Ve-iḣvânuhum yemuddûnehum fî-lġayyi śümme lâ yuksirûn(e)
Müşriklerin kardeşleri olan Şeytanlar, müşrikleri azgınlığa sürerler, sonra da onları azdırmaktan hiç geri kalmazlar.
(İtiraz ve isyanda şeytanın) Kardeşlerine gelince, (İblis) onları sapkınlığa sürükler ve sonra bir daha peşlerini terk etmezler. (Yakalarından düşmezler.)
Kendi inançsız kardeşleri, onları sapıklığa sürüklemek isteseler bile. Sonra doğru olan neyse, onu yapmaktan geri kalmazlar.
Şeytanların dostlarına gelince, şeytanlar onların inançları ve düşüncelerindeki sapmayı artırırlar. Sonra da yakalarını bırakmazlar.
(Şeytanlar) kardeşlerini ise azgınlığın içine sürüklerler ve sonra hiç peşlerini bırakmazlar.
(Şeytan'ın) Kardeşleri ise, onları sapıklığa sürüklerler, sonra peşlerini bırakmazlar.
Kâfirlerin kardeşleri olan Şeytanlar, kâfirleri sapıklığa çekerler. Sonra da yakalarını bırakmazlar.
Bu muttakilerin kardeşleri (akrabaları) olan kâfirler ise, onları bataklığa sürüklerler ve onları öylece bırakırlar.
Şeytanın kardeşleri onları azgınlığa çekerler, hiç yakalarını bırakmazlar.
Kardeşleri şeytanlar, onları azgınlığa sürükler, bundan geri kalmazlar
(Şeytanların) dostlarına gelince, şeytanlar onları azgınlığa sürükler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
Küffârın birâderleri şeytânlar ânların dalâletlerini temdîd iderler ve iğvââtdan geri durmazlar.
Şeytanın kardeşleri onları azgınlığa sürüklerler ve bundan hiç geri durmazlar.
Şeytanlara kardeş olanlara gelince, şeytanlar onları azgınlığın içine çekerler, sonra da bundan hiç geri durmazlar.
(Şeytanların dostları olan inkârcılara gelince,) dostları onları azgınlığa sürükler. Onlar da azgınlıktan hiç geri durmazlar.
(Şeytanların) dostlarına gelince, şeytanlar onları azgınlığa sürüklerler. Sonra da yakalarını bırakmazlar.
(Şeytanlar) kardeşlerini ise azgınlığa sürüklerler ve bundan hiç geri durmazlar.
Şeytanların kardeşlerine gelince, onlar öbürlerini sapıklığa sürüklerler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
Şeytanların ihvanı ise onlar bunları dalâle sürükler, sonra da yakalarını bırakmazlar
(Şeytanlar,) kardeşlerini (dostlarını), azgınlığın içine sürüklerler ve sonra da (onları ateşe sokuncaya kadar) yakalarını bırakmazlar.
Şeytanlar, kendilerine kardeş olanları azgınlığa sürüklerler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
(Şeytanların) kardeşleri (olan kâfirleri) ise bunlar sapıklığa sürerler, sonra da (bir daha yakalarını) bırakmazlar.
(Şeytanların) kardeşlerine (kâfirlere) gelince, (şeytanlar) onları azgınlığa sürüklerler; sonra da yakalarını bırakmazlar.
Onların (şirkten ve kötülüklerden sakınmış olanların müşrik ve inançsız) kardeşleri (akrabaları) ise, kendilerini, (o şirkten sakınmış olanları sürekli) azgınlığa çekmeye çalışırlar, sonra da ellerinden geleni yapmaya devam ederler.*
(Allah’dan sakınanların) Kardeşleri de olsa, isyan etmeleri hususunda sakınanlara baskılarını artırsalar da, onlar doğruları yapmaktan geri durmazlar.
Şeytanın yardakları onları sapkınlığa sürüklerler. Sonra da bu işten el çekmezler.
(Şeytanlar) kendilerine kardeş olanları ise azgınlığa çekerler ve yakalarını bırakmazlar.
(Müşriklerin) Kardeşleri onları helake sürüklerler ve sonra da ellerinden geleni yapmaya devam ederler.
Şeytanların yandaşlarına gelince, işte şeytanlar, onları ancak azgınlığa sürükleyebilir ve onları bir kere avuçlarına aldılar mı, bir daha da yakalarını bırakmazlar.
Onların kardeşleri, onları Sapkınlık’ta desteklerler; sonra peşini- yakasını bırakmazlar.
Şeytancılar ise azmaktaki kardeşlerinin imdadına koşmakta hiç tereddüt etmezler.
Şeytan kardeşlerini azgınlığın içine sürükler. Sonra yakalarını bırakmaz.
(Şeytanların) kardeşleri ise onları azgınlığa sürükler; peşlerini bırakmazlar.
Şeytanların kardeşleri olan (kâfirlere) gelince, (şeytanlar,) onları sapkınlığa sürükler, sonra da yakalarını bir daha bırakmazlar.
kendi [inançsız] kardeşleri onları sapıklığa sürüklemek isteseler bile. ¹⁶⁶ Sonra [doğru olan neyse, onu yapmaktan] geri kalmazlar.
Zira onların şeytan/haktan uzaklaştıran kardeşleri onları azgınlığa sürüklemekten asla geri durmazlar. 2/168- 169, 24/21, 35/6, 38/82- 83
Kendi (fıtratlarına yabancılaşmış) kardeşleri onları azgın sulara sürüklemek isteseler dahi, sonuna (dek) mücadeleden elçekmezler.[¹³¹⁷]
Şeytanları dost edinen kafirlere gelince; şeytanlar onları azgınlığa sürükler, sonra da yakalarını bırakmazlar!
Kardeşleri ise onları, azgınlığa çekerler, hiç yakalarını bırakmazlar.
Ve kardeşleri onları dalâlete sürükler dururlar. Sonra (o dalâleti) terketmezler.
Şeytanların dostlarına gelince, şeytanlar onları azgınlığa sürükler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
Kardeşleri ise onları, azgınlığa çekerler, hiç yakalarını bırakmazlar.
Ve müşrikleri kardaşları olan şeytânlar dalâlete sürüklerler ve onlardan ellerini çekmezler.
(Şeytanların) Kardeşleri ise bunları azgınlığa sürüklerler. Sonra ellerinden geleni artlarına koymazlar.
Şeytanların kardeşleri onları azgınlığa sürüklemekten geri durmazlar.
Şeytanların kardeşleri de onları azgınlığa sürükler, bir daha da yakalarını bırakmazlar.
Yoldaşları ise onları sürekli azgınlığa iterler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
daħı ķarındaşları anlaruñ artururlar anlara ya'nį kāfirlere azġınlıķ içinde andan yıġlınmazlar.
Şeyṭānlar ḳardaşlarını çekerler azġunluḳ içine, azdururlar andan taḳṣīreylemezler.
(Kafirlərin qardaşları olan şeytanlar) öz qardaşlarını azğınlığa sürükləyər, sonra da (o kafirlər azğınlığa qurşanıb ondan) əl çəkməzlər (və ya Şeytanların yaxalarından əl çəkməzlər).
Their brethren plunge them further into error and cease not.
But their brethren (the evil ones)(1173) plunge them deeper into error, and never relax (their efforts).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |