19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
A’râf Suresi 83. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Feenceynâhu veehlehu illâ-mraetehu kânet mine-lġâbirîn(e)

Onu ve akRabasını kurtardık, ancak karısı kurtulmadı ve o, kavmiyle kalanlardandı.

Bunun üzerine Biz, (Hz. Lut’un) karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı. (Çünkü o, fuhşiyatı yapanları hoş karşılardı.)

Bunun üzerine, biz de hem onu, hem de ona inananları kurtardık, karısı geride kalıp helak olanlardan oldu.

Onu, karısı hariç ailesini, iman edenleri kurtardık. Karısı geride kalanlardan, kâfirlerden oldu.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 11/81; 21/74; 51/35-36.

Biz de onu ve karısı dışında bütün ailesini kurtardık. O (karısı) ise azapta kalanlardandı.

Bunun üzerine biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı.

Biz de Lût (Aleyhisselâm) ile ailesini ve bağlılarını kurtardık; yalnız karısı, (gizli küfrü sebebiyle) yere geçenlerden oldu.

Biz onu ve ailesini kurtardık; hanımı hariç. O geride kalıp helakete uğrayanlardan oldu.

Biz de onu ve hanımından başka aile fertlerini kurtardık; çünkü hanımı geride kalanlardan idi.

Karısından başka, onunla olanları hemen kurtardık, karısı geride kalanlardandı

Bunun üzerine biz de Lût'u ve eşi dışındaki yakınlarını kurtardık. Eşi ise geride kalıp helak olanlardan oldu.

Bkz. 11/81, 21/74, 66/10Hz. Lût’un karısı inkârcıların zulmünü onaylayarak o zalimlerle birlikte hareket ediyordu. O da Hz. Nuh’un karısı gibi kocasın... Devamı..

81, 82. Lût’ı ve ’âilesini kurtardık, yalnız zevcesi arkada kaldı, gizli küfür itdi, ânların üzerine bir (taş) yağmurı yağdırdık: mücrimlerin ’âkıbeti ne oldığını gör!

Bunun üzerine Lut'u ve taraftarlarını kurtardık; yalnız karısı, geride kalıp helake uğrayanlardan oldu.

Bunun üzerine biz de onu ve karısı dışında aile fertlerini kurtardık. Karısı ise azab içinde kalanlardan oldu.

Biz de onu ve karısı dışındaki aile fertlerini kurtardık. Karısı geride kalanlardan (inkârcılardan) idi.

Biz de onu ve karısından başka aile efradını kurtardık; çünkü karısı geride kalanlardan (kâfirlerden) idi.

Onu ve ailesini kurtardık. Karısı hariç. O geride kalanlardan oldu.

Biz de onu ve ailesini kurtardık, yalnız karısı(nı kurtarmadık) çünkü o, geride kalanlardan oldu.

Biz de onu ve ehlini kurtardık, ancak karısı kalıb yere geçenlerden oldu

(Bunun üzerine) biz de onu (Lût’u) ve ehlini kurtardık. Ancak karısı müstesna; (Zira) o, (küfrü sebebiyle) geride kal (ıp helâk ol) anlardan oldu.

Bunun üzerine onu ve yanında yer alanları kurtardık. Karısı hariç; o, geride kalanlardan oldu.

Bunun üzerine biz de hem onu, hem geride kalanlardan olan karısından başka bütün ehlini kurtardık.

Bunun üzerine (biz de) onu ve ehlini kurtardık; ancak karısı hâriç; (o,) geride(azabda) kalanlardan oldu.

Lut’u ve karısı dışındaki ehlini kurtardık. Çünkü Lut’un karısı boğulanlardan oldu.

Bunu üzerine Biz de onu, geriye kalan karısından başka bütün kendinden olanlarla birlikte kurtardık.

Bunun üzerine onu da, ehlini de [²] kurtardık. Yalnız karısı geri kalanlardan oldu [³].

[2] Ehl-i Beyt'ini, mü'minleri.[3] Yurdunda geri kaldı da helak oldu.

Biz onu ve ailesini kurtardık. Yalnız karısı geride kalanlardan oldu.

Bunun üzerine biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı.

Bunun üzerine, onu ve ailesini bir gece vakti şehirden çıkararak, gelecek olan azaptan kurtardık fakat karısı hariç, çünkü o, kâfirlerin zulmünü onaylayarak o zâlimlerle birlikte geride kalanlardan olmuştu!

Geride kalıp Gömülenler’den / Geberenler’den olmuş karısı hariç, onu ve ehlini / ailesini kurtardık.

Lût'u ve ailesini kurtardık, karısını ise geride pislikler içinde bıraktık [1]

Biz de onu ve karısından başka aile efradını kurtardık! Çünkü karısı inkâr ettiği için geride kalanlardan idi.

Bunun üzerine onu ve ailesini kurtarmıştık. Yalnız hanımı hariç; o, geride kalanlardandı. [*]

Benzer mesajlar: Hicr 15:60; Neml 27:57; ‘Ankebût 29:32; Sâffât 37:135.

Bunun üzerine Biz geride (helâk olacaklar içerisinde) kalan karısı dışında, onu ve ailesini kurtardık.

Bunun üzerine o’nu ve geride kalanlar ⁶⁶ arasında bulunan karısı dışında yandaşlarını kurtardık.

66 Tekvîn xix, 26’da, Lût’un karısı için, onun sadece istemeyerek “arkasına baktığı”nı ifade eden Kitâb-ı Mukaddes’in tersine, Kur’an 11:81 ve 66:10’d... Devamı..

Bunun ardından onu ve ailesini kurtardık; yalnız hanımı geride kalıp helak içinde kalanlardan oldu. 51/35- 36

Bunun ardından onu ve yakınlarını kurtardık; ne ki eşi (yolda) dökülenlerden biri oldu.[¹²¹⁶]

[1216] Ğâbirîn için bkz: 26:171, not 89.

Bunun üzerine biz onu ve (mümin olan) aile efradını kurtardık, fakat karısı hariç! Çünkü o geride kalanlardan (kafirlerden) idi.

Biz de onu ve ailesini kurtardık, yalnız karısı geride kalıp geberenlerden oldu.

Artık Biz O'nu ve ehlini kurtardık, zevcesi müstesna, o geriye kalıp helâk olanlardan oldu.

Biz de onu ve ailesini kurtardık. Ancak eşi geride kalıp helâk olanlardan oldu. [11, 81; 21, 74; 51, 35-36] {KM, Tekvin 19, 26}

Biz de onu ve ailesini kurtardık, yalnız karısı geride kalanlardan oldu.

Onı (Lût'ı) ve gizli kâfir olan karısından gayrı bütün ehlini kurtardık.

Biz de onu ve karısı dışında bütün ailesini kurtardık. Karısı (yanardağ) külleri altında kalanlardan oldu.[*]

[*] Lav külleri altında kalanlar, Lut aleyhisselama inanmamış olanlardı. Görevli melekler ile İbrahim aleyhisselam arasında şöyle bir konuşma geçmişti... Devamı..

Biz de Lût'u ve âilesini kurtardık; yalnız karısı geride kalanlardan oldu.

Biz de Lût'u ve ailesini kurtardık—ancak karısı müstesna; o geride kalıp helâk olanlardan idi.

Biz de onu ve ailesini kurtardık. Karısı müstesna. O, geriye kalıp yere geçenlerden oldu.

pes ķurtarduķ anı daħı ķavmını illā 'avratını oldı girü ķalıcılardan

Pes ḳurtarduḳ anı, ehlini daḫı. Līkin ‘avratları alar bile ḳalanlardan oldı,helāk oldı.

Biz onu (Lutu) və ailəsini (həmçinin ona iman gətirənləri) xilas etdik. Yalnız övrəti (Vailə öz gizki küfrü səbəbilə) həlak oldu.

And We rescued him and his household, save his wife, who was of those who stayed behind.

But we saved him and his family, except his wife: she was of those who legged behind.(1051)

1051 In the biblical narrative she looks back, a physical act (see n. 1049): here she is a type of those who lag behind, i.e. whose mental and moral a... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.