Em lekum eymânun ‘aleynâ bâliġatun ilâ yevmi-lkiyâmeti(ﻻ) inne lekum lemâ tahkumûn(e)
Yoksa hükmü kıyametedek sürecek antlar mı ettik size, şüphe yok ki ne buyurursanız o olacak sizin için diye?
Yoksa sizin için, üzerimizde kıyamete kadar devam edecek (ve tarafımızdan mecburen yerine getirilecek) bir yemin(imiz) mi var ki, ne (şekilde) hüküm verirseniz, kesinlikle sizin (dediğiniz) olacak (ve her şey size kalacak)tır (gibi kof bir gurur ve kuruntu ile davranılmaktadır)?
Yoksa bizden kıyamete kadar devam edecek bir söz mü aldınız ki, istediğiniz gibi hüküm veresiniz.
Yoksa:
“Lehinize ne karar verirseniz, mutlaka sizin için yerine getirilir.” diye, sizin lehinize tarafımızdan verilmiş, Kıyamet gününe kadar geçerli kesin taahhütler mi var?
Yoksa sizin bizim üzerimizde, neye hükmederseniz onun sizin olacağı hakkında kıyamet gününe kadar sürecek ahitleriniz mi var?
Yoksa sizin için üzerimizde kıyamete kadar sürüp gidecek bir yemin mi var ki siz ne hüküm verirseniz o, mutlaka sizin kalacak, diye.
Yoksa size karşı, üzerimizde kıyamet gününe kadar sürecek yeminler, taahhüdler mi var ki, kendi menfaatiniz için ne hüküm veriyorsanız mutlaka sizin olacak?
Yoksa Bizden, kıyamete kadar devam edecek bir söz mü aldınız? Ki istediğiniz gibi hüküm veresiniz.
Yoksa, “Ne hükmederseniz mutlaka sizindir” diye, sizin lehinize olarak tarafımızdan verilmiş, kıyamet gününe kadar geçerli, kesin sözler mi var?
Kendinizin olacağına hükmetmiş bulunduğunuz bir şey üzerine —kıyamet gününe dek sürmek üzere—, sizin için, bizden alınmış antlar mı vardır?
Yahut: “Her neye hükmederseniz o yerine getirilir” diye kıyamete kadar geçerli olacak size yeminle verilmiş sözümüz mü var?
Yâhud bizi kıyâmet gününe kadar size istediğinizi mecbûr itmek içün üzerimizde bir ’ahid ve peymân mı vardır?
Yoksa aleyhimizde, kıyamet gününe kadar süregidecek ahidleriniz mi var ki, kendinize hükmettikleriniz sizin olacaktır?
Yahut bizden, her ne hükmederseniz mutlaka öyle olacağına dair Kıyamete kadar sürecek kesin sözler mi aldınız?
Yoksa, «Ne hükmederseniz mutlaka sizindir» diye sizin lehinize olarak tarafımızdan verilmiş, kıyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var?
Yoksa, dilediğiniz hükmü verebileceğinize dair Diriliş Gününe kadar sürecek bir güvence mi aldınız bizden?
Yoksa, "ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafımızdan verilmiş, kıyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var?
Yoksa size karşı üzerimizde Kıyamet gününe kadar sürecek yemînler, teahhüdler mi var. Siz her ne hukm ederseniz her halde öyle olacak diye?
Yoksa siz her ne hüküm verirseniz öyle olacak diye, Kıyamet Günü'ne kadar geçerli verilmiş bir sözümüz mü var?
Yahud üzerimizde, sizin lehinize kıyamet gününe kadar (sürecek) yeminler (imiz, teahhüdlerimiz) mi vardır ki (nefisleriniz için) ne hukûm ederseniz, mutlaka sizindir?!
Yoksa sizin için: “Neye hüküm verirseniz, mutlaka sizindir!” diye üzerimizdekıyâmet gününe kadar ulaşan yeminler mi var? (Sizin için yemin mi ettik?)
Yoksa kıyamet gününe kadar sürecek, bizim tarafımızdan, sizin için verilmiş, bir kesin sağlam sözler mi var?
Yoksa bizimle sizin aranızda her istediğiniz olacak diye kalkış gününe dek sürüp gidecek bir antlaşma mı var?
Yahut hükmedip istedikleriniz şeylerin sizin olacağına dair, kıyamet gününe kadar uzayacak bizden alınmış bir ant mı var?
Yahut verdiğiniz her hükmün mutlaka sizin lehinize olacağına dair size verilmiş ve kıyamete kadar sürecek Biz’den bir andınız mı var?
Yoksa “Neye hükmederseniz o yerine getirilir” diye kıyamete kadar geçerli olacak, size yeminle verilmiş bir sözümüz mü var?
Yoksa Bizden, dilediğiniz hükmü verebileceğinize dâir Kıyâmet Gününe kadar geçerli özel bir taahhüt mü aldınız?
Yoksa Kıyamet günü’ne kadar bize karşı sizin için mi eyman / yeminler var? Elbette ne hüküm verirseniz, size aittir.
39,40. Yoksa kıyamete kadar sürecek yeminleriniz mi var? Mutlaka böyle bir kanaatiniz olmalı. // Resulüm onlara bu kanaatin sebebini sor.
Yoksa size istediğiniz gibi hüküm verebilirsiniz, yaptıklarınızdan sorumlu tutulmayacaksınız diye söz mü verdik?
Yoksa vereceğiniz her hükmün lehinize olacağına dair kıyamet gününe kadar geçerli aleyhimizde yeminler mi var (biz size böyle sözler mi verdik)!
Yoksa Biz size; “siz ne derseniz o kesinlikle öyle olacak” diye kıyamet gününe kadar sürecek bir söz mü verdik?
Yoksa vereceğiniz her hükmün sizin [meşru hakkınız] olacağına dair Kıyamet Günü’ne kadar Bizi bağlayan sağlam bir vaad mi aldınız?
Yoksa kıyamete kadar siz neye karar verirseniz o sizin olacak diye bizi bağlayan bir yemin, bir güvence mi var? 4/49, 18/36
Yoksa elinizde, kıyamete kadar geçerli olup Bizi bağlayan bir yemin var da, onun için mi bu hükme varıyorsunuz?
Yoksa sizin için Kıyamete kadar üzerinizde yeminler mi vardır ki? Ne hükmeder olursanız sizin içindir.
Yoksa “Neye hükmederseniz o yerine getirilir. ” diye, kıyamete kadar geçerli olacak size yeminle verilmiş sözümüz mü var?
“Siz her türlü kararı almaya yetkilisiniz.” diye size karşı bizi bağlayan ve (mezardan) kalkış gününe kadar geçerli bir antlaşma mı var?
Yoksa, kıyamete kadar neye karar verirseniz sizin olacak diye bizden alınmış yeminleriniz mi var?
Veya “Siz neye hükmederseniz o olur” diye, kıyamete kadar geçerli olmak üzere size yeminler mi etmişiz?
Yoksa sizin lehinize üzerimizde kıyamete kadar uzanacak yeminler mi var da siz ne hükmederseniz oluverecek!
yā sizüñ midür andlar üzerümüze irici ķıyāmet günine degin kim bayıķ sizüñdür ol kim hükm eylersiz?
Yā sizüñ anduñuz mı vardur üstümüze mübālaġa‐y‐ıla ḳıyāmet güninedegin ki size ḥükm eylegen virile?
Və ya hökm edib istədiklərinizin sizin olacağınıza dair Bizdən qiyamət gününədək davam edəcək əhd almısınız?!
Or have ye a covenant on oath from Us that reacheth to the Day of Judgment, that yours shall be all that ye ordain?
Or have ye Covenants with Us to oath,(5620) reaching to the Day of Judgment, (providing) that ye shall have whatever ye shall demand?
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |