3 Aralık 2024 - 2 Cemaziye'l-Ahir 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Me’âric Suresi 32. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velleżîne hum li-emânâtihim ve ’ahdihim râ’ûn(e)

Ve öyle kişilerdir onlar ki emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler.

(Bir de mü’minler) Onlar, emanetlerine (memuriyet ve mesuliyetlerine) ve ahitlerine (sözlerine ve senetlerine harfiyen) riayette bulunanlardır.

Emanetlerini gözetir ve verdikleri sözlere uyarlar.

Mü'minler, kamu görevlerini, sorumluluklarını yerine getirenler, toplumda güven ortamı sağlayanlar, emanete, ahitlerine, taahhütlerine, sözlerine riayet edenlerdir.

(Yine) onlar emanetlerini ve ahitlerini gözetirler.

(Bir de) Onlar, kendilerine verilen emanete ve verdikleri ahde (harfiyyen) riayet edenlerdir.

Onlar ki, emanetlerine ve verdikleri söze riayet edenler,

Ve onlar ki emanetlerine ve sözlerine riayet ederler.

Emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler.

32,33. Emanetleri koruyanlar, sözlerinde duranlar Tanıklıktan kaçınmıyanlar

(Haktan yana olanlar öyle kimselerdir ki) onlar, kendilerine verilen emanete ve verdikleri söze riayet edenlerdir.

Bkz. 23/8

26-35. Dîn gününi tasdîk idenler, rabbin ’azâbına dûçâr olmayacağından kimsenin emîn olamayacağını düşünerek Allâh’ın ’azâbından havf iyleyenler, ferclerini muhâfaza idenler ve zevceleri ve cariyelerinden mâ’adâ kimse ile zinâ itmeyenler, kendilerine tevdî’ idilen emânetlere hıyânetde bulunmayanlar, ta’ahhüdâtını îfâ idenler, şehâdetlerinde muhikk ve metîn olanlar, ve erkân ve âdâbıyla ’ibâdet idenler kemâl-i ikrâm ile cennete dâhil olacaklardır. (*)

(*) Toplu olarak virilen mealde 31. âyet olan " فَمَنِ ابْتَغٰى وَرَٓاءَ ذٰلِكَ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْعَادُونَۚ / Bu sınırları aşmak isteyenler, işte ... Devamı..

Emanetlerini ve sözlerini yerine getirenler,

Onlar, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir.

Emanetlerine ve ahidlerine riayet edenler;

Emanetlerine ve ahitlerine riayet edenler;

Onlar güvenilirdirler, sözlerine bağlıdırlar;

Onlar emanetlerini ve ahitlerini gözetirler.

Ve onlarki emanetlerine ve ah'dlerine riayet ederler

Onlar, kendilerine verilen emânete ve verdikleri söze riâyet edenlerdir.

Onlar¹, emânetlerini ve ahitlerini gözetirler.

1- Musallin olanlar. (22)

(Şunlar da müstesna:) Emânetlerine ve ahidlerine riaayet edenler.

Yine o kimseler (o namaz kılanlar) ki, onlar emânetlerini ve sözlerini yerine getirenlerdir.

Ve yine onlar (özellikleri sayılan o erkek ve kadınlar) ki, emanetlerine ve sözlerine riayet ederler.

O namaz kılanlar emanetleri ve ahitlerini yerine getirmeye özen gösterirler.

Şunlar da: kendine inanılanlara kötülük etmiyenler, sözlerini tutanlar,

Emanetlerine ve ahitlerine riayet edenler,

Onlar, emanetlerine ve verdikleri sözlere riayet edenlerdir.⁹

9 Krş. Mü’minûn, 23/5-8

(Bir de) Onlar, kendilerine verilen emanete ve verdikleri söze (harfiyen) riayet edenlerdir.

Çünkü onlar, gerek Allah’ın, gerek Hz. Peygamber’in ve gerekse insanların kendilerine verdiği emânetleri en güzel şekilde koruyan verdikleri sözü en güzel biçimde yerine getiren dosdoğru müminlerdir.

Onlar ki emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir.

emanete ve sözlerine sahip olanlara,

Mümin olanlar emanetleri koruyup verdikleri sözleri yerine getirirler. Sorumluluğunu yüklendikleri emanetlere ihanet etmezler. Verdikleri sözleri bahanelerle geçiştirmezler.

Onlar emanetlerine ve sözlerine uyanlardır. [*]

Benzer mesajlar: Mâide 5:1; En‘âm 6:152; Ra‘d 13:20; Nahl 16:91; İsrâ 17:34; Mü’minûn 23:8.

Ve o (Mü’minler,) emanetlerini¹ ve sözlerini yerine getirirler. ²

1 Emanet ifâdesi içerisine; mal ile birlikte bütün dini emir ve yasaklar, Allah ve kul hakları ve velâyetler de girer. 2 Aynı âyet için Bk. (Mü’minun:... Devamı..

emanetlere ve ahidlerine riayet edenler;

Yine onlar, emanetlere ve verdikleri ahitlere riayet ederler. 2/177, 17/34

Onlar ki, emanetlerine ve sözlerine riayet ederler.

Emanetlerine ve verdikleri söze sadıktırlar.

Onlar, emanetlerine ve verdikleri söze riayet eden kimselerdir.

Ve onlar ki emanetlerine ve ahdlerine riâyet ederler.

Onlar üzerlerine aldıkları emanetlere ve verdikleri sözlere riayet ederler.

Emanet: Allah’ın kullarına veya insanların birbirlerine güvenerek verdikleri şeylerdir. Ahid ise: Allah’ın kulları ile veya insanların birbirleri ile ... Devamı..

Emanetlerini ve ahidlerini gözetirler.

Emânetlerine (kendilerine emânet olunan şeye) ve 'ahidlerinde vefâ iderler.

Onlar, aldıkları emanetler ve üstlendikleri sorumluluklar konusunda titiz davrananlardır.

Onlar, emanetlerine ve sözlerine riayet ederler.

Onlar emanet ve ahidlerine riayet ederler.

Bunlar, kendilerindeki emanetlere ve ahitlerine sadık kalırlar.

daħı anlar kim anlar emānetlerini daħı ķavullarını śaķlayıcılardur.

Daḫı anlar ki emānetlerini ve ‘ahdlerini ri‘āyet iderler.

O kəslər ki, əmanətə xəyanət etməz, verdikləri sözü yerinə yetirərlər;

And those who keep their pledges and their covenant.

And those who respect their trusts and covenants;(5695)

5695 For obligations of trusts and covenants, express or implied, see n. 682 to 5:1. They are just as sacred in ordinary everyday life as they are in... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.