Ve-inneke le’alâ ḣulukin ‘azîm(in)
Ve şüphe yok ki sen, pek büyük bir ahlaka sahipsin elbette.
(Ey Resulüm!) Gerçekten Sen, pek büyük bir ahlâk üzerindesin.
Çünkü sen üstün bir hayat tarzına ve yüksek bir karaktere sahipsin.
Şüphesiz sen büyük bir ahlak üzeresin.
Gerçekten sen, pek büyük bir ahlak üzeresin.
Gerçekten sen, pek büyük bir ahlâk üzerindesin.
Ve hiç şüphesiz büyük bir ahlak üzeresin.
Sen kesinlikle evrensel bir ahlâk üzeresin.
Sen, ahlâkça şüphesiz en yüksektesin
Ve gerçekten sen, (insanlığa örnek olacak) pek büyük bir ahlak üzerindesin.
3,4. Sana minnetsiz bir mükâfât hazırdır. Sen de hısâl-i hamîde vardır.
Şüphesiz sen büyük bir ahlaka sahipsindir.
Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.
Sen elbette üstün bir ahlâka sahipsin.
Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.
Kuşkusuz sen güçlü bir karaktere sahipsin.
Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
Ve her halde sen pek büyük bir ahlâk üzerindesin
Ve şüphesiz ki sen, yüce bir ahlâk üzeresin.
Hiç şüphesiz büyük bir ahlaak üzerindesin sen.
Ve muhakkak ki sen, gerçekten yüce bir ahlâk üzerindesin!(3)
Ve şüphesiz ki sen, (bütün insanlığa örnek olacak) pek büyük bir ahlak (Rabbinin öğretisi) üzerindesin (her konuda dürüst, erdemli ve güvenilir birisin). *
Sen büyük bir ahlak (Rabbinin öğretisi) üzerindesin.
Gerçekten huyun en güzeli seninkidir.
Şüphe yok ki sen ahlâkça en yüksek mertebedesin.
Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlâk üzerindesin.
Çünkü sen, seni delilikle suçlayan inatçı kâfirlerin de gâyet iyi bildiği gibi, pek yüce ve değerli bir ahlâkın sahibisin ve işte bu yol üzerindesin.
Sen, elbette çok büyük bir ahlâk üzeresin.
3,4. Senin, sürekli ve içe sinesi bir hak edişin var. // çünkü sen eşsiz bir ahlâk yapısına sahipsin.
Ve sen Rabbinin sana öğrettiği ahlâk üzerindesin!
Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
Ve sen, kesinlikle çok büyük bir ahlâk¹ üzeresin.
çünkü sen, üstün bir hayat tarzına ⁴ sahipsin;
Hiç şüphe yok ki sen, üstün bir karakter ve muhteşem bir ahlak sahibisin. 21/107, 94/4
çünkü sen, muhteşem bir ahlâka/yaratılışa sahipsin;[⁵²³²]
Kuşkusuz sen, büyük bir ahlak üzerindesin!
Ve kesinlikle sen, azim bir ahlâk üzerindesin.
Ve muhakkak ki sen pek büyük bir ahlak üzerindesin.
Ve sen pek yüksek bir ahlâk üzerindesin! [33, 21]
Ve sen, büyük bir ahlak üzerindesin.
Ve sen en büyük ve güzel huy ve ahlâk üzerindesin.
Çünkü sen üstün bir dine[*] bağlısın.
Sen, büyük bir ahlak üzeresin.
Şüphesiz ki sen pek büyük bir ahlâk üzeresin.
Ve gerçekten sen, çok büyük bir ahlak üzerindesin.
daħı bayıķ sen ħū üzeresin ulu.
Daḫı sen ulu ḫūy üzeresin.
Şübhəsiz ki, sən böyük bir əxlaq üzərindəsən!
And lo! thou art of a tremendous nature.
And thou (standest) on an exalted standard of character.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |