Fe’asav rasûle rabbihim fe-eḣażehum aḣżeten râbiye(ten)
Derken Rablerinin peygamberine isyan etmişlerdi de onları gittikçe artan bir azapla helak etmişti.
Böylece Rablerinin Elçisine isyan etmişlerdi. Bu yüzden onları, şiddeti gittikçe artan bir azapla yakalayıvermiştik.
Derken hepsi de Rablerinden gönderilen peygamberlere karşı geldiler. Böylece Allah da onları şiddetli bir azap ile yakalayıverdi.
Öyle ki, Rablerinin peygamberine karşı geldiler. O da onları şiddeti gittikçe artan bir yakalayışla yakaladı.
Böylece Rablerinin elçisine isyan ettiler. Bu yüzden onları, şiddeti gittikçe artan bir yakalayışla yakaladı.
Böylece Rablerinin peygamberine isyan ettiler. Bunun üzerine gittikçe artan şiddetli bir azap kendilerini yakalayıverdi.
Rablerinin elçisine karşı geldiler. O da şiddeti gittikçe artan bir yakalayış ile onları yakaladı. (Kıyametin bir örneği gösterilmiş oldu.)
Rablerinin peygamberine karşı geldiler. O da onları pek şiddetli bir şekilde yakalayıverdi.
Allahın peygamberine karşı koydular, Allah da bunları sert bir azapla yakalamıştır
Öyle ki Rablerinin elçilerine karşı geldiler (isyan ettiler). Bunun üzerine Allah da onları şiddeti (gittikçe) artan bir azap ile yakaladı.
Bunlar hep rablerinin rasûlüne ’âsî olmuşlar idi. Allâh ânları eşed ’ad ile cezâlandırdı.
Rabbinin peygamberine baş kaldırmışlardı. Bunun üzerine Rableri onları şiddeti arttıkça artan bir şekilde yakaladı.
Öyle ki Rablerinin elçilerine karşı geldiler. Bunun üzerine Allah da onları gittikçe artan bir azap ile yakaladı.
Rablerinin elçisine karşı geldiler, O da onları amansız bir şekilde yakalayıp ¬cezalandırdı.
Böylece Rablerinin peygamberlerine karşı geldiler, O da onları pek şiddetli bir şekilde yakalayıverdi.
Rab'lerinin elçisine isyan ettiler. Bunun sonucu olarak da onları şiddeti gittikçe artan bir biçimde yakalamıştı.
Hep Rablerinin elçilerine karşı geldiler. O da onları pek şiddetli bir şekilde yakalayıverdi.
Hep rablarının Resulüne âsî oldular o da onları alıverdi mütezayid bir tutuş (kahir bir kabza) ile
(Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler halkı) Rablerinin peygamberine isyan ettiler de (kendilerine bildirilen hakikatleri yalanladılar). Bunun üzerine gittikçe artan şiddetli bir azap kendilerini yakaladı.
Onlar, Rabb'lerinin Resûl'üne karşı geldiler. Bunun üzerine onları şiddetli bir yakalayışla yakaladı.
Öyle ki (her ümmet) Rablerinin peygamberine isyan etdiler. Bundan dolayı O da kendilerini fazla bir şiddetle yakalayıverdi.
Öyle ki Rablerinin elçisine isyân ettiler de (Allah) onları (şiddeti gittikçe) artan bir yakalayışla yakalayıverdi!
Öyle ki (kendilerini uyarmak için gelen) Rablerinin elçisine de (karşı gelip) isyan ettiler; nihayet o da onları çok şiddetli bir ceza ile yakalayıverdi.
Rablerinin elçilerine isyan etmişler, sonrada Rableri onları şiddeti artan bir yakalayışla yakalamıştı.
Onlar çalaplarının elçilerine baş kaldırdılar. Derken O da onları sert bir çarpışla çarptı.
Rablerinin peygamberine karşı gelmekle Rableri onları gayet ağır bir azaba uğrattı.
Sonunda Rablerinin elçisine asi oldular da (Allah da) onları şiddeti gittikçe artan [râbiye] bir yakalayışla/azapla yakaladı.
Böylece rablerinin elçisine isyan ettiler. Bu yüzden onları şiddeti gittikçe artan bir yakalayışla yakaladı.
Ve Rablerinin gönderdiği Elçiye başkaldırmışlardı; bu yüzden Rabb’in, şiddetli bir darbeyle onları kıskıvrak yakalayıvermişti. Fakat iman edenler azaptan kurtarılmıştı:
Rabb’lerinin rasûlüne isyan ettiler; onları gittikçe artan bir tutuşla yakaladı.
Tanrı elçilerine baş kaldırmışlar, o da onları kaldırıp yere çalmıştı...
Öyle ki; Rabbinin elçilerine karşı geldiler. Bunun üzerine Allah da onları gittikçe artan bir azap ile yakaladı.
Rablerinin (her bir) elçisine isyan etmişlerdi; O da onları şiddetli bir şekilde yakalamıştı.
Ve onların hepsi de Rablerinin (kendilerine gönderdiği) Peygambere karşı geldiler. Allah da onları, (inkârlarına göre) artan bir azapla helâk etti.
ve Rablerinin (gönderdiği) elçilere isyan etmişlerdi: Allah şiddetli bir ceza darbesi ile onların hesabını gördü!
Evet onların hepsi de Rabblerinin mesajlarını tebliğ eden elçisine karşı gelip başkaldırmışlar sonunda da Allah onların hepsini katlanan bir bela ile cezalandırmıştı. 39/71, 67/6...12
Hepsi de Rablerinin elçisine isyan etmişlerdi. Ve (Allah, günahlarıyla) katlanan bir bela ile tümünü enseledi.
Böylece Rablerinin (onları doğru yola davet eden) peygamberine karşı geldiler, sonunda Rableri de onları şiddetli bir şekilde yakaladı.
Öyle ki Rablerinin resulüne karşı geldiler. Bunun üzerine Allah da onları gittikçe artan bir azap ile yakaladı.
Rablerinin Peygamberine isyan ettiler. Artık (Cenâb-ı Hak) onları pek şiddetli bir şekilde yakaladı.
Rab'lerinin elçisine isyan ettiler, Allah da onları şiddetle cezaya çarptırdı. [50, 14; 26, 105-123-141]
Rablerinin elçisine karşı geldiler. O da onları şiddeti gittikçe artan bir yakalayışla yakaladı.
Rablerinin rasûlüne 'isyân iylediklerinden rableri onları şiddetli 'ikâbla ahz ve helâk itdi.
Rab'lerinin elçisine isyan ettikleri için onları şiddetli bir yakalayışla yakaladı.
Onlar Rablerinin Resulüne karşı geldiler; Allah da onları şiddetli bir azapla yakaladı.
Rablerinin resulüne isyan ettiler de O da onları, şiddeti arttıkça artan bir yakalayışla yakaladı.
pes 'āsį oldılar çalabı’ları yalavacına pes duttı anları dutmaķ artuķ ķatı.
Pes ‘āṣī oldılar resūline Tañrılarınuñ. Pes anları Allāh helāk itdi, ḳatı helākeylemek.
Onlar Rəbbinin peyğəmbərinə asi olmuş, O da onları şiddəti getdikcə artan bir əzabla yaxalamışdı.
And they disobeyed the messenger of their Lord, therefor did He grip them with a tightening grip.
And disobeyed (each) the messenger of their Lord; so He punished them with an abundant Penalty.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |