10 Eylül 2024 - 6 Rebiü'l-Evvel 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
A’râf Suresi 87. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-in kâne tâ-ifetun minkum âmenû billeżî ursiltu bihi vetâ-ifetun lem yu/minû fasbirû hattâ yahkuma(A)llâhu beynenâ(c) vehuve ḣayru-lhâkimîn(e)

Sizin bir kısmınız, benimle gönderilene inanır, bir kısmınız inanmazsa Allah, aramızda hükmedinceye dek sabredin ve o, hükmedenlerin en hayırlısıdır.

(Hz. Şuayb:) "Eğer içinizden bir grup, kendisiyle gönderildiğim şeye inanmışken diğer bir grup (hâlâ) iman etmiyor ise; artık (bekleyin) Allah, aramızda hüküm verinceye kadar sabredin. Zira O, hükmeden Hâkimlerin en hayırlısıdır."

Eğer içinizden bir kısmı, benimle gönderilen şeye iman etmiş, bir kısmı da inanmamışsa, Allah aramızda hükmünü verinceye kadar başınıza gelecek her türlü sıkıntı ve zorluklara sabredin. Çünkü O hükmedenlerin en hayırlısıdır.”

“Madem içinizde, özgürce tebliğ ile görevli olduğum dine iman edenlerin yanında, iman etmeyenler de var; Allah aranızda hükmünü verinceye, mü'minlere yardımını, kâfirlere tehdidini gerçekleştirinceye kadar sabrederek mücadeleye devam edin. O hüküm verenlerin, icraat yapanların en hayırlısıdır."

Eğer içinizden bir topluluk benimle gönderilmiş olana iman etmiş bir topluluk da iman etmemişse Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır."

'İçinizden bir grup, kendisiyle gönderildiğim şeye inanmışken diğer bir grup inanmadığına göre, artık Allah, aramızda hüküm verinceye kadar sabredin. O hüküm verenlerin en hayırlısıdır.'

Eğer içinizden bir kısmı, benimle gönderilen hakikate inanmış ve bir kısmı da inanmamış ise, Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”

“Sizden, mademki benimle gönderilen mesaja inanmış bir toplum ile inanmayan bir topluluk var. O halde Allah’ın aramızda hükmünü vermesine kadar, sabredin. Çünkü Allah, hüküm verenlerin en iyisidir.”

“Eğer içinizden bir kısmı benimle gönderilene inanmış, bir kısmı da inanmamış ise, artık Allah, aramızda hükmünü verinceye kadar sabrediniz; O, hükmedenlerin en iyisidir.”

İçinizden bir bölük, bana gönderilene inanmış bulunur da, bir bölük inanmazsa, Allah bizi aramızda hükmedene dek sabreyleyiniz, odur hayırlısı hükmedenlerin»

(Ey kavmim!) “Eğer içinizden bir grup, benimle gönderilen (hakikat)e inanır, diğer bir grup inanmazsa, o taktirde Allah aramızda hükmünü verinceye kadar bekleyin! Zira O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”

Eğer sizden bir tâife me’mûriyetime îmân ider diğeri inanmaz ise sabır idiniz Allâh beyninizde hükm itsün o hâkimlerin efdalidir."

"İçinizde mademki benimle gönderilene inanan bir topluluk ve inanmayan bir topluluk var, o halde Allah'ın aramızda hükmünü bildirmesine kadar sabredin. Allah hükmedenlerin en iyisidir."

“Eğer içinizden bir kısmı benimle gönderilen gerçeğe inanmış, bir kısmı da inanmamışsa, artık Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”

“Eğer içinizden bir grup bana gönderilene inanmış, bir grup da inanmamışsa, artık Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin! O, hükmedenlerin en iyisidir.”

Eğer içinizden bir gurup benimle gönderilene inanır, bir gurup da inanmazsa, Allah aramızda hükmedinceye kadar bekleyin. O hakimlerin en iyisidir.

"Madem ki sizden bir kısmı benimle gönderilen mesaja inanmış, bir kısmı da inanmamış bulunuyor, öyleyse ALLAH aramızda hükmedinceye kadar sabredin. O, hükmedenlerin en iyisidir."

Eğer içinizden bir grup benimle gönderilene inanır, bir grup da inanmazsa, Allah aramızda hükmedinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.

Eğer içinizden bir kısmı benim gönderilmiş olduğum hakikate inanmış bir kısmı da inanmamış ise Allah aramızda hukmünü verinciye kadar sabr edin ki o, hâkimlerin en hayırlısıdır

Eğer içinizden bir topluluk benimle gönderilmiş olana îmân etmiş, bir topluluk da (inatla hâlâ) îmân etmemişse, Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”

Mademki sizin bir kısmınız benimle gönderilene iman etmiş, bir kısmınız da iman etmemişse; o halde Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.

«Eğer içinizden bir kısmı benimle gönderilen şey'e (hakıykate) îman etmiş, bir kısmı da inanmamışsa, Allah aramızda hükmünü verinceye kadar, sabredin. O, haakimlerin en hayırlısıdır».

“Eğer içinizden bir kısmı kendisiyle gönderildiğim şeye (hakikate) îmân etmiş, bir kısmı da îmân etmemişlerse; artık Allah, aramızda hüküm verinceye kadar sabredin! Çünki O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”

Ve (Şuayb:) ’’ Eğer sizden bir grup kendisiyle gönderildiğim şeye (gerçeğe ve ilahi mesaja) inanmış ve bir grup da inanmamışsa, öyleyse Allah aramızda hüküm verinceye kadar sabredin. Ve (şunu da bilin ki) O (adalet ile) hükmedenlerin en hayırlısıdır” (dedi.)*

(*) Bu çifte muhataplı ifade, Hz. Şuayb’in mü’min bağlılarına bir teselli tavsiyesi, mesajını inkâr edenlere ise kinayeli bir tehdit içermektedir. Bu ... Devamı..

“Şimdi, eğer içinizden bir gurup, benimle gönderilene inanır ve bir kısım guruplarda inanmazlarsa, Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. Çünkü Allah hüküm verenlerin en hayırlısıdır” dedi.

Sizin bir kısmınız benimle birlikte gönderilene inanacak, bir kısmınız da inanmıyacak olursa, artık Allah’ın aramızı yargılamasına kadar bekleyin. Çünkü Allah yargıçların yey olanıdır."

İçinizden bir kısmı benim ile gönderilen şeye iman getirir, bir kısmı iman getirmezse Allah aramızda hükmedinceye kadar sabredin. O, hâkimlerin hayırlısıdır».

“Eğer içinizden bir grup [tâ’ife] benimle gönderilene inanmış, bir başka grup da inanmamışsa, o zaman Allah aramızda hükmedinceye kadar sabrediniz. O, hükmedenlerin en hayırlısıdır!” dedi.

“İçinizde madem benimle gönderilene iman eden bir topluluk ve inanmayan bir topluluk var, o halde Allah'ın aramızda hükmünü bildirmesine kadar sabredin. Allah hükmedenlerin en iyisidir.

Ey halkım! Madem ki, içinizden bir grup benim getirdiğim bu hakîkate inandı ve bir kısmı inkâr etti; o hâlde, Allah aramızda hükmünü verinceye kadar bekleyin! Kuşkusuz O, hükmedenlerin en hayırlısıdır.”

“Mademki, birlikte gönderildiğime sizden bir grup inandı, bir grup da inanmadı; artık aranızda Allah hüküm verinceye kadar sabredin! O Hüküm Verenler’in en hayırlısıdır”.

Eğer bana gönderilen bilgi ve belgelere içinizden bir kesim inanır, bir kesim inanmaz ise Allah aramızda hükmünü verene dek sabredin. Çünkü en isabetli kararı, o verir. "

“Eğer içinizden bir grup benimle gönderilene inanır, bir grup da inanmazsa, Allah aramızda hükmedinceye kadar bekleyin! Allah hâkimlerin en iyisidir.”

İçinizden bir grup benimle gönderilene inanır, bir grup da inanmazsa, Allah aranızda hükmedinceye kadar sabredip bekleyin! O hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”

“Eğer içinizden bir grup benimle gönderilene inanır, bir grup da inanmazsa, Allah aramızda hükmedinceye kadar sabredin. O hüküm verenlerin en hayırlısıdır.” dedi.

“Madem ki, aranızda, getirdiğim habere inanan bir topluluk yanında bir de inanmayan bir topluluk var, öyleyse bu içinden çıkılması zor durumda sabredin, tâ ki aramızda Allah hükmedinceye kadar: çünkü O, hükmedenlerin en hayırlısıdır”.

Mademki bana gönderilen mesaja içinizden bir grup inanıyor, bir grup da inanmıyor, öyleyse Allah aranızda hükmünü verinceye kadar sabredin. Zira O hüküm verenlerin en hayırlısıdır. 5/50, 10/109, 42/10, 95/8

Madem ki aranızda, getirdiğim mesaja inanan bir topluluk yanında inanmayan bir topluluk da var; o hâlde Allah aramızda hüküm verinceye kadar sabredin:[¹²²¹] Zira O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.

[1221] Bu çifte muhataplı ifade, Hz. Şuayb’in mü’min bağlılarına bir teselli tavsiyesi, mesajını inkâr edenlere ise kinayeli bir tehdit içermektedir. ... Devamı..

(Ey kavmim) Eğer benimle gönderilene, içinizden bir kısmı inanır, bir kısmı da inanmazsa, Allah aramızda hükmedinceye kadar sabredip bekleyin. O, Hakimlerin en hayırlısıdır! (En adilidir, azabı indirdiğinde mümin kullarını kurtarır, hak davetini inkar edenleri ise azaba uğratır)" diyerek kavmini uyardı.

Eğer içinizden bir kısmı benimle gönderilene iman etmiş, bir kısmı da iman etmemiş ise, Allâh aramızda hükmedinceye kadar sabredin; O, hükmedenlerin en iyisidir!

Ve eğer sizden bir tâife, kendisiyle göndermiş olduğum şeye inanmışlar ve bir tâife de inanmamışlar ise artık Allah Teâlâ aranızda hükmedinceye kadar siz sabrediniz. Ve o hakîmlerin en hayırlısıdır.

“Eğer benimle gönderilen gerçeğe içinizden bir kısmı inanıyor, bir kısmınız inanmıyorsanız, eh ne diyeyim, o halde, aramızda Allah hükmünü verinceye kadar bekleyin! Zaten hüküm verenlerin en iyisi O'dur. ”

Eğer içinizden bir kısmı benimle gönderilene inanmış, bir kısmı da inanmamış ise, Allah aramızda hükmedinceye kadar sabredin; O, hükmedenlerin en iyisidir!

"Sizden bir cemâ'at benim irsâl olundığım şeye (risâletime) îmân ider ve diğer bir tâife de îmân itmez ise Allâh aramızda hüküm idinceye kadar sabır idin. Allâh hüküm idenlerin hayırlısıdır" didi.

“Benim elçiliğim ile gönderilene bir kısmınız güveniyor, bir kısmınız da güvenmiyorsa bekleyin; sonunda Allah, aramızda kararını verecektir. O, en iyi karar verendir.”

Eğer bana gönderilene içinizden bir grup iman edip, bir grup da iman etmemiş ise, Allah aranızda hükmünü verinceye kadar sabredin. Hüküm verenlerin en hayırlısı O'dur.

“Eğer sizden bir topluluk benimle gönderilene inanmışken diğer bir topluluk da inanmamakta ısrar ediyorsa, sabredin de Allah aramızda hükmünü versin. Çünkü hüküm verenlerin en hayırlısı Odur.”

"İçinizden bir grup, benimle gönderilene inanmış, bir başka grup da inanmamışsa, Allah aranızda hükmedinceye kadar sabırlı olun. O, yargıçların en hayırlısıdır.

“daħı eger ola bir bölük sizden įmān getürdiler aña kim viribinildüm anuñ-ile daħı bir bölük įmān getürmediler śabr eyleñ tā hükm eyleye Tañrı aramuzda daħı ol hükm eyleyicilerüñ yigregidür.”

Eger sizden bir bölük īmān getürdiler‐ise benüm peyġamberlıġuma ve birṭāyife īmān getürmeseler, pes ṣabr eyleñüz Tañrı Ta‘ālā ḥükm eyleyince bizümortamuzda. Ol Tañrı ḥükm idicilerüñ yigregidür.

Əgər sizin bir qisminiz mənimlə göndərilən (dini hökmlərə) inanmış, bir qisminiz isə inanmamışsa, Allah aramızda öz hökmünü verincəyə qədər səbr edin. Axı O, hökm verənlərin ən yaxşısıdır!”

And if there is a party of you which believeth in that wherewith I have been sent, and there is a party which believeth not, then have patience until Allah judge between us. He is the best of all who deal in judgment.

"And if there is a party among you who believes in the message with which I have been sent, and a party which does not believe,(1056) hold yourselves in patience until Allah doth decide between us: for He is the best to decide.(1057)

1056 Madyan is torn by internal conflict. Shu'ayb comes as a peacemaker, not in virtue of his own wisdom, but by an appeal to the truth, righteousness... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.