Kâlû ercih veeḣâhu veersil fî-lmedâ-ini hâşirîn(e)
Onunla kardeşini alıkoy da dediler, şehirlere adamlar gönder.
Dediler ki: "Onu ve kardeşini şimdilik bekletiver, (vereceğin cezayı erteleyip etraftaki) şehirlere de toplayıcı (çağrıcı)lar gönder ki;"
Şöyle cevap verdiler: “O'nu ve kardeşi Harun'u bir süre beklet ve şehirlere davetçiler gönder.
İleri gelenler:
“Onu, kardeşiyle beraber burada eğle. Şehirlere de görevli toplayıcılar, sihirbazları davet etmeye adamlar gönder" dediler.
"Onu ve kardeşini şimdilik beklet. Sonra şehirlere toplayıcılar gönder.
Dediler ki: 'Onu ve kardeşini şimdilik beklet (vereceğin cezayı ertele), şehirlere de toplayıcılar yolla';
Onlar: “- Mûsa'yı ve kardeşini (Harûn'u) alıkoy ve şehirlere toplayıcılar yolla:
111, 112. Onlar: “Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere haber sal, (milleti) toplasınlar, bütün bilgili sihirbazları sana getirsinler.
Dediler ki: “Onu da kardeşini de beklet; şehirlere toplayıcılar gönder.”
«Usta büyücülerin hepsini toplasınlar, sana getirsinler» dediler
Şöyle cevap verdiler: “Onu ve kardeşini bir süre alıkoy ve şehirlere davetçiler gönder.”
111, 112. Ânlar "Ânı da birâderini de alıkoyunuz ve tekmîl şehirlere âdemler gönderiniz ki bütün mâhir sihirbazları toplasunlar, getürsünler" cevâbını virdi.
111,112. "Onu ve kardeşini eğle; şehirlere toplayıcılar gönder, bütün bilgin sihirbazları sana getirsinler" dediler.
Onlar şöyle dediler: “Mûsâ’yı ve kardeşini (bir süre) beklet (haklarında bir işlem yapma) ve şehirlere toplayıcılar yolla.”
Dediler ki: “Onu da kardeşini de beklet; şehirlere toplayıcılar (memurlar) yolla.”
Dediler ki: "Onu ve kardeşini beklet ve şehirlere toplayıcılar yolla."
Onlar da "onu ve kardeşini beklet, şehirlere de toplayıcılar gönder." dediler.
Onu ve kardeşini dediler: eğle, ve şehirlere toplayıcılar yolla
(İleri gelenler şöyle cevap verdiler:) “O’nu ve kardeşini (Hârûn’u burada) alıkoy ve şehirlere (en usta sihirbazları) toplayıcılar yolla.
“Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere de toplayıcılar gönder.” dediler.
111,112. Dediler ki: «Onunla kardeşini alıkoy, şehirlere toplayıcılar yolla da bilgiç sihirbaz (lar) in hepsini getirsinler sana».
111,112. (Onlar da:) “Onu ve kardeşini (Hârûn'u) beklet ve şehirlere toplayıcılar gönder! Bütün bilgin sihirbazları sana getirsinler!” dediler.
(Nihayet bu karşılıklı konuşma bitince o ileri gelenler Firavun’a:) Dediler ki: ’Onu ve kardeşini (Hârûn’u bir süre) beklet (şu an haklarında hiçbir cezai işlem yapma) ve şehirlere (görevli) toplayıcılar gönder!
“Musa’yı ve kardeşini tut ve tüm şehirlerdeki sihirbazlar toplansın”
Dediler: "Onunla kardeşini alıkoy da bütün kentlere toplayıcılar çıkar,
“Onu ve kardeşini beklet. Şehirlere toplayıcılar yolla!”
“Ona ve kardeşine mühlet ver ve şehirlere (tüm sihirbazları) toplayıcılar gönder.” dediler.
Dediler ki: “Yılana dönüşen bu asâ Mûsâ’nın elinde olduğu sürece, onu öldürmemize imkân yok. Hadi öldürdük diyelim, o zaman da İsrail Oğulları isyan edecektir ki, bunu asla göze alamayız. İyisi mi, onu ve kardeşini bir süre oyala, bu arada tüm ülkeye haberciler gönder ki,”
Dediler ki:
“Onu ve kardeşini eğle! Şehirler’e toplayıcılar gönder!”.
Yöneticiler: - Musa'yı ve kardeşini göz hapsinde tutun. Şehirlere kollukçular salın ki
İleri gelenler dediler ki: "Onu ve kardeşini de beklet! Şehirlere haberciler gönder!"
111,112. (Yöneticiler) “Musa’yı ve kardeşini alıkoy! Bütün bilgin büyücüleri sana getirsinler diye şehirlere toplayıcı (görevli)ler gönderip haber sal!” demişlerdi.
– Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere adamlarını gönder. 26/36
Şu cevabı verdiler: “Onu ve kardeşini alıkoy ve şehirlere görevliler yolla,
111.112. (Bunun üzerine) Onlar: "Musa ile kardeşini (Mısır'da) alıkoy (göz hapsinde tut) şehirlere de adamlarını yolla, usta sihirbazların hepsini toplayıp getirsinler" dediler.
Onu da kardeşini de beklet ve şehirlere toplayıcılar yolla.
Dediler ki: «Onu ve kardeşini alıkoy, ve şehirlere toplayıcılar yolla.»
111, 112. Yetkililer: “Onu ve kardeşini alıkoy, bütün şehirlere de görevliler yolla, usta sihirbazların hepsini senin huzuruna getirsinler. ” dediler.
Onu da kardeşini de beklet, dediler, şehirlere toplayıcılar yolla.
(Sonra Fir'avn'a) "Mûsâ'yı ve kardaşını alıkoy (habs it) ve 'acele itme (onlara cezâ tertîbinde isti'câl itme) ve memleketlere toplayıcılar gönder"
Dediler ki “Onu ve kardeşini alıkoy ve kentlere[*] toplayıcılar gönder,
-Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere davetçiler gönder.
“Onu ve kardeşini alıkoy,” dediler. “Şehirlere de tellâllar çıkar.
Dediler ki: "Onu kardeşiyle birlikte alıkoy. Ve şehirlere, toplayıcılar gönder."
111-112. eyittiler “girü ķo anı daħı ķarındaşını daħı viribi şehrlere diriciler getüreler saña her cādūyı bilici.”
Eyitdi Fir‘avn vezīrleri: Mühlet vir aña, ḳarındaşına daḫı. Daḫı gönder şehrlere dirici kişileri.
Onlar dedilər: “Onu (Musanı) qardaşı (Harun) ilə birlikdə saxla və şəhərlərə (sehrbazları) yığan adamlar göndər ki,
They said (unto Pharaoh): Put him off (a while) him and his brother and send into the cities summoners,
They said: "Keep him and his brother in suspense (for a while); and send to the cities men to collect-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |