Feenceynâhu veehlehu illâ-mraetehu kânet mine-lġâbirîn(e)
Onu ve akRabasını kurtardık, ancak karısı kurtulmadı ve o, kavmiyle kalanlardandı.
Bunun üzerine Biz, (Hz. Lut’un) karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı. (Çünkü o, fuhşiyatı yapanları hoş karşılardı.)
Bunun üzerine, biz de hem onu, hem de ona inananları kurtardık, karısı geride kalıp helak olanlardan oldu.
Biz de onu ve karısı dışında bütün ailesini kurtardık. O (karısı) ise azapta kalanlardandı.
Bunun üzerine biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı.
Biz de Lût (Aleyhisselâm) ile ailesini ve bağlılarını kurtardık; yalnız karısı, (gizli küfrü sebebiyle) yere geçenlerden oldu.
Biz onu ve ailesini kurtardık; hanımı hariç. O geride kalıp helakete uğrayanlardan oldu.
Biz de onu ve hanımından başka aile fertlerini kurtardık; çünkü hanımı geride kalanlardan idi.
Karısından başka, onunla olanları hemen kurtardık, karısı geride kalanlardandı
Bunun üzerine biz de Lût'u ve eşi dışındaki yakınlarını kurtardık. Eşi ise geride kalıp helak olanlardan oldu.
81, 82. Lût’ı ve ’âilesini kurtardık, yalnız zevcesi arkada kaldı, gizli küfür itdi, ânların üzerine bir (taş) yağmurı yağdırdık: mücrimlerin ’âkıbeti ne oldığını gör!
Bunun üzerine Lut'u ve taraftarlarını kurtardık; yalnız karısı, geride kalıp helake uğrayanlardan oldu.
Bunun üzerine biz de onu ve karısı dışında aile fertlerini kurtardık. Karısı ise azab içinde kalanlardan oldu.
Biz de onu ve karısı dışındaki aile fertlerini kurtardık. Karısı geride kalanlardan (inkârcılardan) idi.
Biz de onu ve karısından başka aile efradını kurtardık; çünkü karısı geride kalanlardan (kâfirlerden) idi.
Onu ve ailesini kurtardık. Karısı hariç. O geride kalanlardan oldu.
Biz de onu ve ailesini kurtardık, yalnız karısı(nı kurtarmadık) çünkü o, geride kalanlardan oldu.
Biz de onu ve ehlini kurtardık, ancak karısı kalıb yere geçenlerden oldu
(Bunun üzerine) biz de onu (Lût’u) ve ehlini kurtardık. Ancak karısı müstesna; (Zira) o, (küfrü sebebiyle) geride kal (ıp helâk ol) anlardan oldu.
Bunun üzerine onu ve yanında yer alanları kurtardık. Karısı hariç; o, geride kalanlardan oldu.
Bunun üzerine biz de hem onu, hem geride kalanlardan olan karısından başka bütün ehlini kurtardık.
Bunun üzerine (biz de) onu ve ehlini kurtardık; ancak karısı hâriç; (o,) geride(azabda) kalanlardan oldu.
Neticede, (emrimiz üzerine helâkten önce ülkeyi terkeden) Lût’u ve ailesini kurtardık; Ancak eşi geride kalıp helâk olanlardan oldu.*
Lut’u ve karısı dışındaki ehlini kurtardık. Çünkü Lut’un karısı boğulanlardan oldu.
Bunu üzerine Biz de onu, geriye kalan karısından başka bütün kendinden olanlarla birlikte kurtardık.
Biz onu ve ailesini kurtardık. Yalnız karısı geride kalanlardan oldu.
Bunun üzerine biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı.
Bunun üzerine, onu ve ailesini bir gece vakti şehirden çıkararak, gelecek olan azaptan kurtardık fakat karısı hariç, çünkü o, kâfirlerin zulmünü onaylayarak o zâlimlerle birlikte geride kalanlardan olmuştu!
Geride kalıp Gömülenler’den / Geberenler’den olmuş karısı hariç, onu ve ehlini / ailesini kurtardık.
Lût'u ve ailesini kurtardık, karısını ise geride pislikler içinde bıraktık [1]
Biz de onu ve karısından başka aile efradını kurtardık! Çünkü karısı inkâr ettiği için geride kalanlardan idi.
Bunun üzerine Biz geride (helâk olacaklar içerisinde) kalan karısı dışında, onu ve ailesini kurtardık.
Bunun üzerine o’nu ve geride kalanlar ⁶⁶ arasında bulunan karısı dışında yandaşlarını kurtardık.
Bunun ardından onu ve ailesini kurtardık; yalnız hanımı geride kalıp helak içinde kalanlardan oldu. 51/35- 36
Bunun üzerine biz onu ve (mümin olan) aile efradını kurtardık, fakat karısı hariç! Çünkü o geride kalanlardan (kafirlerden) idi.
Biz de onu ve ailesini kurtardık, yalnız karısı geride kalıp geberenlerden oldu.
Artık Biz O'nu ve ehlini kurtardık, zevcesi müstesna, o geriye kalıp helâk olanlardan oldu.
Biz de onu ve ailesini kurtardık. Ancak eşi geride kalıp helâk olanlardan oldu. [11, 81; 21, 74; 51, 35-36] {KM, Tekvin 19, 26}
Biz de onu ve ailesini kurtardık, yalnız karısı geride kalanlardan oldu.
Onı (Lût'ı) ve gizli kâfir olan karısından gayrı bütün ehlini kurtardık.
Biz de onu ve karısı dışında bütün ailesini kurtardık. Karısı (yanardağ) külleri altında kalanlardan oldu.[*]
Biz de Lût'u ve âilesini kurtardık; yalnız karısı geride kalanlardan oldu.
Biz de Lût'u ve ailesini kurtardık—ancak karısı müstesna; o geride kalıp helâk olanlardan idi.
Biz de onu ve ailesini kurtardık. Karısı müstesna. O, geriye kalıp yere geçenlerden oldu.
pes ķurtarduķ anı daħı ķavmını illā 'avratını oldı girü ķalıcılardan
Pes ḳurtarduḳ anı, ehlini daḫı. Līkin ‘avratları alar bile ḳalanlardan oldı,helāk oldı.
Biz onu (Lutu) və ailəsini (həmçinin ona iman gətirənləri) xilas etdik. Yalnız övrəti (Vailə öz gizki küfrü səbəbilə) həlak oldu.
And We rescued him and his household, save his wife, who was of those who stayed behind.
But we saved him and his family, except his wife: she was of those who legged behind.(1051)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |