Velleżîne hum bişehâdâtihim kâ-imûn(e)
Ve öyle kişilerdir onlar ki tanıklıklarında doğrudurlar.
(Onlar) Şahitliklerinde dosdoğru davrananlardır. (Gördüklerini gizleyip eksiltmeyen, konuya çarpıtıcı ilaveler eklemeyen, kendi yorumunu gerçek gibi söylemeyen sadık insanlardır.)
Gördükleri bildikleri bir gerçeği gizlemek suretiyle Allah'ın kullarının haklarını çiğneyip zarar vermezler de şahitliklerini dosdoğru yerine getirirler.
Onlar, kelime-i şehadetin gereklerini yerine getirenler, Kur'ân'ı bilerek tebliğ edip örnek önderlik yapanlar, doğru şahitlikleriyle, örnek davranışlarıyla İslâm'ı temsil görevini ayakta tutanlardır.
Onlar şahitliklerini dosdoğru yaparlar.
Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır.
Onlar ki, şahidliklerinde dürüstlük yaparlar,
Ve onlar ki şahitliklerini yerine getirirler.
Şahitliklerini dosdoğru yaparlar.
32,33. Emanetleri koruyanlar, sözlerinde duranlar Tanıklıktan kaçınmıyanlar
Onlar ki, şahitliklerinde dürüst davrananlardır.
26-35. Dîn gününi tasdîk idenler, rabbin ’azâbına dûçâr olmayacağından kimsenin emîn olamayacağını düşünerek Allâh’ın ’azâbından havf iyleyenler, ferclerini muhâfaza idenler ve zevceleri ve cariyelerinden mâ’adâ kimse ile zinâ itmeyenler, kendilerine tevdî’ idilen emânetlere hıyânetde bulunmayanlar, ta’ahhüdâtını îfâ idenler, şehâdetlerinde muhikk ve metîn olanlar, ve erkân ve âdâbıyla ’ibâdet idenler kemâl-i ikrâm ile cennete dâhil olacaklardır. (*)
Şahidliklerini gereği gibi yapanlar,
Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.
Şahitliklerini dosdoğru yapanlar;
Şahitliklerini (dosdoğru) yapanlar;
Gereği gibi tanıklıkta bulunurlar;
Şahitliklerinde dürüsttürler.
Ve onlarki şâhidliklerinde dürüstûrler
Onlar şahitliklerini (dürüstçe) yerine getirirler.
Onlar, tanıklıklarını dosdoğru yerine getirirler.
Şahidliklerini (dosdoğru) yapanlar,
O kimseler ki onlar, şâhidliklerini hakkıyla yerine getirenlerdir.
Yine onlar (özellikleri sayılan o erkek ve kadınlar) ki şahitliklerini dürüstçe ifa ederler.
Şahitlik yaptıklarında da doğru şahitliği yerine getirirler.
tanıklığı dosdoğru yapanlar,
Ve şehadetlerini olduğu gibi ifa edenler,
Şahitliklerini de dosdoğru yapanlardır.
Şahitliklerinde de dosdoğru davrananlardır.
Onlar, hak ve adâletin gerçekleşmesi için, her türlü sıkıntı ve tehlikeyi göze alarakşâhitlik görevini gereği gibi yapanlardır.
Onlar ki şahidliklerini doğru-dürüst yapanlardır.
dürüstçe tanıklık edenlere ve
Onlar şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.
Onlar şahitliklerini yerine getirenlerdir.
Ve onlar, şâhitliklerinde dürüsttürler.
ve şahitlik yaptıkları zaman kararlı duranlar;
Şahitlik söz konusu olduğunda bunu hakkıyla yerine getirirler. 4/135, 6/152
Şahitliklerini dosdoğru yaparlar.
Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.
Ve onlar ki, şehâdetlerini doğruca ikame ederler.
Onlar şahitliklerini dürüstçe ifa ederler.
Şehâdetlerini temâmiyle yerine getirirler.
Onlar şahitliklerini dosdoğru yapanlardır.
Onlar, şahitliklerini doğru olarak yerine getirirler.
Onlar şahitliklerini dosdoğru yaparlar.
Bunlar, tanıklıklarını tam yaparlar.
daħı anlar kim anlar ŧanuķlıķlarını ŧururıcılardur.
Ve ol kişiler ki ṭanuḳluḳları üstinde ẟābit dururlar.
O kəslər ki, düzgün şəhadət verərlər
And those who stand by their testimony
And those who stand firm in their testimonies;(5696)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |