmazlar.'

Çünkü sen, onları bırakırsan, senin kullarını sapıtırlar ve ancak bir nankör facir doğururlar.

Gerçekten eğer sen onları bırakırsan, senin kullarını sapıtırlar. Ve günahkâr nankör kâfirlerden başka doğurmazlar.

26,27. “Ey Rabbim! Kâfirlerden yeryüzünde dolaşan hiçbirini bırakma! Çünkü onları bırakırsan, kullarını saptırırlar. Yalnızca ahlaksızlığa ve inkâra yol verirler.”

Onları bırakırsan kullarını saptırırlar, onlar ancak hem günahçı, hem de kâfir oğul yetiştirirler!

“Çünkü sen onları bırakırsan, sana kulluk edenleri hep saptırmaya çalışırlar ve yalnızca fesada ve inkâra sebep olurlar.

26,27,28. Nûh (Allâh’a) "Ya rabbî arz üzerinde hiç kâfir bırakma çünki bırakır isen senin ’ibâdını dalâlete sevk iderler ve ânlardan fâsık, kâfir evlâd husûle gelir. Yâ rabbî bana, evlâdıma, hâneme gelen mü’minlere, bilcümle kadın ve erkek mü’minlere mağfiret ve zâlimleri mahv it." didi.(*)

"Doğrusu Sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar; sadece ahlaksız ve çok inkarcıdan başkasını doğurup yetiştirmezler."

“Çünkü sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar; sadece ahlâksız ve kâfir kimseler yetiştirirler.”

Sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar ve sadece günahkâr nankör nesiller yetiştirirler.

«Çünkü sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar; yalnız ahlâksız, nankör (insanlar) doğururlar (yetiştirirler).»

"Onları bırakırsan kullarını saptırırlar ve ancak bayağı inkarcılar doğururlar."

"Zira sen onları bırakırsan kullarını yoldan çıkarırlar ve sadece ahlâksız ve kâfir çocuklar doğururlar."

Zira sen onları bırakırsan kullarını yoldan çıkarıyorlar, ve nankör facirden başka da doğurmuyorlar

Zira sen onları (sağ) bırakırsan kullarını (hak) yoldan saptırırlar ve sadece (kendileri gibi) ahlâksız ve kâfir nesiller yetiştirirler.

“Çünkü onları bırakınca, kullarını saptırıyorlar; yalnızca facir¹ ve kâfir² kimseler yetiştiriyorlar.”

1- Kötü. 2- Nankör.

«Çünkü eğer sen onları bırakırsan kullarını yoldan çıkarırlar. Kötüden, öz kâfirden başka da evlâd doğurmaz (lar)».

“Çünki sen onları bırakırsan, kullarını dalâlete düşürürler, hem günahkâr ve azılı kâfirden başkasını doğurmazlar (çocuklarını da öyle yetiştirirler).”

Şüphesiz, eğer (inkârcı olarak onları burada) bırakacak olursan (onlara burada yerleşme imkânı verir ve burayı onların egemenliğine bırakırsan) kullarını saptırırlar ve (kendileri gibi) günahkâr nankör nesiller yetiştirirler. *

(*) Lafzen, “yalnızca fesatçı (fâcir), inatçı nankör (keffâr) gibilerine hayat verirler”: ama hiç kimse -ve özellikle hiçbir peygamber- zalimlerin soy... Devamı..

Eğer sen onları kendi hallerine bırakırsan, kullarını saptırırlar ve bu sapmış insanlardan da günahkâr inkârcı nesiller yetişir.”

Çünkü eğer bırakacak olursan onlar senin kullarını yoldan çıkaracaklardır. Bütün doğurdukları, doğuracakları da bir takım utanmazlar, tanımazlar olacaktır.

Çünkü sen onları bırakırsan mü/min kullarını yoldan çıkarırlar. Ancak masiyete ve küfüre dadanmış evlât doğururlar [⁷].

[7] Onların nesli yine kendileri gibi azgın, nankör olur.

“Muhakkak ki Sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar, ahlaksız ve inkârcı nesillerden başkasını yetiştirmezler.”

“Çünkü sen onları bırakacak olursan, senin kullarını şaşırtıp saptırırlar ve onlar, kötülükte sınırı aşan kâfirden başkasını doğurmazlar.”

“Çünkü onları sağ bırakırsan, Senin tertemiz kullarını doğru yoldan saptırmaya kalkışır, ancak günahkâr ve inkârcı bir nesil yetiştirirler.”

“Sen, onları bırakırsan, kullarını saptırırlar. Çok nankör fâcir dışında doğurmazlar”.

Eğer onları kendi haline bırakırsan, senin kullarını baştan çıkarıp yine pis inkarcılar doğururlar.

"Çünkü sen onları bırakırsan kullarını şaşırtırlar. Ahlâksız inkârcılardan başkasını doğurmazlar!"

Şüphesiz ki sen onları bırakırsan kullarını saptırır; sadece ahlaksız, nankör (işler) doğururlar (yaparlar).

Ve: “Eğer Sen onları bırakırsan onlar, Senin kullarını saptırırlar ve sadece kötülük ve kâfirlik üretirler.”¹

1 Bu âyet, “eğer Sen onları bırakırsan onlar, Senin kullarını saptırırlar ve sadece ahlâksız ve kâfir (insanlar) doğururlar.” şeklinde de tercüme edil... Devamı..

çünkü Sen onları bırakırsan, Sana kulluk edenleri hep saptır[maya çalış]ırlar ve yalnızca fesada ve inatla sürdürülen nankörlüğe sebep olurlar. ¹⁷

17 Lafzen, “yalnızca fesatçı (fâcir), inatçı nankör (keffâr) gibilerine hayat verirler”: ama hiç kimse -ve özellikle hiçbir peygamber- zalimlerin soyu... Devamı..

Eğer bırakırsan, onlar senin kullarını yoldan çıkarırlar ve bu topraklarda azgın ve kâfir bir nesil yetiştirirler. 14/2-3, 16/25,

Çünkü eğer Sen onları bırakırsan, Senin kullarını yoldan çıkarmaya (çalışacaklar); onlardan fesatçılar ve küfre saplananlardan başkası doğmayacaktır.[⁵³⁴⁰]

[5340] Bu ifadeler, Hz. Nûh’un harcadığı emeğin ve davet yolunda katlandığı zorluğun büyüklüğünü göstermek içindir. Hz. Nûh’un duasının kabul olması, ... Devamı..

“Şayet bırakacak olursan kullarını doğru yoldan saptırırlar ve çocukları da günahkâr ve kâfirden başkası olamaz.”

Şayet sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar ve sadece ahlâksız ve kafir (insanlar) dogururlar.

«Şüphe yok ki, sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar ve facirden, kâfirden başkasını da doğurmazlar.

“Zira bırakırsan onlar Senin kullarını, Senin yolundan saptırırlar, ve sadece kendileri gibi kâfir, ahlâksız çocuklar dünyaya getirip yetiştirirler. ”

Çünkü sen onları bırakırsan, kullarını şaşırtırlar ve sadece ahlaksız, nankör (insanlar) doğururlar.

Onlara verilen bilgileri şeytânların kapmasına, yahut onlara yanıltıcı şeyler karıştırmasına engel olur.

"Eğer bırakır isen 'ibâdını idlâl iderler ve son derece küfürde musırr fâcir evlâdlar hâsıl iylerler."

Eğer bırakırsan kullarını saptırırlar. Bunlardan doğacak olanlar da günahkar ve kafir olurlar.

Çünkü eğer onları bırakırsan, senin kullarını saptırırlar ve sadece yoldan çıkmış, kafir evlat yetiştirirler.

“Bırakacak olursan, onlar Senin kullarını yoldan çıkarırlar da ancak günahkâr ve nankör evlâtlar yetiştirirler.

"Çünkü eğer sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar ve kötülük üreten nankörden başkasını doğurmazlar."

“bayıķ sen eger ķorsañ anları azduralar ķullaruñı daħı toġurmayalar illā ŧa'atdan çıķıcı kāfir olına.”

Eger sen anları ḳoyarsañ, azdururlar ḳullaruñı. Daḫı doġurmazlar, illā fācirler, kāfirler.

Çünki sən onları (sağ) buraxsan, onlar Sənin bəndələrini yoldan çıxardacaq, ancaq pozğun və kafir (oğul-uşaq) doğub-törədəcəklər.

If Thou shouldst leave them, they will mislead Thy slaves and will beget none save lewd ingrates.

"For, if Thou dost leave (any of) them, they will but mislead Thy devotees, and they will breed none but wicked ungrateful ones.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.