28 Nisan 2025 - 30 Şevval 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
A’râf Suresi 117. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Veevhaynâ ilâ mûsâ en elki ‘asâk(e)(s) fe-iżâ hiye telkafu mâ ye/fikûn(e)

Musa'ya, at sopanı diye vahyettik. Atınca koca bir yılan şekline giren sopa, onların yalancıktan meydana çıkardıklarını yuttu, hepsini silip süpürdü.

Biz de Musa’ya: "(Haydi sen de) Asanı fırlatıver" diye vahyettik. (O da değneğini yere atıverince) O vakit (bir de baktılar ki), bu (asa) onların bütün uydurduklarını yakalayıp yutuyor. (Hepsi birden şaşkınlığa uğramışlardı.)

Ve o zaman biz de Musa'ya, “Asanı yere at” diye vahyettik. “Oo bir de ne görsünler!” bu onların bütün aldatıcı sihir düzenlerini yutmasın mı!

Biz de Mûsâ'ya:
“Sen de asânı at" diye vahyettik. Bir de baktılar ki, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.

bk. Kur’an-ı Kerim, 20/69; 26/45.

Bunun üzerine biz Musa'ya: "Asanı at" diye vahyettik. Bir de baktılar ki o, onların uyduruverdikleri şeyleri yutuyor.

Biz de Musa'ya: 'Asanı fırlat' diye vahyettik. (O da fırlatınca) bir de baktılar ki, o bütün uydurduklarını toplayıp yutuyor.

Biz de Mûsa'ya: “-Asânı bırakıver” diye vahyettik. Bir de baktılar ki, asâ, onların bütün uydurduklarını yutuyor.

Biz Musa’ya vahyettik ki; Sen de asanı at. (O asasını atınca) hemen onların uydurduklarını yutmaya başladı.

Biz de Mûsâ'ya “Asânı at!” diye vahyettik. Bir de baktılar ki, bu onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.

Hak yükseldi; yaptıkları bozuldu

Biz de Musa'ya: “Asanı bırak (yere at)!” diye vahyettik. Bir de baktılar ki (Musa'nın asası) onların uydurduklarını yutuyor.

O vakit biz Mûsâ’ya: "Değneğini at didik" O sa’at değnek, ejderhâya tehavvül itmiş olan diğer değnekleri yutdı.

Biz de Musa'ya, "Asanı koyuver" dedik, o da koydu; hemen onların uydurduklarını yutmaya başladı.

Biz de Mûsâ’ya, “Elindeki değneğini at” diye vahyettik. Bir de ne görsünler o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.

Biz de Mûsâ’ya “Asânı at!” diye vahyettik. Bir de baktılar ki bu, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor!

Biz de Musa'ya, «Asanı at!» diye vahyettik. Bir de baktılar ki bu, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.

Biz de Musa'ya "Asanı at," diye vahyettik. Nitekim o, onların uydurduklarını toplayıp yutuverdi.

Biz de Musa'ya "Sen de asânı bırakıver." diye vahyettik. Birdenbire asâ, onların bütün uydurduklarını yakalayıp yutuverdi.

Biz de Mûsâya «asanı bırakıver» diye vahy ettik, bir de baktılar ki o, onların bütün uydurduklarını yalayıb yutuyor

(Bunun üzerine) biz Mûsâ’ya, “Asânı (yere) at” diye vahyettik. (Mûsâ asasını yere atınca) bir de baktılar ki o (asa, büyük bir yılana dönüşerek) onların (sihirbazların) uydurdukları (göz yanılgısıyla meydana getirdikleri ve insanlara yılan gibi gösterdikleri) şeyleri yutuyor.

Biz de Musa'ya: “Asanı at.” diye vahyettik. O, onların uydurdukları şeyleri yutuverdi.

Biz de Musâya: «Bırak asaanı» diye vahyetdik. Bir de ne görsünler: Bu, onların bütün uydurub düzdüklerini yakalayıb yutuyor!.

Derken (biz de) Mûsâ'ya: “Asânı (yere) bırak!” diye vahyettik. Bir de baktılar ki, o, (onların) uydurmakta oldukları şeyleri yutuyor!

Biz de Musa’ya: ’’Asanı (yere) bırak” diye vahyettik. (Asayı yere bırakınca) Bir de ne görsünler o, onların uydurduklarını (bir bir) yakalayıp yutuyor (yok ediyor).*

(*) 116-117 Büyücülük, muskacılık birer şarlatanlıktır. Bu konunun metafizik bir yönü yoktur. Musa’nın dönemindeki sihirbazlar, halkı hipnozla etkiler... Devamı..

Bizde Musa’ya “ Değneğini yere at” diye vahyettik. Birden bire, onların uydurduklarını (yere atılan değnek yılan şeklini alarak) yutuyordu.

Biz de "Değneğini at" diye Musa’nın gönlüne bildirdik. Derken değnek bütün onların yalancı yılanlarını yutuverdi.

Musa/ya: «— Asanı bırak» diye vahiy ettik derhal asa ejderha kesilerek onların yalandan yaptıklarını yutuverdi.

Biz de Musa’ya, “Asanı at!” diye vahyettik. Bir de ne görsünler? Onların uydurduklarını yalayıp yutuyor.⁴¹

41 Krş. Tâhâ, 20/69

Biz de Musa'ya, “Asanı atıver” dedik, o da atıverdi de birdenbire onların uydurduklarını yutmaya başladı.

Biz de Mûsâ’ya, “Asanı meydandaki yılanların ortasına at!” diye vahyettik. Mûsâ da yeniden cesaret kazanarak asâsını attı. Bir de ne görsünler; Mûsâ’nın asâsı, dev bir yılana dönüşerek büyücülerin gerçek gibi gösterdikleri yılan, çıyan türünden ne varsa hepsini birer birer yalayıp yutuyor!

“Asânı at!” diye Musa’ya vahyettik. Ne uyduruyorlarsa, anında o yutuyor.

O zaman Musa'ya usulca fısıldadık: " sopanı bırak, göreceksin onların hileli oyunlarını bozacak. "

Musa’ya vahyettik: "Sen de dayandığın esasları (asanı) ortaya koy." Bir de baktılar ki Musa’nın okuduğu ayetler, onların bütün yalanlarını ortaya çıkardı. Sihirbazlar ve dinleyenler Firavun’un tanrı olmadığını, Firavunluk düzeninin uydurma olduğunu, Firavunlar tarihinin kan, zulüm, gözyaşı olduğunu, insanları sınıflara ayırarak kölelik düzenini getirdiğini öğrendiler.

(Bunun üzerine) Musa’ya “Şimdi de sen asanı (yere) at!” diye vahyetmiştik. Bir de ne görsünler, (Musa’nın asası) onların uydurduklarını yutuyordu.

Biz de Mûsa’ya “âsâsını yere bırakmasını” vahyettik. Sonra bir de ne görsünler, (Mûsa’nın âsâsı) onların meydana getirdikleri düzmece şeyleri, yutuyor!

Ve [o zaman] Biz de Musa’ya: “Asânı yere at!” diye vahyettik. Oo! (bir de ne görsünler) bu, onların bütün o aldatıcı düzeneklerini yutmasın mı! ⁸⁹

89 Bununla, Hz. Musa’nın eliyle gerçekleşen şeyin gerçek bir mucize, ama sihirbazların yaptıklarının ise telkin ve göz bağcılığa dayanan bir maharet, ... Devamı..

Biz de Musa’ya ‘Elindeki asayı at!’ diye vahyettik o da ne! Onların uydurduklarını yalayıp yutuyor. 20/69, 26/45

Biz de Musa’ya “Asânı bırak!” diye vahyettik. Fakat o da ne! O, onların gözbağcılıklarını bir bir silip süpürmesin mi!

Biz de Musa’ya: "Asanı at!" diye vahyettik.. -bir de ne görsünler- asa (büyük bir yılan kesilerek) onların uydurmuş olduğu şeyleri (birer birer) yakalayıp yutmuyor mu?

Biz de Mûsâ’ya, "Elindeki değneğini at" diye vahyettik. Bir de ne görsünler o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.

Ve Mûsa'ya vahyettik: «Âsânı atıver.» Hemen o (âsâ) da onların uydurmuş oldukları şeyleri yutuverdi.

Biz de Mûsâ'ya “Asanı yere bırak! ” diye vahyettik. Bir de ne baksınlar: Asa onların yaptıkları sihir, göz boyayıcılık kabilinden her şeyi yutuyor! [20, 69; 26, 45] {KM, Çıkış 7, 12}

Biz de Musa'ya: "Asanı at!" diye vahyettik. Bir de baktılar ki o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor. (Musa'nın ejderha olan değneği, büyücülerin büyülerini yutup yok etmişti).

Mûsâ'ya " 'Asânı yere bırak" diye vahy itdik. (Yere atınca) 'asâ ejderha olarak sihirbazların tezvîr itdikleri şeyleri (yere atub sihirle yılanlar gibi gösterdikleri ip ve değnekleri) yutdı.

Musa’ya: “Sen de değneğini at” diye vahyettik. Değnek bütün uydurduklarını hemen yutuverdi.

Biz de Musa'ya değneğini atmasını belirttik. İşte o an onların uydurduklarını yutuyordu.

Biz de Musa'ya “Asânı at” diye vahyettik. Attığı gibi, o, büyücülerin uydurduğu şeyleri yutmaya başladı.

Biz de Mûsa'ya şöyle vahyettik: "Hadi at asanı!" Bir ne görsünler, asa, onların ortaya getirdikleri şeyleri yalayıp yutuyor.

daħı vaḥy eyledük mūsā’ya kim bıraķ aśanı pes ol vaķt ol yudar-ıdı anı kim yalan getürdiler.

Ol vaḳtda vaḥy eyledük Mūsāya ki bıraḳ ‘aṣāñı. Pes ol vaḳtda ol ‘aṣā yutdıanlaruñ bāṭıl işlerini.

Biz də Musaya: “Əsanı tulla!” – deyə vəhy etdik. Bir də (baxıb gördülər ki) əsa onların uydurub düzəltdikləri bütün şeyləri udur.

And We inspired Moses (saying): Throw thy staff! And lo! it swallowed up their lying show.

We put it into Moses´s mind by inspiration: "Throw (now) thy rod":and behold! it swallows up straight away all the falsehoods which they fake!


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.