Śumme leâtiyennehum min beyni eydîhim vemin ḣalfihim ve’an eymânihim ve’an şemâ-ilihim(s) velâ tecidu ekśerahum şâkirîn(e)
Sonra andolsun ki önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından çıkıp çatacağım onlara ve göreceksin ki çoğu şükür bile etmeyecek sana.
Sonra; ön taraflarından, arkalarından, sağlarından ve sollarından muhakkak (kullarına) sokulup (saptıracağım). Ki onların çoğunu (artık dinin ve nimetlerin sayesinde eriştikleri lezzet ve faziletlere) şükredici bulmayacaksın. (Çünkü onlara nankörlük ve hıyanet yaptıracağım!?)"
Sonra andolsun, o kullarının önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım onlara; ve sen onlardan çoğunu, şükreden kimselerden bulamayacaksın.”
“Sonra, elbette onlara, açıkça ve sinsice, önlerinden, sağlarından, sollarından, arkalarından, kuvvetli ve zayıf taraflarından, iyilikleri ve ahlâkî davranışları arasından bunların savunuculuğunu ve sözcülüğünü yaparak sokulacağım. Sen onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın." dedi.
Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Böylece sen onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın."
'Sonra muhakkak onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Çoğunu şükredici bulmayacaksın.'
Sonra onlara, önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de çoğunu şükrediciler bulmıyacaksın.” dedi.
Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım. Ve onların çoğunu şükredici olarak bulamayacaksın.”
“Sonra onlara elbette önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulamayacaksın” dedi.
Ondan sonra önlerinden, artlarından, sağlarından, sollarından gelirim, pek çoğunu şükredici bulmazsın onların !
Sonra Andolsun ki: “Onların önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından gelip sokulacağım. Ve sen, onların çoğunu nankörlük eden kimseler olarak bulacaksın” dedi.
16, 17. İblîs: "Mâdem ki beni tel’în itdin, ben insânları sırât-ı müstakîmde gözetliyeceğim önlerine çıkacağım, ekserîsi sana şükür itmiyeceklerdir" didi.
16,17. "Beni azdırdığın için, and olsun ki, Senin doğru yolun üzerinde onlara karşı duracağım; sonra önlerinden, ardlarından, sağ ve sollarından onlara sokulacağım; çoğunu Sana şükreder bulamayacaksın" dedi.
“Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın.”
Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın.”
«Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!» dedi.
"Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından kendilerine sokulacağım. Böylece çoklarını şükreder bulmayacaksın."
"Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın."
sonra onlara önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım, sen de çoğunu şükredici bulmıyacaksın
Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Böylece sen onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın.”
Sonra, ant olsun ki onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve Sen onların çoğunu şükrediciler olarak bulamayacaksın.
«Sonra, andolsun, onların önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından kendilerine geleceğim (musallat olacağım). Sen de onların çoğunu şükredici (kimse) ler bulmayacaksın».
“Sonra (pusu kurup) onlara elbette önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından (vesveseyle) sokulacağım ve sen, onların çoğunu şükredenlerden bulamayacaksın”dedi.*
“Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından geleceğim, onların pek azı hariç, çoğunluğunu şükredenlerden bulamayacaksın” dedi.
Sonra önlerinden, sağlarından, sollarından insanlara sokulacağım. Sen de onların pek çoğunu artık Sana şükreder bulamıyacaksın."
16, 17. İblis «— Beni azgın kılmaklığın hakkı için [²] her halde onları tarassud için senin doğru yolunda oturacağım [³]. Onların önlerinden de geleceğim, arkalarından da; sağ taraflarından da geleceğim, sol taraflarından da [⁴]. Sen onların pek çoğunu şükreder bulamazsın» dedi.
“Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulurum/gelirim. Sen de onların çoğunu şükredenlerden bulamazsın.
“Sonra önlerinden, artlarından, sağ ve sollarından onlara sokulacağım ve çoğunu sana şükredenlerden bulamayacaksın” dedi.
“Sonra da, bazen açıktan açığa önlerinden, kimi zaman sinsice arkalarından; bazen Müslüman kimliğine bürünüp sağlarından, bazen de şehvet ve ihtirâslarını azdırarak sollarından, yanlarına sokulacağım; kısacası, onları aldatmak için her türlü yol ve yöntemi kullanarak dört bir yandan üzerlerine saldıracağım ve böylece, pek çoklarının nankör olduğunu göreceksin! Sonunda, Âdem’in benden üstün olmadığını ve onun önünde secde etmemi bana emretmekle, hikmet ve adâletten yoksun bir iş yaptığını sen de kabul edeceksin.”
“Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından gelirim. Onların çoğunu şükredici bulmazsın”.
insanların önü, arkası, sağı solu derken ağzından girip burnundan çıkacağım, sen de artık şükreden kul bile bulamayacaksın.
"Sonra elbette onların önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokularak saptıracağım! Onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın!" dedi.
Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından gelip (sokul)acağım; sen onların çoğunu şükredenler olarak bulamayacaksın!” demişti.
“Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım ve Sen, onların çoğunu şükredenlerden, bulamayacaksın.” dedi.¹
ve hem açıktan açığa, hem de akıllarının ermediği yol ve yöntemlerle, ¹² sağlarından sollarından sokulacağım onlara: Ve sen onlardan çoğunu nankör kimseler olarak bulacaksın.”
Sonra onlara, önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından yaklaşacağım. Sen de onların çoğunu şükreder bulamayacaksın, dedi. 34/20- 21
sonra da hem doğrudan ve açıktan, hem de dolaylı ve sinsice, hem sûret-i haktan görünerek hem de zaafları ve güdüleri kullanarak[¹¹⁶⁵] sokulacağım onlara: Ve Sen onların çoğunu, şükreden kimseler arasında bulmayacaksın.”
Sonra da mutlaka, önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından geleceğim! (onlara -insanlara- musallat olacağım) Sen de onların çoğunu şükreden (ve itaatkar) kimseler olarak bulmayacaksın" dedi,
Sonra (onların) önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara gelecek ve çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!
«Sonra muhakkak ki, onların önlerinden, arkalarından, sağ taraflarından ve sol taraflarından geleceğim ve onların ekserisini şükrediciler bulmayacaksın.»
16, 17. “Öyle ise” dedi, “Sen beni azgınlığa mahkûm ettiğin için, ben de onları gözetlemek üzere Senin doğru yolunun üzerinde pusu kurup oturacağım. ” “Sonra onların gâh önlerinden, gâh arkalarından, gâh sağlarından, gâh sollarından sokulacağım, vesvese verip pusu kuracağım, Sen de onların ekserisini şükreden kullar bulmayacaksın. ” [34, 20-21]
Sonra (onların) önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım ve çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!
"Sonra onların önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından gelüb iğvâ ideceğim. Sen insânların ekserîsini sana şükür idenlerden bulmazsın" didi.
Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Göreceksin, onların çoğu sana karşı görevlerini yerine getirmeyecektir.”
Sonra onlara, önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından yaklaşacağım. Sen de onların çoğunu şükreder bulamayacaksın, dedi.
“Sonra önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından onların üzerine varacağım. Sen ise onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.”
"Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından musallat olacağım. Birçoklarını şükreder bulamayacaksın."
“andan gelem anlara ileylerinden ya'nį āħiret yolından gümānlendürem daħı arķalarından daħı śaġlarından ya'nį müzd yolından daħı śollarından daħı bulmayasañ eyregin anlaruñ şükr eyleyiciler”
Andan gelür‐men anlara allarından daḫı ardlarından, daḫı ṣaġlarından ve ṣollarından. Daḫı bulmayasın çoġını anlaruñ şükr eyleyenlerden.
Sonra onların yanına qarşılarından və arxalarından, sağlarından və sollarından gələcəyəm (soxulacağam) və Sən onların əksəriyyətini şükür edən görməyəcəksən!”
Then I shall come upon them from before them and from behind them and from their right bands and from their left hands, and Thou wilt not find most of them beholden (unto Thee).
"Then will I assault them from before them and behind them, from their right and their left: Nor wilt thou find, in most of them, gratitude (for thy mercies)."(1002)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |