15 Mart 2025 - 15 Ramazan 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
A’râf Suresi 146. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Seasrifu ‘an âyâtiye-lleżîne yetekebberûne fî-l-ardi biġayri-lhakki ve-in yerav kulle âyetin lâ yu/minû bihâ ve-in yerav sebîle-rruşdi lâ yetteḣiżûhu sebîlen ve-in yerav sebîle-lġayyi yetteḣiżûhu sebîlâ(en)(c) żâlike bi-ennehum keżżebû bi-âyâtinâ vekânû ‘anhâ ġâfilîn(e)

Yeryüzünde haksız yere ululuk satanlara ayetlerimizi idrak ettirmeyeceğiz, zaten onlar, hangi delili görseler inanmazlar, doğru yolu görseler o yola gitmezler, fakat azgınlık yolunu gördüler mi hemen o yola gitmeye koyulurlar; bu da ayetlerimizi yalan saymalarından ve onlardan gaflet etmelerinden ileri gelir.

Yeryüzünde, hakkı olmadan (ve haddini aşarak) büyüklük taslayanları (ise), ayetlerimden (Kur’ani gerçekleri anlamaktan ve kâinattaki ibretli ve hikmetli yaratılışların sahibini kavramaktan uzaklaştırıp) engelleyeceğim. (Öyle ki) Onlar artık her türlü ayeti (mucizeyi-yaratılış belgesini) görseler bile (asla) ona inanmazlar. Dosdoğru yolu da görseler (yine de, haklı ve hayırlı olan budur diyerek ve benimseyerek, hayat ve huzur) yolu tutmaz ve tâbi olmazlar. (Bunlar) Azgınlık ve sapkınlık yolunu gördüklerinde ise hemen onu (kendilerine hayat tarzı olarak kabullenip) yol edinirler. Bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları yüzündendir.

Yeryüzünde haksızlıkla büyüklük taslayanları, ayetlerimden uzak tutacağım. Çünkü onlar, gerçeklerin her türlü belirtisini görseler de ona inanmazlar. Ve yine onlar, doğruluğa götüren yolu pekala görüyor olsalar bile, onu izlenecek bir yol olarak kabul etmezler; ama tersine eğri yolu görseler, onu hemen kendilerine yol edinirler. Bu durum ayetlerimizi yalan saymalarından ve onlara karşı ilgisiz kalmalarındandır.

Yeryüzünde hak etmedikleri halde büyüklük taslayanları, serkeşlik edip zorbalığa başvuranları, Allah'ın birliğine, kudretine, kulluğa, İslâm'a giden yolu anlatan, gösteren âyetlerimizi, Kur'ân'ı anlamaktan uzak tutacağım. Onlar bütün âyetlerimizi görseler de onlara iman etmezler. Hak, doğru huzurlu ve aydınlık yolu görseler de, o yola girip gitmezler. Sonu pişmanlıkla biten, haince düşünceler içeren, helake maruz sapık yolları görseler, tutup onu yol olarak benimserler. Bütün bunlar âyetlerimizi yalanlamayı âdet edinmelerinden ve onları görmezlikten gelmelerinden kaynaklanmaktadır.

bk. Kur’an-ı Kerim, 6/110; 10/96-97; 61/5.

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden uzaklaştıracağım. Onlar bütün ayetleri (mucizeleri) görseler de iman etmezler. Doğru yolu görseler de onu yol olarak benimsemezler. Azgınlık yolunu görürlerse onu yol olarak benimserler. Bu, ayetlerimizi yalanlamaları ve onlara karşı umursuz davranmaları yüzündendir.

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden engelleyeceğim. Onlar her ayeti görseler bile ona inanmazlar; dosdoğru yolu (rüşd yolunu) da görseler, yol olarak benimsemezler, azgınlık yolunu, gördüklerinde ise onu yol olarak benimserler. Bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları dolayısıyladır.

Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri, âyetlerimi anlamaktan (Kur'an'ı kabulden) çevireceğim. Onlar (büyüklenenler), her mû'cizeyi görseler de ona inanmazlar, rüşd yolunu da görseler onu kendilerine yol edinmezler. Fakat sapıklık yolunu görürlerse, onu yol edinirler. İşte böyle hareket etmeleri, âyetlerimizi yalan saymalarından ve onlardan gafil bulunmalarından dolayıdır.

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden yüz çevirteceğim. Çünkü onlar bütün ayetleri (mucizeleri) görseler de inanmazlar. Doğru yolu görseler de onu yol edinmezler. Azgınlık yolunu görürlerse, onu yol edinirler. Çünkü onlar ayetlerimizi yalanladılar ve onları umursamadılar.

Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri âyetlerimden uzak tutacağım. Onlar bütün mucizeleri görseler de iman etmezler. Doğru yolu görseler, onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler, onu yol edinirler. Bu durum, onların âyetlerimizi yalanlamalarından ve ondan gafil olmalarından ileri gelmektedir.[140]

[140] Sebîl/yol ve rüşd kavramları hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, VII, 317-318.

Haksızlıkla yeryüzünde büyüklenen kimseleri âyetlerimden uzak tutacağım ben, herhangi âyeti görseler bile, inan etmezler, doğru yolu görseler de ona gitmezler, azgınlık yolunu gördüklerinde, onu yol edinirler, bu onların, bizim âyetlerimizi yalanlayıp bilgisiz olmaları yüzünden

Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri (kalplerini mühürleyerek) ayetlerim(i anlamak)tan uzaklaştıracağım. Onlar bütün mucizeleri görseler de (inatlarından) iman etmezler. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler, onu hemen kendilerine yol edinirler. Bütün bunlar, ayetlerimizi yalanlamış olmalarından ve ondan gafil bulunmalarından ileri gelmektedir.

Arz üzerinde bi-gayr-i hakkın tekebbür idenleri âyâtımı anlamakdan men’ iderim. Zîrâ mu’cizelerimizi görecekler inanmıyacaklar, râh-ı müstakîmi görecekler o yoldan gitmiyecekler lâkin dalâlet yolunı görünce ta’kîb ideceklerdir. Bu böyle olacak çünki âyâtımızı tekzîb idiyorlar ve gâfil bulunuyorlar.

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları, ayetlerimden yüz çevirteceğim. Onlar bütün ayetleri görseler yine de inanmazlar; doğru yolu görseler, yol olarak benimsemezler; azgınlık yolunu görseler, hemen onu yol edinirler. Bu, onların mucizelerimizi yalan saymaları ve onlardan habersiz görünmelerinden ileri gelir.

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları âyetlerimden uzaklaştıracağım. (Onlar) her âyeti görseler de ona iman etmezler. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama sapıklık yolunu görseler onu (hemen) yol edinirler. Bu, onların, âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan hep gafil olmaları sebebiyledir.

“Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri âyetlerimden mahrum edeceğim. Onlar, bütün mûcizeleri görseler de iman etmezler; doğruluk yolunu görseler onu izlemezler. Fakat eğrilik yolunu görürlerse hemen ona saparlar.” Bu durum, onların âyetlerimizi yalan saymalarından ve onlardan gafil olmalarından ileri gelmektedir.

Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri âyetlerimden uzaklaştıracağım. Onlar bütün mucizeleri görseler de iman etmezler. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Fakat azgınlık yolunu görürlerse, hemen ona saparlar. Bu durum, onların âyetlerimizi yalanlamalarından ve onlardan gafil olmalarından ileri gelmektedir.

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri mucizelerimden çevireceğim. Her türlü mucizeyi de görseler inanmazlar. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Zira onlar ayetlerimizi yalanladılar ve aldırış etmediler.

Matematiksel mucizeyi inkar eden dinadamları buna örnektir.

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları, âyetlerimizi anlamaktan uzak tutacağım. Onlar ki, bütün âyetlerimizi görseler de onlara iman etmezler. Doğru yolu görseler de o yolu tutup gitmezler. Eğer sapıklık yolunu görürlerse tutar onu izlerler. Çünkü onlar âyetlerimizi inkâr etmeyi âdet edinmişler ve onlardan hep gafil olagelmişlerdir.

Âyetlerimden uzaklaştıracağım yer yüzünde o haksızlıkla büyüklenenleri, ki her âyeti görseler de ona iyman etmezler, rüşd yolunu görseler de onu yol tutmazlar, ve eğer sapıklık yolunu görürlerse onu yol tutarlar, öyle: çünkü onlar âyetlerimizi tekzib etmeyi âdet edinmişler ve hep onlardan gâfil olagelmişlerdir

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri (müstahak oldukları üzere) âyetlerimden uzaklaştıracağım. Onlar bütün âyetleri (mu‘cizeleri) görseler de îmân etmezler. Doğru yolu görseler de onu yol olarak benimsemezler. Azgınlık yolunu görürlerse onu yol olarak benimserler. Bu durum onların, (ısrarla/inatla) âyetlerimizi yalanlamaları ve onlara karşı umursamaz davranışları yüzündendir.”

Yeryüzünde, haksız yere büyüklük taslayanları, âyetlerimden¹ uzaklaştıracağım. Onlar, bütün âyetleri² görseler de yine ona inanmazlar. Rüşd³ yolunu görseler de onu yol tutmazlar; ama azgınlık⁴ yolunu görseler onu kendilerine yol tutarlar. Bu, âyetlerimizi yalanlamalarından ve ondan gafil5 bulunmalarındandır.

1- Gerçeği gösteren kanıtlardan, vahyin gerçeklerinden. 2- Bütün kanıtları. 3- ‘Rüşd\: Doğru ve yanlışı ayır etme bilinci. Zihinsel olgunluk. Reşi... Devamı..

Yer yüzünde haksızlıkla kibirlenenleri âyetlerim (i idrâk) den çevireceğim. Onlar her âyeti görseler ona inanmazlar, akl-ı selimin yolunu (doğru yolu) görseler de onu bir yol edinmezler. (Fakat) azgınlığın yolunu görürlerse (yol diye işte) onu edinirler! Bu, âyetlerimizi yalan saydıklarından, onlardan gaafil olmalarındandır.

Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri (de) âyetlerimden yakında uzaklaştıracağım. (Onlar) her mu'cizeyi görseler de (yine) ona îmân etmezler.(1) Hem hidâyet yolunu görseler, onu yol edinmezler. Fakat azgınlığın yolunu görseler, onu (hemen kendilerine) yol edinirler. Bunun sebebi, şübhesiz onların âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil kimseler olmalarıdır.

(1)“(İnsan) hikmet-i hılkatini (yaratılışının gāyesini) unutup, vazîfe-i fıtriyesini terk ederek kendine ma‘nâ-yı ismiyle baksa, kendini mâlik (sâhib)... Devamı..

(Ey Resulüm!) Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri (de) âyetlerimin (tebliğ edilmesine mâni olmalarından, geçersiz hâle getirmelerin)den çevireceğim (onlar, hiçbir zaman âyetlerimin insanlara ulaştırılmasına, tebliğ edilmesine engel olamayacaklar). Ve eğer onlar her âyeti (alameti) görseler (yine) ona iman etmezler. Ve eğer hidayet (akıl ve doğruluk) yolunu görseler, onu (da) yol edinmezler. Ve eğer azgınlığın yolunu görseler, onu (hemen kendilerine) yol edinirler. Bunun sebebi, şüphesiz onların âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil kimseler olmalarıdır. *

(*) Not: Mevcut meallerde’’ Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları, ayetlerimden yüz çevirteceğim veya uzaklaştıracağım’’ şeklindeki çeviriler e... Devamı..

Haksız yere ayetlerime karşı yeryüzünde büyüklenenleri yok edeceğim. Onlar her türlü ayetleri (mucize, işaret) görseler de, ona inanmazlar. Aynı zamanda doğru ve yararlı bir davranış gördüklerinde, o doğru, faydalı olanı da kendilerine yol edinmezler. Ancak yanlış veya azgınlığa götüren bir uygulama gördüklerinde onu kendilerine yol edinirler. Böylece onlar ayetlerimizi yalanlamış ve ayetlerimizden uzak (habersiz) kalmışlardır.

Yeryüzünde boş yere büyüklenenleri belgelerimizden uzaklaştıracağız. Onlar bütün belgelerimizi görseler yine de inanmazlar. Doğru yolu görecek olsalar da o yolu tutmazlar. Sapkınlık yolunu görecek olurlarsa o yolu tutarlar. Bu da gerçekten onların belgelerimizi yalan saymalarından, onlara karşı dalgıda olmalarındandır.

Yer yüzünde nahak yere kibirli geçinenleri âyetlerimizi anlamadan vaz geçireceğim. Onlar herhangi bir âyeti görseler yine ona inanmazlar. Rüşt-ü salâh yolunu görseler onu yol edinmezler. Bilâkis azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Bu hal onların âyetlerimizi yalan sayıp onlardan gafil olmalarından dolayıdır.

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden uzaklaştıracağım. Eğer onlar her bir ayeti görseler bile yine de inanmazlar. Doğru yolu/aklın yolunu [ruşd] görseler bile onu yol edinmezler ama azgınlık yolunu görürlerse onu hemen benimserler. Çünkü onlar ayetlerimizi yalanladılar ve onları umursamaz oldular [ğâfilîn].

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları, ayetlerimden yüz çevirteceğim. Onlar bütün ayetleri görseler yine de iman etmezler. Doğru yolu görseler, yol olarak benimsemezler. Ama azgınlık yolunu görseler, hemen onu yol edinirler. Bu, onların ayetlerimizi yalan saymaları ve onlardan gafil olmaları sebebiyledir.

Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri, kalplerini kör ederek ayetlerimden uzaklaştıracağım. Çünkü onlar, hakîkati ortaya koyan bütün mûcizeleri görseler, yine de inanmazlar. Doğru yolu görseler, onu izlenecek yol olarak benimsemezler fakat azgınlık yolunu görünce, onu derhâl kendilerine yol edinirler. Bütün bunlar da, ayetlerimizi yalan saymalarından ve onları göz ardı etmelerinden ileri gelmektedir.
Oysa ki;

Hakk’sız yere Yeryüzü’nde büyüklenenleri benim âyetlerimden uzaklaştıracağım. Her bir âyeti görseler, inanmazlar. Rüşd / Doğruluk yolunu görseler, yol edinmezler. Ğayy / Taşkınlık yolunu görseler, yol edinirler. Bu, bizim âyetlerimizi yalanladıkları ve onlardan gâfil oldukları sebebiyledir.

Ayrıca, yeryüzünde gereksiz yere hava atıp kibirlenenlerin, benim sözlerimle olan tüm bağlarını koparacağım. [1] Çünkü bu gibiler, mucizeyi gözüyle görse de inanmaz, doğru yolu görse de o yola yol demezler, nerede berbat bir yol var, o yolu yol ederler. Bizim sözlerimizi inkar edip, onlardan habersiz yaşamanın doğal sonucu budur.

Yeryüzünde haksız yere böbürlenenlerin, kendi bildiğini okuyanların, ayetlerime karşı yüz çevirenlerin ön yargılarını ayetlerimle aralarına perde yapacağım! Onlar ön yargı perdesinin ardından ayetlerimi okuyacaklar, ayetlerimi dinleyecekler. Perdeden dolayı ayetlerin açıkladığı gerçekleri göremeyecekler. Artık ön yargılarıyla gözleri kör, kulakları sağırlaşmıştır. Ta ki ön yargılarını kaldırarak iman etsinler! Ön yargılarını kaldırmadan ayetlerimizde anlatılan gerçekleri anlayamazlar! Doğru yolu görseler bile yol edinemezler!

Yeryüzünde kibirlenenleri delillerimden uzaklaştıracağım. (Çünkü) onlar, her bir delili görseler de onlara iman etmezler. [*] Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. (Fakat) azgınlık yolunu görürlerse yol olarak onu benimserler. Bu durum, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan habersizmiş gibi davranmalarından kaynaklanmaktadır.

Benzer mesajlar: En‘âm 6:25, 109, 111; Yûnus 10:33, 96; Hicr 15:13-15; İsrâ 17:93; Şu‘arâ 26:199, 201; Sebe’ 34:31.

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları, âyetlerimi (anlamaktan) uzaklaştıracağım. Onlar bütün mucizelerimizi görseler, asla îman etmezler ve en doğru yolu görseler, yine de o yola girmezler. Fakat sapkınlık yolunu görürlerse, hemen o yola saparlar. Bu onların âyetlerimizi yalanlamalarından ve onlara karşı, ilgisiz kalmalarından dolayıdır.

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım: çünkü, onlar [hakikatin] her türlü belirtisini görseler de ona inanmazlar; ve (yine) onlar doğruluğa götüren yolu pekala görüyor olsalar bile, onu izlenecek yol olarak seçmezler; tersine, eğri yolu görseler onu hemen kendilerine yol edinirler. Ayetlerimizi yalanlamalarından ve onlara karşı ilgisiz kalmalarındandır bu. ¹¹⁰

110 Kur’an’da sık sık karşılaşıldığı üzere, Allah’ın günahkarları doğru yoldan “uzak tutması” ya da onların günah işlemesine “fırsat vermesi”, bu insa... Devamı..

Haksız yere yeryüzünde büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım Onlar her türlü ayeti görseler bile ona inanmazlar, doğru yolu görüp bilseler bile onu yol edinmezler ama taşkınlık yolunu gördüklerinde ise hemen onu yol edinirler. İşte bu, onların ayetlerimiz karşısında yalana sarılmaları ve onlara karşı duyarsız olmalarındandır. 10/101, 17/45, 27/14, 39/59- 60, 40/12, 46/20

Yeryüzünde haddini aşarak[¹²⁵⁸] büyüklük taslayanları âyetlerimden uzak tutacağım; isterse onlar ilahi kudretin (mucizevi) her deliline şahit olsunlar, yine de ona inanmayacaklar; yine onlar hak yolu görüyor olsalar bile o yoldan gitmeyecek; fakat sapık yolu görünce hemen onu kendilerine yol olarak benimseyecekler. İşte bu, onların âyetlerimizi yalanlamaları ve onları umursamazlıkları nedeniyledir.

[1258] Lafzen: “haksız yere”.

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları elbette ayetlerimden çevireceğim (artık onların basiretleri bağlanır) Her ayeti (mucizeyi) görecek olsalar yine iman etmezler, doğru yolu görseler, onu yol edinmezler, fakat sapıklık (azgınlık) yolunu görecek olsalar hemen onu benimserler, (hevâ ve heveslerinin peşinden sürüklenip giderler.) Bunun sebebi, onların ayetlerimizi yalan saymaları ve onlardan gâfil olmalarındandır, (ki onlar, Rablerinin emirlerine ve peygamberlerinin tavsiyelerine uyacak yerde, bir takım dinsizlerin ve ahlaksız kimselerin yolunda giderler)” dedik! (Musa vasıtasıyle onları uyardık.. Fakat ne yazık ki bu uyarılardan ibret almadılar)

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri âyetlerimden uzaklaştıracağım. Onlar her âyeti görseler de yine ona iman etmezler. Doğru yolu görseler, onu yol edinmezler, ama azgınlık yolunu görseler, onu yol edinirler. Çünkü onlar, âyetlerimizi yalanladılar ve ayetlerimize karşı gaflet içindedirler.

«Yerde haksız yere tekebbür edenleri elbette âyetlerimden çevireceğim.» Ve her bir âyeti görecek olsalar ona imân etmezler. Ve eğer hidâyet yolunu görseler onu bir yol edinmezler ve eğer dalâlet yolunu görecek olsalar onu yol tutuverirler. Bu da onların âyetlerimizi yalanlamalarından ve onlardan gâfil bulunduklarından dolayıdır.

Dünyada haksız yere büyüklük taslayanları, âyetlerimi gereği gibi anlamaktan uzaklaştırırım. O kibirlenenler her türlü mûcizeyi bile görseler yine de onlara iman etmezler. Doğru yolu görseler o yolu tutmazlar. Ama sapıklık yolunu görseler o yola girerler. Öyle! Çünkü onlar âyetlerimizi yalan saymayı âdet haline getirmiş ve onlardan gafil olagelmişlerdir. [6, 110; 61, 5; 10, 96-97]

Kibirliler kalplerini dışardan gelecek aydınlığa öylesine kapatmışlar, Allah da onların bütün varlıklarıyla istedikleri bu sonucu yaratıp kalplerini m... Devamı..

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden uzaklaştıracağım. Onlar her ayeti görseler de yine ona inanmazlar. Doğru yolu görseler, onu yol edinmezler, ama azgınlık yolunu görseler, onu yol edinirler. Çünkü onlar, ayetlerimizi yalanladılar ve onları umursamaz oldular.

"Yeryüzünde bigayrı hakkın tekebbür ve tecebbür idenleri âyetlerimi anlamakdan men' ideceğim. Onlar ne kadar çok âyet ve mu'cize görseler îmân itmezler ve doğrı yolı görseler ona gitmezler. Dalâlet yolunı görseler onı kendilerine yol ittihâz iderler. Onların âyetlerimizi idrâkden men' olunmaları, âyetlerimizi tekzîb ve onlardan gaflet itmeleri sebebiyledir."

Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri âyetlerimden çevireceğim. Onlar, hangi ayeti görseler inanmazlar. Olgunluk yolunu görseler o yola girmezler ama sapkınlık yolunu görürlerse o yola girerler. Bunun sebebi âyetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılmaları ve onlara aldırmamalarıdır.

Haksız yere yeryüzünde büyüklenen kimseleri ayetlerimden uzak tutacağım. Onlar her ayeti görseler bile onu yol edinmezler. Taşkınlık yolunu gördüklerinde ise hemen onu yol edinirler. İşte bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmalarından dolayıdır.

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları âyetlerimden uzaklaştıracağım. Zaten onlar her türlü delili görseler de iman etmezler. Doğru yolu gördüklerinde o yolu tutmaz, azgınlık yolunu gördüklerinde ise o yola giriverirler. Bu, âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan habersiz davranmaları yüzündendir.

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım: Onlar hangi mucizeyi görseler ona inanmazlar. Doğruya varan yolu görseler, onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Bu böyledir. Çünkü onlar ayetlerimizi yalanladılar ve onlara karşı kayıtsız kaldılar.

döndürem nişānlarundan anlar kim kibr eylerler yirde ḥaķsuz daħı eger göreler her nişānı inanmayalar aña. daħı eger göreler ŧoġrı yol ŧutmaķ yolın dutmayalar anı yol daħı eger göreler azġunlıķ yolın dutarlar anı yol. şol bayıķ andan ötürüdür kim bular yalan duttılar nişānlarumuzı daħı oldılar andan ġāfiller.

Ṣarf eyler‐men fehmini benüm āyetlerümden ol kişilerüñ kim büyüklenürleryir yüzinde ḥaḳsuz yire. Eger görseler her āyeti īmān getürmezler aña daḫı,eger görseler yaḫşılıḳ yolı[nı] yol idinmezler anı, daḫı eger görseler yaman‐lıḳ yolını anı yol idinürler. Ol anuñ gibi olmaḳ bizüm āyetlerümüzi yalan‐laduḳları‐çundur daḫı anlar andan ġāfil olduḳları‐çundur.

Yer üzündə haqsız yerə (layiq olmadıqları halda) təkəbbürlük edənləri ayələrimi anlamaqdan yayındıracağam (mane olacağam). Onlar nə mö’cüzə görsələr, ona inanmazlar. Onlar haqq yolu görsələr, onu qəbul etməz, azğınlıq yolunu görsələr, onu özlərinə yol seçərlər. Bunun səbəbi isə onların ayələrimizi yalan hesab etmələri və ondan qafil olmalarıdır.

I shall turn away from My revelations those who magnify themselves wrongfully in the earth, and if they see each token believe it not, and if they see the way of righteousness choose it not for (their) way, and if they see the way of error choose it for (their) way. That is because they deny Our revelations and are used to disregard them.

Those who behave arrogantly on the earth in defiance of right - them will I turn away from My signs:(1110) Even if they see all the signs, they will not believe in them; and if they see the way of right conduct, they will not adopt it as the way; but if they see the way of error, that is the way they will adopt. For they have rejected(1111) our signs, and failed to take warning from them.

1110 The argument may be simplified thus in paraphrase. The right is established on the earth as Allah created it: Nature recognises and obeys Allah's... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.