Yevme yaḣrucûne mine-l-ecdâśi sirâ’an ke-ennehum ilâ nusubin yûfidûn(e)
O gün, kabirlerinden çıkarlar da koşmaya başlarlar, sanki dikilmiş hedeflere yelmedeler.
(Ahirette) Kabirlerinden şaşkın ve telaşlı (bir halde) çıkarılacakları gün, sanki onlar dikili bir şeye yönelmiş gibi (panikle koşuşacaklardır).
O gün onlar bir hedefe doğru yarışıyorlarmış gibi mezarlarından aceleyle fırlarlar.
Sanki bayraklarının, sancaklarının altında toplanmak için yarış halinde koşarak kabirlerinden süratle çıkacakları günle karşılaşıncaya kadar, dalga geçerek, ileri geri konuşsunlar, oynayıp dursunlar.
O gün kabirlerden, hızla çıkarlar. Sanki dikili bir şeye doğru koşuyorlarmış gibi.
Kabirlerinden koşarcasına çıkarılacakları gün, sanki onlar dikili birşeye yönelmiş gibidirler.
O gün, kabirlerinden koşarak çıkacaklar; sanki (ibadet ettikleri) dikili putlara koşuyorlarmış gibi...
43, 44. Sanki hedeflere koşuyorlar gibi; kabirlerden, gözleri alçalarak yüzlerine zillet bürünerek hızlıca çıktıkları güne kadar… İşte kendilerine va’dedilen gün, o gündür.
Dikilmiş putlara koşuyor gibi, çabukçana mezarlarından çıkarlar
O kıyamet günü onlar, sanki belirlenmiş bir hedefe koşturuyorlarmış gibi menzillerinden çıkıp süratle koşacaklar.
43,44. O gün sür’atle mezarlarından çıkacaklar ve dünyâdaki putlarına gider gibi gidecekler ve gözleri kapanacak ve hakîr olacaklardır. İşte haber virilen gün öyledir.
43,44. Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.*
43,44. Dikili putlara akın akın gidercesine, gözleri inmiş, kendilerini zillet kaplamış bir hâlde mezarlarından süratle çıkacakları o günü hatırla! İşte o, uyarıldıkları gündür.
O gün onlar, bir hedefe çabucak varmak istercesine süratle kabirlerinden çıkarlar.
43, 44. O gün onlar, sanki dikili bir şeye koşuyorlar gibi, gözleri horluktan aşağı düşmüş ve kendileri zillete bürünmüş bir halde kabirlerinden fırlaya fırlaya çıkarlar. İşte bu, onların tehdit edilegeldikleri gündür!
O gün mezarlarından hızlı hızlı çıkarlar; kurban taşına sürülüyorlarmış gibi...
O gün kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki putlara gidiyorlarmış gibi fırlayacaklar.
O günkü kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki çantalariyle dikmelere (putlara) gidiyorlarmış gibi fırlıyacaklar
O gün onlar, sanki dikili bir şeye koşuyorlarmış gibi kabirlerinden hızlıca çıkacaklar.
O gün, onlar kabirlerinden fırlayıp çıkarlar. Sanki bir hedefe koşuyor gibi;
O gün onlar, sanki dikili bir şey'e koşuyorlar gibi, kabirlerin) den fırlaya fırlaya (mahşere) çıkarlar,
O gün kabirlerden sür'atle çıkarlar; sanki onlar, dikili taşlara (putlara) akın ediyorlardır.
Bulundukları yerlerden süratle çıkacakları (diriltilecekleri) gün, sanki onlar dikili bir hedefe (sancağa) doğru yönelmişler gibidirler. *
O kıyamet günü onlar mezarlardan çok acele bir şekilde, sanki belirlenmiş bir hedefe doğru,
O gün onlar sinlerinden fırlayıp çıkacaklar, sanki putlara koşuyorlarmış gibi,
Kabirlerinden koşarcasına çıkacakları gün, sanki onlar dikili bir şeye (hedefe) yönelmiş gibidirler.
Çünkü zâlimler, o Gün gelip çattığında, putlara doğru koşarcasına mezarlarından fırlayıp Rablerinin huzuruna çıkacaklar.
Sanki onlar, dikili hedeflere koşuyor gibi, gömütlerinden / kabirlerinden / oymaklarından hızla çıkacakları gün;
Nitekim o gün geldiğinde hızla kabirlerden fırlayıp sanki kazık yutmuş gibi okudoğrusuna habire koşacaklar.
Hesap günü kabirlerinden dirilerek çıkarlar. Sanki dikili putlara koşuyormuşçasına gözleri dikilmiş, zillet, perişanlık içinde hesaba doğru gelirler.
43,44. O gün onlar sanki dikili bir şeye koşuyorlar gibi kendilerini aşağılanma kaplamış olarak gözleri (perişanlıktan) yıkılmış bir hâlde [*] mezarlarından hızla çıkacaklar. İşte bu kendilerine vadedilmiş gündür! [*]
O (kıyamet) günü onlar kabirlerinden sanki dikili bir hedefe yönelmişler gibi koşarak çıkarlar.
ki o Gün bir hedefe doğru yarışıyorlarmış gibi mezarlarından aceleyle fırlarlar,
O gün onlar, dünyadayken putlarına koştukları gibi kabirlerinden fırlayıp çıkacaklar. 14/42-43, 20/108, 36/51.54
O gün onlar, sanki putlarına doğru seğirtirmiş gibi[⁵³²¹] hızla mevzilerinden[⁵³²²] fırlarlar;
43,44. O gün onlar -gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak- dikili taşlara koşuyorlarmış gibi kabirlerinden fırlayarak çıkarlar, işte bu, onlara va’d olunan ceza günüdür!..
O gün (mahşer için) bir hedefe doğru yarışıyorlarmış gibi bulundukları yerlerden aceleyle fırlarlar,
O gün ki, kabirlerinden sür'atle çıkarlar, sanki onlar dikili bir şeye koşarlar.
O gün onlar kabirlerinden çıkıp sür'atle sanki bir hedefe varmak istercesine koşarlar.
O gün kabirlerden hızlı hızlı çıkarlar. Onlar dikilen(putlara yahut hedef)lere doğru koşar gibi (koşarlar).
O günde kabirlerinden çıkarak dünyâ putlarına koşdukları gibi sür'atle mahşere giderler.
(Et almak için) sunaklara üşüştükleri gibi kabirlerinden fırlayıp çıktıkları gün,
O gün onlar, dikili taşlara koştukları gibi kabirlerinden koşarak çıkarlar.
O gün kabirlerinden pek hızlı çıkarlar; sanki karşılarında dikili hedeflere koşar gibidirler.
O gün, kabirlerden fırlayarak çıkarlar. Dikilmiş putlara doğru akın akın gider gibidirler.
ol gün kim çıķarınalar sinlerden ivicilerken kāne anlar dikilmiş butlardın yaña iverler.
Ol günde çıḳarlar türbelerinden tizledüp. Ṣanaṣın anları putlar ṭapmaġaüşerler.
O gün onlar (dünyada ibadət etdikləri) bütlərin yanına tələsirmişlər kimi qəbirlərdən tez-tələsik çıxacaqlar.
The day when they come forth from the graves in haste. as racing to a goal,
The Day whereon they will issue from their sepulchres in sudden haste as if they were rushing to a goal-post (fixed for them),-(5704)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |