Kulû veşrabû henî-en bimâ esleftum fî-l-eyyâmi-lḣâliye(ti)
Yiyin için, afiyetler olsun, geçmiş günlerdeki yaptıklarınızın karşılığı olarak.
"Geride kalan günlerde (dünyada geçen sürenizde), ’peşin olarak sunduklarınıza (iman ve ihlasla yaptığınız hizmet ve hazırlıklarınıza) karşılık olmak üzere,’ afiyetle yiyin ve için" (diye kutlanacaklardır).
“Geçirdiğiniz dünya günlerinde işlediğiniz güzel amellerinize karşılık afiyetle gönül rahatlığıyla yiyiniz içiniz” denilir.
“Geçmiş günlerdeki iyi amellerinize, peşin olarak önceden gönderdiklerinize karşılık, afiyetle yeyin için.” denir.
Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için.
'Geride kalan günlerde, 'peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere,' afiyetle yiyin ve için.'
(Allah, onlara şöyle buyurur): “- Yeyin, için, âfiyet olsun; (dünyadaki) geçmiş günlerde takdim ettiğiniz salih amellere karşılık olarak.”
(Böylelere) “Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden dolayı, afiyet ile yiyin, için.” denilir.
21,22,23,24. O, hoş bir hayat içinde, meyveleri sarkmış, yüksek bir cennette olacak. Onlara şöyle denilecek: “Geçmiş günlerde yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyiniz, içiniz!”
Geçmiş olan günlerin, kazancı olaraktan, sindirerek yiyin, için
(Onlara:) “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için” denilecek.
Kendilerine "Ekl idiniz, içiniz, bu geçmiş günlerdeki a’mâl-i hasenenizin mükâfâtıdır." dinilecek.
Onlara şöyle denir: "Geçmiş günlerde, peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz içiniz."
(Onlara şöyle denir:) “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için.
Onlara “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık olarak âfiyetle yiyin için” denir.
(Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, âfiyetle yeyin, için.
Geçmiş günlerinizde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyiniz, içiniz.
"Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için." (denir).
Yeyin için afiyet olsun, takdim ettiklerinize mukabil geçmiş günlerde
(Cennetliklere şöyle buyurulur:) “Geçmiş günlerde (dünyada iken), yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için.
Dünyada yapmış olduğunuz şeylerin karşılığı olarak, afiyetle yiyin ve için.
«(Dünyâda) geçmiş günlerde takdim etdiğiniz (iyi ameller)in karşılığı olarak afiyetle yeyin, için».
(Onlara denilir ki:) “Geçmiş günlerde (dünyada) işlediğiniz (sâlih ameller)e karşılık olarak âfiyetle yiyin, için!”
(Onlara:) “Geçmiş günlerde (dünyada) yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için” denir.
Dünyada iken yapmış olduklarınızın karşılığında sınırsız olarak yiyin için.
"Yiyin, için, içinize sine sine. Geçmiş günlerde işlediklerinizin karşılıklarıdır bunlar."
Onlara «— Geçmiş günlerde işlediğiniz iyi işlerin mükâfatı olarak afiyetle yiyip içiniz» denilecek.
“Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyiniz, içiniz” (denir).
“Geride kalan günlerde, peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz, içiniz.”
O Gün onlara, “Geçmiş günlerde bu günü düşünerek yapmış olduğunuz iyilik ve hayırlardan dolayı, şimdi dilediğiniz gibi afiyetle yiyin, için!” denilecek.
-“Geçmiş Günler’de önden sunduğunuz şeyler sebebiyle afiyetle yiyin, için!”.
kendilerine: " vaktiyle yaptıklarınıza karşılık artık yiyin için afiyet olsun " denecek...
Onlara şöyle denilir: "Dünya hayatında iman edip, Allah’ın yasalarına göre yaşayarak, iyi ve güzel şeyler yaptığınız için afiyetle yiyin için!"
(Cennetliklere şöyle seslenilecektir:) “Geçmiş günlerde işlediklerinize karşılık afiyetle yiyin, için!”
Ve onlara; “daha önceden (ücretini) peşin ödemenize karşılık olmak üzere, (şimdi burada) afiyetle yiyin ve için.”denilir.
[Ve böylece kutsanan herkese,] “Geçip gitmiş günlerde ilerisi için yaptığınız bütün [güzel işler]e karşılık neşe ile yiyip için!” [denilecek.]
Onlara, geçmiş hayatta yaptığınızın bir karşılığı olarak yiyin için afiyet olsun! Denilecek. 47/15, 77/41.46
(Kendilerine) “Bu günler için geçmişte peşinen takdim ettiklerinize karşılık yiyin, için, âfiyet olsun!” (denilecek).
Ona (ve diğer cennetliklere) "Geçmiş günlerde işlediğiniz güzel amellerinizin mükâfatı olarak afiyetle yeyin için" diye nida olunur.
Geçmiş günlerinizde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için!
Afiyetle yeyin ve için, geçmiş günlerde takdim etmiş olduğunuz şeylerin mükâfaatı olarak.
Kendilerine şöyle denilir: “Geçmiş günlerinizde yaptığınız güzel işlerden dolayı afiyetle, yiyin, için! ”
Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için!
"Dünyâda iken gönderdiğiniz iyi 'amelleriniz sebebiyle şimdi 'âfiyetle yiyin ve için" denilir.
Onlara şöyle denecek: “Yiyin, için; afiyet olsun! Bunlar, geçmiş günlerde yaptıklarınızın karşılığıdır.”
-Yiyin, için afiyet olsun. Bu, geçmiş günlerde yaptıklarınızın karşılığıdır.
Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık şimdi âfiyetle yiyin ve için.
Geçmiş günlerde sunduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin, için.
“yiñ daħı içüñ siñici andan ötürü kim ilerü duttuñuz geçmiş günler içinde.”
Yiñüz ve içüñüz ṣaġlıġ‐ıla, taḳdīm eylegen ‘amel‐i ṣāliḥ sebebi‐y‐le geçendünyā günlerinde.
(Onlara belə deyiləcəkdir: ) “Keçmiş günlərdə etdiyiniz (yaxşı) əməllər müqabilində yeyin-için!”
(And it will be said unto those therein): Eat and drink at ease for that which ye sent on before you in past days.
"Eat ye and drink ye, with full satisfaction; because of the (good) that ye sent before you,(5655) in the days that are gone!"(5656)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |