7 Eylül 2024 - 3 Rebiü'l-Evvel 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
A’râf Suresi 128. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâle mûsâ likavmihi-ste’înû bi(A)llâhi vasbirû(s) inne-l-arda li(A)llâhi yûriśuhâ men yeşâu min ‘ibâdih(i)(s) vel’âkibetu lilmuttekîn(e)

Musa, kavmine dedi ki: Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Şüphe yok ki yeryüzü Allah'ındır, kullarından dilediğine miras olarak kalır ve sonuç, çekinenlerindir.

(Hz.) Musa kavmine dedi ki: (Sakın ürküp gevşemeyin, telaş etmeyin) "Yardımı (yalnız) Allah’tan isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü bütünüyle Allah’ındır ve kullarından (sadakatlerini denediğini ve) dilediğini ona varis kılacaktır. Ve mutlu son müttakilerin olacaktır."

Musa kendi halkına: “Yardım için Allah'a sığının ve başınıza gelecek her türlü sıkıntı ve eziyetlere karşı sabırlı olun” dedi. “Bilin ki, bütün yeryüzü Allah'a aittir; onu kullarından kime dilerse ona miras bırakır; gelecek, yolunu Allah'ın kitabı ile bulanlarındır.”

Mûsâ kavmine:
“Allah'tan medet umarak yardım ve destek isteyin, sabırlı davranarak mücadeleye devam edin. Yeryüzü Allah'ın tasarrufundadır. Kullarından sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri yeryüzüne hâkim, mirasçı kılar. Hayırlı sonuç, kurtuluş Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanların, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananların, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minlerindir." dedi.

Musa da kavmine: "Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Yeryüzü Allah'ındır, ona kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç ise takva sahiplerinindir" dedi.

Musa kavmine: 'Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Gerçek şu ki, arz Allah'ındır; ona kullarından dilediğini mirasçı kılar. En güzel sonuç muttakiler içindir.' dedi.

Mûsa kavmine: “- Allah'dan yardım dileyin ve sabredin. Muhakkak ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonunda kurtuluş, Allah'dan korkanlar içindir.” dedi.

Musa kavmine: “Allah’tan yardım dileyin, sabredin. Şüphesiz yeryüzü Allah’ındır. Onu, kullarından istediğine miras bırakır. Ve iyi sonuç muttakilerindir.

Mûsâ, kavmine dedi ki: “Allah'tan yardım isteyiniz ve sabrediniz. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonuç, Allah'tan sakınıp günahtan uzak duranlarındır.”

Dediler ki: «Ey Musa ! Sen gelmeden önce de —sen geldikten sonra da— bizler ezilmekteydik», Musa dedi ki: «Odur ki Tanrınız, yok eder düşmanınızı; orda sizleri arda kılar da, gözetir nice yaptığınızı»

Musa kavmine: “Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Gerçek şu ki, yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona mirasçı kılar. Ve istikbal Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlarındır” dedi.

O vakit Mûsâ kavmine "Allâh’a sığınınız ve sabır idiniz zîrâ arz Allâh’ındır, kullarından hangisini diler ise âna mîrâs bırakır, Allâh’dan korkanların ’âkıbeti hayırdır" didi.

Musa milletine: "Allah'tan yardım dileyin ve sabredin; yeryüzü şüphesiz Allah'ındır, kullarından dilediğini ona mirasçı kılar; sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır" dedi.

Mûsâ, kavmine, “Allah’tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz yeryüzü Allah’ındır. Ona, kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır” dedi.

Mûsâ kavmine dedi ki: “Allah’tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah’ındır. O, kullarından dilediğini oraya hâkim kılar; (güzel) sonuç, takvâ sahiplerinindir.”

Musa kavmine dedi ki: «Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonuç (Allah'tan korkup günahtan) sakınanlarındır.»

Musa, halkına: "ALLAH'tan yardım dileyin, sabırla direnin. Yeryüzü ALLAH'ındır ve onu kullarından dilediğine verir. Sonuç erdemli davrananlarındır," dedi.

Musa, kavmine dedi ki: "Allah'ın yardımını ve lütfunu isteyin ve sabır gösterin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona mirasçı kılar. Sonunda kurtuluş müttakilerindir."

Musâ kavmi ne siz, dedi: Allahın avn-ü ınayetini isteyin ve acıya tahammül edib dayanın, her halde arz Allahındır ona kullarından dilediğini varis kılar, akıbet ise müttekilerindir

Mûsâ, kavmine, “Allah’tan yardım isteyin ve sabredin. Hiç şüphesiz ki yeryüzü Allah’ındır ve kullarından dilediğini (lütfuyla) ona varis kılar. (Güzel) akıbet Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır!” dedi.

Musa, halkına: “Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Kuşkusuz yeryüzü Allah'ındır. Dilediği kulunu ona mirasçı kılar. Mutlu son takva sahibi olanlar içindir.” dedi.

Musa, kavmine: «Allahdan yardım isteyin. Katlanın. Şübhesiz ki yer, Allahındır. Ona kullarından biri dilerse onu mirascı yapar. Sonuç ise (fenalıklardan) sakınanlarındır» dedi.

Mûsâ kavmine şöyle dedi: “Allah'dan yardım isteyin ve sabredin! Şübhesiz ki yeryüzü Allah'ındır; ona kullarından dilediğini vâris kılar. Hem (güzel) âkıbet, takvâ sâhiblerinindir.”

Musa kendi halkına: ’’Yardım için Allah’a sığının ve (başınıza gelecek her türlü sıkıntı ve eziyetlere karşı) sabredin”dedi. ’’Şüphesiz, bütün yeryüzü Allah’a aittir; ona kullarından dileyeni (koyduğu yasalara uygun çabalayıp hak edeni) varis kılar; mutlu gelecek ise, (fenalıklardan) sakınan (dürüst ve erdemli) kimselerindir’’dedi.*

Musa kavmine “Sabrederek, Allah’tan yardım isteyin. Yeryüzü Allah’a aittir. Kullarından dilediklerini yeryüzüne mirasçı kılar. (Şunu unutmayın) Gelecek, her zaman Allah’dan sakınanlarındır” dedi.

Musa ulusuna dedi: "Allah’tan yardım dileyin. Katlanın. Gerçekten yeryüzü Allah’ındır. Onu kullarından kime dilerse ona bırakır. Sakınıcıların sonu iyidir."

Musa kavmine [⁷] «— Allah/tan yardım dileyin, katlanın, yer Allah/ındır, kullarından dilediğini ona vâris kılar. Akıbet sakınan kimselerindir» dedi.

[7] Fir'avun dediği gibi yapmakla kavminin Musa aleyhisselâma müracaatı üzerine testiye için.

(O zaman) Musa kavmine, “Allah’tan yardım isteyiniz ve sabrediniz/direniniz. Muhakkak ki yeryüzü Allah’ındır, kullarından dilediği kimseyi oraya vâris kılar. Sonuç, sorumluluk bilincine sahip olanlara aittir.”

Musa kavmine, “Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Yeryüzü şüphesiz Allah'ındır; kullarından dilediğini ona mirasçı kılar ve sonuç takva sahiplerinindir” dedi.

Bu aradaMûsâ, halkına inanç ve kulluğun esaslarını öğreterek şöyle diyordu: “Ey halkım! Bütün kuvvet ve kudretin Allah’ın elinde olduğunu ve O dilemedikçe, hiç kimsenin size bir şey yapamayacağını bilin! Sakın ola ki, ümitsizliğe düşmeyin! Yalnızca Allah’ın yardımına sığının ve O’nun yolunda zâlimlere karşı mücâdele verirken, tam bir direnç göstererek sabredin! Hiç şüphesiz, yeryüzü Allah’ındır ve oraya dilediği kullarını egemen kılar. Unutmayın, dünyada da, âhirette de mutlu son ve nihâî zafer, Allah’a saygıyla bağlanarak kötülüklerden titizlikle sakınandürüst ve erdemli kimselerin olacaktır!”

Musa kavmine: -“Allah’tan yardım isteyin! Sabredin! Şüphesiz Arz / Yeryüzü, Allah’ındır. Kullarından dileyeceği kimseleri ona mirasçı kılar. Akıbet ise Müttakîler’indir” dedi.

Musa halkını sakinleştirmeye çalışıyordu: - Allah'tan yardım isteyin, sabırlı olun. Yeryüzü Allah'ındır. Onu dilediği kuluna miras bırakır. Kendini sağlama alanlar bu mirasa konabilirler.

Mûsâ kavmine, "Allah’tan yardım isteyin! Yolunda azimle kararlılıkla mücadele edin! Şüphesiz yeryüzü Allah’ındır. Yeryüzüne kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır!" dedi.

(O sırada) Musa kavmine şöyle demişti: “Allah’tan yardım isteyin ve sabırlı olun! Şüphesiz ki yer, Allah’a aittir. Kullarından dilediğine (layık olana) onu mirasçı yapar. (Mutlu) son, [muttakî]ler (duyarlı olanlar) içindir.”

Mûsa toplumuna: “Allah’tan yardım isteyin ve sabırlı olun. Yeryüzü Allah’ındır. O, orayı ancak dilediği kullarına, miras bırakır. Ve (o mutlu) gelecek, (Allah’tan) hakkıyla sakınanlarındır.” dedi.

[ve] Musa kendi halkına: “Yardım için Allah’a sığının ve [dar günde] sabırlı olun” dedi, “Bilin ki, bütün bir yeryüzü Allah’a aittir: onu, kullarından kimi dilerse ona miras bırakır; ve gelecek Allah’a karşı sorumluluk bilincine sahip olanlarındır!”

Musa da kavmine şöyle dedi: – Allah’tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz yeryüzü Allah’ındır ve O kullarından dilediğini oraya varis kılar. Mutlu son Allah’a karşı sorumlu davrananlarındır. 2/153, 14/14, 21/105, 24/55

Musa toplumuna dedi ki: “Allah’tan yardım isteyin ve dirençli olun! Bilin ki yer-yurt Allah’ındır, kullarından tercih edeni/tercih ettiğini oraya mirasçı kılar: mutlu son sorumlu davrananlarındır.”

Musa, kavmine: "Allah’tan yardım isteyin ve sabredin, şüphe yok ki, yer-yüzü Allah’ındır. (Mısır beldesi de O'nundur) kullarından dilediğini ona vâris kılar, hayırlı son ise, (günahlardan) sakınanlarındır! (Allah'tan yardım dileme ve sabır da bu sakınmanın ilk şartlarıdır, eğer sizler Rabbinizin emrettiği şekilde hareket ederseniz sonunda Mısır beldesi sizin olacaktır)" dedi.

Mûsâ, kavmine, "Allah’tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz yeryüzü Allah’ındır. Ona, kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır" dedi.

Mûsa kavmine dedi ki: «Allah Teâlâ'dan yardım isteyiniz ve sabrediniz. Şüphe yok ki, yer Allah Teâlâ'nındır. Ona kullarından dilediğini varis kılar. Akibet ise muttakîler içindir.»

Mûsâ kavmine şöyle dedi: “Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Muhakkak ki dünya Allah'ın mülküdür; kullarından dilediğini oraya vâris kılar. Güzel âkıbet, elbette müttakilerindir. ”

Musa, kavmine; "Allah'tan yardım isteyin, sabredin!" dedi; yeryüzü Allah'ındır, onu kullarından dilediğine verir. Sonuç, korunanlarındır!"

(Fir'avn icrâ-yı mezâlime başlayınca Benî İsrâîl müteessir olduklarından) Mûsâ kavmine: "Allâh'dan mu'âvenet dileyiniz ve sabır idiniz. Dünyâ Allâh'ın mülkidir. Onı kullarından dilediğine mîrâs ider. 'âkıbet muttakîlerindir" didi.

Musa halkına şöyle dedi: “Allah’tan yardım isteyin ve sabredin. Bu ülke Allah’ındır. Kulları içinden kim onun düzenine uyarsa onu bu ülkeye mirasçı kılar. Mutlu son, Allah’tan çekinerek kendini koruyanların[*] olacaktır.”

[*] Müttekiler: Allah'tan çekinerek korunanlar, kendini(fıtratını) bozmayanlar. Bakınız Bakara 2/2

Musa kavmine şöyle dedi:-Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Şüphesiz yeryüzü Allah'ındır. Ve O, kullarından dilediğini ona varis kılar. Zafer Allah'tan korkanlarındır.

Musa kavmine “Allah'tan yardım isteyin ve sabredin,” dedi. “Yeryüzü Allah'ındır; ona kullarından dilediğini vâris kılar. Hayırlı son ise takvâ sahiplerinindir.”

Mûsa kendi toplumuna şöyle dedi: "Allah'tan yardım dileyin, sabırlı olun. Yeryüzü Allah'ındır, Allah ona, kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç, takvaya sarılanlarındır."

eyitti: mūsā ķavmuña: “arķa virmek dileñ Tañrı’ya daħı śabr eylen. bayıķ yir “Tañrı’nuñdur mįrāŝ virür anı aña kim diler ķullarından. daħı śoñı ya'nį śaķınıcılaruñdur.”

Mūsā ḳavmine eyitdi: İy ḳavmüm, ṣıġınuñuz Tañrı Ta‘ālāya, daḫıṣabr eyleñüz. Taḥḳīḳ yir Tañrı Ta‘ālānuñdur, mīrāẟ virür anı kime dilese ḳulla‐rından. Āḫir nuṣret müttaḳīlerüñdür.

Musa öz tayfasına: “Allahdan kömək diləyin və səbr edin. Yer üzü Allahındır. Bəndələrindən istədiyini onun varisi edər. Aqibət (dünyada zəfər, axirətdə yüksək məqamlar) müttəqilərindir!” - dedi.

And Moses said unto his people: Seek help in Allah and endure. Lo! the earth is Allah's. He giveth it for an inheritance to whom He will. And lo! the sequel is for those who keep their duty (unto Him).

Said Moses to his people: "Pray for help from Allah, and (wait) in patience and constancy: for the earth is Allah.s, to give as a heritage to such of His servants as He pleaseth; and the end is (best) for the righteous.(1085)

1085 Notice the contrast between the arrogant tone of Pharaoh and the humility and faith taught by Moses. In the end the arrogance was humbled, and hu... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.