16 Ocak 2025 - 16 Receb 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
A’râf Suresi 27. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yâ benî âdeme lâ yeftinennekumu-şşeytânu kemâ aḣrace ebeveykum mine-lcenneti yenzi’u ‘anhumâ libâsehumâ liyuriyehumâ sev-âtihimâ(k) innehu yerâkum huve vekabîluhu min hayśu lâ teravnehum(k) innâ ce’alnâ-şşeyâtîne evliyâe lilleżîne lâ yu/minûn(e)

Ey Âdemoğulları, Şeytan, ananızı, babanızı cennetten çıkardığı ve avret yerlerini onlara göstermek için büründükleri elbiseyi sıyırıp üstlerinden attığı gibi sakın sizi de bir derde uğratmasın. O ve ona mensup olanlar, sizin göremeyeceğiniz yerlerden görür, kollar sizi. Şüphe yok ki biz Şeytanları, inanmayanlara dost ettik.

Ey Ademoğulları! Şeytan, anne ve babanızın (Hz. Adem’le Havva’nın) edep yerlerini kendilerine göstermek (ve şehvetlerini tahrik etmek) için; elbiselerini sıyırtıp soyarak (ve şehvet damarlarını kabartarak), onları cennetten çıkardığı gibi, (dikkat edin) sizi de (çıplaklık modasıyla böyle) bir fitneye düşürmesin (ve cinsi azgınlığa sürüklemesin). Çünkü o (şeytan) ve taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmekte (ve izlemektedirler). Biz gerçekten şeytanları, inanmayanların dostları kıldık. (Siz eğer mü’min iseniz, açıklık-saçıklıktan ve ahlâksızlıktan sakınıverin.)

Ey ademoğulları! Şeytanın, anababanızın çirkin yerlerini kendilerine göstererek, elbiselerini soyarak, cennetten çıkardığı gibi sizi de ayartmasına izin vermeyin. Doğrusu o şeytan ve yandaşları da sizin onları göremiyeceğiniz yerde ve biçimde sizi pusuda bekliyor. Gerçek şu ki, biz şeytanları inanmayanların dostları yaptık.

Ey Âdemoğulları, şeytan ana-babanızın edep yerlerini birbirlerine göstermek için elbiselerini soyarak, huzurlarını kaçırarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de aldatıp sıkıntıya sokmasın. Şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar, şeytanî güçler, sizin kendilerini göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Biz şeytanları, şeytan tıynetli ahlâksız azgınları, şeytanî güçleri inanmayanların velileri, dostları haline getirdik

bk. Kur’ân-ı Kerim, 18/50.

Ey Adem oğulları! Şeytan, anne babanızın avret yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak onları cennetten çıkardığı gibi sizi de yanılgıya düşürmesin. O ve taraftarları, sizin kendilerini göremediğiniz yerden sizi görmektedirler. Biz şeytanları iman etmeyenlerin dostları kıldık.

Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın. Çünkü o ve taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmektedir. Biz gerçekten şeytanları, inanmayacakların dostları kıldık.

Ey Âdem Oğulları: Çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, ebeveyninizin (Âdem ile Havva'nın) elbiselerini soyarak, Şeytan onları nasıl cennetten çıkardıysa, sakın size de bir belâ yapmasın. Çünkü şeytan ve kabilesi, sizi, kendilerini göremeyeceğiniz yerlerden görürler. Biz, Şeytanları, iman etmiyeceklere dostlar yaptık.

Ey Âdemoğulları! Şeytan, ebeveyninizin avretlerini onlara göstermek için (görünmezlik) elbiselerini onlardan sökerken onları Cennetten çıkardığı gibi sizi de bela ve fitneye atmasın. Şüphesiz şeytan ve kabilesi, sizin onları görmediğiniz yerden sizi görürler. Biz, şeytanları inanmayanların dostları yapmışsız..

Ey Âdemoğulları! Şeytan, anne babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın! Çünkü o ve yandaşları, sizin onları görmeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.

Ey Âdem oğulları! Şeytan sizi aldatmıya, nitekim atalarınızı, kötü yerlerini göstermekçin onların giysilerin soyup da, cennetten çıkarmış idi, o da, onun takımı da —sizin göremediğiniz yerde— sizi görürler, inansız olanlara, şeytanları dost kıldık

Ey Âdemoğulları! Ayıp yerlerini kendilerine açmak için elbiselerini soyarak ana-babanızı cennetten çıkardığı gibi şeytan sizleri de ayartıp tuzağa düşürmesin! Zira şeytan ve adamları sizin göremeyeceğiniz yerlerden sizi görürler. Muhakkak ki biz şeytanları inanmayanların dostu yaptık.

“Sizin göremeyeceğiniz yerlerden” yani kimliklerini ve kişiliklerini gizleyerek büyük bir ustalıkla aranıza girip sizi sapıtmaya çalışırlar. Üstelik b... Devamı..

Yâ Benî Âdem şeytân ebeveyninizi aldatub cennetden çıkardığı gibi sizi de iğfâl itmesun ânlara çıplaklarını göstermek içün elbisesini çıkartdı. Sizin görmediğiniz yerlerde o ve ’avenesi sizi görirler, îmân itmeyenlere biz ânları musallat itdik.

Ey İnsanoğulları! Şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak ananızı babanızı cennetten çıkardığı gibi sizi de şaşırtmasın. Sizin onları görmediğiniz yerlerden o ve taraftarları sizi görürler. Biz şeytanları, inanmayanlara dost kılarız.

Ey Âdemoğulları! Avret yerlerini kendilerine açmak için, elbiselerini soyarak ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, şeytan sizi de saptırmasın. Çünkü o ve kabilesi, onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz, şeytanları, iman etmeyenlerin dostları kılmışızdır.

Ey Âdemoğulları! Şeytan, anne babanızı ayıp yerlerini birbirine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları inanmayanların yoldaşları yaptık.

Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.

 Şeytan da cinlerden olduğu için insanların göremeyeceği bir şekilde insana yaklaşır ve ona vesvese verir. Şeytanın insanlara göründüğünü ifade eden b... Devamı..

Adem oğulları, şeytan, ana babanızın vücutlarını kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de şaşırtmasın. O ve kabilesi sizin onları görmediğiniz yerden sizi görürler. Biz, şeytanları, inanmıyanların dostları yaptık.

Ey Âdemoğulları. Şeytan, ana babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de (şaşırtıp) bir belaya düşürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Biz, şeytanları, inanmayanların dostu yaptık.

Ey Âdem oğulları! babanızla ananızı çirkin yerlerini kendilerine göstermek için Şeytan Cennetten çıkardığı gibi sakının sizi de belâya uğratmasın, çünkü o ve kabılesi sizi sizin kendilerini göremiyeceğiz cihetten görürler, biz o Şeytanları o kimselerin velileri kılmışızdır ki iymana gelmezler

Ey Âdemoğulları! Şeytan, anne-babanızın (Âdem ve Havva’nın) avret yerlerini kendilerine göstermek için (üzerlerindeki cennet) *elbiselerini soyarak, onların cennetten çıkarılmalarına sebep olduğu gibi, sizi de aldatıp sıkıntıya sokmasın. O (şeytan) ve kabilesi, sizin kendilerini göremediğiniz yerden sizi görmektedirler. Şüphesiz biz, şeytanları, kâfirlerin dostları kıldık.

* “Elbiselerini soyarak”; ifadesi, terkibte hâl cümlesidir. Yani, söylemiş olduğu yalanlarla, Hz. Âdem babamız ve Hz. Havvâ annemizin üzerlerinde bulu... Devamı..

Ey âdemoğulları!¹ Şeytan kötülüklerini onlara göstermek için, elbiselerini soyarak², ana babanızı cennetten³ çıkardığı gibi sizi de bir fitneye düşürmesin. O ve taraftarları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Biz, şeytanları iman etmeyenlere evliya⁴ kıldık.

1- Ey insanlar. 2- Takva sahibi, erdemli ve samimi olmaktan, Kur\an\ı ahlak edinmekten alı koyarak. 3- Bağlık- bahçelik, huzur dolu mükemmel yaşam... Devamı..

Ey Âdem oğulları şeytan ana ve babanızı fena, yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini soyarak nasıl cennetden çıkardıysa sakın size de bir fitne (belâ) yapmasın. Çünkü o da, kabiylesinden olan (lar) da sizi, sizin kendilerini göremeyeceğiniz yer (ler) den muhakkak görür (ler). Biz şeytanları îman etmeyeceklerin velîleri yapdık.

Ey Âdemoğulları! Şeytan, ana-babanızı (kandırarak) avret yerlerini kendilerine göstermek için onlardan elbiselerini soyarak Cennetten çıkarttığı (bu netîceyi verecek hatâya sevk ettiği) gibi, sakın sizi de aldatmasın! Çünki o ve kabîlesi sizi, kendilerini göremeyeceğiniz cihetten görürler. Şübhesiz ki biz, şeytanları îmân etmeyenlere dostlar kıldık.

Ey İnsanoğulları! Şeytan, anne-babanızın (atalarınzın) kötülüklerini (insanın zaaflarını, günah ve hatalarını) kendilerine göstermek amacıyla, (manevi bir giysi olan takva) elbiselerini soyarak (kendilerine has dünyadaki) cennetten çıkardığı gibi, sizi de saptırmasın. Şüphesiz o ve yandaşları, onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Doğrusu, biz şeytanları (hakkıyla kendilerine tebliğ yapıldığı hâlde inkâr ve sapıklığı tercih edip) inanmak istemeyenlerin velileri olduklarına hükmetmişizdir.*

(*) Tefsirlerde âyetteki libâs’ın nurdan bir elbise, takvâ elbisesi veya cennet elbisesi olduğu şeklinde farklı görüşler yer alır. Ancak onun, Âdem il... Devamı..

“Ey Âdemoğulları! Şeytan ana babanızı aldatıp nimet bahçesinden çıkardığı gibi, sizi de aldatmasın. Onların elbiselerini (İlahi doğru bilgilerden) çekip çıkarınca, kötü ve çirkin hasletlerini onlara gösterdi. Şeytan ve onun yoluna tabi olanlar, siz onları göremediğiniz halde, onlar sizi görüyorlar.” Bizde şeytanları, inanmayanların koruyucuları ve yandaşları yaptık.

Ey Ademoğulları! Şeytan ilk ananızın, ilk babanızın ut yerlerini göstermek için giyeceklerini sıyırıp onları Cennet’ten çıkarttığı gibi sakın sizi de azdırmasın. Çünkü o da, onun takımından olanlar da sizin onları göremiyeceğiniz yerlerden sizi görüyorlar. İşte Biz Şeytanları inanmıyanların yardakları yaptık.

Ey Âdem oğulları! Şeytan, avret yerlerini kendilerine göstermek için [³] ebeveyninizin örtülerini çekip çıkararak onları Cennetten çıkardığı gibi sizi de mihnete düşürmesin [⁴], Çünkü o da, kabilesi [⁵] de, kendilerini göremeyeceğiniz bir yerde, sizi görürler. Biz şeytanı iman getirmeyenlere ahbap kıldık.

[3] Avret yerleri açık olsun da Cennetten çıksınlar diye.[4] Azdırmasın.[5] Askeri ve cemaatı.

Ey Âdemoğulları! Şeytan, edep yerlerini kendilerine göstermek için, onları örtülerinden yoksun bırakarak ebeveyninizi cennetten çıkarttığı gibi, sakın sizi de ayartmasın/şaşırtmasın [lâ yeftinennekum]. Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremediğiniz yerlerden sizi görürler. Muhakkak ki Biz, şeytanları inanmayanların dostları yaptık.

Ey Âdemoğulları! Şeytan ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak ananızı babanızı cennetten çıkardığı gibi sizi de fitneye düşürmesin. O ve taifesi sizin onları görmediğiniz yerlerden sizi görürler. Biz şeytanları, iman etmeyenlere veliler (hâkimler) kılmışızdır.

Ey Âdemoğulları! Sakın şeytan, Âdem ve Havvâ adındaki ilk atalarınızın giysilerini üzerlerinden soyup mahrem yerlerini birbirlerine göstererek günah işlemelerine ve böylece cennetten çıkmalarına sebep olduğu gibi, sizi de kandırıp günaha sürüklemesin!
Aman dikkatli olun! Zira şeytan ve dostları, sizin onları göremediğiniz bir boyuttan sizi görebilirler. Gerçek kimliklerini hissettirmeden ustalıkla aranıza sızar, hiç beklemediğiniz bir anda, akıl almaz yol ve yöntemlerle sizi aldatmaya çalışırlar. Üstelik insanlar arasında, onlarla işbirliği yapmak için can atan nice hâinler de var: Doğrusu biz şeytanları, inkârcıların en yakın müttefiki, akıl hocası ve dostu hâline getirdik.
Bu yüzdendir ki:

Ey Âdem’in oğulları! Şeytan, onlara ayıp yerlerini göstermek için elbiselerini soyarak, ana babanızı Cennet’ten çıkardığı gibi sizi de fitneye düşürmesin! Gerçekten o ve onun kabilesi (takımı), onları görmeyeceğiniz yerden sizi görüyorlar. Biz, Şeytanlar’ı inanmaz kimseler için veliyyler yaptık.

Ey Ademoğlu! Sakın şeytanın oyununa gelmeyin. Şunu unutmayın ki, ebeveyninizi cennetten çıkaran şeytandı. Üzerlerinden giysilerini alıp kendilerini çırıl çıplak ortada bırakan da şeytandı. Çünkü şeytan sülalesi sizi, göremeyeceğiniz kör noktadan vurur. Biz şeytanı, inanmayanlara dost eyleriz.

Ey Ademoğulları, şeytan Âdem ve eşinin içindeki kötülükleri orta çıkarıp azdırdığı gibi sizi de azdırmasın! Rabbiniz korunmanız için size elbiseler verdi. Bunlar; sevgi, saygı, paylaşım, merhamet, şefkat, kötülükten sakınmaktır. Ayrıca size iyiliğin kötülüğün ne olduğunu açıklayan ayetler gönderdi. Şeytan iyi yönlerinizi örter, kötü yönlerinizi açığa çıkarır. Sakın ona kanmayın! Şeytan sizi azdırmak için bilmeyeceğiniz yerlerden tuzaklar kurar! Çünkü şeytan ve arkadaşları sizi hep takip eder! Siz onları görmezsiniz! Şüphesiz biz şeytanları inanmayanlara dost kıldık!

Ey âdemoğulları! Şeytan, ana babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak o bahçeden çıkardığı gibi sizi de aldatmasın! Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. [*] Şüphesiz ki biz, şeytanları inanmayanların dostları yaptık. [*]

Bu cümle cinlerin insanlar tarafından görülemeyeceğinin delilidir.,Bu ayet şeytanın kimlere dost kılınacağının delilidir. İman etmemek, Kur’an’dan yüz... Devamı..

Ey Âdemoğulları! Şeytan ana-baba-nızın avret yerlerini, kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkmalarına sebep olduğu gibi, sakın sizi de aldatmasın. Çünkü o (iblis) ve onun yolundan gidenler, sizin onları göremeyeceğiniz yerlerden size sinsice yaklaşırlar.¹ Biz şeytanları inanmayanların dostları kıldık.

1 Yani; o cin ve insan şeytanları, size göremeyeceğiniz taraftan, sinsice, “örtünüz ve sakalınız bir teferruattır, varsa vebali bana aittir” diyerek t... Devamı..

Ey Âdemoğulları! Tıpkı atalarınızın cennetten çıkarılmalarına yol açtığı gibi, Şeytan’ın sizi de ayartmasına izin vermeyin: çıplaklıklarının farkına varsınlar diye, onları [Allah’a karşı sorumluluk bilincinin bezediği] örtülerinden yoksun bırakmıştı o. Muhakkak ki o ve avenesi, onları hiç fark edemeyeceğiniz yerde ve biçimde sizi (de) pusuda bekliyor! ¹⁹ Gerçek şu ki Biz, [içtenlikle ve doğru bir biçimde] inanmayanların ²⁰ yanına-yakınına [her türden] şeytanî güçler ve kuvvetler yerleştirdik;

19 Lafzen, “O ve oymağı, sizin onları görmediğiniz yerden görüyorlar sizi”.20 Burada “içtenlikle ve doğru bir biçimde” ifadesiyle yapılan ilavede, söz... Devamı..

- Ey Âdemoğulları, şeytan atalarınızı aldatıp belirlenmiş yasağı/günahı işleterek, yaşadıkları bahçeden çıkartılmasına neden olduğu gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve kabilesi sizin onları göremeyeceğiniz yerden görürler. Şeytanlar inanmayanların evliyaları/dostlarıdırlar. 7/30, 9/26, 16/98- 99- 100, 33/9

Ey Âdemoğulları! Tıpkı atalarınızın hasbahçeden çıkışına sebep olduğu gibi, şeytanın sizi şaşırtmasına fırsat vermeyin: Cinselliklerini keşfetmeleri için, her ikisinin örtüden yoksun bırak(ılmasını sağla)mıştı. Hiç kuşkunuz olmasın ki, o ve avanesi sizin kendilerini hiç göremeyeceğiniz bir boyuttan sizi görüyorlar! Çünkü Biz şeytanları, (hakkıyla) iman etmeyenlere otorite[¹¹⁷⁴] kılarız.

[1174] Evliya bu bağlamda “otorite” vurgusuna sahiptir (Bkz: âyet 3, not 3). Şeytanların, hakkıyla iman etmeyenlere, Allah’a güvenmemelerinin bir ceza... Devamı..

Ey Ademoğulları, sakın şeytan, -ana ile babanızı (Adem ile Havvayı) örtülerini söküp, ayıp yerlerini kendilerine göstererek cennetten çıkardığı gibi- sizi de aldatmasın. Gerçek şu ki, o ve avanesi sizi, -sizin onları göremeyeceğiniz yönden- görürler, (kalbinize vesvese verip, avlamaya çalışırlar.. ancak Takva libası -Allah korkusu- dur ki, onun Fitnesine - aldatmasına- en kuvvetli engel teşkil eder. Onlar, takva sahibi müminleri asla baştan çıkaramaz) Kuşkusuz biz şeytanları, iman etmeyen kimselerin dostu (yandaşı) kıldık, (imansızlıkla, şeytanlık arasında bir çekicilik bulunur, korusuz bir bahçeye haşerelerin üşüştüğü gibi, imansız kalplere de, şeytanlar musallat olur) (Şeytan, şirk ve küfürde direnenlere kötülüğü emreder)

Ey Âdem oğulları, şeytân, ana babanızın ayıp yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de şaşırtmasın. Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Biz şeytânları, iman etmeyenlerin dostları yaptık.

Ey ademoğulları! Sizi de şeytan bir fitneye dişürmesin, nasıl ki ana ve babanızı, onların çirkin yerlerini göstermek için onların örtülerini çekip atarak kendilerini cennetten çıkardı. Şüphe yok ki, o şeytan ve onun gürûhu sizi, sizin onları göremeyeceğiniz bir taraftan görürler. Muhakkak ki Biz şeytanları, imân etmeyen kimseler için dostlar kılmıştık.

Ey Âdem'in evlatları! Şeytan, edep yerlerini açığa çıkarmak için, annenizle babanızı üzerlerindeki takvâ elbiselerini çıkarttırmak sûretiyle- cennetten uzaklaştırdığı gibi, sakın sizi de belaya uğratmasın. Çünkü o da, askerleri de sizin kendilerini göremeyeceğiniz yerlerden sizi görürler. Doğrusu Biz şeytanları iman etmeyenlerin dostları yapmışızdır. [18, 50]

Ey Adem oğulları, şeytan, ana babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de (şaşırtıp) bir belaya düşürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Biz şeytanları, inanmayanların dostları yaptık.

Ey Âdemoğlulları! Baba ve ananızı cennetden çıkardığı, 'avret yerlerini göstermek içün libâslarını soydığı gibi şeytân sizi de fitneye düşürmesün. O şeytân ve kâbilesi sizi görirler ve siz onları görmezsiniz. Biz şeytânları îmân itmeyenlere dost kıldık.¹²- Cenâb-ı Hak İblîs'e: "Ben sana secde ile emr itmişken secde itmekden seni ne men' iyledi" diye sordı. İblîs: "Ben ondan hayırlıyım, beni ateşden ve onı çamurdan yaratdın" didi.

Ey Âdemoğulları! Sakın Şeytan ana-babanızı yaktığı gibi sizi de yakmasın. Açılması hoş olmayacak yerlerini kendilerine göstermek için onların elbiselerini sıyırmış ve o bahçeden çıkarmıştı. O ve onun gibiler, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Biz Şeytanları inanmayanların dostları yaptık.”

-Ey Ademoğulları, şeytan ana ve babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sakın sizi de fitneye düşürmesin. O ve taraftarları, sizin onları göremediğiniz yerden sizi görürler. Biz, şeytanları iman etmeyenlerin velileri kıldık.

Ey Âdem oğulları! Anne ve babanızın örtülerini çekip çirkin yerlerini ortaya çıkararak onları Cennetten çıkardığı gibi, sakın Şeytan sizi de fitneye düşürmesin. Çünkü şeytan ve askerleri, sizin onları göremediğiniz taraftan sizi görürler. Biz ise o şeytanları, iman etmeyenlere dost kılmışızdır.

Ey âdemoğulları! Şeytan, ana-babanızı, edep yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sakın size de bir fitne musallat etmesin. Çünkü o ve kabilesi sizi, onları göremeyeceğiniz yerden görürler. Biz o şeytanları, inanmayanlara dostlar yaptık.

iy ādem oġlanları! aldamasuñ sizi şeyŧān nite kim çıķardı atañuzı añamızı uçmaķdan. dartar ol ikiden ol ikinüñ ŧonın tā göstere ol ikiye ud yirlerini. bayıķ ol görür sizi ol daħı bölügi anuñ yard süyi ol yirden kim görmessiz anları. bayıķ biz ķılduķ şeyŧānları arķa viriciler anlara kim inanmazlar.

İy oġlanları Ādemüñ, ṣaḳınuñ azdurmasun sizi İblīs. Nite kim çıḳardı anañuzı, atañuzı cennetden. Çıḳardı ikisinüñ üstinden ḳumāşlarını cennetüñgöstermeg‐içün ikisine ‘avretlerini. Şeyṭān sizi görür ol çerisi‐y‐le ol yirdenkim siz anları görmezsiz. Biz ḳılduḳ şeyṭānları musallaṭ vesvese itmeg‐içünanlara kim īmān getürmediler.

Ey Adəm oğulları! Ayıb yerlərini özlərinə göstərmək üçün libaslarını soyundurub valideyninizi (Adəm və Həvvanı) Cənnətdən qovdurduğu kimi, Şeytan sizi də aldadıb yoldan çıxartmasın. Şübhəsiz ki, o (Şeytan) və onun camaatı sizləri sizin onları görə bilmədiyiniz yerlərdən görürlər. Biz şeytanları iman gətirməyənlərin (kafirlərin) dostları etdik.

O Children of Adam! Let not Satan seduce you as he caused your (first) parents to go forth from the Garden and tore off from them their robe (of innocence) that be might manifest their shame to them. Lo! he seeth you, he and his tribe, from whence ye see him not. Lo! We have made the devils protecting friends for those who believe not.

O ye Children of Adam! Let not Satan seduce you, in the same manner as(1009) He got your parents out of the Garden, stripping them of their raiment, to expose their shame: for he and his tribe watch you from a position where ye cannot see them: We made the evil ones friends (only) to those without faith.

1009 That is, by fraud and deceit-by putting you off your guard and telling lies. Adam's story here becomes an introduction to the later spiritual hi... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.