Ve-in yekâdu-lleżîne keferû leyuzlikûneke bi-ebsârihim lemmâ semi’û-żżikra ve yekûlûne innehu lemecnûn(un)
Ve az kalmıştı ki kafirler, Kur'an'ı duydukları zaman seni gözleriyle yiyip helak etsinler ve derlerdi ki: Şüphe yok, bu, bir deli elbette.
O inkâr edenler, Zikri (Kur’an’ı) işittikleri zaman, Seni neredeyse gözleriyle devirecekler gibi (haset ve hıyanetle bakıp) nazar ediyorlardı. (Senin için ise:) "O, kesinlikle delirmiş bir insandır (cinnlerin ve karanlık güçlerin adamıdır)” diyorlardı.
O Kur'ân'ı dinledikleri zaman o gerçekleri örtbas edenler, neredeyse seni gözleriyle yıkıp devirecekler, “Gerçekten de O bir delidir” diyorlar.
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, okunması ibadet olan, övünç kaynağı Kurân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile yiyeceklerdi. Bir de durmuşlar:
“O, kesinlikle cinlere mahkûm olmuş biridir, delidir.” diyorlar.
O inkar edenler zikri (Kur'an'ı) duyduklarında neredeyse gözleriyle seni devireceklerdi. (Hala senin hakkında): "O bir delidir" diyorlar.
O inkâr edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. 'O, gerçekten bir delidir' diyorlar.
Doğrusu o kâfirler, Kur'an'ı işittikleri vakit, (sana olan düşmanlıklarından dolayı) az kalsın gözleri ile seni devireceklerdi. Hâlâ da (senin için): “-Muhakkak O bir mecnûndur.” diyorlar.
O kâfirler ki, zikri (Kur’anı) işittikleri zaman nerede ise gözleriyle seni devirecek gibi oluyorlar. Ve “gerçekten o bir delidir” diyorlar.
İnkâr edenler Kur'ân'ı duyduklarında, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. “Bu tam anlamıyla delidir” diyorlardı.
Ne vakit ki kâfirler Kur'anı işittiler, seni gözleriyle yiyeyazdılar, dediler ki: «Bu herhalde delidir!»
Küfürde direnenler, Kur'an'ı işittikleri vakit, (sana olan düşmanlıklarından dolayı) neredeyse gözleri ile seni devireceklerdi. Onlar Hâlâ da (senin için): “o delinin biridir” deyip duruyorlar.
Senin ihtârâtını işitdikleri vakit az kaldı kâfirler nazarları ile seni şaşırtacaklar ve senin içün "Bu bir mecnûndur" diyeceklerdi.
50,51. Rabbi onu seçip iyilerden kıldı. Doğrusu inkar edenler, Kuran'ı dinlediklerinde nerdeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. "O delidir" diyorlardı.
Şüphesiz inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) “Hiç şüphe yok o bir delidir” diyorlar.
O inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâla da (kin ve hasetlerinden:) «Hiç şüphe yok o bir delidir» derler.
Mesajı işittikleri zaman, inkarcılar neredeyse seni gözleriyle yiyeceklerdi. "O, delidir!" diyorlardı.
O kafirler Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi. Bir de durmuşlar "o bir deli" diyorlar.
Ve gerçek o küfr edenler o zikri işittikleri vakıt az daha seni gözleriyle kaydıracaklardı, bir de durmuşlar o her halde bir mecnun diyorlar.
Gerçeği yalanlayan nankörler, o öğüdü duydukları zaman, neredeyse gözleriyle seni devireceklerdi. “Kuşkusuz o bir delidir.” diyorlardı.
Hakıykat, o küfredenler zikri işitdikleri zaman az kaldı seni gözleriyle yıkacaklardı. Haalâ da (kîn ve hasedlerinden) «O, mutlakaa bir mecnundur» diyorlar.
Doğrusu inkâr edenler Kur'ân'ı dinlediklerinde, nerede ise seni gözleriyle devireceklerdi ve (hasedlerinden): “Şübhesiz ki o, gerçekten bir mecnundur!” diyorlar.
Doğruları inkâr edenler, Kur’an’ı (Zikri) işittiklerinde, öfkelerinden nerdeyse gözleriyle seni devireceklerdi. (Buna güçleri yetmediği için) Yalnızca “O (elçi) kesinlikle bir delidir” derler.
O tanımazlar Kur’an’ı işitince sana gözleriyle yiyecek gibi bakarlar da "işte, delinin biri!" derler.
İnkâr edenler, zikri/Kur’an’ı işittikleri zaman, neredeyse seni bakışlarıyla devireceklerdi. Onlar senin için “O mutlaka bir delidir” deyip duruyorlar.
Doğrusu küfre sapanlar zikri (Kur'an'ı) dinlediklerinde neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. “O delidir” diyorlardı.
Fakat inkârcılar, bunca öğüt ve uyarılara rağmen, Öğüdü işittiklerinde, yüreklerini öyle büyük bir kin ve nefret kaplıyor ki, o zehirli ve öldürücü bakışlarıyla seni neredeyse öldürüp yere devirecekler! İşte bu kinlerinden dolayıdır ki, “Muhammed’in sözlerine kulak asmayın; çünkü o, kesinlikle delidir!” diyorlar.
Zikr’i işittiklerinde inkâr edenler seni gözleriyle nerdeyse deviriyorlardı: -“O, bir mecnûn / cinlenmiş!” diyorlardı.
İnkarcılar bu Anı'yı can kulağı ile dinleyince, seni neredeyse gözleriyle devirecekler ve " tam bir cinli " diyeceklerdir.
İnkâr edenler ayetlerimizi işittikçe hiddetleniyor ve hiddetli bakışlarla seni tehdit ediyorlar. Sanki bakışlarıyla dünyayı başına yıkacaklar. Bütün kinlerini hınçlarını toplayarak senin için "Delidir" diyorlar.
Kâfir olanlar [zikr]’i (Kur’an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler(di). “Şüphesiz ki o cinlenmiştir!” diyorlar.
(Ey Muhammed!) O kâfirler, zikri (Kur’an’ı) her duyduklarında, ellerinden gelse seni gözleriyle yok edecekler. (Bir de): “O kesinlikle mecnundur.” diyorlar.¹
Bu nedenle, hakikati inkara şartlanmış olanlar bu uyarı ve öğüdü her duyduklarında gözleriyle seni öldürecek gibi olsalar ve “[Muhammed mi?] o kesinlikle bir delidir!” deseler bile, [sabırlı ol.]
Gerçekleri örtbas eden kâfirler bu Kuran’ı işittiklerinde neredeyse seni gözleriyle devirecek gibi öyle bir hınçla bakıyorlar ki ve bu adam cinlerden ilham alan deli diyorlar. 7/184, 17/45.48
İmdi, inkârda ısrar edenler bu ilâhî öğüdü duydukları zaman sanki seni gözleriyle devireceklermiş gibi (baksalar) ve “O, kesinkes cin musallat olmuş biridir” deseler de[⁵²⁷⁰] (sabret)!
Ve az kaldı ki, o kâfir olanlar, o zikri işittikleri zaman seni gözleriyle kaydırıversinler ve derler ki: «Şüphe yok, o elbette bir mecnûndur.»
O kâfirler Zikri (Kur'ân'ı) işittikleri zaman, hırslarından neredeyse seni bakışlarıyla kaydıracak, âdeta gözleriyle yiyecekler! Hâlâ da: “o, delinin teki! ” derler.
O inkar edenler Zikr(Kur'an)'ı işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. "O mecnundur" diyorlardı.
Ayetleri görmezlikten gelenler, bu zikri (Kur’an’ı) dinleyince seni gözleriyle yiyecekmiş gibi bakar: “tamamen cinlerin etkisinde” derler.
Kafir olanlar, zikri işittiklerinde seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi:-O, kesinlikle delidir, diyorlardı.
Kur'ân'ı işittiklerinde, o kâfirler neredeyse seni gözleriyle yıkacaklardı. Yine de “O delinin biri” diyorlar.
O küfre sapanlar, Zikir'i/Kur'an'ı işittiklerinde az kalsın gözleriyle seni devireceklerdi. "Bu tam bir cinlidir." diyorlardı.
daħı bayıķ yaķın oldı anlar kim kāfir oldılar kim ıralar seni [301a] gözleriyile ol vaķt kim isiddiler ķur’ān’ı daħı eydürler “bayıķ ol delüdür.”
Yaḳın oldı ki kāfirler seni ṭayınduralar gözleri‐y‐le, Ḳur’ānı işitdük‐leri vaḳt ve eydürler ki ol delüdür.
(Ya Peyğəmbər!) Həqiqətən, kafirlər Qur’anı eşitdikləri zaman (sənə olan həsədlərindən və qəzəblərindən dolayı) az qala səni gözləri ilə yeyələr. Onlar (sənin barəndə): “O divanədir!” – deyirlər.
And lo! those who disbelieve would fain disconcert thee with their eyes when they bear the Reminder, and they say: Lo! he is indeed mad;
And the Unbelievers would almost trip thee up(5633) with their eyes when they hear the Message; and they say: "Surely he is possessed!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |